"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Şucaaddin Veli Ocağı

Şultan Sucaaddin Veli, 15. yüzyılda Anadoluya gelen Horasan Erenlerindendir. Ocağını Eskişehir-Seyyidgazi ilçesine bağlı Aslanbeyli Köyünde kurdu.
Sultan Şucanın doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor. Bazı kaynaklar onun Osmanlı padişahı II.Muratın zamanında yaşadığını belirtmekteler. Yine bazı kaynaklar da onun Seyyidgazideki zaviyesini Sultan Orhanın bizzat yaptırdığını belirtmekteler. (Şükrü-Battal Gazi s.89)
1483 yılında Otman Baba Velayetnemesini yazan Derviş küçük Abdala göre Orhan Baba ile Sultan Şuca çağdaştırlar. Otman baba 1450 öncesi Anadoluda Manisa dolaylarında kalmış. 1453 yılında İstanbul alındığında Bulgaristandadır. 1478 yılında Bulgaristanda vefat etmiştir. Bu durumda Sultan Şuca 15. yüzyılda yaşamıştır.
Sultan Şucaaddin Velayetnamesini yazan Esiri, 52 sayfalık bir şiirle onu efsaneleştirmiştir. Sultan Şucanın Seyyidgazi-Aslanbeyli Köyündeki zaviyesi bir medrese (okul) şeklinde yapılmıştır. Aşevi, Cemevi, yatakhane, okuma salonu, toplantı salonu bulunan bu okul, yatılı bir okul olarak işlev görmüştür.
Osmanlı bir kaynak olan Şakayıkı Numaniye adlı esere göre: “Katıldığı bir savaşta Sultan II.Muratın hayatını kurtardığı için, II.Murat onun adına Edirnede bir mescit yaptırmış ve Sultan Şuca vefat ettikten sonra buraya gömülmüştür.” (Şakayık-ı Numaniye s. 94).
Sultan Şucaaddin Velayetnamesine göre: “Bir gün Seyyid Nesimi ve Kemal Ümmü, Sultan Şucanın Dergahına uğradılar. Orada bir Koç vardı. Dervişlere sordular: “Bu Koç Kimindir?”
Dervişler dediler ki: “O Koç Sultanlarındır.”
Seyyid Nesimi dervişlere: “Sultan Koçu ne yapsın. Bu Koç ona put olmuş. Koçu kesip, sultanı bu puttan kurtaralım” dedi.
Kaygusuz baba: “Gelin, er nazarında küstahlık yapmayalım” dedi.
Seyyid Nesimi ile Sultan Kemal, Kaygusuz babayı dinlemediler. Koçu kestiler. Kemal Ümmü koçu bir ağaca astı. Seyyid Nesimi onun derisini yüzüp çıkardı. Doğrayıp bir kazana doldurdular. Uzun süre altını harlı alevlerle yaktılar. Koçun eti bir türlü pişmedi.
O sırada Sultan Şuca çıkageldi. Onlar Sultanı görünce dona kaldılar, yaptıklarından dolayı yüzleri kızardı.”
Bu anlatımda anlaşılıyor ki, Alevilerin büyük Ozanları Seyyid Nesimi ile Kaygusuz Abdal, Sultan Şucanın Ocağını ziyaret etmişler. Seyyid Nesimi, 1417 yılında Halepte derisi yüzülerek katledildi. Demekki bu tarihten önce Sultan Şuca Ocağını Seyyid Gazide kurmuştu.
Bu da gösteriyor ki: Sultan Şucaaddin, 15. yüzyıl da yaşamıştır. Yine anılan Velayetnameye göre onun çevresinde 200-300 dervişi (öğrencisi) var. Seyyid Sultan Şuca, Seyyid Gazi, Melik Gazi ve Kargın civarında yaşadı. Bu Velayetnameye göre Seyyid Sultan Şuca, 8.imam Ali Rızadan gelmektedir.
İmam Ali Rıza, 818 yılında Abbasi halifesi Memun tarafından Meşhette zehirlenerek öldürüldü. Türbesi Meşhette kutsal bir Ziyaretgahdır. (Meşhet, İran Horasanında kalan bir kenttir.) onun tek oğlu imam Cevat Takidir. İmam Taki de Bağdatda Abbasi halifesi Mutasım tarafından 835 yılında zehirlenerek öldürüldü. İmam Takinin büyük oğlu imam Nakidir. Abbasi halifesi Mütevekkil, onu tutuklayıp Samaraya götürdü. Orada Zindana attı. Kendisinden sonra halife olan Mutemitte onu 868 yılında katletti. İmam Nakinin oğlu Hasan Asker de Abbasi halifeleri tarafından 874 yılında ortadan kaldırıldı. Onun tek oğlu imam Mehdi de muhtemelen Abbasiler tarafından ortadan kaldırılınca; onun soyu tükendi.
İmamlık makamı Horasan Nişabura taşınan imam Cevat Takinin 2.oğlu Seyyid Musa Araça geçti. Seyyid Musa Araç da vefat ettiği için onun oğlu Seyyid Muhammed Nişabur Dergahı Piri oldu.
Bu durumda Seyyid Şucaaddin Veli, imam Rızaya ulaşıyorsa, o da Pir İlyas, Hacı Bektaş, Abdal Musa, Kızıl Deli, Hasan Dede ve Sarı Saltık soyundan geliyor.
Seyyid Şucanın çok talibi vardı. Osmanlı Paşalarından Timurtaş paşa da onun talibi idi. Seyyid Şucaeddin Velinin türbesi bu paşa tarafından yapılmıştır. Bu paşanın mezarı da Şucaeddin Velinin türbesi yanındadır.
Deliorman bölgesi ve Trakya Alevilerinin çoğu bu ocağa bağlıdır. Genç Abdal adlı Ozan, onun ocağında yetişmiştir. Mezarı da bu zaviyenin içindedir. Sultan Şuca için şu beyiti yazmıştır:
Hz.Sultan Şucaaddin ol kutbi cihan
Gerçek erdir tutmasın kimse gönlünde güman
Aşık Harabi de şu dizeleri yazmıştır:
Vaiz riya ile namaz kılmazdı,
Kalbi selim addi süphan olaydı.
Boynuna halkın günahını almazdı,
Vakıfı esrarı kuran olaydı.
Seyhülislam Yahya Efendi de onun için şu dizeleri yazar:
Mescidde riya pişeler, etsin ka riya,
Bu dergaha gel ki, ne riya var, ne müreya.
Yine Aşık Veysel de onun şu dizeleri dile getirmiştir:
Ziyaretten muradımdır kerem kıl bana Sultan,
Eşiğinden kovma beni, niyaz budur sana her an.
Araştırmacı yazar Haydar Teberoğlunun iddiasına göre, Seyyid Otman Baba, Şucaaddin Velinin müsahibidir. Kendisi Rumeline geçince, Anadoludaki talpleri Seyyid Şucaaddin Veli Ocağına bağlamış. (H.Teberoğlu, Kalender Veli Velayetnamesi).