Kimi kaynaklara göre Moğol istilasından sonra Anadoluya gelip, Manisa ve Uşak yöresine yerleşti. Sarı saltukta olduğu gibi bir çok yerde türbesi vardır. Bunlardan bilinenleri: Eşme, Manisa, Akhisar, Afyon, İsparta-Bula bucağı ve Üsküdarla Kadıköy arasında kendi adıyla anılan türbelerdir. Çağın ünlü hakimlerindendir.
Kimi kaynaklar onu Hacı Bektaşın çağdaşı göstermekte, kimileri ise, onun daha sonraki dönemlerde yaşadığını göstermektedir. Örneğin: Bedri Noyana göre, Hacı Bektaşı Veli onu çağırıp: “Karacam, sen oraların Türk topraklarına katılması için görevlendirildin” diyerek, onu İstanbul Üsküdara gönderir. Karaca Ahmet, Kadıköy-Üsküdar arasına yerleşip, dergahını buraya kurar. Burası onun son mekanı olur.” demektedir.
Öte yanda, şifa yurtları için vakıf edilen “vakıfnameler”den anlaşılıyor ki, o, 1350-1390 yılları arasında Manisa dolaylarında yaşamaktadır.
1371 yılında Saruhanlı beyi İshak Çelebi Manisada Seyyid Revek Sultana bir arazi vakfederken, düzenlenen Vakıfnamede ki tanıklar arasında “Süleyman Horasani oğlu Karaca Ahmet” diye bir tanık vardır. İşte bazı kaynaklar, bu Karaca Ahmetin Seyyid Karaca Ahmet olduğunu yazmaktadır.
Tarihler çelişmektedir. Hacı Bektaş Veli tarafından görevlendirildiyse, 1371 yılında Saruhan Beyi İshak Çelebi tarafından mühürlenerek vakfedilen belgenin altında imzası olamaz. Hacı Bektaş-ı Veli öldüğü zaman karaca Ahmetin 20 yaşında olduğunu varsaysak bile, 1371 de İshak Çelebi ile olabilmesi için en az 120 yaşlarında olması gerekirdi.
Bize göre tek bir Karaca Ahmetin bahsedilmiyor. Manisadaki Karaca Ahmet, bir Türkmen beyidir.