"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hacım Sultan (Recep Seyyid) Ocağı

Bu Ocak, Düşkünler Ocağıdır.
Hacım Sultannın asıl adı Seyyid Receptir.
Hacım: Düşkünlerin terbiye edildiği yer, yada o yerdeki “Meydan taşı” anlamına gelir. İşte bu görevinden ötürü ona “Hacım Sultan” adı verilmiştir.
Düşkün Ocağında, diğer Ocaklar ve Dedeler tarafından “Düşkün” ilan edilen Seyyidler veya talipler, cezalarını çektikten sonra törenle af edilerek cezası kaldırılır. (Bu ceza, Toplum içinde dışlanmaktır. Düşkün ilan edilen kimse ile konuşulmaz, hiç alış verişte bulunmaz, hatta yardım edilmez).
Törende düşkün, üst tarafı çıplak olarak Cem Evine alınır. Düşkün, Cemaatten ve Dededen af diler. Düşkün,eşiği öperek dara durur. Rehper düşkünü yüzüstü yatırır. Dede, Alaca Değnek” (Erkan Değneği) ile düşkünün sırtına “Allah-Muhammed-Al” diyerek, 33 kez vurur. Bu vuruşlar sembolik vuruşlardır. Bektaşilerde bu vuruşlar pençe ile yapılır. Bu törenden sonra düşkün af edilir. Düşkünden alınan “Erkan Değneği Hakkı” (ki, bu hak bir koyun, keçi, sığır olabileceği gibi, para olarak da alınıp, o para ile bir Kurban alınır). Pişirilerek tüm cemaata yedirilir. (Not: Hıdır abdal Ocağı da bir düşkünler Ocağıdır).
Hacım Sultannın doğum ve ölüm tarihlerini tam olarak bilmiyoruz. Velayetnamedeki anlatımdan onun, Hacı Bektaş Velinin amcası Haydar Gazinin torunu Seyyid Hüseyinin oğlu olduğunu öğreniyoruz.
Hacı Bektaş Veli, Baş Pirlike getirildikten sonra, görülüyor ki onun yakınları da zamanla çevresinde toplanmışlar.
Seyyid Recepin “Kolu Açık” adını alması, Velayetnamede şöyle anlatılmaktadır: “Hacı Bektaş velinin 360 halifesi vardı. Kendisine en yakın olanı Cemal Seyyid Sultandı. Meclislerde en yüksek yer onundu. Ondan sonra Hacım Sultan gelirdi. Hacı Bektaş Veli, Hacım Sultana görünmeyen batın kılıç (Tahta Kılıç) vermiştir.
Dervişler, Dergahın kilerine katırla yük taşırlardı. Birgün Hacım Sultan: “Acaba bu tahta kılıç kesermi?” diye düşündü. Belindeki tahta kılıcı çıkarıp, kilere yük getiren bir katırda denemek istedi. Tahta kılıç, katırı ikiye ayırdı. Dervişler durumu Hacı Bektaş Veliye bildirdiler. Hünkar: “Hacım Sultan bizim gizli gücümüze inanmaz mı?” deyip ona: “Kolun tutula!” diye bedua etti. Hacım Sultanın kolu tutuldu. Günlerce kolunu açamadı. Hünkarın halifelerinden Saru İsmail, Hünkara Hacım Sultanın kolunu geri açması için yalvardı. Hacı Bektaş Veli, Saru İsmailin yalvarışları üzerine: “peki, kolu açık olsun” dedi.
Velayetnamenin bir yerinde de: “Hacım Sultan, 12 imamlardan imam Ali Nakinin oğlu Hüseyin soyundan gelir” diyor. Velayetnamenin yazarı burada bir konuda yanılıyor. İmam Nakinin Hüseyin adında bir oğlu yoktur.
İmam Ali Hadi Naki, imam Muhammed Cevat Takinin oğludur. Annesi halife Memunun kızı Ümmül Fazldır. Samara kentinde doğdu. Babası imam Taki, halife Mutasım tarafından 835 yılında öldürülünce, Ali soyu, henüz altı yaşında olan İmam Nakiyi Medineye götürdü. 860 yılında halife Mütevekkil, onu Samaraya götürüp zindana attı. Bu dönem de çıkan Küfe ve Deylem isyanlarından korkan halife Mutemit, 868 yılında onu zindanda öldürdü. Cafer, Hasan Asker ve Ayşe adında üç çocuğu var. Oğlu Cafer, babasından önce çocuksuz vefat etmişti.
Hacı Bektaş Veli, Hacım Sultanı Uşak taraflarına gönderiyor. Hacım Sultan, Menteşoğulları ve Germiyanoğulları arasında yaşıyor. Onun yaşam öyküsünü, taliplerinden Derviş Burhan, kaleme alarak “Hacım Sultan Velayetnamesi” diye yazmıştır. Bu Velayetname, Hacı Bektaş Velayetnamesinden önce yazılmıştır.
Hacım Sultanın soyundan gelen Dede Baki, Fatih Sultan Mehmetten Uşak iline bağlı Yahşi Değirmeni ve çevresini alarak bir Vakıf kurmuş. Bu Vakıf, daha sonra bozulunca, ıı.Beyazıt, bir fermanla Vakıf ve çevresini onun oğlu Seyyid Çelebiye vermiş. Kanuni döneminde bu Vakıf arazileri onun soyundan alınarak Haşimoğullarına verilmiştir. Araştırmacı Nejet Birdoğandan aldığımız bu konuda ki belgeyi aşağıda veriyoruz: “740 Nolu Kütahya Efkaf Defteri; (Kanuni Sultan Süleyman dönemi)
Kolu açık Hacım bölgesi ve Yahşi Değirmeni: bu bölge ve değirmen, eskiden beri vakfolunmuştur. Hacım Sultan oğlu Dede Baki, Sultan Mehmet Handan buraları kullanma hakkını almıştır. Daha sonra Dede Bakinin oğlu Şeyh Çelebiye kalmıştır. Vakıf bozulunca, Sultan Beyazit yeniden Şeyh Çelebiye ferman vermiştir.
Bugün ise; Padişahımız (Kanuni Sultan Süleyman Han), bunları haşimoğullarından kemal ve Veli kardeşlere vakıf olarak vermiştir. Eski defterde Uşak ilçesi diye kayıtlıdır. (Nejat Birdoğan-Anadolu ve Rumelinden Alevi yerleşimi)
Hacım Sultanın soyağacı Hacı Bektaş Veli ile ortak olduğu için, aşağıda birleşik olarak veriyoruz:
1-Hz.Ali
2-İmam Hüseyin
3-İmam Zeynel Abbidin
4-İmam Muhammed Bakır
5-İmam cafer-i sadık
6-İmam Musa-i Kazım
7-İmam Ali-ül Rıza
8-İmam Muhammed Taki
9-Seyyid Musa Araç
10-Seyyid Muhammed (874 yılında Nişabur Dergahı Piridir.)
11-Seyyid Yahya
12-Seyyid Cafer
13-Seyyid Hüseyin
14-Seyyid Ubeydullah
15-Seyyid Muhammed
16-Seyyid İbrahim
17-Seyyid Hasan
18-Seyyid Muhammed Sani
19-Seyyid Mehdi
20-Seyyid İshak
21-Seyyid Musa

22-Seyyid Ali
23-Seyyid İlyas
24-Seyyid Muhlis


22-Seyyid İbrahim Sani
23-Hacı Bektaş Veli
24-Seyyid Hızır Lale

22-Seyyid Haydar Gazi

23-Seyyid Hasan Gazi
24-Seyyid Abdal Musa

23-Hüseyin Gazi

24-Seyyid Hacım Sultan

24-Seyyid Ali Seydi Sultan
2. Hüseyin Gazi

Seyyid Ali (Kızıl Deli)