"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hadis ve Sünnet iddiaları

Alevilik ve Alevileri islamın dışında gösterme çabaları, islamsanız camiye gelin çağrıları, Alisiz Alevilik saçmaları, Aleviler Kuran-ı inkar ediyor gibi buna benzer daha nice iftira ve suçlamalar.
Alevi yol önderleri Mürşid, Pir, Rehber her nefeslerinde Alevilik islamın özü, Aleviler Muhammed Mustafanın; “Size iki emanet bırakıyorum, biri Ehli Beytim diğeri ise, Kitabımdır. Bunlar tıpkı Nuhun gemisine benzer, tutulan kurtulur tutulmayan ise helek olur” mesajına tam anlamıyla sadık kalıp bağlanmışlardır.
Inançla uzaktan yakından alakası olmayan menfaatparezler, nefislerini tatmin etmek uğruna, Arap milliyeçiliğine ve Iran şövenistliğine köleliği kabul edip Arap örf ve adetlerini; Allahın emirleri, peygamberin sünnetiymiş gibi gösterip Allaha kulluk yerine korku ve sindirme, mal mülk vaadleri yani dünyevi çıkarlarla kendilerine kul etmeyi hedeflemişlerdir. Bu çıkarları uğruna barış ve sevgi misyonuna sahip islam dinini; insanlıkla bağdaşmayan bir terör estiren din haline getirdiler. Muhammedin emrine karşı gelerek insanların kendi dilinde ibadet etme özgürlüğünü elinden alıp anlamadığı bir dilde ibadet etmeye maruz bırakmışlardır.
Sonuçta; Insanlar, islam dininin anayasası olan Kuran kitabını kendi anadilinde okuyup anlamak yerine; imam, hoca, mullaların vs. kişilerin yorumu ve anlatımıyla islamı anlamaya çalıştılar ve bu yanlış, yanıltma metotların sonucu ise bugünkü müslüman ülkelerde görmekteyiz. Alevi deyimiyle; “Allah, sana Şah damarından daha yakındır” manasından yola çıkarak, Allahın kutsal kıldığı insan oğlunun katline Allah adına fetva veren, kadın erkek ayrımı yapan, kadını ikinci sınıf gören, insanlar arasına hertürlü ikiliği sokan zihniyet, olsa olsa kulluğu Allaha değil Arap milliyetçiliğine ve Iran şövenistliğinedir.
Aleviler; Sünni ve Şiiler gibi aynı Allaha, aynı Peygambere ve aynı kitaba inanırlar ama yorumları farklıdır. Sünni ve Şiiler arasında 12 Imamlar hariç diğer inançsal konularda heptirler. Aleviler ise bu iki islam akımına tamamen muhalefettir ve gercek manada Allahın, Peygamberin ve Onun iki emanetine özünde bağlı olanlar bence sadece Alevilerdir.
Bu iddialara yüzeysel olsada verdiğimiz cevapla yetinip, ana konumuza geçelim:
Hadis kelimesinin sözlükte ki anlamı “söz, haber” dir. Sünnet ise ”izlenen yol, adet” manasındadır. Diğer bir deyimle Peygamberin söylediği sözlere “Hadis” davranış biçimlerine ve hareket tarzlarına da “Sünnet” denir.
Sünnet kelime olarak “tarz, metod, yol, tavır” manalarına da gelir. Sünnet kelimesi toplulukların devam edegelen davranışları manasında da kullanılır.
Kuran da buyurur ki: “artık onlar öncekilerin sünnetinden başkasını mı bekliyorlar? Allahın sünnettinden kesinlikle bir değişiklik bulamazsın. Allahın sünnetinde dönüşümde bulamazsın. Allahın sünnetinde dönüşümde bulamazsın” (Fatr 43) ve devam eder; “daha önceden gelip geçenler hakkında Allahın sünnetidir. Allahın sünnetinde kesin olarak bir değişiklik bulamazsın” (Ahzab 62).
Kuran-ı Kerim Allahın yasalarında değişikliğin olmadığını bildirirken geliniz binlerce “Hadis” ve “Sünnet” lere hep birlikte bir göz atalım: Peygamber yaşadığı yıllarda, “Benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin” (Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd).
Emevile ve Abbasiler döneminde bazı Hadis bilginlerine göre iki milyon hadis yazıldı. En doğru olarak kabul edilen Buharinin Kitabının altı yüz bin hadis arasından, Müslimin üç yüz bin hadis arasında, Ebu Davutun beş yüz bin, İbni Hambelin yedi yüz bin hadis arasından seçildiği söylenir. Oysa gerçek hadis Yaşar Nuri Öztürke göre elliyi geçmemektedir.
Ben şundan duydum, bundan duydum şeklindeki uydurmalar gün gün geldi din olarak karşımıza çıktı. Türk Istikbal Marşı yazarı Mehmet Akif Ersoy işte buna isyan ediyor:
Nebiye atf ile binlerce herze uydurdun.
Yıktın da dini mübini yeni bir din kurdun.
Kuran: “Kimin sözü Allahtan daha doğru olabilir” (Nisa 87) diye sorarken neden bu kadar hadis çıkarıldı?
» Dini bozmak ve dejenere etmek için,
» Siyasi ayrılıklardan dolayı,
» Dini eksik zanedip, kendilerince dini kurtarmak için,
» Zorlama altında uydurmalar,
» Maddi çıkar sağlamak için,
» Arap gelenek ve göreneklerini dinselleştirmek için.
Işte bu amaçlarla bu kadar uydurmalar hadis olarak karşımıza çıkarıldı. Oysa gerçek hadis sayısı 50yi geçmemektedir. İmam Azama göre de 17 dir. “Hadis diye ortaya sürülen bu sözlerin büyük kısmı uydurulmuş söz yığınlarıdır” (Yaşar Nuri Öztürk, “Tasavvufun Ruhu ve Tarikatlar” s. 71).
Bu hadislerden örneklerle bahsedelim:
Kuran der ki: “Dinde zorlama yoktur” (Bakara 256).
Hadis der ki: “Dinini değiştireni öldürün” (Buhari 12/883).
Kuran der ki: “Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediği kişi için bağışlar” (Nisa 48).
Hadis der kik: “Cehenemde en şidetli azaba uğratılacak kişiler Resamlardır” (Buhari–tevasir, 89)
Işte bu uydurmalar yüzünden buna inanmış bazı saf insanlar ibadethanelere geldiklerinde secde etmezler. Sebebini sorunca: resimler var resimlerde günah olduğundan dolayı secde etmeyiz diyorlar.
Peki günah olduğu nerde yazıyor?
Kuran da değil, Hadislerde yazıyor.
Hadislerden örneklere devam ediyoruz:
Kuran diyor ki: “De ki; Allahın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etmiş” (Araf 32).
Hadis diyor ki: “Cehenemde en şidetli cezaya satranç oynayanlar çarptırılacaktır” (Büyük günahlar, Hafız Zehebi s.96-97).
Hadis diyor ki: “Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklere ise haramdır” (Müslim, 2/16)
Hadis diyor ki: “Musiki dinleyen bir kişiye cennette ruhanileri dinlenme izni verilmez” (Kurtibi, 14/53).
Hadis diyor ki: “Şarkı, kalpte nifak bitirir” (Ebu Davut)
Hadis diyor ki: “Ümmetimden bir topluluk bulunacak saf ve yünlü ipeği ve çalgı aletlerini helal edinecektir” (Sahihi Buhari)
Hadis diyor ki: “Allah şarkıyı, alışverişini, parasını, öğretmeyi ve dinlemeyi haram kılmıştır” (M. Gazelli/Nebevi Sünnet s.111).
Hadis diyor ki: Kim resim yaparsa, Allah onu kıyamet günü yaptığı resim sebebiyle, resimlerdekilere ruh üfleyinceye kadar azap eder. Hiçbir zaman resimdekilere ruh üfleyemez” (Buhari, Taberi 45)
Uydurmacıların sanata olan düşmanlıklarının en yoğun olduğu konulardan biriside resimdir, sanattır.
Oysa Kuran diyor ki: “Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuzlar gibi çanaklardan, yerinden kalmayan kazanlardan yaparlardı” (Sabe 13).
Hadis diyor ki: “Köpek ve resim bulunan evlere melekler giremez” (Tırmızi, 4 cilt No: 2955)
Hadise göre evde köpek beslemenin meleklerin girmemesine sebep olacaksa sormazlarmı: “Azrailde bir melektir, eğer evde köpek besler veya eve resim asarsam, Azrailde evime girmeyeceğine göre evde iken ölmemem garanti olur mu?” köpeğide yaratan Allah değil midir?
Kuran da hiç yasak yokken insanlar musiki, heykel ve resim gibi, Allahın kulları için yarattığı güzelliklerden mahrum bırakmak asıl günah o değilmidir?
Kuran diyor ki: “Ey iman edenler, Allahın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Allah haddi aşanları sevmez” (Maide 87)
Kadınlar ile ilgili Hadislere gelince:
Hadis diyor ki: “Kadınlar arasında iyi kadın yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir” (Sahihi Buhari)
Hadis diyor ki: “Doksan dokuz kadından biri cennette, diğerleri ise cehenemdedir” (Sahihi Buhari)
Hadis diyor ki: “Kadınların dinleri ve akılları eksiktir” (Sahihi Buhari).
Hadis diyor ki: “Namazı bozan şeyler; kara köpek, eşek, domuz ve kadındır” (Sahihi Müslim)
Hadis diyor ki: “Uğursuzluk üç şeyde vardır: kadında, evde ve atta” (Ebu Davut, C. 4 No: 3922).
Hadis diyor ki: “Takma saç takan, taktıran, kaşları incelten, kaşlarını inceltiren, dövme yapan ve dövme yaptıran lanetlenmiştir” (Ebu Davut, Tereccul 5)
Hadise göre Kadın yedi sıfatlıdır:
1- Giyim kuşam hevesinden maymun.
2- Fakir düşmeye razı olmadığından köpek.
3- Kocasına diğer insanlara kibrinden yılan.
4- Gece gündüz koğuculuk yaptığından akrep.
5- Evde eşya sattığından fare.
6- Erkeklere hille kurduğundan tilki.
7- Kocasına itaat ettiğinden dolayı koyundur.
Oysa Kuran diyor ki: “Mümin erkekler ile mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır” (Tevbe 71)
Islam ülkelerde geri kalmışlığın sebebini işte bu uydurmalarda aramak lazımdır. Bu uydurmaların yüzündendir ki, matbaa 200 küsür yıl sonra ülkemize girebilmiştir. Sanatta, bilimde ve çağdaşlıkta geri kalmış ve kadın ikinci plana itilmiştir.
Şimdi biraz daha ileri giderek bir örnek daha verecek (daha yüzlerce verebiliriz) olursak: “Bir gün Ubu Yusuf, (Hanefi mezhebinin üçüncü kurucusundan biridir) “Peygamberimiz kanağı severdi”, der. Bu sözün söylendiği yerde bir kiş; “Ben kabak sevmiyorum”, der.
Ebu Yusuf “Peygamberin sünneti olan bir şeyi sevmeyen peygambere karşı gelmiş olur, peygambere karşı gelen de Allaha karşı gelmiş olur,” der.
“Allaha karşı gelmenin bedeli de kellesinin kesilmesimesini söyler. Kabak sevmem diyen kişi tövbe ederek kellesini zor kurtarır” (Ahmet Ziyaeddin, Gümüşhanevi, Ehli Sünnet İtikatı, s. 80).
Ey fetvacılar!
Türbelerde kurban kesmeyin, ağaçlara çaput bağlamayın, türbelerde yemek yedirmeyin, ibadette saz çalmayın, çünkü, o şeytan icadıdır diye fetva verenler! Önce kendi özünüze dönün ve din adına uydurduklarınızı, Arap örf adetlerine bağlılığı ve köleliği bırakıp ve sonra da şunları yanlıştır bunlar da doğrudur, şunlar Hakkın emirleridir bunlar Emevilerin emirleridir diye fetva verin ve insanların iyi niyetlerini kullanarak din sömürüsü yapmayın.
Arap örf adetlerini, din ile ilgisi olmayan fiilleri dinselmiş gibi göstermekten vac geçin. Analarımızı, kadınlarımızı, kardeşlerimizi aşağılanmaktan ve ikinci sınıf insanmış gibi görmekten vaz geçin, saçmalıkların da adına din demekten vazgeçin lütfen.
Kuran diyor ki: “bile bile gerçekle yalanı karıştırmayın” der (Bakara 42).
Çünkü yüce Allah “…Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez” der (Bakara 185 diye buyurmaktadır.
Öyleyse gelin barış ve sevgi olan İslam dinine uydurmalar katarak zorlaştırmayalım. Binlerce hadis uydurarak, dinle ilgisi olmayan Arap örf – adetlerini sünnet, ayet diyerek, kin kusan “İlmihal” ler çıkararak insanların arasına itifak tohumu ekerek bölmeyelim. Ayrım yapmalım.
Inananlara Allah doğru yolu göstermiştir. Bakın ne diyor: “Sizin dininiz size, benim dinim bana” (Kafirun suresi, ayrt 6) diye buyurmaktadır.
Din bir vicdan meselesidir, bırakın inanan inandığı gibi yaşasın, ödülünü ve cezasını da dinin sahibi olan yüce Allah versin. Bizlere düşen de böylesi uydurmalarla insanlara zulmetmemektir.
Yüce Allahtan niyazımız; bütün kullarına dosdoğru olan yolunu görmeyi, bilmeyi ve gerçeğe ermeyi nasip eylesin…