"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Kuran-ın özeti; Eline beline diline, sahip olmaktır

Kuran, miladi 610-632 tarihleri arasındaki yirmi iki yıllık peygamberlik sürecinde Allah tarafından Muhammedde, çeşitli vesilelerle gönderilmiş vahiylerin bir bütünüdür.
Okunan, okunması gereken, okunanı aktarmak, birleştirip kaynaştırmak, doğruya ulaştırmak anlamlarına gelen Kuran; Düne kadar hatta günümüzde bile çoğu evlerde, süslü bir bez çantasına konulmuş ve duvara asılmış haldedir. Adeta tabulaştırılmıştır; El vurulması günah, kimilerince el vurduğu zaman çarpılır inancı hakimdir adeta öcü haline getirilmiştir. Eğer Allaha bir düşmanlık varsa o da, bu olması gerekir.
Kuran-ın amacı; Insanoğlunun, karekterli olmasıdır. Insanların kötü alışkanlıklardan arınması, arınıp ak olması, ak olup sadeleşmesidir. Bu sadeliğe varmanın yolu, dört kapı kırk makam aşamlşarından geçmekle mümkündür. Dört kapı kırk makam üç kelime ile özetlenmiştir; Eline beline diline, sahip olmaktır. Dolayısıyla iyi ve kötü vazifeleri tespit edip, iyiyi alıp kötüden kaçınmak, uzak durmaktır. Bu erdemliğe varmanın tek yolu, okumaktır.
Kuran-ın “Alak suresi”nin ilk beş ayeti hangi mesajı bize vermekte, ona bakalım.
1. Ayet; Yartan Rabbinin adıyla oku.
2. O(Allah), insanı bir kan pıhtısından yarattı.
3. Oku, Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir.
4. O, Rab ki sizlere kalemle(yazmayı) öğretti.
5. Insanın bilmediğini O, öğretti.
Yaşar Nuri Öztürk
Alak suresi, insanoğlunun yaratılışını; Sevgi ve ilgi gibi üstün faziletlere sahip olduğunu dile getirmektedir. Bu faziletlerden en üstünü olan aklın olgunlaşması ve olgunlaşmanın okumakla mümkün olduğunu ve aynı zamanda okumanın, öğrenmenin, kalemin ve insan yaratılışının üstün ve özelliğini ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla insanoğlu için okumanın, öğrenmenin ve aynı zamanda da kalemin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Insanoğlu açısından aklın ve manevi ahlakın olgunlaşması; Iyi ile kötünün birbirinden ayırabilmenin sadece okumayla mümkün olduğu mesajı verilmektedir. Çünkü okuyanla okumayan, bir değildir.
Aklın olgunlaşması kula kulluk yerine, özgürce yaşamayı öne çıkarır. Şahı Merdan Ali, kulluk hakkında; “Allah seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma” demektedir. Burda kula kulluk red edilmektedir kulluk, sadece Allahadır. Gerçek özgürlük, Allaha kul olmaktadır.
Görüldüğü gibi Kuran; Duvarlara asmak için değildir. Öcüleştirip korku aracı yapanlara yazıklar olsun. Bu gibi zihniyete sahip olanların tek amacı; Insanları hakikatlerden uzak tutup, kendine bağımlı kılmaktır yani kula kul etmektir.
Bütün bu tespitlerden yola çıkarak Kuran-ı Kerim, manevi ahlak anayasasıdır. Ahlak, iman ve ibadeti bir bütün olarak ele alır. Imanla beraber, ibadeti ve güzel ahlakı harmanlaştırıp ham ervahlıktan siyrilip Kamil-i Insan olmayı ön görmektedir.
Dinin esasları haline getirilmiş Arap, örf ve adetleri; Ne Kuranı ve nede islam dinini bağlar. Işte Alevilerce red edilen; Dinin esasları haline getirilmiş Arap örf ve adetleridir ama Allahın kelamı olan Kuran-ın kendisi değildir.
Özetlersek Kuran-ı Kerim, sevgi dinidir. Insanların nefislerine esir düşmemeleri için; Hoşgörülü olmayı, iyi geçinmeyi, iyilikleri alıp kötülüklerden sakınmayı, adaletli olmayı, engin gönüllü olmayı, merhametli olmayı yani Hakk yolunda turab olmayı, ön görmektedir.
Kuran-ın ilahi mesajı ise; Insanların manevi ahlak amaçlı olarak iyi veya kötü davranışlara işaret ederek, kötülükten uzak iyi ahlaklı, birbirleriyle barışık, sevgi saygıya dayalı yan yana huzur içinde yaşama ilkeleridir. Bu ilahi mesaj Aleviler tarafından eline diline beline sahip ol ilkeleriyle, 4 Kapı 40 makam aşamalarından geçip Kamil-i Insan olup, Hakk mertebesine ulaşmak ve Onla beraber olmaktır…