Kurban kelimesinin anlamı Allaha yakınlaşmak, rızasını, hoşnutluğunu kazanmak demektir. Yani, Allaha manevi açıdan yakınlaşmaktır. Gerçek odor ki, hayvan kesmekle Allaha yakınlaşmak ve Onun hoşnutluğunu kazanmak mümkün değildir.
Eğer bu mümkün olsaydı, Ibrahim kestiği sayısızca hayvanlarla kazanmış olacaktı. Onca hayvanı kesmesine rağmen Allah, Ibrahime sözünü yerine getir buyurmuştur. Demek ki gerçek yakınlaşma hayvan kesmekle olmuyormuş. Allaha yakınlaşmak nefsine hakim olmakla, yardıma muhtaç insanlara yardım elini uzatmakla, birbirinin Hızırı olmakla ve daha önemlisi iyilik yapmakla mümkündür.
Diğer bir deyimle bir fakiri sevindirmek, bir yoksulun karnını doyurmak, insanlara sevgiyle yaklaşmak, okumak isteyipte imkansızlıktan okumayan öğrencileri okutmak, kısacası yoksulu ve fakiri sevindirmek, Allahın rızasını kazanmak demektir. Yani, kurban kesmeden de bunlar yapıldığında kurban yerine geçer.
Dolayısıyla kanlı ve kansız olmak üzere iki türlü kurban söz konusudur. Kanlı kurban, hayvaların tığlanması ve kansız kurban ise, maddi ve manevi yardımlardır.
Allahın rızasına ulaşmak ve hoşnutluğunu kazanmak, sadece kurban tığlamakla mı mümkündür?
Alevilikte asıl kurban, nefsini tığlamaktır. Ancak bilindiği gibi Kurban denilince, akla hayvan tığlamak gelir. Oysaki Allahın rızasına ulaşmak ve hoşnutluğunu kazanmak, sadece hayvan tığlamak anlamına gelmiyor.
Çünkü asıl kurban, nefsini tığlamaktır. Yani „nefse“ yönelmek; Paylaşımcı, yardımsever, ihtiyacı olanın elinde tutmak, okumak isteyip te okuma imkanı olmayana okuma imkanı sağlamak, vs. gibi maddi, manevi yardım ve destekte bulunmaktır.
Dolayısıyla içindeki kini, kibiri, kıskançlığı, çekememezliği, vs. atmadıkça yani nefsi emarelerden arınmadıkça, Pirin huzurunda özünü dara çekmedikçe, Pir-u Pak olmadıkça, paylaşımcı, yardımsever olmadıkça, yüzlerce hayvan da tığlansa bile bu kötülükleri silip atamaz.
Alevilere göre, kurbanın manevi önemi tarifsizdir…
Çünkü islamiyetin en büyük kurbanı, şehitler şahı Pir İmam Hüseyindir. Hakk Muhammed Ali yolunda, sayısızca Hüseyinler şehit ve kurban olmuşlardır.
Pir İmam Hüseyin ve Hüseyinlerin duruşu; Bütün insanların vatanı olan Dünyamızda kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, savaşların olmadığı, sınır ile sınıfların kalktığı, eşitliğin, adaletin olduğu, insanların ırkına, rengine, inancına göre değil, insan olduğu için sevilip sayıldığı ve sadece insanların değil, cümle varlığın hakkının gözetildiğine vesile olmasını diliyoruz.
Kurban geleneği tarihçesi…
Kurban geleneği, Ibarahim peygamberin oğlu Ismail peygamberi kurban etmesiyle başlamıştır.
Dolayısıyla Ibrahim nefsini yenmesi, Ismail peygamberi bıçak altından kurtarıldığına dair bir kutlamadır. Insanoğlunun kurban edilmeyişi insanlar arasında şükran, sevinç ve dileklerinin kabul edilmesi manasında o günden bu güne kadar bayram havasında kutlanarak gelmiştir.
Alevilere göre, kurbanın manevi önemi tarifsizdir…
Çünkü islamiyetin en büyük kurbanı, şehitler şahı Pir İmam Hüseyindir. Hakk Muhammed Ali yolunda, sayısızca Hüseyinler şehit ve kurban olmuşlardır.
Pir İmam Hüseyin ve Hüseyinlerin duruşu; Bütün insanların vatanı olan Dünyamızda kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, savaşların olmadığı, sınır ile sınıfların kalktığı, eşitliğin, adaletin olduğu, insanların ırkına, rengine, inancına göre değil, insan olduğu için sevilip sayıldığı ve sadece insanların değil, cümle varlığın hakkının gözetildiğine vesile olmasını diliyoruz.
Kuran-da, kurbanla ilgili Ayetler…
Hac Suresi, 37. Ayetinde; “Fakat unutmayın ki, onların ne etleri Allaha ulaşır, ne de kanları. Fakan Ona ulaşan, yanlızca sizin iyi niyet ve samimiyetinizdir. Işte bu amaçla onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, Onun sizi doğru yola iletmesine karşılık, Onun şanını yüceltip tekbir getiresiniz diye. Öyleyse güzel davrananları müjdele” buyurmuştur.
Ve yine Kevser Suresi, 2. Ayette; “O halde, yanlız Rabbine ibadet et ve yanlız Onun adına, kurban kes.” demektedir.
Ayetlerinde buyurduğu gibi kurban; Allaha teslimiyetin, şükür etmenin, rızasını, hoşnutluğunu kazanmanın bir sembolü ve yakınlaşmaya, bir vesile olarak algılamasıdır. Yani iyi niyetle sunulan tüm maddi destek ve manevi yardımlar insanları memnun ettiği kadar Allahı da memnun etmiş olur. Demek ki kul kuldan razı olursa, Allah ta kuldan razı olurmuş.
Genç Abdal, kurban konusunda…
Cem erkanında herkes muradın buldu,
Donandı meçlisler nur ile doldu,
Hep erenler evliyalar cem oldu,
Bu dem bayramımız seyranımız var buyurmuştur.
Alevilerde kurban dendiği zaman, asıl kurban nefsini tığlamaktır. Çünkü Aleviler, dualarında “canım kurban tenim tercüman” diyerek ikrar verip ikrarında durmaktır. Ilim ve irfanla olgunlaşıp erenler yolunda; El ele el hakka, Insan-i Kamil mertebesine erişip o meydana, gelmektir.
Allah Allah deyip gel bu meydana,
Can baş feda edip götür kurbana,
Boyun eğip yüz sür Şahı Merdana,
Erenler bu meydan er meydanıdır.
Alevilerde, kurban-adak yapmanın kuralları vardır. Her can istediği anda veya zamanda kurban adıyamaz. Özelikle kurban tığlayacak canlar, aile içerisinde dargın küskün olmayacak, kurban-adak yaparken aile bir araya toplanıp herkes rızalık vermesi gerekmektedir. Çünkü Alevilerde rızasız lokma yenmez.
Aslı Şah-ı Merdan, Güruh-i Naci,
Gerçeğe bağlıdır bu yolun ucu,
Sende bir kurban talibin borcu,
Piri tarikata indi bu kurban.
Alevilerde, Hakk ile hakikat yolunda en büyük kurban, Pir İmam Hüseyindir. Kurban, manasına uygun şekilde yapılmalıdır. Kişisel nefs için kurban yapmak, manaya uygun değildir.
Çünkü kurban tığlamadaki amaç, paylaşmaktır. Dolayısıyla kendi ihtiyacını karşılamak yerine yoksulun karnını doyurmak, fakiri sevindirmek ve inancımızdaki manevi değerleri yaşatmaktır. En önemlisi de içindeki kini, kibiri kurban etmektir ve Pirin huzurunda, özünü dara çekerek Piri pak olmaktır.
Evet Canlar! Bu gün, gönlümüzün şad olduğu gündür…
* Çünkü Ibrahim peygamberin, nefsini Hakka kurban ettiği gündür.
* Cananın, canı bağışladığı gündür,
* Insanoğlunun, canı bağışlandığı gündür,
* Insanoğlunun kurban edilmesine son verildiği gündür,
* Iyi niyetin, kötü niyeti yendiği gündür,
* Insanlık adına umutların yeşerdiği gündür,
* Cehalet zihniyetinin önüne geçildiği gündür,
* Barışın, dostluğun temelinin atıldığı gündür, vs.
Dolayısıyla iyiliğin, doğruluğun kazandığı için, mutluyuz ve sevinçliyiz. Ancak gönül yasımız da vardır. Çünkü islam ve insanlık tarihinde en büyük kurban, Pir İmam Hüseyin ile birlikte sayısızca Hüseyinlerin kurban olmasıdır.
Barışı, hoşgörüyü, sevgiyi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz umuduyla Kurban bayramı; Barışa, huzura, dostluk ve kardeşliğe vesile olsun. Insanların hırsları merhamete, kinleri sevgiye, düşmanlıkları barışa dönüşmesi dileğimizle.
Şahı Merdan Aliye sormuşlar, Bayram nedir?
“Günahsız geçen her gün bayramdır” buyurmuştur.