Şahı Velayet, Şahı Merdan Alidir.
Velilerin ve velilik makamının Şahı.
Farsça bir kelime olan Şahın sözlük karşılığı; Hükümdar, kıral anlamındadır. Dini literatürde ise; Allah nurunun tecellisi, manevi anlamda zahir ve batın ilmine ulaşmış, yetkin Kamil-i Insandır.
Alevilerde, Şahı Merdan Aliye ve onun soyundan gelen On İki Imamlara verilen sıfat veya isimdir. Buradaki şahlık zahiri alemin değil, manevi alemin ve bilgi aleminin Şahı yani velilerin ve velilik makamının Şahı anlamındadır.
Velilik makamı, Hakikat Kapısıdır; Hakkın derin ilmi, manevi sırr ve hikmetleridir. Hakikat kapısının sahibi ise, Şahı Merdan Alidir. Dolayısıyla Allahın derin ilmine, manevi sırr ve hikmetlerine ulaşmış yegane Kamil-i Insan, Şahı Merdan Alidir.
Özünde ister zahir, ister batın , ister diğer ilimler olsun bütün ilimler; Allahın derin ilmi, manevi sırları ve hikmetleridir. Dolayısıyla Zahir ve batın ilmi birbirini tamamlayan ve ayrılmaz bir bütündür.
Şahı Velayti, Mehmet Ali Hilmi Dedebabanın dilinden dinleyelim.
Ali evvel, Ali ahir,
Ali batın, Ali zahir,
Ali tayyib, Ali tahir,
Ali göründü gözüme.
Ali candır, Ali canan,
Ali dindir, Ali iman,
Ali rahim, Ali rahman,
Ali göründü gözüme.
Mehmed Ali Hilmi Dedebaba
Bu nokaya ulaşılmış olan ulu evliya, Şahı Velayet Alidir. Hem zahiri ve hemde batıni ilme ulaşıp Allah ile beraber olmuş, binbir donda zuhur etmiş Keremullahtır. Bu hakikatle ilgili, Muhammed; „Ya Ali! Doğumuna şahit olmasaydım, hikmetinin sırrına akıl erdiremezdim“ demiştir.
Dolayısıyla de Muhammed; „Peygamberlik devri benimle son bulmuş ve velayet devri başlamıştır. Benden sonra insanlar Allahın emirlerini ve islamiyeti en doğru şekilde velilerden ögreneceklerdir. Benim velim ve vasim Ebu Talib oğlu Alidir” demiştir. Şahı Merdan Aliye verilen bu velayet kendisinden çocuklarına, onlardan da onların çocuklarına ve böylece soy takip ederek, kıyamete kadar devam edecektir.