Peygamberlerin temel görevi, insanları sadece Allaha kulluğa çağırmak, Allaha giden doğru yolu göstermek, doğru yolu bulmalarında yardımcı olmak ve onları kendiliklerinden uydurdukları sahte ilahlara(putlara) tapmaktan uzaklaştırmaktır. Toplumları, her türlü sapıklıklardan, ahlaksızlık ve kokuşmuşluklardan temizlemektir. Dolayısıyla insanların manevi halleriyle yani edep-erkaniyle sorumludurlar.
Peygamberler dini tebliğ ederken, dini esasları açıklama, öğretme, uygulama, öğretip uyguladıkları kontrol ve düzeltme, insanları kötülüklerden temizleme ve arındırma görevlerini yerine getirirler. Bu görevini yerine getirirken herhangi bir baskı ve zorlamaya başvurmamışlardır. Ayrıca ilahi mesajı insanlara ulaştırmak için birçok peygamber sıkıntı çekmiş ve bu sıkıntılara katlanmışlardır. Ölüm tehdidine ve tehlikesine rağmen görevlerini yapmaktan vazgeçmemişlerdir.
Hz.Muhammed Mustafa, peygamberlik devri hakkında; “Peygamberlik devri benimle son bulmuş, velayet devri başlamıştır. Benden sonra insanlar, Allahın emirlerini ve Islamiyeti en doğru şekilde Velilerden ögreneceklerdir. Benim Velim ve vasim Ebu Talib oğlu Alidir” buyurmuştur. Şahı Merdan Aliye verilen bu Velayet; Ondan çocuklarına (On Iki Imamlara) ve onlardan da onların çocuklarına ve soyu, takip ederek kıyamete kadar sürecektir.
Anadolu Aleviliğinde, Ocakzade dediğimiz seyyidler bu velayetin sahipleridirler. Alevilik, bu velayet sahiplerinin sürdüğü-devam ettirdiği inanç ve yaşam şekli, Hakk Muhammed Alinin yoludur. Her yolda olduğu gibi, bu yolda da rehbersiz yürünmez; Irşad edici, aydınlatıcı Pir-Mürşid olmadan doğru istikamet bulunmaz.
Muahmmed Ali yolunda, Esas ve belirleyici olan kișiler degil, yolun ilkeleridir. Kişiler, nefsine uyup yolda azgınlık yapabilirler fakat kişilerin yanlışından, uyumsuzluğundan, bilgisizliğinden ötürü yoldan uzaklaşmak, yola sırtını çevirmek veya yola tepki göstermek doğru değildir. Bu gibi yanlışlara düşmemek için, yolu doğru kaynaklardan öğrenmektir. Dolayısıyla okumak, araştırmak ve incelemek gerekir…