Mümin ile müslüm kavramları, günlük hayatımızda ve ilmi muhabbetlerde sıkça rastladığımız kavramlardır.
Mümin; Güven, güvenilir, manasındadır. Bu sıfat genelde, Muhammed Mustafa için kullanılmıştır. Muhammed Mustafanın güvenilir olması ve insanlara güven verdiğinden dolayı kendisine, El Mümin sıfatı ile hitap edilmiştir.
Müslim ise, dini literatürde; Allaha inanan, teslim olan, Kuran-ın esaslarına-ilkelerine uyan, uygulayan ve Onun peygamberlerini klavuz, rehber kabul eden, bağlı olan dindar kişiler için kullanılan bir isimdir.
Bazılarına göre Müslim kelimesi, Müslüman sözcüğünün kısatılmış şeklidir.
Baştan beri Muhammed Mustafanın peygamberliğine ve islama karşı olan Arap kabileleri, Muhammed Mustafanın Medine‘den Mekke‘ye döndüğünde; „Ya Muhammed! Biz de islam olduk“ demişler.
Ve bunun üzerine Hucurat Suresi‘nin 14. Ayeti inmiştir…
Araplar, „Biz iman ettik“ dediler. Onlara de ki, iman etmediniz“ ancak Müslüman olduk deyin. Iman, sizin kalplerinize girmemiştir. Allah‘a ve Resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiç bir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafurdur, Rahimdir.
Hucuret Suresi, 14. Ayet. Yaşar Nuri Öztürk
Müslüman kelimesi, mana olarak; Uymak, tabi olmak, peşine takılıp gitmek ancak teslimiyet olmuş anlamına gelmez.
Mümin, Müslim arapça kökenli olup; Allaha, Onun ilahi kelamı olan Kuran-a ve dinine inanıp, teslim olmaktır. Allaha, Onun doğru yoluna ulaştırancak olan peygamber ve velilerini rehber kabul etmektir.
Alevi inancında; Allah Muhammed Ali, üçü bir çağrılır. Çünkü Alevi inancının temeli, Allah Muhammed Ali üçlemesidir.
Allah; Her nesneyi yaratmış ve aynı zamanda hakim olan, ilahi bir kuvvettir.
Hz.Muhammed Mustafa; Allahın resulü ve vahiy yolu ile gelen Kuran-ın tebliğcisi, islam dininin denetçisidir.
Şahı Merdan Ali ise; Islam dininin, uygulayıcısı ve koruyucusudur.
Dolayısıyla Allahın birliğine, Muhammed Mustafanın peygamberliğine ve Şahı Merdan Alinin veliliğine inanıp, iman etmektir. Teslim olmanın şartı ise; Ikrar verip, yoluna talip olmaktır.
Sonuç itibariyle Aleviler kendilerini müslüman olarak değil, islam olarak ifade ederler. Yukarda da belirtiğimiz gibi teslimiyet, ikrar vermekle mümkündür ve Aleviler de ikrar verilmeden yola talip yani Hakk ile hakikate talip olunmaz.