"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Kubbe-i Rahman‘da ki nur, Fatma-tüz Zehradır

Kubbe-i Rahman varoluşun, yaratılışın kapısıdır. Yaratılışın, varoluşun veya doğuşun kaynağı, Kubbe-i Rahman diğer bir ismiyle Yeşil Kubbedeki kadim olan ilahi nurdur.
Yer yok iken gök yok iken dolaştım,
Muallakda beyaz kuffara düştüm.
Kırkların ceminde engürü içtim,
Ol yeşil Kubbe‘ye konduğum zaman.
Seyyid Feyzullah
Ilahi nur; Kendi kendini var eden, kendi devamını sağlayandır. Diğer bir deyimle, yaradan ile yaradılan sıfatını taşıyan nurdur.
Kendini vareden yani yaradan sıofatındaki nur, Allah ve kendi devamını sağlayan yani yaratılmış sıfatındaki nur ise, insandır.
Rahim manası; Sahiplenen, koruyan, esirgeyen, besleyen, yetiştiren, ortaya gelmesini sağlayan gibi manalara gelmektedir.
Kubbe manası ise, dam veya çatı demektir.
O zaman Kubbe-i Rahman; Allahın takdiri ile ilahi kudreti sonucunda, batın ve zahir alemde yaratmış olduğu tüm varlıkların altında barındığı küre veya çatı diyebiliriz.
Dolayısıyla bu çatı altındaki varlıklara baktığımızda, Allahın sanatını ve kudretini görmekteyiz. Bu da şu demektir yeryüğzündeki tüm nesnelerin varoluşu, Allahın takdiri ve ilahi kudreti sonucudur.
Kubbe-i Rahmanda ki nur, Fatma-tüz Zehra Ananın nuru olduğuna göre dolayısıyla Kubbe-i Rahman veya Yeşil Kubbe makamının sahibi, Fatma-tüz Zehra Anadır.
Alllah, Kubbe-i Rahmanda beş nur yaratmıştır. Bu nurlar Fatma-tüz Zehra, Muhammed Mustafa, Şahı Merdan Ali, İmam Hasan ve İmam Hüseyidirler.
Bu nurların sıfatları, Rahman ve rahimlik sıfatlarıdıdır. Rahman gökyüzü, erkek sıfatıdır ve rahimlik toprak, kadın sıfatıdır. Rahman olmasa rahimlik olmaz yani yağmur yağmasa, toprak yeşermez.
Bir kandilden bir kandile atıldım,
Turab olup yeryüzüne saçıldım.
Bir zaman Hakk idim, Hakk ile kaldım,
Gönlüme od düştü yandım da geldim.
Şah Hatayi
Kubbe-i Rahmanda ki nur, ruhtur. Zahiri alemde ruhun tercümanı akıldır, aklın tercümanı dildir. Dolayısıyla aklını en müklkemel şekilde kullanan, düşünen ve düşündüğünüğ dile getiren insanoğludur. Insanoğlunu, diğer yaratıklardan üstün kılan kendi aklını kullanması ve kendini ifade etmesidir.
Yer gök tufan iken yani karalar yok iken yeşil bir Kubbe‘de, bir nur varmış.
Melek Cebrail, uzun dönüşlerden sora Allahın izniyle kubbeye konar. Yeşil Kubbede nura bürünmüş bir kadın görür ve kendisine sorar, sen kimsin?
Nur kadın; “Başımdaki taç Muhamed Mustafa, belimdeki kemer Aliyyel Murtaza, kulağımdaki küpeler Hasan ile Hüseyin ve ben ise, Fatma-tül Zehra” diye buyurmuştur.