Insanoğlunun yaşarken ulaştığı en yüce yükseliş, miraçtır. Miraç Allah elçisinin, Allaha eriştiği andır. Orada “an, zaman” var mıdır yok mudur? Onu soru işasretine bırakıyoruz. Bilinen gerçek odur ki, Muhasmmedin elçisiz ve aracısız Allah ile görüşmesidir.
Aracısız diyoruz çünkü, Kuran ayetlerini kendisine getirmekte aracılık yapan Cebrail dahi o araya sığamamıştır. Niçin? çünkü “yanarım” demiştir.
Hz.Muhammede peygamberlikle görevlendirilmeden önce, yıllarca Hira mağarasında, derin düşünceler içinde varlığın sırlarını sorgulamış ve mutlak varlığı aramıştır. Muhammedin elçiliği, Melek Cebrail ile görüşmesiyle gerçekleşmiştir. Muhammed emin ve güvenilir biri olması, doğru ve düzgün yaşamiyle topluma örnek olmuş ve putlara tapmamıştır. Yetimi, yoksulu, çaresizleri, köleleri koruyan ve tek Tanrıya inanmıştır.
Miraç ise ulaştığı, ulaşabildiği ve ulaşabilecek en yüce değerdir. Alevi inancına göre o değer Kırklar Meclisidir.
Kırklar meclisinde neler vardı, hangi değerlerle o kapıdan içeri girmiştir? Bu dereceye hangi hizmet, ibadet ve hangi eylemi ile ulaşmıştır? Allah elçisine, kendisi ile elçisiz doğrudan görüşme fırsatını niçin vermiştir? Onu en yüce noktaya, melek Cebrailin bile yücelemediği noktaya niçin yükselmiştir?
Burda sorulması gereken soru: Alemlerin rahmetinin yolunda gidenlere, aynı yücelik verilecek mi? Yani, Allahın didarı, cemali, Allah ile kavuşma, Onun yolunu sürenlere mümkün mü? Mümkünse nasıl? Cevap hakkını pir Ahmet Yeseviye bırakalım:
Sözü söyledim, kim isterse Allahı görmek,
Canını canına bağışlasın, damarlarını eklesin,
Garip, yetim, fakirlerin gönlünü alsın.
Hace Ahmet Yesevi
Bütün gücünü toplayıp çabalarını tek hedefe yöneltip gariplerin, yetimlerin, anasız, babasızların, fakirlerin, yoksulların yardımlarına koşanlar; işte onlar, Allaha ulaşmak yoluna girmiş olanlardır. Allah elçisinin canından bir can olan Şahı Merdan Alinin yaşamını incelerseniz bu sırra vakıf olursunuz.
Garip, fakir, yetimlerle elçi ilgilendi,
O gecede miraç oldu Allahı gördü,
Döndü geldi yine fakirlerin halini sordu.
Hace Ahmet Yesevi
O yüceliğe erişen, orayı, o cemalı ve didarı bulan niye geri döndü? Niye tekrar çileye, zulme dönüp yaşamını sıkıntılarla tamamladı?
Sorunun cevabı açık ve nettir. Allah elçisinin miraca ulaşması insanların garipleriyle, fakirleriyle, yetimleriyle ilgilenmesi ve o çileyi çekmesiyle Allaha sürekli mirac haliyle olur. Ey dost! Sen de Allaha sürekli mirac yapmak istiyorsan işte yöntemi bu:
Nerde görsen gönlü kırık melhem ol!
Öyle mazlum yolda kalsa derman ol!
Mahşer günü dergahına mahrem ol!
Hace Ahmet Yesevi
Akıllı insanlara pirimiz “Divan-ı Hikmet” lerinden seslenmeye devam eder:
Akıllı isen gariplerin gönlünü al
Mustafa gibi ülkeyi gezip yetimleri
Ara.. Ara.. Ara..
Pirimiz Miracına devam eder;
Garip, fakir, yetimleri sevindir
Aziz canını parçalarcasına çalış
Yemek bulursan canın ile konuk eyle
Hakkdan işitip bu sözleri söylüyorum.
Hace Ahmet Yesevi
Pir Ahmet Yeseviye göre: “Hz.Muhammedin yolunda Miraç yapa bilmenin yolu “Insana hizmettir” Seyyidlerimiz ne demişler? “Halka hizmet, Hakka hizmettir.” Öyleyse: “En büyük, en yararlı ve en çabuk erdirici ibadet, insana hizmettir.” Pirimiz bunları buyururken, Muhammed ne diyor? Şimdi de ona bakalım..
Allah ile insanoğulu arasında, geçen ilahi muhabbet…
* Allah, insanoğluna sordu: Ey insanoğlu! Hasta oldum, ziyeretime gelmedin.
Insanoğlu, Allaha cevaben: Ey Rabbim! Sen alemlerin Rabbisin… seni nasıl ziyaret edyim?
Allah, buyurdu: Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu, fakat sen onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret etseydin, beni yanında bulacaktın
* Allah, insanoğluna sordu: Ey insanoğlu! Açtım, doyurulmamı istedim, fakat sen beni doyurmadın…
Insanoğlu, Allaha cevaben: Ey Rabbim! Ben seni nasıl doyurayım? Sen alemlerin rabbisin.
Allah buyurdu: Falan kulum senden yemek istedi; Sen yedirmedin. Bilemedin mi? Ona yedirseydin beni yanında bulacaktın.
* Allah, insanoğluna sordu: Ey insan! Su istedim vermedin…
Insanoğlu, Allaha cevaben: Ey Rabbim! Sana nasıl su vereyim? Sen alemlerin Rabbisin.
Allah buyurdu: Falan kulum senden su istedi, sen su vermedin. Ona su verseydin beni de yanında bulacaktın. Bunu da mı anlamadın?
Yüce Allah bizlere böyle buyuruyor: Hasta, aç, susuz insanların gönlünü alsaydık “Allaha yakın olmanın en kestirme yolunu” bulacaktık.