– Korkuyu, Kerbelada bıraktıran nedir? Korkuyu Kerbelada bıraktıran, Pir İmam Hüseyinin onurlu duruşudur.
„Darağacında üç fidan“ olarak bilinen solcu düşünceye sahip Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslanlar idam sehpasına yürürken Deniz Gezmiş Hüseyin Inana „Korkuyor musun dede?“ Hüseyin Inanın cevabı; „Biz korkuyu Kerbelada bıraktık Deniz‘im“ buyurmuştur.
Peki bugünkü sözde solcu, devrimci geçinen mahlukatlar peşine gittikleri Hüseyin Inanın dediğine uymuşlar mıdır veya gereken dersi çıkarmışlar mı? HAYIR!
Çünkü gereken dersi çıkarmış olsaydılar, kendi ideoloji önderlerinin önderine sahip çıkacaklardı ve dahası halkın inancını karalayıp gericiliktir diye tarumar etmezlerdi.
Fakat biz dindarlar olarak Pir İmam Hüseyini sahiplendiğimiz gibi Pir İmam Hüseyine dolayısıyla duruşuna sahip çıkan devrimcilere, Ateistlere ve siyasetçilere de sahip çıkıyoruz. Demek ki mesele neymiş efendim? Adam gibi adam olan insanlara sahip çıkmak gerekir. Çünkü adam gibi adam olan insanların davası birdir ve o da, insanlık davasıdır.
Adam gibi adam olan insanlar diyoruz. Bunun manası
Insan olan ırkçı bir düşünceye sahip olmaz, senlik benlik gibi bir sorunu olmaz, menfaat için insanların arasına ikilik tohumunu ekmez, din morfindir yani kötülüktür deyip inanç evlerine başkan olmaz, inanç evlerini menfaatine peşkeş çekmez, vs. vs.
Hüseyin Inanın, „korkuyu Kerbelada bıraktık“ demesindeki amaç nedir?
Korkuyu Kerbelada bıraktıran, Pir İmam Hüseyinin onurlu duruşudur.
Kerbela katliamı aradan asırlar da geçse tarih olarak unutulmayacak kadar derin, anlamlı ve öğretici olmuştur. Iyi ile kötünün, Mazlum ile zalimin, Onur ile onursuzluğun, Aydnlık ile karanlığın hesaplaşmasıdır.
Kerbelada Pir İmam Hüseyin varolmayı, iyiliği, doğruluğu, mazlumluğu, direnmeyi, insanlık onurunu ve sorumlu davranmayı temsil etmiştir.
Pir İmam Hüseyinin Yezide, „Ne dir ki biat etmek, boyun eğersin olur biter. Ancak boyun eğmeyenlerin hali ne olacak? Işte ben de, boyun eğmeyenler için sana biat etmiyorum“ buyurmuştur.
Hüseyin Inanda ülkesinde yaşanan adaletsizliğe, haksızlığa, bağnazlığa, vs. susabilirdi veya sorumsuzca davranabilirdi. Fakat Pir İmam Hüseyin gibi sorumlu davrananları, susmayanları, boyun eğmeyenleri düşündüğü için darağacını boylamıştır ve davası için serini vermiştir.
Bu duruş, Hüseyinlerin duruşudur. Yaşanması mümkün olan dünyayı, yaşanmaz hale getirenlere boyun eğmeyenlerin, susmayanların, sorumlu davrananların duruşudur. Dolayısıyla insanlık davasına inananların duruşudur.
Selam olsun Hüseyinlere, insanlık davası için serini verenlere