Alevi inancının özünde, ibadet bir araçtır ve Kamil-i Insan olmak ise, asıl amaçtır. Dolayısıyla insanı olgunlaştıran, kemalete ulaştıran sadece Pratik ritueller değildir aynı zaman da ilim, irfan ışığıyla ruhun olgunlaşmasını sağlamaktır.
Zahiri anlamda inancın Pratik rituelleri aşın unudur, ilim ile bilim suyudur ve hamurdan yapılan ekmek ise, su ile unun olgunluk yani kemalet halidir. Dolayısıyla su olmadan hamur olmaz, hamur olmadan ekmek olmaz, ekmek olmadan yaşam olmaz. Görüldüğü gibi bir birini tamamlayan unsurlardır, etkenlerdir.
Alevi olmanın yolu…
Gönül rızası doğrultusunda büyük bir itikat ve inançla; Allaha, Onun elçisi Muhammed Mustafaya, Veliullahı Şahı Merdan Aliye ve Ehli Beytine, Alevi inancının ahlak anayasası olan eline diline beline sahip olma temel ilkesine bağlı, doğruları esas alıp, mazlumla bir olup, zalime karşı koymaktan geçer.
Allah birdir Hakk Muhammed Alidir,
Anın ismi cümle alem doludur.
Bu yol Hakk Muhammed Ali yoludur,
Gel Muhammed Ali dergahına gel.
Pir Sultan Abdal
Hakkın emirlerine gönülden sadık kalan, her türlü karanlık ve bağnaz düşünceye-düzene karşı koyan, Kırklar Meclisinde, “büyüğümüzde bir küçüğümüzde bir” tezi ile, bir nazarda görülen insanı, inanç merkezine oturtup, insan hakları temelinin atıldığı Kırklar Meclisi, bugünkü Dünya insan hakları Cemiyetine de ışık olmuş bu güzel düşünceye sahip çıkarak, Allahın cemalinden yaratıp kutsal kıldığı insanı, Kırklar ceminde, bu kutsallık daha da pekiştirilip, Dört Kapı Kırk Makam ile Kamil-i Insan şeklini veren felsefeyle tevalla ve teberra ilkelerine bağlı kalmaktan geçer.
Bu dünyanın evvelini sorarsan,
Allah bir Muhammet Alidir Ali,
Sen bu yolun sahibini ararsan,
Allah bir Muhammet Alidir Ali.
Pir Sultan Abdal
Inancın merkezinde insan, insanın özünde Hakk, Hakkın isminde yaratılış, yaratılışın özü ise bilmektir, bilinmektir, teslimiyetir ve tekrardan yaradanın özünde eriyip Onunla bütünleşmektir.
Dolayısıyla Alevilerde verilen ikrarın amacı da, insanların ham ervalıktan kemalete ulaşıp tekrardan özüzle bütünleşmesi ve bir olmasıdır. Bu bütünleşme, Allahın yaratmış olduğu mevcudatı sevgiyle, muhabbet ile kucaklamak ve sahiplenmektir.
Muhammed Ali yolu, hakikat ve insanlık yoludur…
Hakk ve hakikat yolunda yürümek, kıldan ince kılıçtan keskindir; Sevgi yoludur ilahi aşk ister, eğriyi kabul etmez emek ister, sabır ister, dayanma gücü ister, azim ister.
Bundan ötürüdür ki Alevi yol önderleri, “Gelme gelme dönme dönme gelenin malı dönenin canı” demişler. Çünkü bu yol, kıldan ince kılıçtan keskindir.
Allaha teslimiyettir, Muhammed Mustafa irfandır ve Şahı Merdan Ali ise ilimdir. Teslimiyet umandır, irfan dalgıç olmaktır ve ilim ise, umandaki incidir.
Özetlersek Alevi inancının temeli ikrardır, itikattir, ilahi aşktır, umuttur, sahiplenmektir ve sevgiden ibarettir. Bu değerleri sahiplenen, yaşıyan ve yaşamasını sağlayan her bir insanoğlu bizim için iyi bir Alevidir dolayısıyla iyi bir insandır.
Aşk ile, ne mutlu insanım diyebilene…