Allah birdir, uludur ve ilahi takdir, yanlız Ona mahsustur.
Temiz kıldığı nesil, Ali Aba diğer ismiyle Pençe-i Ali Aba neslidir. Şahı Merdan Ali, Fatma-tüz Zehra, İmam Hasan, İmam Hüseyin ve Muhammed Mustafa ile beraber bu beş kişi, Ali Abayı oluşturur.
Dostlar, yüreğimizi de Siz kaplamışsınız,
Cümlemiz Pençe-i Ali Aba Hakk izindeyiz.
Cananlar, Hakka teslim olan Benligimizsiniz,
Ey Talip Sırat budur, Hakk Muhammed Aliyizdir.
Ali Yaranı, gece gündüz tespihimizsiniz,
Hatice Kübra, Fatma Zehra annemizdeyiz.
Sırat-ı müstakimde, sevgi aşk aynamızsınız,
Hasan-ul Mücteba Hüseyn-i Deşt-i Kerbelayız.
Ey Erenler! Sevilen aşk olunan sizlersiniz,
Maksudi, cümle Yaran Gülzar-ı Haseneydeyiz.
Havz-ı Kevser, Gülzar-ı Muhammed Cemul Ekberiz,
Ey Canlar! Bir ve iri olun, diri kalmalıyız.
Mustafa Mesut Durmuş
Hz.Muhammed Mustafa; Ali, Fatma, Hasan ile Hüseyin benim Ehli Beytimdir diyerek Ehli Beytini kollarının altına alarak; “Allahım, işte bunlar benim Ehli Beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl!” buyurmuştur. Ehli Beyt; „Seyyid-i Saadet Evlad-ı Resul“ yani Muhammed Mustafa soyundan gelenler demektir.
Ali Aba; Muhammed Mustafanın üzerine giydiği Abanın(giysinin) altına; Şahı Merdan Ali, Fatma-tüz Zehra, İmam Hasan ve İmam Hüseyini alarak; “Ey Ehli Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor” Ayetini okuyarak; Muhammed Mustafanın Abası altında korunmaya alınmış, yüceltilmiş ve sevilmesi, sayılması, inanılması, saygı duyulması gereken “Aile fertlerim anlamındadır.
Hz.Muhammed Mustafa; „Ben ruhumla, ilmimle, dinimle, itikatimle ve yaşamımla Ehli Beytin zerre kadar dışında değilim. Ehli Beyte uzak olanlar bana da, Allaha da uzaktırlar“ buyurmuştur. Ali Aba yolunda aşk ile yanıp çerağ olanlar, Ali Abaya gönülden bağlı ümmetidir.
Sonuç itibariyle Pençe-i Ali Aba, Yeşil kubbede ki ilahi nurdur. Bu nur, Güruh-u Naci ruhudur. Güruh-u Naci yani Nesli Pak soyunun ataları, Şahı Merdan Ali ile Fatma-tüz Zehra anadır.
Güruh-u Naciden bir bacı geldi,
Kırıkların dolusun eline aldı,
Cümlesi o bacıya hep secde kıldı,
Şah dedik bacıya Şahtan içeri.
Bacının ismine Fatma dediler,
Yeri göğü ondan mevcut buldular,
Selman bir üzüm getirdi engür ezdiler,
Kork olduk o nura nurdan içeri.