Muaviye ve Yezide lanet okuyan, diğer tarfata Muaviyenin uygulaması-icadı olan Şeker-Ramazan bayramını kutlayanlara çağrımızdır.
Eğer Muaviye ve Yezide lanet getiriyorsanız o zaman, Şeker-Ramazan bayramını kutlamanız doğru değildir. Şayet Şeker-Ramazan bayramı kutluyorsanız o zaman Muaviyeye, Yezide lanet okumanız doğru değildir. Diğer bir deyimle hem karşı ve hem de yandaş olmak, ikiyüzlülüktür.
Alevilerin orucunu tutmadığı Ramazanın bayramını kutlamaları, tamamen bir çelişkidir. Çünkü şeker ve daha sonraları Ramazan bayramı diye adlandırılan bu bayramın; Ne islam dini ile, ne Muhammed Ali ile, ne Ehli Beyt ile ve nede Alevilerle hiç bir alakası yoktur. Bu bayram, Muaviyenin uygulaması ve icadıdır.
Bu uygulama; Şahı Merdan Alinin kiralık katil Abdurrahman Mülcemoğlu ve yardımcıları tarafından, Ramazan ayının 19cu günü saldırıya uğramış ve Ramazan ayının 21ci günü ise, Hakka yürümüştür. Şahı Merdan Alinin Hakka kavuştu, haberini alan Muaviye; „Çok şükür, çok şükür Aliden kurtuldum, Aliden kurtuldum“ naralar, çığlıklar atarak bir nevi sevince boğulmuştur. Işte Şahı Merdan Alinin ölümünden duyduğu olağan üstü bu sevincini halka, üç gün ve üç gece şenlik eşliğinde kutlama emrini verdirmiştir.
Bu kutlamalar sokaklarda şeker dağıtılarak, davul-def çaldırarak, rakslar yaptırılarak görkemli bir eğlence yaptırılmıştır. Muaviyenin, manevi huzur bulduğu ve aynı zaman da kendisinin Emevi kabilesinin tek güçlü hükümdarı olduğunu insanlara döne döne hatırlatılması için, bu eğlenceler tekrarlandırılmıştır. Böylece bu eğlenceler, ulusal bayram havasında kutlanarak ve daha kötüsü Muaviyenin bu uygulaması islam dini adı altında, günümüz kadar getirilmesi sağlanmıştır.
Ne Muhammed ve nede Ehli Beyt bu bayramı kutlamışlardır. Dolayısıyla Aleviler de bu bayramı kutlamazlar ve kutlamaları da doğru değildir. Iyi niyetten, hoşgörüden, adet yerini bulsun, hatır için, göstermelik olsun diye veya başka nedenlerden dolayı; Ehli Beyt düşmanı Emevi Arap Muaviyesinin bayramını kutlamak, yol düşkünlüğüdür, suçtur ve kendi kendini asimile etmektir
Ne yazık ki, salavat getirilip medet ve mürvet diledikleri Muhammedin nesline kast eden Muaviye, Yezid ve diğer Emevi ileri gelenlerine „Hazret“ ünvanını verdirerek onları, yüceltikleri gibi ve yaptıkları ihanetleri ise, bayram adı altında kendilerini kutlamaktadırlar.
Alevilerin Muhammed Aliye verdikleri ikrar, tevella ve teberra ikrarıdır. Pir Sultan Abdal deyimiyle; „Dönen dönsün ben dönmezem ikrarımdan, ikrarımdan dönüp yolumdan mahrum mu kalayım“ ilkesidir. Alevilerce bağlı kalması gereken de, bu ilkedir.
Dolayısıyla Muaviyenin uygulaması olan Şeker-Ramazan bayramı; Aleviler için, Şahı Merdan Alinin katledildiği bir metem günüdür. Emevi Arap Muaviye ve yanlıları açısından ise şenliktir, bayramdır.