Yine bu sene Endülüs emiri olan Yusuf el-Fihri Abdurrahman elEmeviye verdiği ahdini bozdu. Bunun sebebi şuydu: Abdurrahman Yusufun hakimiyeti altında bulunan yerlere onunla çekişecek ve onu rahatsız edecek kimseler gönderip duruyor, Yusuf şeri bir delil ortaya koysa bile bunu gec“: saymıyordu. Yusuf kendisi hakkında ne düşünüldüğünü anlayınca isyan etmek istedi. Başına yirmi bin kişi topladı, Abdurrahmana doğru yürüdü. Abdurrahman da Kurtuba dan çıkarak Hısnul-Müdevvere kadar geldi. Sonra Yusuf İşbiliye valisi . olan Ömer b. Mervan ve Müdevverde vali bulunan oğlu Ömer b. Abdülmelike doğru yürümeyi uygun buldu ve bunlara doğru yürüdü. Bu ikisi de Yusufa doğru yola çıktılar ve onunla karşılaştılar; çok şiddetli bir şekilde savaştılar. Her iki taraf dayandı, sonunda Yusufun adamları yenildiler. Çok sayıda kimse öldürüldü. Yusuf kaçtı ve şehirlerde dolaşarak ` kaldı. Adamlarından birisi onu Tulaytula civarında 142 seneşinin recebinde öldürdü. Başı Abdurrahmana gölürüldü, Abdurrahman da bu başı Kurtubada dikti. Yanında rehin olarak duran oğlu Abdurrahman b. Yusufu da öldürdü ve başını babasının başının Yanına dikti. Ebül-Esved b. Yusuf, Abdurrahman el-Emevinin yanında aşağıda anlatılacağı gibi rehin olarak kaldı. Es-Sumeyle gelince, Yusuf Kurtubadan kaçınca onunla beraber kaçmadı ve Abdurrahman Yusufu sorduğunda cevaben: «Bana durumunu haber vermedi, ondan haberim yok.» dedi. Abdurrahman «Mutlaka söyleyeceksin.» deyince: «İki ayağımın altında olsaydı, onun üzerinden ayaklarımı bile kaldırmazdım.» diye karşılık verdi. Bunun üzerine Abdurrahman onu Yusufun oğlu ile beraber hapsetti. Bu ikisi hapisten kaçmağa kalkıştıklarında, Sumeyl vazgeçti ve hapiste kalmakta inat etti. Bir müddet sonra yanına Mudar şeyhleri gönderildiğinde yanında bir bardak olduğu halde onu ölü olarak buldular, ölüsünü alarak götürdüler, «Ey Ebu Cevşen! Biz biliyoruz ki sen içmedin, fakat içirildin!» dediler ve ailesine teslim ettiler; orada defnettiler,. . Bu yılda Celikiyye kralı Ezfeneş öldü ve yerine oğlu Tedviliyye kral oldu. Tedviliyye babasından daha cesurdu, siyaseti daha iyi ve derli toplu idi. Babasının krallığı 18 sene sürmüştü. Tedviliyye kral olunca hükümranlığı sağlam oldu ve Müslümanları sınır beldelerinden çıkararak Lük, Portekiz, Şelmunka, Şemüre, Eyle, Şekübiyye, Feştiyale şehirlerine sahip oldu. Bu sayılanların hepsi Endülüs şehirleridir. Bu yılda Mansür, İmam İbrahimin kardeşi Abdülvehhab ve Hasan b. Kahtabeyi yetmiş bin savaşçıyla Malatyaya gönderdi. Bunlar Malatya ya gelerek Rumların yıktıklarını yaptılar ve altı ay içinde bu imar işini bitirdiler. Bu hususta Hasanın çok büyük hizmeti oldu. Mansür kırk bin asker yerleştirdi ve buradaki silah ve yiyecek maddelerini artırdı. Yine Hasan buraya Kalüziye sarayını inşa etti. Bizans kralı Abdülvahhab ile Hasanın Malatyaya geldiklerini duyunca yüz bin muharip ile yola çıktı ve Ceyhana vardı, ancak üzerine çok sayıda Müslüman geldiği için geri döndü. Malatya imar edilince bütün Malataylılar geri döndüler, Bu yılda Mansür haccetti ve Hirede ihrama girdi. Mansür, haccı bitirince Kudüse yöneldi, buradan da Rakkaya geçerek oradaki Mansür b. Cavene el-amiriyi öldürerek Haşimilerin Küfesine gitti. Yine bu yılda Mansür, Massisa şehrini Cebrail b. Yahya eliyle imar ettirdi. Ayrıca burada bir de cami inşa etti. Mansür, bu şehirde bin kişiye mal dağıttı ve daha önce buralı olan bir çok kişiyi getirerek Massisaya yerleştirdi. Bu yıl içerisinde Sad b. İshak b. Kab b. Ucre, Amr b. Yahya b. Hasan el-Ensari Umare b. Gaziyye el-Ensari (Bu sikadandır), Ebül-Ala Eyyüb el-Kassab, Ebu Cafer Muhammed b. Abdullah el-İskafi öldürler. Ebü Cafer, Mutezilenin kelamcılarından ve onların imamlarındandır. Kendisine bir grup insan intisap etmişlerdir. Yine bu yılda Huveyze b. Esmanın babası Esma b. Useyd b; Muharık vefat etti.