Velidin nesebi şöyledir: Velid bin Yezid bin Abdülmelik bin Mervan bin
Hakem bin Ebil-As bin Abdi Şems bin Abdi Menaf el-Emevidir. Künyesi ise, Ebu-Abbasdır. Annesi Ümmül-Haccac binti Muhammed bin Yusuf es-Sekafidir. Bu, Haccac bin Yusufun yeğenidir. Babasının annesi Atike binti Yezid bin Muaviye bin Ebi Süfyandır. Onun annesi ise Ümmü Külsum binti Abdullah bin Amir bin Küreyzdir. Amir bin Küreyzin annesi ile Hakim el-Beydanın anneleri Abdülmuttalibin kızıdır. Bu yüzden Velid:
“Peygamber benim dayımdır; kimin dayısı Resulallah olursa Onunla övünen kişiye bununla galip gelinir.” demiştir.
Velid Beni Ümeyyenin zarif, cesur, cömert ve kuvvetli bir genci idi. Oyuna, içkiye ve şarkı dinlemeğe düşkündü. Velidin böyle olduğu hilafeti döneminde ortaya çıktı, bu yüzden de öldürüldü. En güzel şiirlerinden birisini Hişamın kendisini uzaklaştırmak istediği haberini duyunca söyledi. Bu şiir şöyledir: Sen kendine ihsanda bulunanlara nankörlük etme; eğer sen şükretseydin fazilet ve iyilik sahibi Allah seni mükafatlandırırdı.
Bu şiirin dört beyti yukarıda geçti. Velidin şiirleri kadın, başkalarını kınama, içki v. bin konulardadır. Bazı şairler Velid in şarabın tavsifi konusundaki şiirlerinin bir kısmının anlamlarını çalarak kendilerine mal etmişlerdir. Bunların başında Ebü Nüvas gelir. O, çoğu şiirini Velidden almıştır.
Velid: “Müzik sevgisi şehveti artırır, bencilliği yıkar, şarabın yerine geçer. Şarkı sarhoşluk yapan şeyler gibi tesir eder. Şayet musiki ile meşgul olmak zorunda kalırsanız, kadınları ondan uzak tutunuz, çünkü musiki zinanın sihridir. Ben bunları kendi aleyhime olduğu halde söylüyorum. Şarkı, benim için her türlü lezzet veren şeyden daha sevimlidir. Benim susuzluğumu gidererek iştahımı açıyor. Fakat Hak uyulmaya en çok layık olanıdır.” demiştir. Bir rivayete göre, Sakifin azatlısı Yezid bin Münebbih, Velidi Övdü ve halife olmasını tebrik etti. Velid, Yezid bin Münebbihin kendi hakkında övmek gayesi ile söylediği beyitlerin sayılmasını ve her bir beyit için bin dirhem verilmesini emretti. Bu beyitlerin elli kadar olduğu tespit edildi ve Yezid bin Münebbihe elli bin dirhem verildi. Velid, şiir beyitlerini sayarak şaire her beyit için bin dirhem veren ilk halifedir.
Velid bir defasında Kuran-ı Kerimi açıp: Peygamberler yardım istediler ve her inatçı, zorba hüsrana uğradı. (ibrahim, 15) ayetini çıkardı ve bu ayeti okla atarak:
Sen beni zorba ve zalim diye tehdit ediyorsun; işte ben o zorba ve zalimim.
Sen kıyamet günü Rabbine geldiğinde: “Ey Rabbim! Beni Velid parçaladı. ” diye söyle.
dedi. Bundan sonra fazla geçmeden öldürüldü.
Mesleme bin Abdülmelik öldüğünde Velid güzel sözlerinden birisini söylemişti. Hişam taziye için bir yere oturmuştu. Velid çakırkeyif bir vaziyette elbisesini sürüyerek geldi ve Hişamın huzurunda durarak:
“Ey Müminlerin emiri! Geride kalanlar öncekilere iltihak edeceklerdir.
Meslemeden sonra atıcılar için av işi artık ıssızlaştı, sınırlar bozuldu. Sonra gelenler öncekilerin izini takip bderler.” dedi. Arkasından da: Kendinize azık edinin. Şüphesiz azığın en iyisi Allah korkusudur. (Bakara, 197) mealindeki ayeti okudu. Hişam, Velidin bu sözlerine cevap vermedi. Orada bulunanlar da sükılt edip hiç bir şey demediler.
Bazıları Velidi hakkında söylenenlerden tenzih ettiler ve söylenilen her türlü kötü şeyi reddettiler. “Ona isnat edilen her şey doğru değildir.” dediler.
Onun hakkında Medaini şöyle der: Velidin kardeşi Gamr bin Yezidin oğlu Reşidin huzuruna girdi. Reşid: “Sen kimlerdensin?” diye sordu. O: “Kureyştenim.” diye cevap verdi. Reşid:
“Kureyşin hangi kolundansın?” deyince bir şey söylemedi. Bunun üzerine Reşid: “Sen Mervan dahi ol san eman içindesin, istediğini söyle.” deyince: “Ben Gamr bin Yezidin oğluyum.” dedi. Bunu duyan Reşid: “Allah amcan Velide rahmet etsin, Yezide de lanet etsin!” dedi. “Çünkü O herkesin kendisine beyat ettiği halifeyi öldürdü.” dedi. Daha sonra: “ihtiyaçlarını söyle.” dedi. Gamr bin Yezid in oğlu da isteklerini bildirdi. Reşid isteklerini yerine getirdi.
Şebib bin Şeybe de Velid hakkında şunları söylemiştir: Mehdinin yanında oturuyorduk. Velidden bahsettiler. Mehdi, Velidin zındık olduğunu söyledi. Orada bulunan Fakih Ebu Ulase ayağa kalkarak: “Ey Müminlerin emiri! Allah hilafet makamını ve ümmetin işlerini zındıklardan uzak tutmuştur. Onun içki içtiğine ve oyun oynadığına şahit olan birisi, daha sonra temizlenip namaz kıldığını söylemiştir. Velid namaz vakti geldiğinde kokulu ve boyalı elbisesini çıkarıp sonra güzelce abdest alır, temiz ve beyaz elbisesini getirterek giyer ve böylece namaz kılardı. Namazı bitirdikten sonra da bu elbisesini çıkarıp diğer elbisesini giyer, içki ve eğlencesine devam ederdi.” dedi. Ebu Ulase bunu anlattıktan sonra Mehdiye: “Allaha imanı olmayan birisi hiç böyle yapar mı?” diye sorduğunda Mehdi: “Ey Ebu Ulase! Allah Onu sana mübarek kılsın.” diye cevap verdi.