Bir rivayete göre Velide bu yılın Rebiyülahir ayında beyat yapılmıştır.
Babası, Velidi kardeşi Hişamdan sonra veliahtlığa uygun bulmuştu. Velid o vakit on bir yaşındaydı. Babası Yezid bundan sonra hayatını sürdürdü. Velid on beş yaşına geldiğinde Yezid: “Allah benimle, beni Hişam ile senin arana koyan arasındadır.” der.
Hişam halife olunca Velidin hafifmeşrepliği ve şarap içtiği açığa çıkıncaya kadar Ona iyi davrandı, sonra Abdüssamed bin Abdülalayı Velidi tedip etmesi için gönderdi.
Velid kendisine içki arkadaşları edinmişti. Hişam halkı Velidden kurtarmak için Onu 116 (M. 734)da hac işlerinin başına getirdi. Velid sandıklara köpekler koydu ve Kabenin üzerine dikmek için o büyüklükte bir de kubbe yaptırdı, ayrıca yanına şarap da aldı. Yaptırdığı kubbeyi Kabenin üzerine dikmek, içinde de şarap içmek istiyordu. Beraberindekiler Velidi: “Böyle yaparsan biz seni ve kendimizi halkın elinden kurtaramayız.” diyerek korkuttular. Velid bunun üzerine tasarladığı işlerden vazgeçti.
Velid halkın inançlarını küçümsedi ve hafife aldı. Bunun üzerine Hişam Velidi uzaklaştırmak ve oğlu Mesleme için beyat almak istedi, Velide de bu düşüncesini bildirdi. Velid Hişamın bu isteğini reddetti. Bunun üzerine Hişam, Velid için kötü düşünmeğe başladı ve zarar vermeyi kafasına koydu. Hişam bu ara oğlu Mesleme için gizliden gizliye beyat almağa başlamıştı. Halk Hişamın bu düşüncesini olumlu buldu. Bu düşünceyi benimseyenler arasında amcaları Hişam bin ismailin oğulları Muhammed ile ibrahim de vardı. Ayrıca Benül-Kaka bin Huleyd el-Absi ile diğer seçkin kişiler de aynı görüşü benimsemişlerdi.
Bundan sonra Velid içki ve sefahette daha da ifrata gitti. Hişam Velide: “Yazıklar olsun sana! Senin islamın daha üstünde olup olmadığını bilemiyorum. Eğer kötülükleri terk edersen sana sert davranmayacağım.” dedi. Velid Hişama şu beyitlerle cevap verdi:
Ey dinimiz hakkında soru soran kişi! Biz Ebu Şakirin dini üzereyiz.
Biz içkiyi bazen halis içeriz,
Bazen de sıcak veya soğuk su karıştırarak.
Bunun üzerine Hişam oğlu Meslemeye çok kızdı, çünkü Ebu Şakir Onun künyesiydi. Hişam Meslemeye: “Beni Velid senin yüzünden ayıpladı. Ben ise seni halifeliğe hazırlıyorum.” dedi ve Onu yola getirmeyi lüzumlu gördü. Bunu temin için Meslemeyi H. 119 (M. 737)da hac emirliği ile görevlendirdi.
Mesleme yöneticiliği sırasında ibadetlerini ve yumuşaklığını halka izhar etti. Yine Mesleme bu sırada Mekke ve Medinede halka çeşitli mallar dağıttı.
Medinelilerden bir azatlı şu mısraları okudu: Ey bizim dinimizden soran kişi! Evet, biz Ebu Şakirin dini üzereyiz. O, koşu atlarını yularlarıyla bağışladı; O, aynı zamanda ne zındık ne de kafirdir.
Şair bu mısralarıyla Velide tariz etmişti.
Hişam Velidi ayıpladı, kınadı ve ondan tamamen ümidini kesti. Velid yanında seçkin kişileri ve yakınları olduğu halde yola çıkarak Ürdünde bir subaşında konakladı. Katibi iyaz bin Müslimi olup bitenleri yazması için Hişamın yanında bıraktı. Hişam da Velidin aleyhinde gelişen olayların kendisine ulaşmasını engelledi. Bu meyanda Velid Hişama mektup yazdıysa da cevabını alamadı. Daha sonra Abdüssamedi yanından uzaklaştırmasını istedi, o da Abdüssamedi uzaklaştırdı. Ayrıca ibn Süheylin de yanına gelmesine izin vermesini istedi, fakat Hişam Süheyli dövdü ve sürgüne gönderdi.
Hişam, Velidin katibi Iyazı yakalattı, dövdü ve hapsetti.
Velid insanlara: “Kim güven duyar ve iyilik yapmak ister? Bu uğursuz, hilekar adamı babam ailemizin başına geçirdi ve veliaht yaptı; sonra da bunun bana yaptıklarını gördünüz. Benim bir adama kötülük yapmadıkça şerrimin dokunmayacağını o bilmiyor.” dedi ve bu hususta Hişama kendisini kınayan bir mektup yazıp hapsettiği katibini vermesini de istedi, ancak Hişam katibi vermedi. Bunun üzerine Velid Hişama şu mısraları yazdı:
Senin arazimde bina yaptığını görüyorum; Eğer akıllı bir adam olsan yaptıklarını yıkarsın. Geride kalanlara kin tohumlarını saçıyorsun.
Eğer meyve aldıklarının şerrinden ölürsen onlara yazıklar olsun! Sana ihsanda bulunana nankörlük yapıyorsun;
Şayet ona teşekkür edersen fazZ ve ihsan sahibi Allah sana merhamet etsin.
V elid gittiği yerde fazla kalmamıştı ki Hişam öldü. Hilafetin kendisine geldiği günün sabahında künyesi Ebu Zübeyr olan Münzir bin Ebu Amra:
“Aklım ereliden beri bu gece kadar bana hiç bir gece uzun gelmedi. Ben gece boyunca kendi kendime (Hişamı kastederek) bu adamın yaptıklarını düşündüm. Bu herif beni hırslandırdı, gel beraber hava alalım.” dedi. Her ikisi hayvanlara binerek iki mil kadar gittiler. Velid burada bir kum yığını üzerine çıkarak bir karaltı gördü ve: “Bu gelenler Hişamın elçileri. Allahtan onların hayır haber getirmelerini isteriz.” dedi. Karaltı yaklaşınca bunların posta beygiri üzerinde iki adam oldukları anlaşıldı. Bunlardan birisi Ebu Muhammed es-Süfyaninin azatlısı, diğeri de Cerdebe idi. Yaklaştıklarında koşarak Velide geldiler ve halifeye verilen selamla selamladılar. Velid heyecanlanıp bir süre konuşmadı, daha sonra: “Hişam öldü mü?” dedi. Onlar da: “Evet.” dediler ve:
“Bu husustaki Divan-ı Resail başkanı Salim bin Abdurrahmanın mektubu da yanımızda.” diye ilave ettiler. Velid mektubu okudu ve Ebu Muhammed esSüfyaninin azatlısına eski katibi iyazı sordu. O da: “Hişam ölünceye kadar iyaz hapishanedeydi.” diye cevap verdi. Velid hapishane muhafızlarına haber göndererek ellerinde olan mahpusları muhafaza etmelerini emretti. Hişam ölüm döşeğinde iken bir ara ayılarak yanında olanlardan bazı şeyler istedi, ancak oradakiler buna engeloldular. Muhafızlar da: “Biz Velidin bekçileriyiz. ” dediler. Hişam biraz sonra öldü, iyaz da hapishaneden çıktı ve hemen hazinelerin kapılarını mühürledi. Hişam yatağından yere indirildi. Yıkanması için içinde su ısıtılacak bir kap bulunamadı, nihayet ödünç bir kap buldular. Hazineden bir kefen de bulamadılar, Onu azatlısı Galib kefenledi.
Velid Hişam için şöyle dedi: Hilekar ve uğursuz adam öldü; nihayet bize yağmur gönderildi. Ağaçlar da bu adam öldükten sonra yapraklanıp meyve verdi. Allaha şükrediniz, çünkü o her şükredene fazlasıyla verir.
Bu şiirin Velide ait olmadığı da söylenir.
Velid Hişamın ölümünü duyunca RusMeye giderek Abbasb. Velid bin
Abdülmelik bin Mervana Hişam ve çocuklarının mallarının sayımını yapmasını, Mesleme bin Hişam hariç, akrabaları ve amillerinin mallarına el koymasını yazdı. Mesleme, babasından yumuşak davranmasını istediği için Velid Onu istisna etmişti. Abbas RusMeye geldi, Velidin kendisine yazıyla emrettiklerini yaptı ve neticeyi de duyurdu. Velid şu beyti söyledi:
Hişam keşke yaşasaydı da şu süt kaplarının doldurulduğunu görseydi.
Bir başka rivayete göre de şu beyideri söylemiştir: Keşke Hişam yaşasaydı da kirletilmiş ölçeğini görseydi.
Biz de şimdi Onun tarttığı ölçek ile tartıyoruz, ancak biz ölçeği parmakla dokunarak bozmuyoruz.
Biz buna bir bidat getirmedik, bunların hepsini bana Furkan (Kuran) çözdü.
VelId Hişamın ailesine ve taraftarlarına baskı yaptı. Hişamın bir hizmetçisi kabrinin başına gelerek ağladı ve: “Ey Müminlerin emiri! Eğer sen VelId in bize yaptığını görseydin.” diye yakındı. Orada bulunan bir diğeri ise:
“Eğer sen Hişam tarafından yapılanları bilseydin, şükrünü eda edemeyeceğin bir nimetin içinde olduğunu anlardın; çünkü Hişam sadece sizinle meşgul olmuştur, başkaları ile ilgilenmemiştir.” dedi.
Velid çeşitli yerlere amiller (yöneticiler) tayin etti. Her tarafa kendisi için beyat alınmasını yazdı. Halk kendisine beyat etti.
VelId halife olunca Şamlı kötürüm ve amalara daima yardım etti ve onları giydirdi. Bunlardan her biri için hizmetçi tutulmasını emretti. Fakir kimselere mal ve elbise çıkartarak bunlara ve diğer insanlara bolca ihsanda bulundu. Şam ehline ise daha çok ilisanda bulundu. Kendisinden bir şey istendiğinde: Bana bir takım şeyler engelolmazsa zararlı kişilerin sizden çekip aldıklarını sizin için ben yükleniyorum.
Yakın bir zaman içinde size ek gelir ve hediyeler verilecektir. Sizden bunları daha önce divanınız mahrum bırakmıştı; şimdi ise katipler bir aydır size bunları yazıp hazırlıyor.
Hilmül- Vadi el-Muğanni şöyle diyor: Biz VelId ile beraber idik, o anda Hişamın ölüm haberi geldi, Velid in hilafeti kutlandı ve haberci kendisine kılıç ve mührü verdi. Biz VelIde halife gözüyle bakıyorduk. Bu şırada Velid; “Bana şarkı söyleyiniz.” dedi ve kendisi manzum olarak şunları söyledi: Bugün hoş bir gün, saf içki içmek de hoştur; Rusafede bulunanın (Hişamın) ölüm haberi geldi bize.
Postacı bize Hişamın ölüm haberini getirdi Ve hilafet mührünü… Biz saf içkiler içerek sabahladık Ve sihirli cariyelerle eğlendik.
VelId, bu şiir şarkı olarak söylenip içilmedikçe yerinden ayrılmayacağına yemin etti. Biz de bunu yaptık, geceye kadar şarkı söylemeğe devam ettik.
Velid, bu yılda oğulları Hakem ve Osmanı, öncelik Hakemin olmak üzere, veliaht tayin etti. Bu durumu Irak ve Horasan şehirlerine mektup yazarak duyurdu.