"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Bahir bin verkanın öldürülmesi

Bu yıl içerisinde Abdülmelik bin Mervan, oğlu Ubeydullahı KaliKilaya göndermiş, O da burayı fethetmiştir.
Bu yıl içerisinde Suraymlı Bahir bin Verka öldürülmüştür.
Bahirin öldürülmesinin sebebine gelince: Bukeyr bin Vessac Ümeyye bin Abdullah bin Halidin emri üzerine daha önceden söz ettiğimiz şekilde Bahir tarafından öldürülmüştü. Bunların her ikisi de Temimli idi. Bukeyrin öldürülmesi ile ilgili olarak Ebnadan olan Avf bin Saadoğullarına mensup bir kişi olarak bilinen Osman bin Reca bin Cabir, yine Ebnadan olan Bukeyrin ailesini intikam almağa teşvik etmek üzere bir şiir söyler. Ebna, bu isimlerle anılan Temimlilerden çeşitli kolların adıdır.
Osman bin Recanın bu olayla ilgili olarak söylediği beyitler şöyledir:
Yemin ederim, göze giren çöpü görmezlikten gelerek Saf bir şaraptan tıka basa içip durdun,

Uzun süre intikam almayıp uyumayı seçtin. Zaten şarabı tek tek içen geride bırakılır. Avf bin Saadın soylu bir kişisi olsaydın sen, Bahiri al kanlar içinde bırakırdın. Artık Bahire: “Uyu, intikamdan korkma” de, Çünkü Avflıların güzel koyun sürüleri vardır. Bir gün olsun bırakın bunları, sizi kendi yayınızia mağlup ettiler. Doğudan batıya herkes sizden söz ediyor. Düşünün, Bukeyr eski halinde kalsaydı, Onlara bölüklerle baskın yapardı.
Yine aynı şair şöyle der:
Şayet Bukeyr silahlı olsaydı. Yemin ederim, Bahir gidemezdi üzerine. Zamanla kalıp yaşayacak olursam, Allah için bunun peşini bırakmamak ne güzel olur!
Ebnadan Bukeyrin kabilesine mensup olan kimselerin kendisini tehdit edip durduklarını işiten Bahir de şunları söyledi:
Ebna bilgisizce tehdit ediyor beni. Benim ölümüm Kaaboğullarını kurutur sanarak. Keskin kılıcımla kaldırdım Ona elimi, Parıl parıl ve kar gibi revnaklı kılıcımla.
Bunun üzerine Avfoğullarından on yedi kişi Bukeyrin intikamını almak üzere birbirleriyle sözleşti. Çölde yaşayan ve adı Şemerdel olan genç bir kişi aralarından ayrılıp Horasana geldi. Bahiri ayakta dikilir vaziyette görünce üzerine hamle yapıp hançerini sapladı. Bahir yere düştü, Şemerdel de öldürdüğünü zannetti. Herkes: “Bu bir Haricidir.” derken O da aralarından koşup gitti. Atı tökezleyip yere düşünce yakalanıp öldürüldü.
Yine çölde yaşayan Avflı Sasaa bin Harb kendisine ait bir kaç koyunu satarak Sicistana gitti. Bahirin yakın akrabalarına bir süre komşuluk etti ve kendisinin Yemameli ve Hanifeoğullarına mensup olduğunu ileri sürdü. Aralarında dostluk peyda oluncaya kadar onlarla birlikte uzun süre oturup kalktı. Daha sonra Bamrin bu yakınlarına şöyle dedi: “Benim Horasanda almam gereken bir mirasım var. Bahire hakkımı alabilmeme yardımcı olması için bir mektup yazınız.” Onlar da istediği mektubu yazdılar. Sasaa kalkıp Bamrin yanına gitti. O sırada Bamr Mühelleb ile birlikte gazada bulunuyordu. Avfoğullarından bazı kimselerle karşılaştı ve onlara durumunu anlattı. Daha sonra Bahir ile de karşılaşarak kendisinin Hanifeoğullarından Ebü Bekrenin oğlunun arkadaşlarından olduğunu, Sicistanda bir miktar malının, Mervde de mirasının olduğunu, bu malı satarak Yemameye geri döneceğini söyledi. Bamr Onu misafir etti, harçlık verilmesini emrederek yardımcı olacağına dair söz verdi. Bu sefer Sa saa: “Herkes geri dönünceye kadar senin yanında kalayım.” dedi ve bir ay kadar Bamrin yanında kaldı, Onunla birlikte Mühellebin yanına gidip geldi. Bahir önceleri çekinmiş ve bunun için tedbirlerini almıştı, ancak Sasaa Bahire kendi arkadaşlarından mektup getirip Hanifeoğullarından olduğunu söyleyince ona karşı güven duymağa başlamıştı.
Sasaa bir gün Bahirin Mühellebin yanında bulundugu ve üzerinde sadece elbise ile üstlüğünün olduğu bir sırada yanına gelip arkasına oturdu.
Konuşacakmış gibi yaparak Bahire yaklaştı ve yanındaki hançeri çıkartıp böğrüne sapladı. Hançeri tümüyle vücuduna soktuktan sonra: “Işte Bukeyrin intikamı böyle alınır!” diye bağırdı. Daha sonra yakalanıp Mühellebin yanına götürülünce Mühelleb Ona şöyle dedi: “Yazıklar olsun sana! Sen intikamını alamadığın gibi kendini de ölüme sürükledin. Bahirin korkulacak bir durumu yoktur.” Sasaa şöyle karşılık verdi: “Ona öyle bir darbe indirdim ki, eğer bu darbe bütün insanlar arasında paylaştırılacak olursa hepsi ölürler. Üstelik karnının içindeki şeylerin kokusunu elimde buldum. ”
Mühelleb Sasaayı hapsetti. Ebnaya mensup bir grup kişi Sasaanın yanına gelip başından öptüler. Bahir de ertesi günü öldü. Bahir ölünce Sasaa şöyle dedi: “Şimdi istediğinizi yapınız. Nasılolsa Avfoğullarının Ebnasının adakları yerine geldi ve ben de intikamımı aldım. Allaha yemin ederim, Onunla birçok defa baş başa olduk ve öldürmek imkanını buldum, ancak gizlice öldürmek hoşuma gitmedi. ”
Mühelleb Onun hakkında şöyle dedi: “Ben kendisini bundan daha rahat bir şekilde ölüme gönderen bir kişi görmedim.” Daha sonra öldürülmesini emretti ve öldürüldü.

Denildiğine göre Mühelleb henüz Bahir ölmeden Sasaayı yanına göndermiş, Bahir de Onu öldürdükten sonra ölmüştü.
Sasaanın ölümü olayı gittikçe Mühellebin aleyhine büyümeğe başladı.

Avflılar ve Ebnaya mensup olanlar gazaba gelerek: “Bizim adamımız ne diye öldürüldü ki? O intikamını almaktan başka bir şey yapmamıştı.” dediler. Temimlilerin çeşitli kolları bu konuda onlarla çekişme içine düştüler. Herkes işin büyümesinden korkuyordu. Bu bakımdan aklı başında, görüşüne uyulur kimseler bu konuda onlara şöyle dediler: “Sasaanın kanının bedelini talep ediniz ve Bahirin kamyla Bukeyrin kanını birbirinin karşılığı olarak dökülmüş kanlar şeklinde değerlendiriniz.” Bunun üzerine Sasaanın diyeti ödendi.
Ebnaya mensup bir kişi Sasaayı överek şöyle der:
Gayretiyle Irakı, birçok yolu ve denizleri Aşan yiğidin mükafatznı Allah versin. Kendisi de, bineği de yorulup durdu, Bahiri ele geçirip öldürene kadar.