"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Bukeyrin horasandan azledilmesi ve ümeyye bin abdullah bin halidin valiliği

Bu yıl içerisinde Abdülmelik, Bukeyr bin Vessikı Horasan Valiliğinden azlederek yerine Ümeyye bin Abdullah bin Halid bin Esıdi vali tayin etmişti. Bukeyrin valilik süresi ise iki yılolmuştur.
Bukeyrin azledilmesinin sebebine gelince: Horasanda Temlmliler arasında ayrılıklar ortaya çıkmıştı; bu yüzden Mukaislilerle çeşitli kollar Bahıre karşı taraftarlık ederek Bukeyri ele geçirmek isterken Evf ile Ebnalar da Bukeyre taraftarlık ediyorlardı. Bütün bu kollar Temimoğullarına aittir. Bu sefer de Horasanlılar tekrar savaş çıkmasından ve ülkenin düzeninin bozularak müşriklerin kendilerini yenilgiye uğratmasından korkmağa başladılar. Bu yüzden Abdülmelike konu ile ilgili bir mektup yazdılar ve işin ancak ne kıskanacakları, ne de kendisine karşı taraftarlık edebilecekleri Kureyşten birisinin vali tayin edilmesiyle düzelebileceğini bildirdiler. Abdülmelik kimi vali tayin edeceği konusunda istişarede bulunurken Ümeyye Ona şöyle dedi:
“Ey Müminlerin emiri! Sen onlara kendi yakınlarından birisini gönder.” Abdülmelik Ümeyyeye cevaben: “Sen Ebü Fudeyke karşı yenilmemiş olsaydın, bu iş senin olurdu.” dedi. Bunun üzerine Ümeyye şu karşılığı verdi: “Ey Müminlerin emiri! Allaha yemin ederim, askerlerim beni yardımsız bırakarak yanımda çarpışacak kimse bulamayıncaya kadar Ebü Fudeyke karşı yenilmedim. Fakat belirli bir asker grubunun olduğu yere kadar çekilmeyi, Müslümanlardan geriye kalmış bir avuç insanı ölüme teslim etmekten daha uygun gördüm. Ayrıca Halid bin Abdullah da sana benim bu konuda mazur olduğumu yazmıştır. Herkes benim bu konuda mazur olduğumu biliyor.” Bunun üzerine Abdülmelik Ümeyyeyi Horasana vali olarak tayin etti. Zaten Abdülmelikin Ümeyyeye karşı bir sevgisi vardı. Bunun üzerine halktan birçok kimse şöyle dediler: “Bizler yenilgiye karşılık Ümeyyenin aldığı mükafat gibi her hangi bir kimsenin mükafatlandırıldığını görmedik.”
Bukeyr Ümeyyenin yola koyulduğunu işitince hapiste bulunan Bahlre mektup yazarak barış yapmak istedi. Bundan, daha önce ibn Hazimin öldürülmesini anlatırken söz etmiştik. Ancak Bahir Onun barış teklifini kabul etmeyerek şöyle dedi: “Bukeyr Horasanın her şe-yiyle ve bütün olarak kendisinin kalacağını zannetti.” Aralarında elçilerin gidip gelmesine rağmen Bahir yine barışma teklifini kabul etmedi. Bu sefer Dablı Dirar bin Husayn Onun yanına giderek şöyle dedi: “Senin ahmakça bir iş yaptığın görüşündeyim. Amca oğlun kendisinin esiri olduğun ve kılıç da elinde olduğu halde senden özür diliyor. Seni öldürecek bile olsa elini kaldıracak durumun dahi yoktur. Ne diye teklifini kabul etmiyorsun? Haydi, barışı kabul et ve işinin başına geçmiş olarak buradan çık.” Bunun üzerine Bahir dediklerini kabul ederek Bukeyr ile barıştı. Bukeyr Bahire kırk bin dirhem gönderip kendisiyle çarpışmamak üzere söz aldı. Bunun üzerine Bahir yola çıkarak Umeyyenin gelişinden haber sormağa başladı. Neysabılra yaklaştığı haberini alınca gelmekte olduğu yola koyularak Neysaburda Onunla karşılaştı. Ona Horasanın durumunu bildirerek halkını itaat altına almanın güzel yollarını gösterdi. Bukeyrin durumunu anlattıktan sonra Onun karşı gelişinden sakınmasını söyleyip Merve varıncaya kadar kendisiyle birlikte yürüdü.
Ümeyye oldukça cömert birisi idi, ne Bukeyre, ne de Onun amillerine müdahale ederdi. Bukeyre güvenlik kuvvetlerinin başına geçmeyi teklif etmiş, ancak O kabul etmeyince bu görevi Bahire vermişti. Bunun üzerine kavminden bazı kimseler kendisini kınamağa başladı. O ise bunlara şu cevabı verdi: “Ben dün bir emir idim ve önümde harbeler taşınarak giderdim. Bugün ben harbe taşıyıp başkasının önünden mi gideyim?”
Daha sonra Ümeyye, Bukeyri Horasandan dilediği bölgeye tayin edebileceğini söyledi, O da Taharistanı seçince: “O zaman oraya gitmek için hazırlan.” dedi. Bukeyr yol hazırlığı için oldukça fazla mal harcayınca Bahir, Ümeyyeye: “Eğer bu Taharistana gidecek olursa sana karşı çıkacaktır.” diyerek sakındırdı. Bunun üzerine Ümeyye de Onu bu göreve göndermekten vazgeçti.