"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Müslimin abdullah bin ez-zübeyri muhasara etmek üzere gitmesi ve ölümü

Müslim Medinelilerle çarpıştıktan ve orayı talan ettikten sonra ibn ezZübeyre karşı çarpışmak üzere emrindeki kuvvetle birlikte Mekkeye doğru gitti. Medineye Cüzamlı Ravh bin Zinbaı vekil bırakmıştı. Eşcalı Amr bin Mahremeyi vekil bıraktığı da söylenmiştir. Müşellel denilen yere varınca Müslim öldü. OnunSeniyyetul-Herşa denilen yerde öldüğü de söylenmiştir. Ölümünün yaklaştığını anlayınca Husayn bin Numeyri yanına çağırtarak Ona: “Eyeşşek semerinin oğlu! Bu konuda eğer benim yetkim olsaydı, kesinlikle seni bu askerin başına getirmezdim, fakat müminlerin emiri seni bu göreve getirmiş bulunuyor. Söyleyeceğim dört şeye dikkat et: Hızlıca yoluna devam et, çarpışmağa başlamakta acele davran, seninle ilgili haberleri karıştır ki onlardan hiç bir şeyanlaşılmasın, hiç bir Kureyşli de senin hakkında herhangi bir şey işitemesin.” Müslim daha sonra şunları söyledi: “Allahım, ben Allahtan başka hiç bir ilah olmadığına ve Muhammedin Onun kulu ve resulü olduğuna dair şahadetim dışında Medine halkını öldürmekten çok, ahirette sevabını umduğum hiç bir amel işlemiş değilim.”
Müslim öldükten sonra Husayn askerleri alıp yoluna devam etti. Altmış dört yılının Muharrem ayının bitmesine dört gün kala Mekkeye vardı. Oraya vardığında Mekke halkı ile Hicaz bölgesinin halkı Abdullah bin ez-Zübeyre beyat etmiş ve Onun etrafında toplanmış bulunuyorlardı. Ayrıca Medine halkından bozguna uğrayıp kaçmış olanlar da gelip Ona katılmıştı. Diğer taraftan Necde bin Amir el-Hanefi de Kabeyi korumak üzere bir miktar Harici ile gelip Onun yanına varmıştı. ibn ez-Zübeyr Şam halkı ile karşılaşmak üzere yanında kardeşi Münzir olduğu halde Mekkenin dışına çıktı. Münzir Şamlılardan bir kişi ile teke tek çarpıştı ve her ikisi karşılıklı vuruşlarla birbirini öldürdü. Daha sonra Şamlılar Mekkelilere yaptıkları bir hamle ile Abdullahın askerlerini gerilettiler. Abdullahın katırı tökezlemiş ve: “Çok kötü!” diyerek katırından inip arkadaşlarını etrafında toplamak üzere bağırarak seslenmişti. Misver bin Mahreme ile Mus ab bin Abdurrahman bin Avf O nun yanına geldiler ve ölünceye kadar birlikte çarpıştılar. ibn ez-Zübeyr ise akşam oluncaya kadar çarpışmalara devam etti. Daha sonra etrafındakiler Onu bırakıp gitti.
işte bu ilk muhasaradır. Daha sonra Muharremin geri kalan günlerinde ve Safer ayının sonuna kadar çarpışmalarına devam ettiler. 64 yılının Rebıulevvel ayının üçüncü gününden sonra Kabeye mancınıklarla taşlar attılar ve ateşe verdiler. Arkasından Recez vezni ile şu beyti söylemeğe başladılar:
Ağzı köpük saçan deve gibi atıyor, Onunla Mescidin direklerini vuruyoruz.
Denildiğine göre Kabe Abdullahın arkadaşlarının etrafında yaktıkları bir ateşten dolayı yanmıştır. Bir kıvılcım sıçramış, gelen rüzgarlarla Kabenin örtüleri tutuşup yanmış ve daha sonra da Beytin ahşap kısımları yanmıştı. Fakat birinci rivayet daha sahihtir, çünkü Buhari Sahihinde ibn ez-Zübeyrin Kabeyi yanarken herkesin görmesini istemiş ve bu vesile ile Şam halkına karşı onları kışkırtmayı arzu etmişti.
Şamlılar Muaviyenin oğlu Yezidin ölüm haberini Rabiulahir ayının başında haber alıncaya kadar ibn ez-Zübeyri muhasara etmeye devam ettiler.