Abdülmelik bin Mervan halife olunca Ona Kayravanda bulunan Müslümanların durumundan söz edildi ve yakınları buradaki Müslümanların kurtarılması için gerekli kuvvetin gönderilmesini teklif etti. Bunun üzerine Abdülmelik Züheyr bin Kays el-Beleviye Afrika Valiliğine getirildiğini bildiren emirnameyi yazdı ve Ona büyük bir ordu hazırladı. Bu ordu Hicri 69 yılında Afrikaya doğru yola çıktı.
Küseyle durumdan haberdar olunca Berberileri ve Bizansılları topladı.
Arkadaşlarının ileri gelenlerini huzuruna çağırıp onlara şöyle dedi: “Ben buradan Memişe giderek orada konaklamak görüşündeyim, çünkü Kayravanda Müslümanlardan büyük bir kalabalık vardır, onlara eman verdiğimiz için bu emanı bozamayız. Bununla birlikte Züheyr ile çarpışacak olursak bunların arkamızdan üzerimize hücum etmelerinden korkuyoruz. Memişe inecek olursak hem kendimizi emniyete almış oluruz, hem de Züheyr ile çarpışabiliriz. Şayet, onlara karşı zafer elde edersek Trablusa kadar takip eder ve Afrikadan onların köklerini kazırız, yok onlar bize karşı zafer kazanırlarsa biz de dağlara kaçar ve böylece kurtuluruz.”
Yakınları Onun bu teklifini kabul edince Küseyle Memişe gitti. Züheyr durumdan haberdar olunca Kayravana girmeyip Kayravanın dışında üç gün ikamet etti ve bu süre zarfında hem kendisi, hem de askerleri dinlenmiş oldu. Daha sonra Küseyleyi aramağa başladı. Ona yaklaşınca karargahını kurdu, arkadaşlarını savaş düzenine sokup Küseylenin peşine takıldı. Her iki ordu karşılaştı ve aralarında şiddetli bir çarpışma oldu. Her iki taraftan da pek çok kimse öldü. Öyle oldu ki herkes yaşamaktan ümidini kesti. Günün büyük bir kısmında böylece çarpışmağa devam ettiler. Daha sonra Yüce Allah Müslümanlara yardım etti. Küseyle ve beraberindekiler bozguna uğradı, o ve arkadaşları arasından ileri gelenlerin büyük bir kısmı Memişde öldürüldü. Müslümanlar Berberilerle Bizansılları takip ettiler. Yetişip ele geçirdiklerini öldürdüler ve bu şekilde pek çok kimsenin hayatına son verildi. Bu vakada Berberilerin ve Bizanshların pek çok ileri gelenleri, eşrafı ve beyleri öldürüldü. Züheyr oradan Kayravana geri döndü.
Diğer taraftan Züheyr Afrikada çok büyük mal, mülk ve servet görmüştü. Buna rağmen orada kalmak istememiş ve şöyle demişti: “Ben buralara cihat için geldim. Dünyaya meyledip de helak olmaktan korkuyorum.”
Züheyr abit ve zahit bir kimse idi. Çevrede karşı konulması gereken güçlü, silahlı düşman bulunmadığından dolayı Kayravanda bir grup asker bırakarak büyük bir kalabalıkla emniyet içerisinde Mısıra doğru yöneldi.
Bizanslılar Konstantiniyyede Züheyrin Berkadan Afrikaya Küseyle ile çarpışmak üzere gitmiş olduğu haberini aldılar. Bu bakımdan bölgenin boşalmış olmasını ganimet bilerek Sicilya adasından pek çok gemilerle ve oldukça büyük kuvvetlerle bölgeye gittiler ve Berkaya baskınlar yaptılar. Buradan çok sayıda esir aldılar, pek çok kişiyi öldürüp talanda bulundular. Tam bu esnada Züheyr Afrikadan Berkaya geri dönmekte idi. Durumdan haberdar edilince beraberindeki askerlere acele etmelerini ve kararlı bir şekilde Bizanshlarla çarpışmalarını emretti. Yola koyuldular. Bizanslı askerler oldukça kalabalıktı. Züheyri gören Müslümanlar ondan yardım istediler. Kendisi de geri dönmek imkanını bulamadığından çarpışmağa başladı. iş oldukça ciddiye bindi, çünkü Bizanslılar sayıca Müslümanlara göre çok fazla idiler. Züheyri ve arkadaşlarını öldürdüler, onlardan kurtulan olmadı. Bizanslılar da aldıkları ganimetlerle Konstantiniyyeye geri döndüler.
Abdülmelik bin Mervan Züheyrin öldürüldüğünü haber alınca, durumdan çok etkilendi ve üzüldü. Daha sonra Afrikaya Gassanlı Hassan bin Numanı gönderdi. Biz de bundan inşallah 74. yılın olaylarını anlatırken söz edeceğiz.
Aslında Züheyrin valiliğinden ve öldürülmesi olayından 69. yılın olayları arasında söz etmemiz gerekirken burada Küseyle ve öldürülmesi ile bağlantılı olması dolayısıyla söz etmiş bulunuyoruz, çünkü olay birdir, farklı yerlerde söz edilecek olursa gerçek yüzüyle anlaşılamazdı.
Bu sene Hac emirliğini Velid bin Utbe yaptı.
Seffah ve Mansurun babası olan Muhammed bin Ali bin Abdullah bin Abbas bu sene dünyaya gelmiştir.
Yine bu sene Haşimilerden olan Abdülmuttalib bin Rabia bin Haris bin Abdülmuttalib bin Haşim vefat etti. Sahabiliği de vardır.
Ensardan Mesleme bin Muhalled de bu yıl vefat etmiştir. Peygamber vefat ettiğinde on yaşında idi.
Mısırda Mesruk bin el-Ecda vefat etti. Onun H. 63 yılında vefat ettiği de söylenmiştir.