Denildiğine göre, Yezid bu yıl içerisinde Selm bin Ziyadı Horasana vali olarak tayin etmişti. Bunun sebebi şuydu: Selm bir seferinde Yezidin huzuruna çıkmış, Yezid de Ona: “Ey Ebu Harb! Seni kardeşlerin Abdurrahman ve Abbadın görevlerine tayin edeceğim,” demiş, Selm de Ona: “Müminlerin emiri nasıl uygun görürse… ” diye cevap vermişti. Bunun üzerine Yezid Onu Horasan ve Sicistan valiliğine tayin etti.
Selm isa bin Şebibin dedesi olan Haris bin Muaviye el-Harisiyi Horasana gönderdi, kendisi de Basraya gidip yol hazırlıkları yaptı. Ayrıca kardeşi Yezidi de Sicistana gönderdi. Ubeydullah bin Ziyad kardeşi olan Abbada bir mektup yazarak Selmin vali olduğu haberini iletti, bunun üzerine Abbad Beytülmal de olan malları kölelerine dağıttı, oldukça fazla bir miktar da artınca: “Kim borç almak istiyorsa gelsin alsın” diye ilan ettirdi, borç almak üzere gelen herkese borç verdi ve Sicistandan ayrıldı. Abbad Cirefi denilen yere varınca Selmin nerede olduğunu haber aldı. Aralarında bir dağ bulunuyor idi. Bunun üzerine yolunu değiştirdi.
Denildiğine göre o gece Abbadın bin kölesi gitmişti ve bunların her birinin yanında en azından on bin dirhem bulunuyordu. Abbadın kendisi ise Faris diyarına doğru yol aldı. Yezidin yanına varınca Yezid kendisine malların ne olduğunu sordu. Abbad da ona: “Ben serhadde bulunduğum için elime geçirdiğim malı insanlar arasında paylaştırdım.” diye cevap verdi.
Selm Horasana gitmek üzere yola çıktığında Yezid onunla birlikte kardeşi Ubeydullah bin Ziyada altı bin atlı seçmesini emreden bir de mektup göndermişti. Seçilecek atlıların altı bin değil de iki bin olduğu söylenmiştir. Selm genellikle ileri gelenleri seçip ayırdı. imran bin Fudayl el-Burcumi, Mühelleb bin Ebi Sufra, Abdullah bin Hazim es-Sülemi, Talha bin Abdullah bin Halef el-Huzai, Hanzala bin Arade, Yahya bin Yamer el-Advani, Sile bin Eşyem elAdevi de, Onunla birlikte bulunanlardandı.
Selm Horasana doğru yol aldı ve nehri gazi olarak aşıp geçti. Ondan önce bütün Horasan valileri gaza yapar, kış girdiği zaman Merv eş-Şahicihana geri dönerlerdi. Müslümanlar geri dönünce bu sefer Horasan beyleri Harezme yakın olan bir şehirde bir araya geliyor, birbirlerine karşı savaş açmayacaklarına dair antlaşıyor ve ne yapacakları konusunda birbirlerine danışıyorlardı. Müslümanlar onların bir araya geldikleri bu şehre gaza yapmayı kendi emirlerinden istiyor, ancak emirleri onların bu tekliflerini kabul etmiyorlardı. Fakat Selm gelip de gazaya giriştiği sırada kış mevsimi girince Mühelleb bin Ebi Sufra ısrar ederek bu şehre gitmek için izin istedi. Selm de altı bin veya bir görüşe göre dört bin kişi ile birlikte Onu oraya gönderdi. Mühelleb onları muhasara altına alınca canlarının bağışlanması şartıyla kendileriyle barış yapılmasını istediler. Mühelleb tekliflerini kabul etti. Onunla yirmi milyon küsur ödemek karşılığında barış yaptılar. Bu antlaşmaya göre bu miktarı nakit olarak ödemeleri şart koşulmuştu. Nakit yerine bazen bir davarı, bir bineği ya da herhangi bir malı değerinin yarısı ile alıyordu. Bu bakımdan onlardan alınmış olan malların kıymeti elli milyonu bulmuştu. Mühelleb bunları alıp Selmin yanına götürdü. Selm de hoşuna gidenleri kendisi için seçip aldıktan sonra geri kalanları Yezide gönderdi.
Selm Semerkant üzerine hücum etmiş ve hanımı olan Abdullah bin Osman bin EbU-Asın kızı Sakifli Um Muhammed de Onunla birlikte nehri aşıp geçmişti. Um Muhammed, Araplar arasında bu nehri ilk olarak aşıp geçen kadındır. Selmin bu kadından bir oğlu olmuş, onaSuğda adını vermişti. Selmin hanımı Suğd Beyinin hanımından bir takım süs eşyalarını ödünç olarak almış, fakat bunları iade etmeden çekip gitmişti.
Selm Hocendeye aralarında Aşa Hemdanın da bulunduğu bir ordu göndermiş ve orada yenilgiye uğramışlardı. Bununla ilgili olarak Aşa şu beyitleri söylemiştir:
Keşke Hocende günü atlılarım yenilmeseydi, Ve ben alanda ölüp düşseydim. Kuşlar konsaydı keşke düştüğüm yere, Ve ben kanlarla boyalı varsaydım Allaha.