Bu yıl kış seferine karada Bizans topraklarına Amr bin Mürre el-Cüheni komutasında sefere çıkılmıştı. Deniz seferine de Cünade bin Ebi Ümeyye çıkmıştı. Başka bir rivayette ise bu yıl denizde her hangi bir sefer yapılmamıştı. Bu yıl içinde Abdurrahman bin Ümmül Hakem, Kufe Valiliğinden azledilerek yerine en-Numan bin Beşir el-Ensari tayin edilmişti. Abdurrahmanın azledilmesinin sebebini daha evvel zikretmiştik. Başka bir rivayette ise onun 58. yılda azledildiği kaydedilir.
Muaviye Abdurrahman bin Ziyadı Horasan Valiliğine tayin etmişti.
Kays bin Heysem es-Sülemi ondan önce oraya varıp Eşlem bin Zürayı yakalamış, hapse atmış ve ondan üç yüz bin dirhem almıştı. Abdurrahman, Eşlemin hapsedilmesinden sonra Horasana varmıştı. O cömert, aynı zamanda haris ve savaş kabiliyeti olmayan bir adam olduğu için bir tek gazaya bile çıkmamıştı. Hüseyinin şahadetine kadar Horasanda vali olarak kalmıştı. Bir ara Horasandan Yezidin yanına gelen Abdurrahman bin Ziyad yirmi milyon dirhem getirip Yezide takdim etmiş, Yezid bin Muaviye Ona şöyle demişti: “Arzu ediyorsan seni hesaba çekelim ve bu getirdiğin yirmi milyon dirhemi elinden alıp tekrar Horasana görevine iade edelim. istiyorsan da bu getirdiklerini sana verip görevinden azledelim. Ayrıca Abdullah bin Cafere de beş yüz bin dirhem vereceksin.” Bu iki tercih ile karşı karşıya kalan Abdurrahman bin Ziyad: “Getirdiğim bu paraları verip beni azletmeni tercih ediyorum.” demiş ve Yezid de Onun bu isteğini yerine getirmişti. Abdurrahman bin Ziyad da Abdullah bin Cafere bir milyon dirhem göndermiş, şöyle demişti:
“Beş yüz bin dirhem Yezidden, beş yüz bin dirhem de benden… ”