Bu yıl içinde Malik bin Abdullah el-Hasami Bizans topraklarında Amr bin Yezid el-Cüheni de denizde sefere çıkmışlardı. Başka bir rivayette ise Cümade bin Ebi Ümeyyenin deniz seferine çıktığı kaydedilir.
Bu yıl içinde Muaviye Dahhak bin Kaysı Küfe Valiliğinden azlederek yerine bacısının oğlu olan ve ibn Ümmül-Hakem diye bilinen Abdurrahman bin Abdullah bin Osman es-Sekafıyi tayin etmişti.
Bu yıl içinde meydana gelen olaylardan birisi Muğire bin Şube tarafından hapse atılan Haricilerin isyanı idi. Hayyan bin Zabyan es-Sülemi ve Muaz bin Cüveyn et- Tai onları bir araya toplayıp bazı hitaplarda bulunarak cihada teşvik etmişler, onlar da Hayyan bin Zabyana beyat ederekBanikya denilen yerde isyan etmişler, bunun üzerine Küfe den üzerlerine gönderilen askerler hepsini öldürmüşlerdi.
Küfe halkı valileri olan Abdurrahman bin Ümmül Hakemi kötü yaşayışından dolayı şehirden kovmuş, o da oradan ayrılıp dayısı Muaviyenin yanına gitmiş, Muaviye ise Onu Mısıra vali tayin etmişti. Ancak Mısır Valisi olan Muaviye bin Hudeyc kendisini Mısırdan iki günlük mesafede karşılayarak: “Dayına doğru geri dön, git! Yoksa yemin ederim ki Küfedeki kardeşlerimiz arasında yaşadığın hayatı burada yaşamağa gücün yetmez!” deyince o da çekip dayısı Muaviyenin yanına gitmişti.
Arkasından Muaviye bin Hudeyc bir heyet ile birlikte Muaviyenin yanına çıkıp gelmişti. Hudeycin oğlu Şama geldiğinde kendisine hürmetenKabab er-Reyhan denilen yerden itibaren yollar süslenmiş idi. Muaviyenin yanına vardığında kız kardeşi Ümmül Hakemi de orada bulmuştu. ibn Hudeyc yanına girdiğinde Ümmül Hakem: “Ey Müminlerin emiri! Bu adam da kimdir?” diye sormuş, Muaviye: “Dur, dur! O Muaviye bin Hudeycdir” demiş, Ümmül Hakem de ona şöyle karşılık vermişti: “Sana merhaba demiyorum. Bir adamın şanını işitmen bizzat kendisini görmenden çok daha iyidir!” Muaviye bin Hudeyc kadının bu sözlerini duyunca: “Yavaş ol ey Ümmül Hakem! Vallahi, sen hiç de iyi bir evlilik yapmadın. Çocuk doğurdun ama asil bir kimse de doğurmuş değilsin. Şu fasık oğlunu başımıza vali tayin etmek istedin, ama Kufeli kardeşlerimizin arasında sürdürdüğü o kötü yaşayış yüzünden Allah Ona, başımıza vali olmayı nasip etmedi. Vallahi, eğer aramıza dönüp de aynı şekilde o kötü yaşayışını sürdürecek olsaydı başını keser, yere yuvarlardım. Bu davranışımı şu oturan kişi memnuniyetle karşılamasa bile… ” (Bu oturan kişi ile dayısı Muaviyeyi kastediyordu) şeklinde sözler sarf etmiş, sonra Muaviye bin Ebi Süfyan kız kardeşine dönüp: “Yeter, kes sesini.” diye çıkışmış, kadın da susmuştu.