"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
İslam Tarihi - İbnül Esir
Mesnevi Şerif - Mevlana
Peygamberler Tarihi
Tabakat - İbn Sad
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Ubeydullah bin ziyadın horasan valiliğine tayini

Bu yıl içinde Muaviye Semure bin Cundebi Basra Valiliğinden azledip yerine altı ay müddetle Abdullah bin Amr bin Gayanı tayin etmişti. Diğer taraftan Ubeydullah bin Ziyadı da Horasan Valiliği ne getirmişti. Ubeydullah bin Ziyad babasının ölümünden sonra Muaviyenin yanına varmış, Muaviye Ona: “Baban Küfe ve Basraya kimleri tayin etti?” diye sorunca Ubeydullah olup bitenleri anlatmış, bunun üzerine Muaviye Ona şöyle demişti: “Eğer baban seni tayin etmiş olsaydı ben de seni tayin ederdim.” Ubeydullah buna karşılık: “Hay Allah hayrını versin! Senin vefatından sonra birisi bana: “Eğer baban ve amcan seni bu göreve tayin etmiş olsalardı ben de seni tayin ederdim.” dese sen ne dersin” diye sorunca Muaviye Ubeydullahı Horasana vali tayin etmiş ve ona demişti: “Allahtan kork! Hiç bir şeyi de Allahın korkusundan üstün tutmayasın, çünkü Allah korkusu insana birçok şeyi kazandırır. Malını da halka dağıt ve sakın onu başka şeylerle kirletme. Eğer söz verirsen bu sözünü mutlaka yerine getir. Çok fazla şeyi çok az şeyle değiştirmeyesin. Çok zor durumda ve mecbur kalmadıkça bir emir vermeyesin ve bir emir verdikten sonra da kesinlikle ondan dönmeyesin. Düşmanlarınla karşılaştığında yeryüzünde mağlup olacak olursan yeraltında da sakın mağlup olmayasın. Hiç kimseye hakkı olmadığı bir konuda tamah ettirmeyesin, hiç kimsenin de hakkı olan bir şeyden ümidini kesmeyesin.” Bu öğütlerden sonra Muaviye Onu uğurlamıştı.
Ubeydullah bin Ziyad bu göreve tayin edildiği zaman yirmi beş yaşında idi. Horasana gidip “Ceyhun Nehrini aşarak develerin sırtında Buhara Dağlarına kadar ulaşmıştı. Buhara Dağlarını askerle ilk aşan kimse Ubeydullah olmuştu. Ubeydullah Rameni, Nesef ve Beykent illerini fethetmişti. Bütün buralar Buharaya bağlı idiler ve Müslümanlar burada bir hayli ganimet ele geçirmişlerdi. Ubeydullah ve askerleri Türklerle karşılaşınca onları hezimete uğratmışlardı. Türk hükümdarının yanında zevcesi de bulunuyordu. Müslümanların gelmesi üzerine ona çabucak giyinmesini söylemişler, ayakkabılarının birini giymiş, fakat öbürünü giyemeden Müslüman askerler oraya varmış ve bunu ganimet almışlardı. Daha sonra bu ayakkabı iki yüz bin dirhem karşılığında iade edilmişti. Türklerle yapılan bu savaşa Horasandan bir sürü kimseler katılmıştı. Bu konular ileride zikredilecektir. Bu sefer sırasında bir sürü zorluklara uğrayan Ubeydullah ve askerleri geri geldikten sonra Horasanda iki yıl ikamet etmişlerdi.

Bu yıl hac emirliğini Medine Valisi olan Mervan bin el-Hakem ifa etmişti. Bu sıralarda Küfe Valisi Abdullah bin Halid, diğer bir rivayete göre ise ed-Dehhak bin Kays idi. Mısır Valisi ise Abdullah bin Amr bin Gaylan idi.
Bu yıl içinde Ebu Katade el-Ensari yetmiş yaşında iken vefat etmişti.

Başka bir rivayette ise Onun H. 40. yılda vefat ettiği ve cenaze namazını Alinin yedi tekbir ile kıldırdığı kaydedilir. O Bedir Savaşına katıldığı gibi Alinin bütün savaşlarına da katılmış idi. Diğer taraftan yüz yirmi yaşında olduğu söylenen Huvaytıb bin Abdül-Uzza vefat etmişti. Yine bu yılda Resulallahın azatlısı Sevban vefat etmişti. Ayın şekilde Usame bin Zeydin de bu yılda vefat ettiği kaydedildiği gibi onun H. 58. veya 59. yılda vefat ettiği de kaydedilir. Yine bu yılda yüz yirmi dört yaşında olduğu söylenen sahabi Said bin YerhU bin Ankese vefat etmişti. Yine Mekkenin fethi günü Müslüman olanlardan ve vefat ettiğinde yüz on beş yaşında olan Mahreme bin Nevfel vefat etmişti. Abdullah bin Uneys el-Cüheni de bu yıl vefat edenler arasında idi. Zeyd bin Şecere er-Rahavi bu yılda çıktığı bir seferde şehit edilmiş idi. 58. yılda vefat ettiğine dair bir rivayet de kaydedilir.