Muaviye bu yıl içinde Said bin el-Ası Medine Valiliğinden azlederek yerine Mervan bin el-Hakemi tayin etmişti.
Bu azlin ve tayinin sebebi şöyle anlatılır; Muaviye, Vali Said bin el-Asa mektup yazarak Mervanın evini yıkmasını mallarına el koymasını ve elinde bulunan Fedek arazisini elinden almasını emreder. Fedek arazisini ona Muaviye kendisi hibe etmişti. Said bin el-As bu konuda Muaviyeye itiraz etmiş ve verilen emri yerine getirmemişti. Muaviye Ona ikinci bir mektup daha yazmış, ancak Said yine bu emri yerine getirmeyip her iki mektubu da yanında alıkoymuştu. Bu durum üzerine Muaviye Saidi görevinden azledip yerine Mervanı vali tayin ederek Said bin el-Asın bütün mallarına el koyup evini yıkmasını emretmiş, yeni vali Mervan, bu mektubu alınca hemen işçileri ve ameleleri alıp doğru Saidin evine gidip evi yıkmak istemişti. Bunun üzerine Said Ona: “Ey Abdülmelikin babası! Benim evimi mi yıkacaksın?” diye sormuş, Mervan da: “Evet, Müminlerin emiri bana mektup yazıp böyle emrediyor. Eğer sana benim evimi yıkmanı emretmiş olsaydı sen de gelip evimi yıkardın.” diye karşılık vermiş, ancak Said: “Hayır, ben asla senin evini yıkmazdım.” demişti. Mervan: “Hayır, vallahi yıkardın.” deyince Said: “Asla senin evini yıkmazdım.” diye tekrarlamış ve kölesine: “Bana Muaviyeden gelen mektupları getir.” demişti. Muaviyenin daha evvel göndermiş olduğu iki mektup getirilip de Mervan bunları görünce: “Muaviye sana bu iki mektubu yazdığı, sen de onun emrini yerine getirmediğin halde neden bu durumları bana anlatmadın?” diye sormuş, Said şöyle cevap vermişti: “Ben böyle davrandım diye sana minnet etmek istemedim, ancak Muaviye aramızı bozmaya çalışıyor.” Bunun üzerine Mervan: “Vallahi sen benden daha hayırlı bir insansm.” deyip geriye dönerek gitmiş ve Saidin evini yıkmaktan vazgeçmişti. Said de Muaviyeye bir mektup yazıp şöyle demişti: “Hayret doğrusu! Müminlerin emiri aşağılık kimselerin yaptığı ve hoşa gitmeyen şeyleri tahammül ve sabırla karşılayıp o kimselere iyi davranırken akrabalık bağlarımızı koparmak, aramıza kin tohumları ekmek istiyor. Allaha yemin ederim, eğer Müminlerin emiri ile aynı dedenin torunları olmasaydık mazlum halifenin intikamını almak ve bu konuda söz birliği etmek üzere Allah bizi bir araya getirmezdi. Hiç olmazsa Müminlerin emirinin bunu gözönüne alması gerekmez miydi?”
Sonra Muaviye Saide mektup yazıp ondan özür dilemiş ve kendisini çok daha önemli bir göreve getireceğini vaat etmişti. Said Muaviyenin yanına gittiğinde Muaviye Mervan hakkında ne düşündüğünü sormuş O da Mervandan hayırla söz etmişti. Muaviye Ona: “Peki, senin ve Onun arasını bu şekilde açan ve Onu senin evini yıkmaktan vazgeçiren durum nedir?” diye sorunca Said: “O kendi izzet ve şerefinin, ben de kendi şerefimin yok olmasından korktuğum için evini yıkmaktan vaz geçtim.” diye cevap vermiş, Muaviye bunun üzerine: “Peki, Onun hakkında ne dersin?” diye sorunca da Said: “Ben Onun huzurunda da gıyabmda da iyilikle söz ederim.” diye karşılık vermişti.