Bu senenin Ramazan ayında Sakif heyeti Resulallahın huzuruna geldi. Bu heyetin geliş sebebi şudur: Sakifliler, Arapların etraflarını sarıp kendilerine savaş açtıklarını, üzerlerine talan ve hücum ettiklerini gördüler. Bu şekilde talan ve hücum tertipleyenler arasında en ileriye giden Malik bin Avf enNasri idi. Sakiflilerin dışarıya çıkan her bir malları mutlaka alınıp götürülüyor, onlardan dışarıya çıkan her bir kişi esir ediliyordu. Bu durum karşısında acizliklerini görünce toplanıp aralarından Abd Yalil bin Amr bin Umeyr, Hakem bin Amr bin Vehb ile Şurahbil bin Gaylanı gönderdiler. Bunlar Sakiflilerin el-Ahlaf kulundandılar. Malikoğulları arasından ise Osman bin Ebil-As, Evs bin Avf ile Numeyr bin Hareşeyi gönderdiler. Adı geçen bu heyet üyeleri Resulallahın huzuruna geldiler. Resulallah onları Mesciddeki bir çadırda misafir etti. Halid bin Said bin el-As onlarla Peygamber arasında gerekli haberleşmeyi gidip gelmek suretiyle yapıyor ve Resulallah onların yemeklerini de Halid ile birlikte gönderiyordu. Bunlar İslama girinceye kadar, önce Halid yemeden yemeğin tadına bakmıyorlar ve ondan yemiyorlardı.
Resulallahtan et-Tağiye diye bilinen Lat putuna üç yıl süreyle el sürmeyip onu yıkmamasını da istemişlerdi. Nebi onların bu tekliflerini kabul etmedi. Onlar bu teklifleriyle aralarındaki ayak takımından ve kadınlarının baskısından kurtulmayı amaçlamışlardı. Sonunda bir aya kadar indiler fakat Nebi yine onların tekliflerini kabul etmedi. Nebiden kendilerini namazdan muaf tutmasını istediler. Nebi ise: “Namazsız bir dinde hayır yoktur” deyince; Nebiin teklifini kabul edip Müslüman oldular.
Resulallah onların başına Osman bin Ebil-Ası başkan tayin etti. Osman yaş itibariyle onların en küçükleriydi. Fakat Nebi Onun İslama olan bağlılığını ve dini öğrenmek için aşırı tutkusunu gördüğü için başkan yapmıştı
Sakif heyeti daha sonra kendi yurtlarına döndüler. Resulallah da onlarla birlikteet-Tağiye diye bilinen Lat putunu yıkmak üzere Muğire bin Şube ile Ebu Süfyan bin Harbı gönderdi. Muğire ileri geçip putu yıktı. Onun kavmi olan Şuayb oğulları da etrafını, bir ok atılır korkusuyla sarmış ve korumak istemişti. Sakif kadınları ise üzüntü ve keder içerisinde puta ağlamaya koyuldular. Muğire putun yanında bulunan süs eşyalarını ve malları alıp gitti.
Ebu Melih bin Urve bin Mesud ile Karib bin el-Esved bin Mesud, Resulallahın huzuruna gelmişlerdi. Urve ile Esved öldürülünce Resulallah onların çocukları olan Ebu Melih ile Karibeye babaları Urve ile Esvedin borçlarım ödemelerini emretti. Onlar da bu emri yerine getirdiler. Esved kafir olarak ölmüştü. Onun oğlu Karib, Resulallaha babasının borcunu, ödeyip ödememeyi sormuş ve kafir olduğunu belirtmişti. Resulallah: “Müslüman bir kişi akrabaları olan kimselerin akrabalık bağlarını korur.” diye cevap verdi. Yani kendisi Müslüman olsa bile müşrik olan babasının akrabalık hakkım yerine getirir demek istemişti.