"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

İlk müslüman olanlar ve bu konudaki farklı görüşler

İlim adamları, ilk Müslüman olan kimsenin Hatice olduğunda görüş birliği içerisinde olmalarına rağmen, bunun dışında ilk olarak kimlerin Müslüman olduğunda farklı görüşlere sahiptirler.
Bazıları: İman eden ilk erkek, Ali dir demişler ve ondan şu rivayeti yaparak delil göstermişlerdir: Aliden şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ben, Allahın kulu ve Resulünün kardeşiyim. En büyük Sıddık benim. Benden sonra bunu kim iddia ederse, ancak iftiracı bir yalancıdır. Resulallah ile birlikte, insanlardan yedi yıl daha erken namaz kıldım. ”
İbn Abbas, ilk namaz kılan Alidir der. Cabir bin Abdullah da: “Peygambere, pazartesi günü peygamberlik verildi, Ali de salı günü namaz kıldı.” der. Zeyd bin Erkam da: “Peygamber ile birlikte ilk olarak Müslüman olan Alidir.” der. Afif el-Kindinin şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ben ticaretle uğraşan bir kişi idim. Hac günlerinde Mekkeye vardım ve Abbası gidip gördüm. Onun yanında oturmakta iken, bir adam çıkıp Kabeye doğru yönelerek namaz kılmaya başladı. Arkasından bir kadın daha çıkıp onunla birlikte namaz kıldı. Derken bir çocuk daha çıkarak onunla beraber namaz kılmaya başladı. Bunu görünce ben: “Ya Abbas, bu yeni din de ne oluyor?” diye sorunca bana şöyle dedi: “Bu, kardeşimin oğlu, Muhammed bin Abdullahtır. Allahın kendisini Nebi olarak gönderdiğini, Kisra ve Kayserin hazinelerinin fethinin kendisine müyesser kılınacağını ileri sürüyor. Bu da Onun hanımı Haticedir ve Ona iman etmiştir. Bu genç ise Ali bin Ebi Talib olup o da iman etmiştir. Allaha yemin ederim, yeryüzünde bu din üzere bu üçünden başka kimseyi tanımıyorum.” Afif: “Ben de keşke onların dördüncüsü olmuş olsaydım.” diye ekledi.
Muhammed bin el-Münzir, Rabia bin Ebi Abdurrahman,Ebu Hazım elMedeni ile el-Kelbi de şöyle derler: “İlk Müslüman olan Ali dir. ” Kelbi şunu da ekler: “O zaman dokuz yaşında idi.” On bir yaşında olduğu da söylenilmiştir.
İbn İshak da: “İlk Müslüman olan Alidir ve o sırada on dokuz yaşında idi.” der.

Yüce Allahın Ali üzerindeki bir nimeti vardır ki şudur: Kureyş, kıtlık dolayısıyla büyük bir sıkıntıya düşmüştü.Ebu Talibin ise pek çok çocuğu vardı. Bir gün Resulallah, amcası Abbasa: “Amcacığım,Ebu Talibin ailesi çok kalabalıktır. Haydi birlikte gidelim de, onun yükünü biraz hafifletelim.” deyince, ikisi birlikte kalkıp ona gittiler ve ona ne yapmak istediklerini bildirdiler.Ebu Talib: “Bana Akili bırakın da, istediğinizi yapın.” deyince, Resulallah, Aliyi, Abbas da Caferi alır. Ali, Nebiin yanında, Allah Onu elçilikle görevlendirinceye ve Ona tabi oluncaya kadar kaldı ve ayrılmadı.
Nebi, namaz kılmak istediğinde Ali ile birlikte Mekkenin bir mahallesine gider, orada namaz kılıp geri dönerdi. Bir günEbu Talib onlara rast geldi ve: “Ey kardeşimin oğlu, bu din ne oluyor?” diye sordu. Nebi, Onun bu sorusuna: “Bu, Allahın, meleklerinin ve resullerinin dinidir, babamız İbrahimin de dinidir. Allahu Teala beni bu din ile tüm kullara gönderdi. Sen ise şimdiye kadar davet ettiklerimin arasında hidayet bulmaya ve benim bu davetimi kabul etmeye en layık bir kimsesin.” diye cevap verir. Fakat,Ebu Talib: “Dinimi ve atalarımın dinini bırakamam. Fakat Allaha yemin ederim, hayatta olduğum sürece Kureyş, senin hoşuna gitmeyecek hiçbir şeyi yapamayacaktır.” diye teminat verir.
Cafer, Müslüman olup Ona herhangi bir ihtiyacı kalmayıncaya kadar, amcası Abbasın yanında kaldı. İbn İshak der ki: Ebu Talib, Aliye: “Senin kabul ettiğin bu din nedir?” diye sorar. Ali de: “Babacığım, ben Allaha ve Resulüne iman ettim, Resulü ile birlikte de namaz kıldım.” deyince, Ebu Talib şöyle der: “Muhammed bizleri hayırdan başka bir şeye çağırmaz. Ondan ayrılma.”
İlk Müslüman olan, Ebu Bekirdir de denilmiştir. Şabi der ki: İbn Abbasa ilk olarak kimin Müslüman olduğunu sorduğumda bana şöyle dedi: “Sen Hassan bin Sabitin şöyle dediğini işitmedin mi, diyerek şu beyitleri bana okudu:
Güvendiğin bir kardeşten, üzen bir şey görürsen, Kardeşin Ebu Bekirin ne yaptığını hatırlayıver. Çünkü o, dünyanın hayırlısı, takvalısı ve adaletlisidir, -Resulallahtan sonra- ve sorumluluğunu en iyi bilendir. O, ikincidir, gördükleriyle öğülmeye değer,

İnsanlar arasında resulleri ilk tasdik edendir.”
Amr bin Abese der ki: “Ukazda Resulallahın yanına gidip ona: “Ya Resulallah, bu işte sana kimler tabi oldu?” diye sordum. O: “Bu işte bana biri hür, diğeri köle iki kişi tabi oldu, bunlar: Ebu Bekir ve Bilaldir.” diye cevap verdi. Bunun üzerine Müslüman oldum. Kendimi İslamın dörtte biri olarak gördüm. ”

Ebu Zerr şöyle derdi: “Ben kendimi, İslamın dörtte biri olarak gördüm.

Benden önce yalnızca Peygamber, Ebu Bekir ve Bilal Müslüman olmuştu.”

Denildiğine göre, ilk Müslüman olan kişi, Zeyd bin Harisdir. Zühri, Süleyman bin Yesar, İmran bin Ebi Enes ve Urve bin ez-Zübeyr derler ki: İlk Müslüman olan Zeyd bin Harisedir. O ile Ali, Nebiin yanından ayrılmazlardı. Peygamber sabahın ilk saatlerinde kuşluk namazı kılmak için Kabeye varır namaz kılar, Kureyş de buna tepki göstermezdi. Ancak, başka namazlar kılacak olursa, o zaman Ali ile Zeyd oturup gözcülük ederlerdi.
İbn İshak da dedi ki: Peygamberden sonra ilk Müslüman olan erkek, Ali ile Zeyd bin Harisedir. Daha sonra ise Ebu Bekir Müslüman olmuş ve İslam olduğunu da açıkça ortaya koymuştu. Ebu Bekir, kavmi arasında korunur, kendisine ilişilmez ve onlar tarafından sevilen bir kişi idi. Kureyşin neseplerini ve onların başından geçen olayları en iyi o biliyordu. Ticaretle uğraştığı için kavmi onun yanında çokça bir araya gelirdi. Bunun üzerine kavminden güvendiği kimseleri İslama davet etmeye başladı. Osman bin Affan, Zübeyr bin el-Avvam, Abdurrahman bin Avf, Saad bin Ebi Vakkas ve Talha bin Ubeydullah hep Onun aracılığı ile Müslüman olmuş; çağrısını kabul ederek Müslüman olup namaz kıldıktan sonra onları alıp Nebiin yanına götürmüştü. İşte bu kimseler, ilk olarak Müslüman olan kimselerdir. Daha sonraları, insanlar peşpeşe İslam dinine girmiş, Mekkede yaygın bir şekilde İslamdan söz edilmeye başlanmıştı.
Vakidi şöyle der: “Ebu Zerrin, dördüncü ya da beşinci kişi olarak Müslüman olduğunu söyledikleri gibi, Amr bin Abese es-Süleminin de dördüncü ya da beşinci kişi olarak Müslüman olduğunu da söylemişlerdir.”
Bununla birlikte, Zübeyrin de, Halid bin Said bin el-Asın da dördüncü ya da beşinci olarak Müslüman oldukları söylenilmiştir.
İbn İshak der ki: “O (Halid bin Said) ile eşi Huzaalı Hümeyne bint Halef bin Esad bin Amir bin Beyada, çok kişi Müslüman olduktan sonra Müslüman olmuşlardır. ”