"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Abdülmuttalib ve yahudi komşusu

Abdülmuttalibin Yahudi bir komşusu vardı. Adı, Uzeyne idi. Ticaretle uğraşıyordu ve çok büyük bir serveti vardı. Bu durum Harb bin Ümeyyeyi kızdırıyordu. Harb, Abdülmuttalibin nedimi (sohbet arkadaşı) idi. Kureyşten bazı gençleri, bu Yahudiyi öldürüp malını almaları için kandırdı. Bunun üzerine Amir bin Abdu Menaf bin Abdiddar ile Ebu Bekirin dedesi Sahr bin Amr bin Kaab et-Teym onu öldürdü. Fakat Abdülmuttalib bu komşusunun katillerinin kim olduğunu tanıyamadı. Bunun üzerine onları belirleyinceye kadar araştırmalarını sürdürdü. Onların kim olduklarını ortaya çıkardıktan sonra Harbin yanına gitti, bundan dolayı onu kınadı ve bu iki katili kendisine teslim etmesini istedi. Ancak Harb, bu iki katili gizledi. Bu sefer birbirlerine ağır söz söylediler ve sonunda, aralarında hüküm vermek üzere Habeşistan hükümdarı Necaşiye başvurmaya karar verdiler. Ancak Necaşi aralarına girmedi. Bunun üzerine Ömer bin el-Hattabın dedesi Nüfeyl bin Abd el-Uzza el-Adeviyi aralarına hakem tayin ettiler. Hakem Harbe şunları söyledi: “Ey Ebu Amr, boyu senden uzun, senden daha yakışıklı, senden iri cüsseli, senden daha az ayıplanacak tarafı olan, çocuğu senin çocuklarından çok olan, senden daha cömert, senden daha çok yardımsever birisiyle mi üstünlük taslayarak muhakemeleşmek istersin? Ben bunu söylerken aynı zamanda senin geç kızan, yüksek sesli, kararlı, aşiretini seven birisi olduğunu da söylüyorum. Fakat sen, bu konuda sana üstün gelecek birisiyle atışmaya kalkıştın.” Harb, bu sözlere kızdı ve: “Senin hakem olarak tayin edilmen, zamanın kötü gidişinden dolayıdır.” diye çıkıştı. Bundan sonra Abdülmuttalib, Harbin arkadaşlığını bırakıp Abdullah bin Cüdan et-Teymi ile arkadaşlık yapmaya başladı. Harbden de yüz deve alarak onları Yahudinin amcasının oğluna teslim etti. Onun diğer tüm mallarını da amcasının oğluna geri gönderdi. Telef olan bazı şeyleri kendi malından karşıladı.
Abdülmuttalib, Hira dağında ibadete çekilen ilk kişidir. Ramazan ayı geldiğinde Hira Dağına çıkar, bütün ay boyunca da fakirlere yemek yedirirdi.
Abdülmuttalib, yüz yirmi yaşındayken öldü. Gözleri de kör olmuştu. Başka türlü söyleyenler de vardır.