Gül bayramı yaklaştığında, bilinen zengin bir adam, İsayı ve
şakirtlerini annesi ile birlikte bir evlenme törenine davet etti.
İsa da davete gitti ve ziyafet sırasındalarken şarap yetmedi.
Annesi İsaya usulca seslendi. “Şarapları kalmadı.” İsa cevap
verdi, “Bana ne bundan, anneciğim?” Annesi, hizmetçilere İsa
ne buyurursa itaat etmelerini emretti. Orada, İsrail kavmi adetine
göre, ibadet için temizlikte kullanılmak üzere altı su küpü
bulunuyordu. İsa, “Bu küpleri suyla doldurun” dedi. Hizmetçiler
de dediğini yerine getirdiler, İsa onlara, “Allahın adıyla, yemek
yiyenlere içmeleri için verin” dedi.
Hizmetçiler, bunun üzerine tören sahibine küpleri götürdüler ve
azar duydular, “Ey işe yaramaz hizmetçiler, neden şarabın daha
iyisini şimdiye kadar bekletirsiniz?” Çünkü onun, İsanın
yaptıklarından hiç haberi yoktu. Hizmetçiler cevap verdiler, “Ey
efendimiz, burada Allahın kutlu bir kişisi var, o suyu şarap
yaptı.” Törenin sahibi, hizmetçilerin sarhoş olduklarını sandı
Fakat İsanın yanında oturanlar tüm olan biteni gördüklerinden,
sofradan kalkarak saygılarını sundular. “Kuşkusuz sen Allahın
bir mukaddesisin, Allahtan bize gönderilen gerçek bir
peygambersin.” Ardından şakirtleri ona inandılar ve çokları
kendinden geçerek şöyle dediler,
“İsrail kavmine rahmeti ile davranan ve Yahudanın ailesini
sevgiyle ziyaret eden Allaha hamd olsun, onun kutsal adını
tesbih ederiz.”