"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Cevderz (güderz)in hükümdarlığı

Saburdan sonra, İsrailoğullarının üzerine yürüyüp ikinci defa savaş açan Cevderz bin Eşkan hükümdar oldu. Allahın Onu, İsrailoğullarının üzerine musallat etmesinin sebebi, onların Zekeriyyanın oğlu Yahyayı öldürmüş olmalarıydı. Cevderz, İsrailoğullarından pek çok kimseyi öldürüp imha etti. Onlar, bundan sonra bir daha eskisi gibi bir araya gelerek birlik kurmak imkanı bulamadılar. Ayrıca Allah, onların elinden peygamberliği aldı ve onları zelil ve hakir eyledi.
Rivayet edildiğine göre, İsrailoğullarının üzerine yürüyüp onların başına musallat olan kişinin Rum (Roma) hükümdarı Titus bin İsfiyanus olduğu söyleniyor. Titus, İsrailoğullarının bir kısmını öldürüp bir kısmını esir aldı ve Beytül-Makdisi de tahrip etti. Romalılar ise, Antikosun intikamını almak maksadıyla Fars ülkesi üzerine yürümüştü. Bu sırada Babil hükümdarlığında Babek bin Erdeşir tarafından öldürülen Erduvanın babası Belaş (Pelaş) bulunuyordu. Bunun üzerine Belaş bölge hükümdarlarına (Mülüküt-Tuavaife) mektuplar yazarak onlara, Romalıların ülkelerine hücum etmek üzere toplanıp hazırlandıklarını, kendisinin onlara karşı koyup aciz kaldığı takdirde kendilerini toptan ele geçireceklerini bildirdi.
Bunun üzerine bölge hükümdarlarının her birisi Belaş a gücü nispetinde asker, silah ve mal gönderdi. Böylece Belaşın yanında dört yüz bin asker toplandı. Neticede Belaş bu askerlerin başına Sevad ve el-Cezire arasındaki elHazr bölgesinin hakimi olan kişiyi kumandan tayin etti. Romalılarla karşılaşan bu ordu onların hükümdarını öldürdü ve askerlerini imha etti. İşte bu mağlubiyet Romalıları İstanbul şehrini kurarak saltanat merkezlerini Roma dan bu yeni yere nakletmelerine teşvik eden bir sebep oldu. İstanbul şehrini inşa eden kişi ise hükümdar Kostantin idi. Aynı zamanda O, Roma hükümdarları arasında ilk hristiyanlığı kabul eden hükümdar oldu ve İsanın Yahudiler tarafından öldürüldüğü iddiasına dayanarak vatanlarında kalan İsrailoğullarını Filistin ve Şam bölgesinden sürüp çıkardı. Ayrıca Mesih (İsa)in çarmıha gerildiği ağacı ele geçirip aldı. Bizans Rumları bu ağaca tazim gösterip onu hazinelerine koydular. Bu ağaç parçası bugün de onların elleri altında bulunmaktadır. Fars hükümdarlığı, Erdeşir bin Babek hükümdar oluncaya kadar dağınıklığını korudu. Hişam bin Kelbi ise onların hükümdarlık müddetlerini açıklamamıştır.

Farsların haberleri hakkında ilim sahibi olan diğer alimler ise şunları söylüyorlar: İskenderden sonra Fars ülkesine Fars olmayan, el-Cebel bölgesine hakim olan her hükümdara itaat eden ve kendilerine Mülüküt-tavaif denilen Eşganiler hükümdar oldular. Bunların hükümdarlığı iki yüz yıl, bir rivayette ise üç yüz kırk yıl sürdü. Bu süre içerisinde Eşk bin Eşgan yirmi yıl, yerine geçen oğlu Sabur altmış yıl hükümdarlık yaptılar. Saburun hükümdarlığının kırk birinci yılında Meryem oğlu Mesih (İsa) zuhur etti. Roma hükümdarı Titus bin İsfiyanus ise, yaklaşık olarak İsanın göklere kaldırılmasından kırk yıl sonra Beytül-Makdis üzerine yürüyüp şehri eline geçirdi, halkının bir kısmını öldürüp bir kısmını da esir aldı ve şehri tahrip edip yıktı. Bundan sonra büyük Eşkanın oğlu Cevderz hükümdar oldu ve hükümdarlığı on yıl sürdü. Ondan sonra Biren (Bizen ) el-Eşgani hükümdar oldu ve yirmi bir yıl hükümdarlık etti. Ondan sonra hükümdarlığa Cevderz el-Eşkan geldi ve seksen dokuz yıl hükümdarlık yaptı. Ondan sonra hükümdarlığa gelen Nersi elEşgani ise kırk yıl hükümdarlık etti. Bundan sonra Hürmüz el-Eşgani hükümdar oldu ve hükümdarlığı on yedi yıl sürdü. Ondan sonra hükümdarlığa Erduvan el-Eşgani geldi ve yirmi iki yıl hükümdarlık yaptı. Sonra Kisra el-Eşgani hükümdar oldu ve hükümdarlığı kırk yıl sürdü. Ondan sonra Belaş elEşgani hükümdar oldu ve yirmi dört yıl hükümdarlık etti. Sonra küçük Erduvan hükümdar oldu ve hükümdarlığı on üç yıl sürdü. Daha sonra Erdeşir bin Babek hükümdar oldu.

Bazı alimler de şunları söylüyorlar: İskenderden sonra Fars ülkesine, İskender tarafından aralarında ülkenin payedildiği Mülüküt-tavaif hakim oldu ve Sevad Bölgesi hariç herkes nereye hükümdar tayin edildiyse yalnız oraya sahip oldu. Sevad bölgesi ise İskenderin ölümünden sonra elli dört yıl daha Rumların elinde kaldı. Mülüküt-Tavaif döneminde ve onların arasında hükümdarlar neslinden gelen birisi el-Ciba ve İsfahan bölgelerinde hükümdar olmuştu. Ondan sonra yerine geçen oğulları ise, Sevad bölgesini ellerine geç irmişler ve bundan böyle onlar bu bölge ile birlikte İsfahan, Mahat ve el-Cibal bölgelerinin de hükümdarı olmuşlardı. İşte bu bölgelere hakim olup hükümdarlığı elinde bulunduran kişi, diğer Mülüküt – Tavaif in başkanları gibi hüküm sürerdi; çünkü onun ve yerine geçen oğularının öne geçirilip sayılmaları bir adet haline gelmişti. Bundan dolayı, hükümdarların hayatından bahseden tarih kitaplarında yalnız onların durumundan bahsedile gelmiştir. Bu bakımdan biz de yalnız onlardan söz ettik, başkalarını anlatmadık. Mülüküt-tavaif denilen bölge hükümdarlarının hükümdarlık süreleri toplam olarak iki yüz altmış, bir rivayette üç yüz kırk dört, diğer bir rivayette ise beş yüz yirmi üç yıl sürmüştür. Doğrusunu Allah bilir.

el-Ciba bölgesine sahip olup, sonra oğulları Sevad bölgesine hakim olan hükümdarlardan birisi de Eşk bin Cezeh (Cuzeh )tir. Bir rivayette onun İsfendiyar bin Büştasbın soyundan olduğu söylenir. Bazı Farslar da onun Eşk bin Dara olduğunu iddia ederler. Diğer bir kısım Farslar ise onun Keykavüsun soyundan olup büyük Eşganın oğlu Eşk olduğunu söylerler. Eşkin hükümdarlığı yirmi yıl sürmüştür. Ondan sonra yerine oğlu Eşk hükümdar olmuş ve yirmi bir yıl hükümdarlık etmiştir. Bundan sonra yerine oğlu SabUr hükümdarlığa geçmiş ve otuz yıl hükümdarlık yapmıştır. Ondan sonra yerine oğlu Cevderz geçmiş ve on dokuz yıl hükümdarlık etmiştir, Sonra onun yerine oğlu Nersi hükümdar olmuş ve kırk yıl hükümdarlık yapmıştır. Ondan sonra Hürmüz b, Belaş bin Eşkan hükümdarlığa gelmiş ve on yedi yıl hükümdarlık etmiştir. Bundan sonra Eşganın oğlu büyük Erduvan hükümdar olmuş ve on iki yıl hükümdarlık yapmıştır. Sonra Kisra bin Eşgan hükümdarlığa geçmiş ve kırk yıl hükümdarlık etmiştir. Ondan sonra Belaşın oğlu küçük Erduvan hükümdar olmuş ve on üç yıl hükümdarlık yapmıştır. O, Eşkani hükümdarlarının en büyüğü, en ulusu ve hükümdarları mağlup eden en kudretlisi idi. Ondan sonra Erdeşir bin Babek hükümdarlığa gelmiş, ileride de bahsedeceğimiz üzere, Fars ülkesini bir araya toplayıp birliği sağlamıştır.
Bazıları, hükümdarların isimleri hakkında bizim burada bahsetmediğimiz bir kısım isimler zikretmişlerdir. Bu isimleri sayıp dökerek sözü uzatmağa gerek yoktur. Biz bu konuda söylenenlerin bir kısmını Erdeşir bin Babekin hükümdarlığından bahsederken zikrettik.