3143. amir b. Şerahil amir b. Şerahil İbn Abdin eş-Şabi. O Himyer kabilesindendir; ancak Hemdanlılar arasında sayılır. Bize Abdullah b. Muhammed b. Mürre eş-Şabani haber verdi; dedi ki: Bize Şaban kabilesinden bazı şeyhler -ki alim bir zat olan Muhammed b. Ebu Ümeyye de onlardan biriydişunu anlattı: Yemene yağmur yağdı. Sel bir yeri yıktı, attı. Ezec denen yeri açığa çıkardı. Bu yerin taştan yapılmış bir kapısı vardı. Kilidi kırdırıldı ve o yerin içine girildi. Büyük bir salon, salonda altından yapılmış bir taht, o tahtın üzerinde de bir adam vardı. Olayı hikaye eden adam dedi ki: Biz onu karışladık, uzunluğu on iki karış idi. O adamın üzerinde, altınla işlenmiş ve süslenmiş kumaştan bir kaftan vardı. Yan tarafında da altından yapılmış bir baston ve bastonun baş kısmında da kırmızı bir yakut vardı. Adamın kendisi de ak saçlı ve ak sakallı olup saçları iki örüktü. Yan tarafında da bir levha vardı. O levhada Himyeri dilinde şu yazılıydı: “Himyerin rabbı olan Allahım senin adınla… Ben reis Hassan b. Amr. Ancak, Allahtan başka ulu reis olan kimse yoktur. Ben ümitle yaşadım, ecelimle de öldüm. Vahzüheyd günü! Ama ne gün! O günde on iki bin şef helak oldu. Şef ve reis olarak ben onların sonuncusu oldum. Beni yok olmaktan korusun diye Zu Şabeyn dağına geldim. O da beni korudu, kolladı.” Yan tarafında bir kılıç vardı. O kılıç üzerinde de Himyeri dilinde şu yazılıydı: “Ben avcının gece feneriyim. Benimle intikam alınır.” Abdullah b. Muhammed b. Mürre eş-Şabani dedi ki: O reis, Hassan b. Amr b. Kays b. Muaviye b. Cüşem b. Abdüşems b. Vail b. Gavs b. Katan b. Arib b. Züheyr b. Eymen b. el-Hemeysa b. Himyerdir. Hassan kendisi Züş-Şabeyndir. Züş-Şabeyn, Yemende bir dağın adıdır. Kendisi ve çocukları oraya yerleşmişler; kendisi de oraya defnedilmiştir. Bu sebeple o dağa nispet edilmişlerdir. Yani onlara artık Züş-Şabeyn denilmiştir. Kufede ikamet edenlere Şabiyyun denmektedir. amir eş-Şabi onlardandır. Şamda ikamet edenlere Şabaniyyun, Yemende ikamet edenlere alü Zu Şabeyn, Mısırda ve Mağribde ikamet edenlere el-Uşub denmektedir. Bunların hepsi Hassan b. Amr Zu Şabeynin çocuklarıdır. Ali b. Hassan b. Amroğulları ise, amir b. Şerahil b. Abd eşŞabinin mensubu olduğu kabile grubudur. Yemende Hemdan kabilesinden Ahmur denen kimselerin arasına girdiler. eş-Şabiler onlar arasında sayılırlar. Ahmur ise “meyve toplayanlar” manasındadır. Saidiyyun olanlar; Zu Barik ve es-Sebi aileleri; Zu Huddanoğulları; Zu Rıdvan ailesi; Zu Leva ailesi; Zu Merranoğulları da onların arasına girmişlerdir. Hemdan kabilesinin bedevileri Guder, Yam, Nihm, Şakir ve Erhab kabileleridir. Himyer kabilesinin Hemdan kolunun da bir çok boyu vardır. Zu Hevaloğulları onlardandır. Tubbanın öncü birliklerinin başında bugün Sananın yerlilerine hakim olan Yufir b. es-Sabbah da onlardandır. Kaynağımız olan alimler dediler ki: eş-Şabinin künyesi, Ebu Amr idi. eş-Şabi, ufak-tefek ve zayıf biriydi. Kendisi ve kardeşi bir batında ikiz olarak doğmuşlardı. Ona, “Ey Ebu Amr! Neden seni bu kadar ufak-tefek ve zayıf görüyoruz?” diye soruldu. O da “Anne karnında sıkıştırılmışım da ondan.” dedi. amir eş-Şabi, Ali b. Ebu Talibi gördü ve onun vasıflarını söyledi. amir ayrıca, Ebu Hüreyre, İbn Ömer, İbn Abbas, Adi b. Hatim, Semüre b. Cündüb, Amr b. Hureys, Abdullah b. Yezid el- Ensari, el-Muğire b. Şube, el-Bera b. azib, Zeyd b. el-Erkam, İbn Ebu Evfa, Cabir b. Semüre, Ebu Cuheyfe, Enes b. Malik, İmran b. Husayn, Büreyde el-Eslemi, Cerir b. Abdullah, el-Eşas b. Kays, Ebu Musa el-Eşari, Hasan b. Ali, Abdullah b. Amr b. el-as, en-Numan b. Beşir, Cabir b. Abdullah, Vehb b. Hanbeş et-Tai, Hubşi b. Cünade es-Seluli, amir b. Şehr, Muhammed b. Sayfi, Abdullah b. Cafer b. Ebu Talib, Urve el-Bariki, Fatıma bt. Kays, Abdurrahman b. Ebza, Alkame b. Kays, Ferve b. Nevfel el-Eşcai, Abdurrahman b. Ebu Leyla, el-Haris el-Aver, Züheyr b. el-Kayn, Avf b. amir, el-Esved b. Yezid, Said b. Zu Lave ve Ebu Seleme b. Abdurrahmandan hadis rivayet etmiştir. Ayrıca Yala b. Mürreden rivayette bulunmuş olan Ebu Samit Eymenden de rivayette bulunmuştur. Bize Abdurrahman b. Yunus haber verdi. O Süfyan b. Uyeyneden, o da es-Seri b. İsmailden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabiyi duydum şöyle diyordu: “Ben Celula senesinde doğdum.” Haccac, Şubeden rivayetle şöyle dedi: Ebu İshaka, “Sen mi büyüksün, yoksa eş-Şabi mi?” diye sordum. “O benden iki yaş büyüktür. Abdurrahman b. Ebu Sebre, Ebu Hayseme b. Malik, el-Haris b. Bersa ve Ebu Cebire b. ed-Dahhak da öyledir yani benden iki yaş büyüktürler.” dedi. Bize Abdullah b. İdris haber verdi; dedi ki: Leysi duydum; eş-Şabinin şöyle dediğini zikrediyordu: Ben Medinede Abdullah b. Ömer ile sekiz veya on ay kadar beraber kaldım. Burada sekiz veya on ay tabirindeki tereddüt eş-Şabiye değil raviye aittir. Muhammed b. Sad dedi ki: Onun Medinede ikamet etmesinin sebebi, Muhtardan es-Sekafi korkmasıydı. Muhtardan kaçarak Medineye gitti ve orada ikamet etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Abdüsselam b. Ebül-Müsli anlattı. O da eşŞabiden şöyle dediğini rivayet etti: Ben hesap ilmini matematiği el-Haris el-Averden öğrendim. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da İsa b. Ebu İzzeden şöyle dediğini rivayet etti: amir eş-Şabi ile beraber Horasanda on ay kadar kaldım; namazları iki rekattan fazla kılmadı. Muhammed b. Sad dedi ki: Onun amirin hazineye ait bir hesap defteri vardı. Onun üzerinde çalışırdı. Önceleri Şii idi. Şiilerin bazı durumlarına muttali oldu, bazı sözlerini duydu ve bazı aşırılıklarını gördü. Bu yüzden daha sonra onların görüşlerini terk etti; bundan sonra onları kınıyor ve ayıplıyordu. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı. O da eşŞabiden şöyle dediğini rivayet etti: Eğer Şia, kuş cinsinden bir şey olsaydı, akbaba olurdu. Eğer hayvan cinsinden bir şey olsaydı eşek olurdu. Bize Abdülhamid b. Abdurrahman el-Himmani haber verdi; dedi ki: Bize el-Vassafi haber verdi. O da amir eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Müminlerin ve Haşimoğullarının salihlerini sev. Şii olma! Bilmediğini öğrenmeye çalış. Mürcie de olma! Bil ki iyilikler Allahtan, kötülükler de nefsindendir. Kaderiyyeci de olma! Hayırla amel edeni gördüğünde -ki bu kulağı yarık bir Hintli de olsa- onu sev. Muhammed b. Sad dedi ki: Arkadaşlarımız ilim adamları dediler ki: eş-Şabi, Kurra ile Kuranı iyi ve çok okuyanlarla beraber Haccaca karşı ayaklananlar arasında idi. Deyrül-Cemacim savaşında bulundu. O savaştan kurtulup belli bir müddet ortalıkta görünmeyip saklananlardandı. eş-Şabi, Yezid b. Ebu Müslime kendisi hakkında Haccac ile konuşması eman dilemesi için mektup yazdı. Yezid de ona şöyle bir haber gönderdi: “And olsun ki, bu konuyu Haccac ile konuşmaya cesaret edemiyorum. Ancak sen kendin, Haccacın herkesi kabul edip dinlediği bir zamanı kolla. Sonra huzuruna gir. Bir baksın ki karşısındasın. Konuş, özrünü beyan et, suçunu itiraf et ve dilediğin konuda da beni şahit olarak göster. Sana şahitlik yaparım.” Olayı anlatan ravi dedi ki: eş-Şabi de böyle yaptı. Haccac işin farkına varmadan eş-Şabi, huzurda beliriverdi. Haccac, “Sen! eş-Şabi misin?” diye sordu. “Evet, Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “Ben buraya geldiğimde sana verilen maaş şöyle şöyle değil miydi? Maaşını daha da artırmadım mı? Senin gibilerin maaşının artırılmamasına rağmen, değil mi?” dedi. eş-Şabi, “Evet öyledir. Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “Kabilene önderlik yapmanı emretmedim mi? Senin gibilerin, kabilesine önder olarak tavsiye edilmemesine rağmen, değil mi?” dedi. eşŞabi, “Evet öyledir. Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “Seni kavminde, kabilende takdim edip ön plana çıkarmadım mı? Senin gibilerin kavmine, kabilesine takdim edilip ön plana çıkarılmamasına rağmen, değil mi?” dedi. eş-Şabi, “Evet öyledir. Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “Seni Halifeye temsilci olarak göndermedim mi? Senin gibilerin temsilci yapılmamasına rağmen, değil mi?” dedi. eş-Şabi, “Evet öyledir. Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “O halde ne tür bir şey seni Rahmanın düşmanıyla İbnül-Eşas beraber Emire karşı isyan ettirdi.” diye sordu. eş-Şabi, “Allah Emirin işini rast getirsin. Bize öyle bir musibet çarptı ki, o fitnede biz, ne müttaki olan iyilerle, ne de günahkar olan güçlülerle beraber olmadık. Ancak ben Yezid b. Ebu Müslime, benden sadır olan kusurlardan pişman olduğumu ve kendisinden saptığım hakkı artık bildiğimi, bu durumu Emire haber vermesini ve ondan benim için bir eman almasını istediğimi yazdım. Ancak o bunu yapmadı.” dedi. Haccac, Yezide döndü ve “Ey Yezid! Durum böyle midir?” diye sordu. Yezid, “Evet öyledir, Allah, Emirin işini rast getirsin.” dedi. Haccac, “Peki, onun mektubunu bana haber vermeni engelleyen şey neydi?” diye sordu. Yezid, “Emirin içinde bulunduğu iş ve meşguliyet.” dedi. Haccac, eş-Şabiye “Derhal buradan ayrıl git.” dedi. eş-Şabi, emniyet içinde oradan ayrıldı ve evine gitti. Bize Muhammed b. Fudayl b. Gazvan haber verdi. O İbn Şübrümeden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Asla beyaz içine siyah yazmadım (yani bana anlatılan, rivayet edilen herhangi bir şeyi asla yazmadım. Hepsini hıfzıma aldım, unutup karıştırmadım). Kim bana herhangi bir hadisi anlatıp rivayet ettiyse, onu bana bir defa daha anlatıp tekrar etmesi ihtiyacını hissetmedim. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi şöyle şöyle harika kelime ve sözler söyleyerek bizi ihya ederdi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi dinleyen birinin bana haber verdiğine göre eş-Şabi şöyle diyordu: Keşke ne lehime, ne de aleyhime olmayacak ve bana yetecek bir miktardaki ilmimin dışındaki ilmimin sorumluluğundan kaçıp kurtulabilseydim! Bize Abdullah b. Amr el-Minkari haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvaris b. Said anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. Cuhade anlattı; dedi ki: amir eş-Şabiye bilgisinin olmadığı bir konuda ona bir şey soruldu ve “Görüşünü söyle!” denildi. O da, “Görüşümü ne yapacaksın? Görüşümün üstüne bevl et.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: eş-Şabi, manayı esas alarak hadis rivayet ederdi. Bize Abdülaziz b. el-Hattab ed-Dabbi haber verdi; dedi ki: Bize Mindel anlattı. O el-Hasan b. Ukbe Ebu Kibran el-Muradiden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Bir duvarın üstüne de olsa benden duyduklarınızı yazınız. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Abdullah b. Ebüs-Seferden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Ben alim değilim, alimi de ihmal etmiyorum. Muhakkak ki, Ebu Husayn salih bir adamdır. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O da ademden şunu rivayet etti: Bir adam İbrahime bir mesele sordu. İbrahim, “Bilmiyorum.” dedi. Oradan amir eş-Şabi geçti. İbrahim adama, “Bu üstada sor, sonra dön beni haberdar et.” dedi. Adam soruyu sorduktan sonra İbrahime gelip dedi ki: “Cevap olarak Bilmiyorum. dedi.” İbrahim dedi ki: “Vallahi, işte fıkıh budur yani bilmediğine bilmiyorum diyeceksin.” Bize Ahmed b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bize Şihab anlattı. O da es-Salt b. Bihramdan rivayet ettiğine göre es-Salt şöyle dedi: eş-Şabiden daha çok “Bilmiyorum!” diyen kimseyi görmedim. Bize Yahya b. Hammad haber verdi; dedi ki: Bize Sellam b. Ebu Muti anlattı. O da Amr b. Saidden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabiye, “Sen bana bir hadis anlatmıştın; ancak ben onun hangisi olduğunu tam hatırlayamıyorum.” dedim. “Neydi o?” diye sordu. “Bilmiyorum.” dedim. “Belki de şuydu.” dedi. “Hayır.” dedim. “Belki de şuydu.” dedi. “Hayır.” dedim. Dedi ki: Belki de… Mallarımızdan istediği her şey Azzeye, Dertsiz tasasız bir şekilde helal u hoş olsun. Bize Abdullah b. İdris haber verdi; dedi ki: Salih b. Salih el-Hemdaniyi duydum; şöyle diyordu: eş-Şabi bir topluluğun yanında durdu. Onlar ondan bahsediyorlardı; ama onu görmüyorlardı. eşŞabi onların sözünü duyunca onlara şöyle dedi: Mallarımızdan istediği her şey Azzeye, Dertsiz, tasasız bir şekilde helal u hoş olsun. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize Salih b. Müslim anlattı; dedi ki: Ben eş-Şabi ile beraberdim. Elim onun elinde, veya onun eli benim elimdeydi el eleydik. Böylece mescide kadar geldik. Bir de baktık ki, Hammad da mescitteydi. Etrafında arkadaşları var, yüksek ses ve gürültüyle konuşuyorlardı. eş-Şabi dedi ki: “Andolsun ki bunlar, burayı terk edene kadar bu mescidi bana evimin çöp ve süprüntülerinden daha sevimsiz bir hale getiriyorlar. Sermayesizler topluluğu!” Dönmeye niyetlenerek arkasına döndü. Biz de döndük. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Abdullah b. Ebüs-Seferden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Şüphesiz üstüme öyle bir zaman geldi ki, bana bu mescitte oturmaktan daha sevimli gelen hiçbir meclis olmadı. Ancak şimdi üzerinde oturduğum bugünün çöp ve süprüntüleri, bu mescitte oturmaktan bana daha sevimli geliyor. Kabisa dedi ki: eş-Şabi onlara uğradığı zaman şöyle diyordu: “Ne diyor bu asalaklar güruhu veya popolarından peydahlananlar. -Kabisa burada hangi tabirin kullanıldığı hususunda şüpheye düştü- Kendi reyleriyle, görüşleriyle sana söyledikleri hususlar üzerine çişini yap. Muhammedin ashabından sana anlattıkları hususları ise al, kabul et.” Bize Abdülhamid b. Abdurrahman el-Himmani haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Hanife anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi gördüm, ipek-yün karışımı elbise giyiyor ve şairlerle oturuyordu. Ona bir mesele sordum, “Bu konu hakkında popolarından peydahlananlar -yani mevaliler- ne diyor?” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Ebu Hasinden, o da eşŞabiden şöyle dediğini rivayet etti: “Keşke maaşım eşeğin sidiği içinde olsaydı. Nice kimseler vardır ki, onların atiyyesi maaşı onları ateşe götürür.” Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Eyyubdan, o da Atiye es-Siracdan şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi ile beraber Cüheyne kabilesinin mescidlerinden bir mescide uğradım. eş-Şabi dedi ki: “Peygamberin arkadaşları olup bu mescidin ahalisinden şunlar ve şunlar 300 kişinin, düğünlerde büyük küp nebizlerini içtiklerine tanıklık ederim.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi gördüm. Fil kapısının yanındaki küçük mescitte hüküm veriyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Üsame anlattı; dedi ki: Bana dirhem borcu olan birini eş-Şabiye getirdim. eş-Şabi borçluya dedi ki: “Eğer borcunu ödemezsen veya bir daha seni getirirse, Abdülhamidin oğlu da olsan seni hapsederim.” Muhammed b. Sad dedi ki: Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. el-Hattab, Ömer b. Abdülazizin Irak valisiydi. O amir eş-Şabiyi Kufeye Kadı olarak tayin etmişti. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O el-Hasan b. Salihten, o da babasından şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabinin üstünde beyaz bir sarık gördüm. Bir tarafını aşağı salmış, toplamıyordu. Bize Ömer b. Şebib el-Müsli haber verdi; dedi ki: Babam bana şöyle dedi: eş-Şabinin üzerinde çok koyu kırmızı bir dış elbise gördüm. Bize Abdullah b. İdris haber verdi; dedi ki: Leysi duydum, anlatıyor ve diyordu ki: eş-Şabiyi gördüm, bilmiyorum onun giydiği dış elbisesi mi daha çok kırmızıydı yoksa sakalı mı? Bize Haccac b. Nusayr haber verdi; dedi ki: Bize el-Esved b. Şeyban haber verdi; dedi ki: Kufede eş-Şabiyi gördüm. Üzerinde kırmızı, önü açık, kollu bir elbise vardı. Üzerinde üstlük de rida yoktu. Başında da kızıl bir sarık vardı ve onu başına sarmıştı. Bu elbise ve sarık Yemen giysilerindendi. el-Esved dedi ki: Ayrıca onu Kufede o gün Kadı iken gördüm, mescitte hüküm veriyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi gördüm, kına yakıyordu kına ile boyanıyordu. Bize Amr b. el-Heysem haber verdi; dedi ki: Muarrif b. Vasıla, “eş-Şabi boyanıyor muydu?” diye sordum. O da “Evet kınayla.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Ümeyye ez-Zeyyat anlattı; dedi ki: eş-Şabinin üzerinde ipek işlemeli sarı bir şal gördüm. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Urve el-Bezzaz Ebu Abdullah anlattı; dedi ki: amirin eş-Şabi üzerinde ipek işlemeli yeşil bir şal gördüm. Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: eş-Şabinin üzerinde ipek-yün karışımı yeşil bir başlık gördüm. Bize Abdullah b. Cafer er-Rakki haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr anlattı. O İsmailden, o da eş-Şabiden şunu rivayet etti: eş-Şabinin, üzerine attığı veya giydiği renkleri farklı, iki ipek işlemeli şalı vardı. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Davud b. Ebu Hind haber verdi: eş-Şabi usfur yalancı safran ile boyanmış elbise giyerdi. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak ve Abdullah b. Nümeyr haber verdiler; dediler ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı; dedi ki: eş-Şabinin üzerinde kırmızı bir üstlük dış elbise gördüm. İbn Nümeyr rivayetinde dedi ki: Bir de sarı bir izar peştamal gördüm. İshak da hadisinde dedi ki: Ona, “Giydiği şey boya yedirilmiş bir elbise miydi?” diye sordum. O da, “Evet!” dedi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsa b. Abdurrahman haber verdi; dedi ki: eş-Şabinin üzerinde örülerek yapılmış bir peştamal gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Salih b. Ebu Şuayb el-Ukli anlattı; dedi ki: eş-Şabiye kürk giyimiyle ilgili olarak sordum, onun üzerinde de boyanmış bir kürk vardı. “Kürk giyimiyle ilgili olarak ne dersin, görüşün nedir?” dedim. “Güzeldir, giyiminde herhangi bir mahzur yoktur.” dedi. Derinin debbağlanmasının, onun temizliği olduğu görüşündeydi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays anlattı. O da Mücalidden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabinin üzerinde samur derisinden yapılmış bir aba bol yenli üstlük bir elbise gördüm. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Ebu İshak anlattı; dedi ki: eş-Şabiyi gördüm; boyanmış bir kürk içinde namaz kılıyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Osman b. Ebu Hind el-Absi anlattı; dedi ki: Bir Ramazan veya Kurban bayramı gününde eş-Şabi ile karşılaştım. Üzerinde Aden yapımı bir hırka vardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hibban anlattı. O da Mücalidden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi yanımıza geldi. Üzerinde samur derisinden yapılmış abası vardı, onun içinde namaz kılıyordu. Tilki derisinden yapılmış aba içinde de namaz kılardı. el-Haccac b. Muhammed dedi ki: Şubenin şöyle dediğini duydum: Ebu İshaka, “Sen mi büyüksün, yoksa eş-Şabi mi?” diye sordum. “eş-Şabi, benden bir veya iki yaş daha büyüktür.” dedi. Şube dedi ki: Şüphesiz Ebu İshak, Aliyi görmüştü. Onun göbekli ve kel olduğunu bize anlatıyordu. Abdurrahman b. Mehdi dedi ki: O İbnül-Mübarekten, o Abdurrahman b. Yezidden, o da Mekhuldan şöyle dediğini rivayet etti: Geçmiş sünneti asarı eş-Şabiden daha iyi bilen birini görmedim. Süfyan dedi ki: O, İbn Şübrümeden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Ders halkası büyüdüğü zaman o, ancak bir bağırma veya bir fısıltıdan ibarettir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Kibran anlattı; dedi ki: Bana eş-Şabi anlattı, o da dedi ki: Haccac beni Rutbile gönderdi, o da beni kabul etti ve bana, “Nedir bu boya kına? Şüphesiz saç ya beyaz veya siyahtır.” dedi. Ona, “Böyle yapmak sünnettir.” dedim. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Ahvas anlattı. O da Tarık b. Abdurrahmandan şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabinin yanına girdim -ki ben hastalığından dolayı onu ziyaret ediyordum- kalktı; bir gömlek ve peştemalla namaz kıldı. Üzerinde rida da bedeni örten büyük dış elbise yoktu. Bize Halef b. Temim b. Malik haber verdi; dedi ki: Bize babamın anlattığına göre eş-Şabi, şöyle diyene kadar meclisinden kalkmıyordu: “Ben şehadet ederim ki, Allahtan başka ilah yoktur, Onun ortağı yoktur, birdir O. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Onun kulu ve Resulüdur. Şehadet ederim ki din, Onun vazettiği gibidir. Şehadet ederim ki, İslam, Onun tarif ettiği gibidir. Şehadet ederim ki, Kitap indirildiği gibidir. Şehadet ederim ki, söz hadis onun Muhammedin anlattığı gibidir. Şehadet ederim ki, Allahın varlığı ve birliği apaçık bir gerçekliktir.” eş-Şabi, gitmek istediği zaman da kalkar ve şöyle derdi: “Cenab-ı Hak, bizden Muhammede selam söylesin.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi. O da İbn Avndan rivayet etti; dedi ki: eş-Şabinin yanında bir adam, “Allah dedi ki” dedi. Bunun üzerine eş-Şabi ona “ Allah dedi ki demesen olmaz mı?” dedi. Bize Amr b. asım el-Kilabi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Şuayb b. el-Habhab anlattı; dedi ki: amir eş-Şabiyi duydum. Babam ona, “Ey Ebu Amr! neden senin peştemalın gevşemiş ve sarkmış?” diye sordu. Ebu Bekir dedi ki: Onun üzerinde çiçek desenli keten bir peştemal vardı. eşŞabi, “Burada onu taşıyacak herhangi bir şey yok ki!” dedi. Bunu söylerken eliyle kalçasına vuruyordu. Ebu Bekir dedi ki: Babam ona, “Ey Ebu Amr! Sence kaç yaşındasın?” diye sordu. eşŞabi ona şöyle cevap verdi: Nefsim süründüğü halde ölümü bana şikayet ediyor. Şüphesiz ben seni -ey nefsim- yetmişten sonra yedi taşıdım. Ey yalancı nefis! Bana eğer bir umut, bir arzu ihdas edersen, Şüphesiz üç, tamamlatır, ulaştırır seni seksene. Ebu Bekir b. Şuayb dedi ki: eş-Şabi yetmiş yedi yaşındaydı ve hala şiir yazıyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O da İshak b. Yahya b. Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi yetmiş yedi yaşında iken Kufede 105 yılında vefat etti. Bize Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: eş-Şabi, 104 yılında vefat etti. Said b. Cemil, Eban b. Ömer b. Osmandan aynen yukarıdaki gibi rivayet etti; dedi ki: eş-Şabi, 104 yılında vefat etti. Muhammed b. Sad ve diğerleri de dediler ki: eş-Şabi, 103 yılında öldü. O ve Ebu Bürde b. Ebu Musa bir Cuma günü vefat ettiler. Bize Muhammed b. Fudayl b. Gazvan haber verdi. O da asımdan şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabinin ölümünü Hasana haber verdim, dedi ki: “Allah ona rahmet etsin. Eğer İslamdan idiyse yeri ve mekanı yüksek olsun.” asım dedi ki: eş-Şabi, aniden öldü.
3144. Said b. Cübeyr Künyesi Ebu Abdullah idi. Beni Esed b. Huzeymeden Beni Valibe b. el-Harisin mevlasıdır. Bize Süleyman Ebu Davud et-Tayalisi, Affan b. Müslim ve Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdiler; dediler ki: Bize Şube haber verdi. Ayrıca bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebür-Rebi b. es-Semman anlattı. Ravilerin hepsi de Ebu Bişr Cafer b. İyastan, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas bana, “Kimlerdensin?” diye sordu. “Esedoğullarından.” dedim. “Onların Araplarından mı, yoksa mevlalarından mı?” diye sordu. “Hayır, Araplarından değil, mevlalarındanım.” dedim. İbn Abbas dedi ki: Sen şöyle söyle: “Ben, Esedoğullarından Allahın üzerine nimet verdiği kimselerdenim.” Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam b. Yahya haber verdi. O Muhammed b. Cuhadeden, o Ebu Maşerden, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Beni bir bayram günü Ebu Mesud el-Bedri gördü. Perçemim vardı. “Ey çocuk! (veya çocukcuk!) Durum şu ki: Bu gibi günlerde imamın namazından önce namaz yoktur. Bundan sonra iki rekat namaz kıl ve namazdaki kıraatı uzun tut.” dedi. Muhammed b. Sad dedi ki: Said b. Cübeyr, İbn Ömer, İbn Abbas ve bu ikisi dışındakilerden de rivayet etmiştir. Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Süleymandan, o da Mücahidden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas, Said b. Cübeyre hadis rivayet et! dedi. O da, “Sen burda olduğun halde hadis mi rivayet edeyim?” dedi. İbn Abbas, “Ben hazır olduğum halde senin hadis rivayet etmen, Allahın senin üzerindeki nimetlerinden değil midir? Eğer doğru olarak rivayet edersen ne güzel. Eğer hata eder, yanlış olarak rivayet edersen sana öğretir, doğrusunu söylerim.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Madan anlattı; dedi ki: Bana el-Hasan b. Müslim anlattı. O da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: Said b. Cübeyr, İbn Abbasa görme yetisini kaybetmeden önce soru soruyor, ancak onun yanında yazmaya cesaret edemiyordu. İbn Abbas görme yetisini kaybedince Said yazmaya başladı. Durumdan haberdar olunca da kızdı. Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize Yakup b. Abdullah anlattı; dedi ki: Bize Cafer b. Ebül-Muğire anlattı. O da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Bazen İbn Abbasa gelirdim. Anlattıklarını, sahifem dolana kadar yazardım; dolana kadar sandaletime nalin yazardım; hatta avucuma da yazardım. Bazen de ona gelir, dönene kadar herhangi bir hadis yazmazdım. Kimse ona herhangi bir şeyden soru sormazdı. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Amr b. Ebül-Mikdam haber verdi. O da Beni Vedianin müezzininden şöyle dediğini rivayet etti: İpekten bir yastığa dayanmış olduğu bir vaziyette Abdullah b. Abbasın yanına girdim. Said b. Cübeyr de onun ayak kısmındaydı. İbn Abbas, İbn Cübeyre şöyle diyordu: “Benden nasıl hadis rivayet ettiğin dikkat et! Zira benden çok sayıda hadis ezberledin.” Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi, dedi ki: Bize Yakup el-Kummi anlattı. O da Cafer b. Ebül-Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbas görme yetisini kaybettikten sonra, kendisine Kufelilerden gelip soru soranlara şöyle derdi: “İbn Ümmü Dehma aranızda olduğu halde neden gelip bana soru soruyorsunuz”? Yakup dedi ki: Yani Said b. Cübeyr. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi, dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı; dedi ki: Bize Ebu Husayn anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyre, “Senden işittiğim, rivayet ettiğin hadislerin tamamını İbn Abbasa soru olarak mı sordun?” diye sordum. “Hayır, bazen oturuyordum, kalkana kadar da konuşmuyordum. Onlar konuşuyorlar, hadis rivayet ediyorlardı. Ben de ezberliyordum.” dedi. Bize Abdülaziz b. el-Hattab ed-Dabbi haber verdi; dedi ki: Bize Yakup anlattı. O Caferden, o da Saidden şöyle dediğini rivayet etti: Ben İbn Abbasa geliyor ve ondan hadis yazıyordum. Bize Ebu asım en-Nebil haber verdi. O da Abdullah b. Müslim b. Hürmüzden rivayet ettiğine göre Abdullah şöyle dedi: Said b. Cübeyr hadis yazımını hoş karşılamıyordu. Bize Affan haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı. O Eyyubdan, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: “Bir konuyu İbn Ömere sordum. Eğer onu bana söylemiş olsaydı, benimle onun arasında bir ölçü, bir hakem olurdu.” Said dedi ki: “Ona ila hakkında sordum.” İbn Ömer dedi ki: “Sen İbn Ömer şöyle dedi, İbn Ömer şöyle dedi. demek mi istiyorsun?” “Evet, senin sözüne razı oluruz ve kanaat getiririz.” dedim. İbn Ömer dedi ki: “Bu konuda emirler söz söylüyor söz sahibidirler.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb anlattı; dedi ki: Bize Eyyub anlattı. O da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: “Kufede bir konu hakkında ihtilafa düştüğümüz zaman onu yanıma yazar, İbn Ömer ile karşılaştığımda meseleyi ona sorardım.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O Eslem el-Minkariden, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömere bir adam geldi ve ona feraizle miras ilgili bir şeyler sordu. İbn Ömer, “Said b. Cübeyre git! şüphesiz o hesap ilmini benden daha iyi bilir. Mirasla ilgili olarak benim yapacağım hisselere ayırma işini o yapar.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Süveyrden, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: “Benim yüzüğümün yazısı Rabbim aziz ve muktedirdir şeklinde idi. Said devamla dedi ki: İbn Ömer onu okudu ve beni bundan nehyetti. Ben de onu sildim ve Said b. Cübeyr yazdım.” Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş anlattı. O da Mesud b. Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Ali b. Hüseyn bana, “Said b. Cübeyr ne yaptı?” dedi. Mesud b. Malik dedi ki: “O, salih biriydi.” dedim. Ali b. Hüseyn dedi ki: “Bu adam bize uğrardı. Ona mirastan ve Allahın bizi menfaatlandırdığı diğer bazı şeylerden sorardık. O bizim yanımızda onların suçladığı gibi değildi.” Bunu söylerken eliyle Irak tarafını işaret etti. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Kamil anlattı. O da Hubeybden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyrin arkadaşları onu, çok hadis rivayet ediyor diye kınıyorlardı. O da dedi ki: “Sana ve arkadaşlarına bu hadisleri rivayet etmem, bana bunları beraberimde kabrime götürmemden daha iyidir.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Ata b. es-Saibden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr, “Bana dilenmekte olan herhangi bir kimse gelmedi.” dedi. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da Eyyubdan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr bir hadis rivayet etti. Peşine düştüm, tekrarlamasını istedim. “Her an süt sağıp sana içirmem olası değil.” dedi. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da Ata b. es- Saibden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyre geldim. bana, “İnsanlar vaz mı geçti? Halbuki şöyle şöyle bu zamana dek gelip benden soruyorlardı.” dedi. Bize Affan b. Müslim ve Musa b. İsmail haber verdiler; dediler ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad anlattı; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyr her gün bize iki defa sabah ve ikindi namazlarından sonra vaaz ederdi. Bize Amr b. asım haber verdi; dedi ki: Bize Hemmam anlattı; dedi ki: Bize Katade anlattı. O Ebu Hassandan, o da Said b. Cübeyrden şunun rivayet etti: Bir kadın, İbn Abbasa görme yetisini kaybettikten sonra bir mektup yazdı. İbn Cübeyr dedi ki: Mektubu oğluna verdi. Oğlu karıştırdı mektubu okuyamadı. İbn Cübeyr dedi ki: Mektubu bana verdi. Mektubu ona okudum. İbn Abbas oğluna dedi ki: “Mudarlı gencin İbn Cübeyr hızlı okuyuşu gibi okuyamaz mıydın?” Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Abdülmelik b. Ebu Süfyan haber verdi. O da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: Her iki gecede bir defa Kuranı hatmediyordu. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O da Hammaddan; şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyrden dedi ki: Kuranın tamamını, Kabede bir rekatta okudum. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan b. Salih anlattı. O da Vikadan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr Ramazan ayında akşam ile yatsı arasında mescide gelir Kuran okurdu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays b. er-Rebi anlattı. O da es-Sab b. Osmandan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr dedi ki: Hüseynin öldürülmesinden beri hasta veya yolcu olma durumum hariç her iki gecede bir, Kuranı hatmetmekteyim. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Ebu Haşim anlattı. O da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Cuma günü imam hutbe okurken ben hizbimim tamamını okurdum. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad anlattı; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyr Ramazan ayında bize namaz kıldırır; namazda okuduğu ayetlerde sesini titretir dalgalandırır nağme yapar, bazen de ayeti iki defa tekrar ederdi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Ata b. es-Saibden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr bir adama dedi ki: “Benden sonra ne yaptınız?” Adam, “Senden sonra herhangi bir şey yapmadık.” dedi. İbn Cübeyr, “Hayır! Bilakis el-Ama ve İbnüs-Saykal size Kuranı teganni ile okumuşlar.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Said b. Ubeydden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyrin onlara imamlık yaptığını gördüm ve “O vakit boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde çekilip sürüklenecekler.” ayetini tekrarladığını duydum. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad anlattı; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı, o da dedi ki: Said b. Cübeyr Ramazan ayında yatsı vaktinde bize namaz kıldırıyordu. Sonra dönüyor kısa bir müddet bekliyordu. Sonra tekrar dönüyor, bize altı rekat teravih üç rekat da vitr kıldırıyordu. Vitr namazında elli ayet kadar kunut okuyordu. Bize Yusuf b. el-Garik haber verdi; dedi ki: Bize Cüveyriye b. Beşir haber verdi. O da Said b. Hammaddan, o da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: Nafile olarak kıldığı namazında bir sureyi bitirdiği zaman “es-Sadıkul-Bar doğru söyledi!” derdi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Abdülkerimden, o da Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Başımın üstüne kamçılarla vurulmam bana, Cuma günü imam hutbedeyken konuşmamdan daha sevimlidir. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Cerir anlattı. O da Habib b. Ebu Amreden şöyle dediğini rivayet etti: Güneşin doğmasından sonra Said b. Cübeyr ile konuştum; ancak o benimle konuşmadı. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı; dedi ki: Bize Said b. Cübeyri gören birisi haber verdi; dedi ki: O, oğlu yetişkin olduğu halde onu öpüyordu. Bize el-Hasan b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı. O Ata b. es- Sabitten, o da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: Yemek yedikten sonra şöyle derdi: “Allahım! Bizi doyurdun, suyundan içirdin. Bize afiyet ver! Bize rızık verdin, rızkımızı çoğalttın, bunları helal ve güzel yaptın. Rızkımızı arttır!” Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Bürkan haber verdi; dedi ki: Bize Yezid b. el-Mühellebin mevlası Ebu Hamza anlattı; dedi ki: Ben, Said b. Cübeyrin yanıbaşında namaz kılıyordum. İmam “Gayril-mağdubi aleyhim veled- Dallin Gazaba uğramışların ve sapkınların değil…” dediği zaman Said de, “Allahummağfir li amin Allahım beni affet, amin” diyordu. Ebu Hamza devamla dedi ki: İmam, “Semiallahu limen hamideh” dediği zaman Said de: “Ey Allahım! Ey Rabbimiz! Gökler dolusu, yedi yer dolusu, yer ve gök arası dolusu ve sonra da dilediğin şey dolusu kadar hamd yalnız ve yalnız sanadır.” derdi. Ebu Hamza devamla dedi ki: Bazen secdeye düşercesine gidene kadar böyle söylemeye devam eder ve hemen “Allahu Ekber” derdi. Bize el-Velid b. el-Ağar el-Mekki haber verdi; dedi ki: Bize Attab b. Beşir anlattı. O da Salimden yani el-Eftastan şunu şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr yetişkin bir adam olduktan sonra kendi nefsine muhalefet etti; ona karşı sert ve acımasız davrandı. Bize Muhammed b. Musab el-Karkasani haber verdi; dedi ki: Bize Cebele b. Süleyman el- Valibi el-Kufi anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyri gördüm, kabilesinin mescidinde itikafa girmişti. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Ebül-Cehhaftan, o Müslim el- Betinden, o da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: Yanında herhangi birinin başka birine gıybet etmesine izin vermezdi ve “Böyle yapmayı istiyorsan onun yüzüne karşı söyle.” derdi. Bize Said b. amir haber verdi. O Hemmamdan, o da Leysten şunu rivayet etti: Said b. Cübeyr bir inciye baktı, ancak onu satın almadı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Humeyd b. Abdullah el-Asam anlattı; dedi ki: Abdülmelik b. Said b. Cübeyri dinledim dedi ki: Babam şöyle dedi: “İnsanların elinde bulunan şeylerden ümitsizliğini onlara göz dikmediğini izhar et. Çünkü o isteme, zillet gösterme, bir esarettir. Bu konuda mazeretinin kabul edilmesini isteyenden de sakın. Çünkü hayra karşı mazeret kabul edilmez.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Mindel anlattı. O da Cafer b. Ebül- Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm. Oruçlu olduğu halde sürme sürdü. Yine Cafer dedi ki: Said b. Cübeyri gördüm seyf denen bir elbiseyle namaz kılıyordu. Üzerinde başka herhangi bir elbise yoktu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Abdülmelik anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyri mescidin kemerli kısmında namaz kılarken gördüm. Sabah namazında kunut okumadı. İsmail devamla dedi ki: Sarık sarmıştı, sarığın bir tarafını arkasına bir karış kadar sarkıtmıştı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Hilal b. Habbabdan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm, Hacca gideceği zaman Kufeden itibaren telbiye ve tehlil getiriyordu. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Hamza ez-Zeyyat anlattı. O Ebu İshaktan, Said b. Cübeyr ile ilgili olarak şöyle dediğini rivayet etti: Onu gördüm, vakar ve sükunet içinde yürüyor ve tavafını yapıyordu. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Habib b. Ebu Sabitten, o da Müslim el-Betinden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyre, “Şükür mü daha faziletlidir, yoksa sabır mı?” diye soruldu. “Sabır, sıhhat ve selamet bana daha sevimlidir.” dedi. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Hazm anlattı; dedi ki: Bize Hilal b. Habbab anlattı; dedi ki: Mekkede Said b. Cübeyr ile karşılaştım. Ona, “İnsanların helak olması hangi taraftan olur?” diye sordum. “Onların bilginleri yönünden olur.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O el- Ameşten, o da Said b. Cübeyrden, “İnne ardi vasia Şüphesiz benim yeryüzüm geniştir.” ayetinin tefsiriyle ilgili olarak şöyle dedi: “Orada günahlarla amel edildiği zaman oradan çıkın.” demektir. Bize ed-Dahhak b. Mahled haber verdi. O da Ebu Yunus el-Kaviden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyre, Allah Tealanın “Erkeklerden, kadınlardan ve çocuklardan mustazaf olanlar hariç…” ayetini sordum. “İnsanlar Mekkede mazlum veya mağlup idiler.” dedi. Ebu Yunus dedi ki: “Şüphesiz ben de böylesi bir kavmin Haccac-ı Zalim ve arkadaşlarını kastediyor yanından sana geldim.” dedim. O da, “Yeğenim! Şüphesiz biz, insanların bu durumdan kurtulması için çok çalıştık, çok çabaladık; ancak Allah dilediğini yaptı.” dedi. Bize Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O İsmailden yani Ebu Salimden, o da Habib b. Ebu Sabitten şunu rivayet etti: Matar b. Naciye, İbnül-Eşas kargaşası sırasında Said b. Cübeyri Kufenin gümrüğüne zekat ve öşürleri toplamak için amil olarak tayin etmişti. Habib şöyle dedi: İbn Cübeyr bindi; ben de onunla beraber bindim. Öylece gümrük yerine kadar geldik. Orada yanımıza İbn Cübeyrden önceki yetkili için gemi yontan bir adam geldi. Beraberinde bir kaşağı olduğu halde adam gemiye girdi. Said b. Cübeyr ona, “Uzak dur, uzak dur!” dedi ve onu gemiden dışarı çıkardı. Sonra kendisi gemiye ilk giren kişi olarak etrafı kontrol etti. O gün ehl-i zimmeden olan ve kendisinden önce satış yapıp kendisine herhangi bir şey vermeyenlerin üzerine öşür düştüğü kanaatinde olmadı. Ancak Müslüman olan satıcıların durumuna baktı. Onların beraberinde bulunan mallardan zekat aldı. Muhammed b. Sad dedi ki: Konunun uzmanları dediler ki: Said b. Cübeyr, Kurradan Kuranı iyi okuyanlar Haccac b. Yusufa karşı isyan edenler arasındaydı. Deyrül-Cemacim savaşında bulundu. Bize Said b. Muhammed es-Sekafi haber verdi. O da ez-Zebrikan el-Esediden şöyle dediğini rivayet etti: Cemacim savaşı esnasında Said b. Cübeyre, “Ben bir köleyim. Efendim de Haccac ile beraberdir. Eğer öldürülürsem üzerime herhangi bir günah yazılması konusunda bir endişen var mı?” diye sordum. “Hayır, savaş! Eğer efendin işte şurada olsaydı onunla ve bir de kendinle kafandaki bu düşünceyle çarpış.” dedi. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Umare b. Zazan haber verdi. O da Ebüs- Sahbadan şöyle dediğini rivayet etti: Kendisine, Hasanın İslamiyette takiyye vardır. dediğinin hatırlatılması üzerine Said b. Cübeyr de dedi ki: “Hayır İslamiyette takiyye yoktur.” Devamla dedi ki: Zannederim o Hasan, “Bir imtihana tabi tutuldu ve bu açıdan yakalandı yanlış görüş beyan etmek zorunda kaldı.” Muhammed b. Sad dedi ki: İbnül-Eşasın ordusu Deyrül-Cemacimde bozguna uğrayınca Said kaçtı ve Mekkeye gitti. Bize arim b. el-Fadl ve Süleyman b. Harb haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Yahya b. Atikten, o da Muhammed b. Sirinden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr bir sıkıntıya düştü. O bir iş yaptı sonra Mekkeye geldi, orada insanlara fetva veriyordu. Bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bana Hafs b. Halid anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyri duyan birisi onun tutuklandığı gün şöyle dediğini bana anlattı: “Beni jurnalcilerden biri Allahın mukaddes beldesinde Mekkede jurnalledi. Onu Allaha havale ediyorum.” Muhammed b. Sad dedi ki: Said b. Cübeyri yakalayan kişi Halid b. Abdullah el-Kasri idi. Velid b. Abdülmelikin Mekke valisiydi. Onu Haccaca gönderdi. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Mervan anlattı. O Şerikten, o da Hişam ed-Destüvaiden rivayet ettiğine göre Hişam şöyle dedi: Said b. Cübeyrin, bağlanmış on kişinin onuncusu olarak Kabeye girdiğini ve bağlı bir vaziyette Kabeyi tavaf ettiğini gördüm. Bize Yezid b. Harun haber verdi. O da Abdülmelik b. Ebu Süleymanın şöyle dediğini rivayet etti: Halid b. Abdullah zincir ve prangaların sesini duydu ve “Nedir bu?” diye sordu. Ona, “Said b. Cübeyr, Talk b. Habib ve onların arkadaşları Kabeyi tavaf ediyorlar.” denildi. O da, “Tavaf yapmalarına izin vermeyin.” dedi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize er-Rebi b. Ebu Salih haber verdi; dedi ki: Said b. Cübeyr Haccaca getirildiği vakit yanına girdim. er-Rebi devamla dedi ki: Orada bulunanlardan biri ağladı. Said ona, “Seni ağlatan nedir?” diye sordu. “Senin başına gelen şey.” dedi. Said, “Ağlama! Böyle olacağı Allahın ilmi dahilindeydi.” dedi. Sonra şu ayeti okudu: “Yeryüzünde vukubulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın.” Bize Muhammed b. Ubeyd haber verdi; dedi ki: Said b. Cübeyrin, Haccaca getirildiğinde Haccacın yanında oturmakta olduğunu söyleyen bir şeyhten duydum, şöyle diyordu: Onun Saidin vakarlı bir yürüyüşü vardı. Haccac onunla belli bir müddet konuştu, sonra dedi ki: “Ey muhafızım! Onu götür boynunu vur.” Muhafız onu götürdü. Said, “Bırak beni iki rekat namaz kılayım.” dedi. Kıbleye doğru yöneldi. Haccac muhafıza, “Sana ne dedi?” diye sordu. Muhafız dedi ki: “Bırak beni iki rekat namaz kılayım.” dedi. Haccac, “Hayır izin verme, ancak doğu tarafına yönelirse izin ver.” dedi. Bunun üzerine Said de dedi ki: “Fe-eynema tuvellüv fesemme vechullah Nereye yönelirsen Allah oradadır.” Sonra boynunu uzattı, onun boynunu vurdu. Bize Vehb b. Cerir b. Hazim haber verdi; dedi ki: Bana babam anlattı; dedi ki: el-Fadl b. Süveydi duydum -ki kendisi Haccacın odasındaydı, babası da Haccacın danışmanlarındandı- şöyle diyordu: Haccac beni bir iş için gönderdi. Bu arada Said b. Cübeyrin getirildiği söylendi. Ona ne yapacağını görmek için döndüm. Haccacın yanıbaşında durdum. Haccac ona şöyle dedi: “Ey Said! Seni vali yapmak istemedim mi? Bana verilen göreve seni de ortak yapmak istemedim mi?” Said, “Evet.” dedi. Fadl b. Süveyd devamla dedi ki: Hatta öyle oldu ki, biz Haccacın onu serbest bırakacağını sandık. Haccac, “O halde seni bana karşı isyana zorlayan şey neydi?” diye sordu. Said dedi ki: “Vicdanen böyle yapmak zorundaydım.” Fadl dedi ki: Haccacın tepesi attı. Öfkeden neredeyse iki parça olacaktı. “Hadi oradan! Rahmanın düşmanı İbnül-Eşas için kendi üzerinde bir hak gördün de, Allah ve Emirül-Müminin için kendi üzerinde herhangi bir hak görmedin, öyle mi? Vurun boynunu.” dedi. Emri üzerine boynu vuruldu. Fadl devamla dedi ki: Başı, başının üzerinde bulunan ve ona yapışık olan beyaz bir başlık sarık içinde yere düştü. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Halef b. Halifeyi duydum, kendisine anlatan bir adamdan rivayetle şöyle diyordu: Said b. Cübeyr öldürüldüğünde başı düştü. Bu esnada üç defa tehlil la ilahe illallah getirdi. Birincisinde açık bir şekilde ifade etti. Diğer ikisinde ise yine tehlil getirdi; ancak birinci seferki gibi açık ve anlaşılır gibi değildi. Bize Ali b. Muhammed, Ebu Yakzandan rivayetle haber verdi; dedi ki: Said b. Cübeyr, Deyrül-Cemacim savaşında onlarla Haccacın ordusuyla savaşırlarken kendi taraftarlarına şöyle diyordu: “Onlarla, iktidarda yaptıkları zulümden; dinden çıkmalarından; Allahın kullarına karşı büyüklük taslamalarından; namazı öldürmelerinden ve Müslümanları zelil kılmak isteyişlerinden dolayı çarpışın.” Deyrül-Cemacim ahalisi mağlup olunca Said b. Cübeyr Mekkeye gitti. Halid b. Abdullah onu yakaladı ve İsmail b. Evsat el-Becelinin denetiminde Haccaca gönderdi. Hayvanlarını kiraladıkları şahıs ise Beni Dibaradan biri olan Zeyd b. Mesruk b. Ubeyd b. Salebe b. Yerbu idi. Ebu Yakzan devamla dedi ki: İsmail b. Evsat onu Haccacın huzuruna götürdü. Haccac Saide hitaben, “Iraka geldiğimde sana ikramda bulunmadım mı”? diye sordu ve yaptığı diğer bazı şeyleri ona hatırlattı. Said, “Evet.” dedi. Haccac, “O halde neden bana karşı isyan ettin?” diye sordu. Said, “Boynumda İbnül-Eşasa yaptığım biat vardı. Bir de vicdanen öyle davranmak zorundaydım.” dedi. Haccac öfkelendi ve şöyle dedi: “Allah için görmediğin, Emirül-Müminin için görmediğin ve benim için de görmediğin bir gerekliliği, Allahın düşmanı için gördün öyle mi? Allaha yemin ederim ki, seni öldürüp acele olarak Cehenneme göndermedikçe ayağımı şuradan kaldırmayacağım. Bana enli/geniş keskin bir kılıç verin.” dedi. Bunun üzerine Müslim el-Aver, elinde enli Hanefi bir kılıçla kalktı ve Saidin boynunu vurdu. Hasan-ı Basri şöyle diyordu: “Said b. Cübeyre şaşıyorum. Haccac ile kendi memleketi olmayan bir yerde çarpıştı ve onunla savaşmayı emretti. Sonra kaçtı Mekkeye gitti. Sonunda da canını muhafaza edemedi.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Said b. Cübeyr 94 yılında öldürüldü. O gün 49 yaşındaydı. Bize Züheyr Ebu Hayseme haber verdi; dedi ki: Bize Cerir anlattı. O Vasıl b. Süleymden, o da Abdullah b. Said b. Cübeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr 49 yaşında iken öldürüldü. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da el-Ameşten veya Muğireden, o da İbrahimden şunu rivayet etti: İbrahime Said b. Cübeyr hatırlatıldığında, “Bu, kendini yaptıklarıyla meşhur eden bir zattır.” dedi. Onlardan el-Ameş veya Muğireden biri dedi ki: İbrahime Said b. Cübeyrin öldürüldüğü söylendiğinde, “Allah ona rahmet etsin. Kendisi gibi birini bırakmadan gitti.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Amr b. Meymun b. Mihrandan, o da Meymun b. Mihrandan şöyle dediğini rivayet etti: “Hiç şüphesiz Said b. Cübeyr öldü. Ancak yeryüzünde hiç kimse yoktu ki, ona muhtaç olmasın.” Abdurrahman b. Mehdi, Abdülvahidden, o da Vika b. İyastan şöyle dediğini rivayet etti: Azreyi gördüm; Said b. Cübeyri sık sık ziyaret ederdi. Yanında yazılı bir tefsir kitabı ve hokka vardı, bazı yerlerini değiştirirdi. Bize ed-Dahhak b. Mahled haber verdi. O Abdullah b. Müslim b. Hürmüzden, o da Said b. Cübeyrden şunu rivayet etti: O, kişinin namazında bir tarafa meylederek durmasını mekruh görürdü. Abdullah devamla şöyle dedi: Said b. Cübeyri namaz kılarken her defasında sanki bir direkmiş gibi dimdik dururken görürdüm. Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi. O da Salim b. Ebu Hafsadan şöyle dediğini rivayet etti: Haccac, Said b. Cübeyri öldürmeyi emrettiği zaman Said dedi ki: “Bırakın iki rekat namaz kılayım.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muaviye b. Ammar ed-Dühni haber verdi. O Abdülmelik b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr şöyle dedi: “Şüphesiz onu (yani Haccacı), İbn Abbasın yanında bana zahmet veriyorken gördüm.” Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O da Fıtrdan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm; sakalı beyazdı. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O da Fıtrdan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm; saç ve sakalı beyazdı. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da Eyyubdan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyrin sakalı bembeyazdı. Bize arim b. el-Fadl ve Malik b. İsmail haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize de Eyyub anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyre çivit yaprağıyla saç ve sakalı boyama işi soruldu. O da bunu mekruh gördü ve dedi ki: “Allah, kulunun yüzüne nur giydiriyor, sonra da kul o nuru, siyaha boyamakla gideriyor.” Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O da İsmail b. Abdülmelikten şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyrin başında beyaz bir sarık gördüm. Bize Veki b. el-Cerrah ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. Onlar Ebu Şihab Musa b. Nafiden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm; namaz kılıyordu. Üstünde bir dış elbise üstlük vardı, ellerini onun altından dışarı çıkarmıyordu. Bize Veki haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab Musa b. Nafi anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyri gördüm; nafile namazı kılarken bir tarafa meylederek duruyordu. Üstünde de iki parçalı bir dış elbise vardı, her bir parçası katlanmıştı. Bize Veki haber verdi. O da İsmail b. Abdülmelikten şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyri gördüm; başında beyaz bir sarık vardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Zer haber verdi; dedi ki: Babamı duydum şöyle diyordu: Şüphesiz Said b. Cübeyr ipek işlemeli bir şal ile ihrama girerdi. Ömer dedi ki: Babam, ipek işlemeli bir şal ile ihrama girerdi.
3145. Ebu Bürde b. Ebu Musa Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eşari. Adı, amir b. Abdullah b. Kaysdır. Bize Muhammed b. Humeyd el-Abdi haber verdi. O Mamerden, o Said b. Ebu Bürdeden, o da Ebu Bürdeden şöyle dediğini rivayet etti: Babam beni, Abdullah b. Selama ondan ilim öğrenmek için gönderdi. Bana, “Sen kimsin?” diye sordu. Ona kendimi tanıttım. Bana, “Hoş geldin!” dedi. Ben, “Şüphesiz babam beni sana, ilim öğrenmek ve çeşitli meseleleri sormam için gönderdi.” dedim. “Ey yeğenim! şüphesiz siz tüccarların olduğu bir yerdesiniz. Senin herhangi bir kimse üzerinde bir malın alacağın varsa ve o kişi sana bir yük saman hediye ediyorsa sakın onu kabul etme. Çünkü o faizdir.” dedi. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Leys anlattı; dedi ki: Bize Ebu Bürde anlattı; dedi ki: Medineye geldim ve Abdullah b. Selamın evine gittim. Bana, “Resulallahın girdiği bir eve girmek, onun namaz kıldığı bir evde namaz kılmak istemez misin? Sana hurma ve kavut kavrulmuş un yedirelim olmaz mı?” Ebu Bürde devamla dedi ki: Abdullah b. Selam şöyle dedi: “Ey yeğenim! Şüphesiz sen, faizin gizli olarak yaygın olduğu bir yerdesin. Sizden birinizin alacak bir borcu olduğunda ve ödeme vakti geldiğinde, borçlu olanın, beraberinde bir miktar yemek ve bir miktar alaf hayvan yemi getirdiği olmuyor mu? İşte bu, faizin ta kendisidir.” Bize Yakup b. İshak el-Hadrami haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O da Muhacir Ebül-Hasandan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vail ve Ebu Bürde hazineden sorumluydular. Ebu Nuaym dedi ki: Ebu Bürde, Kadı Şüreyhten sonra Kufe kadısı oldu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Yezid b. Merdanbeh anlattı; dedi ki: Ebu Bürdeyi gördüm; bir yük devesine binmişti. Yük devesinin ön kısmında da bir Mushaf asılıydı. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Bize babam Gannam b. Talk b. Muaviye en-Nehai anlattı; dedi ki: Ebu Bürdenin, aramızda ölen azadlı bir kölenin cenazesinde hazır bulunduğunu gördüm. Cenaze namazını kıldırması için mahalle imamını öne geçirdi. Muhammed b. Sad dedi ki: Muhammed b. Ömer şöyle dedi: Ebu Bürde babasından hadis rivayet etti ve Kufe kadılığı yaptı. Muhammed b. Ömer ve başkaları şöyle dediler: Ebu Bürde Kufede 103 yılında vefat etti. el-Fadl b. Dükeyn ve Said b. Cemil, Eban b. Ömer b. Osman b. Ebu Halidden rivayet ederek dediler ki: Ebu Bürde 104 yılında vefat etti.
3146. Kardeşi Musa b. Ebu Musa Musa b. Ebu Musa el-Eşari. Annesi Ümmü Külsum, el-Fadl b. Abbas b. Abdülmuttalibin kızıdır. Musa, babasından hadis rivayet etmiştir.
3147. Kardeşleri Ebu Bekir b. Ebu Musa Ebu Bekir b. Musa el-Eşari. Ebu Bekir adı, onun künyesi değil, asıl ismidir. Babasından ve diğer bazılarından hadis rivayet etmiştir. Az sayıda hadis rivayet etmiş ve rivayet ettiği hadislerde de zayıf olarak kabul edilmiştir. Halid b. Abdullahın valiliği sırasında öldü. Yaşça Ebu Bürdeden daha büyüktü.
3148. Urve b. el-Muğire Urve b. el-Muğire İbn Şube es-Sekafi. Künyesi Ebu Yafur idi. Babasından hadis rivayetinde bulunmuştur. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Miskin b. Sellam anlattı; dedi ki: Bize Ebün-Nadr el-Mazini anlattı. O da eş-Şabiden şunu rivayet etti: Urve b. el-Muğire b. Şube Kufe valisiydi ve bu evin Muğire b. Şube ailesinin en hayırlısı idi.
3149. el-Akkar b. el-Muğire el-Akkar b. el-Muğire İbn Şube es-Sekafi. O da babasından hadis rivayetinde bulunmuştur.
3150. Yafur b. el-Muğire Yafur b. el-Muğire İbn Şube es-Sekafi. O da babasından hadis rivayet etmiştir.
3151. Hamza b. el-Muğire Hamza b. el-Muğire İbn Şube es-Sekafi. O da diğer kardeşleri gibi babasından hadis rivayet etmiştir.
3152. İbrahim en-Nehai O, İbrahim b. Yezid b. el-Esved b. Amr b. Rebia b. Harise b. Sad b. Malik b. en-Nehadır. Mezhic kabilesindendir. Künyesi Ebu İmran idi. Bir gözü görmüyordu. Bize Hammad b. Mesade haber verdi. O da İbn Avndan şöyle dediğini rivayet etti: Muhammed b. Sirin bir gün dedi ki: Ben zannederim ki, Mesrukun yanında bizimle oturanlar arasında bildiğim ve sizin de bir genç olarak bahsettiğiniz İbrahim, bizimle beraber olduğu halde sanki o, bizimle beraber değilmiş gibi bir görüntü veriyor. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Süleym b. Ahdar anlattı; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: Muhammed b. Sirine İbrahimi anlattım; dedi ki: Şu Alkamenin yanında bizimle beraber oturan bir gözü görmeyen genç, işte o, grup içindeyken sanki onlar arasında değilmiş gibi bir görüntü veriyor. Bize Haccac b. Muhammed el-Aver ve Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdiler; dediler ki: Bize Şube anlattı. O Mansurdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: “Asla herhangi bir şeyi yazmadım hepsini hafızama aldım.” Ebu Katan dedi ki: Şube, Mansurdan rivayetinde şöyle de dedi: “Eğer yazmış olsaydım şöyle şöyle olmasından daha iyi olurdu.” Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan haber verdi; dedi ki: Bize Abdülmelik b. Ebu Süleyman anlattı; dedi ki: Said b. Cübeyri gördüm; ondan fetva isteniyordu. O da “İbrahim aranızda olduğu halde benden fetva mı istiyorsunuz?” diyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Bazen İbrahimi duyuyordum. Kendini beğeniyor ve şöyle diyordu: “Yine bana ihtiyaç hasıl oldu, yine bana ihtiyaç hasıl oldu!” Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: el-Ameşi duydum şöyle dedi: Biz Şakikin yanına geliyorduk, falanın ve falanın yanına da geliyorduk. (Onlardan ilim konusunda istifade ediyorduk). Ancak İbrahimin yanında (ilim konusunda) herhangi bir şey göremedik. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime hangi hadisi anlattıysam o konuda benden daha fazla bir bilgiye sahip olduğunu gördüm. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O İbn Ebcerden, o da Zübeydden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime her neyi sorduysam her defasında onda bir hoşnutsuzluk gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: Biz, İbrahimden, emirden çekindiğimiz gibi çekinirdik. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı; dedi ki: Talhayı duydum şöyle diyordu: Kufede İbrahim ve Haysemeden daha çok beğendiğim kimse yoktur. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O el-Hasan b. Amrdan, o da Fudayldan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime dedim ki: “Şüphesiz ben, bazı meseleleri aklımda tutarak sana geliyorum. Ancak sanki Allah onları benden çabucak alıyor yani aklımda tutamıyorum. Seni de görüyorum ki, yazmaktan hoşlanmıyorsun.” O da dedi ki: “Şüphesiz insanın herhangi bir kitap yazıp da ona dayandığı, ona güvendiği nadirdir. Yine insanın, ilmi isteyip de Allahın ona tamamını verdiği çok az olmuştur. Ancak Allah ona yeteceği kadarını vermiştir.” Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Ebu Arube anlattı. O Ebu Maşerden, o da İbrahimden şunu rivayet etti: İbrahim, Peygamberin hanımlarından birisini ziyaret ediyordu -ki O Ayşeydi- ve üzerlerinde kırmızı elbise gördü. Eyyub, Ebu Maşere dedi ki: Onların yanına nasıl girdi? Ebu Maşer dedi ki: İbrahim büluğ çağından önce, amcası ve dayısı, Alkame ve el-Esved ile beraber hac yapıyorlardı. Ebu Maşer devamla dedi ki: Onlarla Ayşe arasında kardeşlik ve dostluk vardı. Bize Veki haber verdi. O Malik b. Miğvelden, o da Zübeydden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime bir mesele ile ilgili olarak soru sordum. “Benimle kendin arasında bu konuyu soracak başka birini bulamadın mı?” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: İbrahim, hadisleri manalarını esas alarak rivayet ederdi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Hasan b. Abdullahtan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, “Bize hadis rivayet etmez misin?” dedim. “Falan gibi olmamı mı istiyorsun? Mahalle mescidine gel, eğer oraya herhangi bir insan gelir bir şeyler sorarsa, sen de ona verilecek cevabı duyar bir şeyler öğrenirsin.” dedi. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, “Abdullahtan hadis rivayet ettiğin zaman senedini söyle.” dedim. O da, dedi ki: Abdullah dedi dediğim zaman şüphesiz ben o sözü, onun öğrencilerinden başka birinden duymuşumdur. Falan kimse bana anlattı dediğim zaman da gerçekten o kimse bana anlatmıştır. Bize arim b. el-Fadl anlattı; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da Ebu Haşimden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, “Ey Ebu İmran! Peygamberden sana herhangi bir hadis ulaşmadı mı ki onu bize rivayet edesin?” dedim. “Evet ulaştı. Ancak ben, Ömer dedi, Abdullah dedi, Alkame dedi, el-Esved dedi şeklinde söylemeyi üzerimde daha ehven, daha uygun buluyorum.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Avn anlattı; dedi ki: İbrahimin yanına girdim. Hammad da yanına girdi. Hammad elinde etraf olduğu halde soru sormaya başladı. İbrahim, “Nedir bu?” diye sordu. Hammad da, “Sadece hadislerin baş kısmının yazılı olduğu sahifeler.” dedi. İbrahim, “Seni bundan nehyetmemiş miydim?” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da asımdan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vaile bir insan gelip fetva istediği zaman ona şöyle derdi: “Git Ebu Rezine sor. Sonra gel sana ne cevap verdiğini bana söyle.” asım devamla dedi ki: Ebu Rezin de evin içinde onun yanındaydı. asım devamla dedi ki: Yine ona Ebu Vaile soru sorulduğu zaman şöyle diyordu: “İbrahime git ona sor, sonra gel sana ne cevap verdiğini bana söyle.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O Muğireden, o da İbrahimden şunu rivayet etti: Mescid sütununa dayanarak namaz kılmayı mekruh buluyordu. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Ebu Kaystan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimi henüz küçükken görmüştüm. Tıraş olmuştu. Cuma günü Alkame için üzengiyi tutuyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı; dedi ki: el-Ameşe, “İbrahimin yanında kaç kişi toplanıyor?” diye sordum. “Dört-beş.” dedi. Ebu Bekir dedi ki: Habibin yanında on kişi görmedim. Görmedim ki iki kişi ona soru soruyor. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Mindel anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Heyseme bana şöyle dedi: “Sen ve İbrahim büyük mescide gidiyorsunuz, oturuyorsunuz. Sizinle beraber muhbir ve güvenlik sorumlusu da oturuyor sizi gözlüyorlar.” Bu durumu İbrahime anlattım. O da, “Mescitte oturmamız, muhbir ve güvenlik sorumlusunun da bizimle oturması ve bizi dinlemeleri; oradan ayrılıp insanların kendi heva ve heveslerine göre bize görüş isnad edip iftira atmalarından daha iyidir.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn, Muhammed b. Abdullah ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim şöyle dedi: Asla herhangi bir adamla (kalp kırıcı) bir şekilde tartışmadım. Bize Amr b. asım haber verdi; dedi ki: Bana Hammad b. Zeyd anlattı. O da İbn Avndan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim en-Nehainin yanına oturdum, Mürcieden bahsetti ve onlarla ilgili bir şeyler söyledi ki, başka sözler, bu söylediği sözlerden daha iyidir yani onlar hakkında çok ağır konuştu. Bize Malik b. İsmail haber verdi. O el-Hasan b. Salihten, o babasından, o el-Haris el- Ukliden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Bu sonradan çıkmış görüş sahiplerine karşı dikkatli olun! (yani Mürcieye karşı.) Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Muhili duydum; dedi ki: İbrahim şöyle dedi: İrca bidattir. Bize Muhammed b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bana Muhil anlattı; dedi ki: Kendisine Muhammed denen bir adam İbrahimin meclisinde otururdu. Onun irca ile ilgili konuştuğu yani bu görüşleri kabul ettiği haberi ulaştı. Bunun üzerine İbrahim ona dedi ki: “Bizimle beraber oturma.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Seleme es-Saiğ anlattı. O Müslim el-Averden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Sabiri elbisesinden daha ince olan bu din anlayışını bırakınız. Bize Muhammed b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bana Muhil anlattı; dedi ki: İbrahime dedim ki: “Şüphesiz onlar bize, “Siz mümin misiniz?” diye soruyorlar.” O da dedi ki: Size sordukları zaman şöyle deyin: “Biz Allaha, bize indirilene ve İbrahime indirilene iman ettik…” Bize Muhammed b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bize Muhil anlattı; dedi ki: İbrahim bize şöyle dedi: Onlarla oturmayınız, yani Mürcie mensuplarıyla. Bize Muhammed b. Abdullah haber verdi; dedi ki: Bana Said b. Salih anlattı. O Hakim b. Cübeyrden; O da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Ben bu ümmet hesabına sayı çokluk bakımından Ezarikadan daha çok Mürcieden korkarım. Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da Galib Ebül-Hüzeylden şunu rivayet etti: Galib, İbrahimin yanında iken Mürcieden bir grup İbrahimin yanına girdi. Galib devamla dedi ki: Onunla konuştular. O da kızdı ve “Eğer bu sizin düşünceniz ise bir daha yanıma gelmeyiniz.” dedi. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Ziyad anlattı. O Ebu Hamzadan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Eğer Muhammedin ashabı sadece tırnakları üzerine mesh etmiş olsalardı ben daha fazlasını isteyerek onları yıkamazdım bu konuda onlara muhalefet etmezdim. Bu durum, yani böylesi bir topluluğun fıkhını sorgulamamız ve onlara Sahabilere uygulamalarında muhalefet etmemiz de ayıp olarak bize yeterdi. Bize Muhammed b. es-Salt haber verdi; dedi ki: Bize Mansur b. Ebül-Esved anlattı. O da el- Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin yanında Mürcieden bahsedildi. Bunun üzerine, “Allaha and olsun ki, onlar benim yanımda Ehl-i Kitaptan daha sevimsizdirler.” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Fudayl b. İyad anlattı. O Muğireden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Kim ki, meshten yüz çevirirse şüphesiz sünnetten yüz çevirmiş olur. Bunu da ancak şeytandan bilirim. Fudayl dedi ki: Yani meshi terk etmeyi, şeytandan bilirim. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bana Cafer el-Ahmer anlattı. O Muğireden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Kim ki, meshten yüz çevirirse kabul etmezse, şüphesiz Nebinin sünnetinden yüz çevirmiş olur. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, “Sana gelip bazı şeyleri teklif edip arz edeyim mi?” diye sordum. “Herhangi bir şey için, öyle olmadığı halde şöyledir demekten hoşlanmıyorum.” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Ebu Bekir b. Ayyaşı duydum şöyle dedi: İbrahim ve Ata, kendilerine bir şey sorulmayana kadar konuşmazlardı. Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Cafer b. Bürkan anlattı; dedi ki: Bize Rebi b. Ebu Zeynep el-Kufi anlattı. O da Ebül-Mincab el-Basriden şunu rivayet etti: Bir adam İbrahim en-Nehaiden ilim öğrenmek için yanına geliyordu. Bu arada bir grubun Osman ile Ali hakkındaki tartışmalarını duydu. Adam dedi ki: “Ben bu adamdan İbrahimden bir şeyler öğreniyorum; ancak insanların da Ali ile Osmanın durumları hakkında ihtilaf içinde olduklarını görüyorum.” Adam bu durumu İbrahim en-Nehaiye sodu. O da dedi ki: “Ben ne Sebeiyim ne de Mürcii.” Bize Ahmed b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Ahvas anlattı. O Mufaddal b. Mühelhilden, o da Muğireden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Bir adam İbrahime, “Ali, bana Ebu Bekir ve Ömerden daha sevimli geliyor.” dedi. İbrahim de ona şöyle dedi: “Ancak Ali, eğer senin bu sözünü duymuş olsaydı sırtını acıtırdı, sırtına vururdu. Eğer siz bu düşünceyle yanımızda oturuyorsanız bundan böyle bizimle oturmayın.” Bize Cerir b. Abdülhamid ed-Dabbi haber verdi. O da eş-Şeybaniden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim şöyle dedi: Ali bana Osmandan daha çok sevimli geliyor. Ancak Osmana herhangi bir kötülük isnad etmektense gökten yere düşmeyi tercih ederim. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Mindel anlattı. Yine bize Yahya b. Hammad haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. Bunların hepsi el-Ameşten, o da İbrahimden bahisle şunu rivayet etti: Kalktığı zaman selam verirdi. Eğer biz ondan bu esnada tekrar herhangi bir şey sorarsak selamı tekrar eder ve onunla bitirirdi. Bize Müemmel b. İsmail ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Şuayb b. el-Habhab anlattı; dedi ki: Bana İbrahimin hanımı Hüneyde anlattı dedi ki: İbrahim bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı. O da Ebu Miskinden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim, evinde hurma bulunmasından hoşlanırdı. Onun yanına herhangi bir kimse geldiğinde yanında bir şey yoksa şöyle derdi: “Hurmaları yakınımıza getirin.” Eğer ona bir dilenci gelirse ona hurma verirdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muaviye b. Abdullah yani el-Yemami anlattı; dedi ki: Bana Talha anlattı, -Talha burada bahsi geçecek şahsın İbrahim mi yoksa Abdurrahman mı olduğu hususunda tereddüt etti- dedi ki: Ebül-Eşas yani Muaviyeye göre bu söz konusu şahıs İbrahimdi. Talha devamla dedi ki: İnsanlar uykularına çekildikleri zaman o, yani İbrahim, sırmalı cübbesini giyer; güzel koku sürünür ve kendi namazgahında sabaha kadar veya Allahın dilediği zamana kadar kalırdı. Sabah olduğunda da bu elbiselerini çıkarır normal günlük olanlarını giyerdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullah haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şunu rivayet etti: İbrahim, tutuklanıp öldürülebilir korkusuyla iki bayram ve Cuma günleri evde oturdu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsmail anlattı. O da Fudayldan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim, Ebu Maşerin evinde gizlenmiş iken ben, Hammadın onu ziyaret etmesi için izin istedim. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bana Said b. Salih el-Eşec anlattı. O Hakim b. Cübeyrden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Kahin, yani gaybdan haber vermeye çalışan kişi, kafirden başka bir şey değildir. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: Biz, İbrahimin yanındaydık, bir adam geldi, “Ey Ebu İmran, Allaha dua et beni iyileştirsin.” dedi. İbrahimin bu sözden şiddetli bir şekilde rahatsız olduğunu gördüm. Hatta öyle ki, bu rahatsızlığın yüzüne aksettiğini ve bunun da farkına vardığımızı gördüm. Veya bu hoşnutsuzluğun yüzüne aksettiğini ve bunun da farkına vardığımı gördüm. İbn Avn devamla dedi ki: Sonra bir adam Huzeyfenin yanına geldi ve şöyle dedi: “Allaha dua et beni affetsin.” Huzeyfe, “Allah seni affetmesin.” dedi. İbn Avn devamla dedi ki: Adam bir yana çekildi ve oturdu. Bir müddet sonra Huzeyfe adama dedi: “Allah seni Huzeyfenin yerine koysun, şimdi razı mısın?” Huzeyfe devamla dedi ki: “Sizden biriniz adama geliyor; sanki bir öncekinin durumunu okuyor, sanki o da aynısını, o da aynısını söylüyor.” İbn Avn devamla dedi ki: “İbrahim sünneti anlattı, onda tavsiye edilene teşvik etti. İnsanların da neler yaptıklarını söyledi; ancak bunları doğru bulmadı ve bu konularla ilgili tavsiyelerde bulundu.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Yakup b. İshak anlattı; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: İbrahim, idarecilere geliyor ve onlardan payına düşen hediyeleri istiyordu. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansur ve İbrahim b. Muhacirden veya bunlardan birinden şunu rivayet etti: İbrahim, İbnül-Eşterin yanına gitti. İbn Eşter ona hediyeler verdi; o da kabul etti. Bize Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdi. O da el-Ala b. Züheyr el-Ezdiden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim babamın yanına geldi. Babam Hulvan valisiydi. Onu bir katanaya bindirdi, ona elbiseler giydirdi ve bin dirhem verdi, o da kabul etti. Bize Abdülhamid b. Abdurrahman el-Himmani haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Nuaym b. Ebu Hind, İbrahime bir küp şıra hediye etti. Onu kabul etti. Şırayı oldukça tatlı buldu, onu pişirip nebiz yaptı. Bize Muhammed b. Rebia el-Kilabi haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimi hiçbir zaman Kuran okurken sesini güzelleştirme ve dalgalandırma nağme gayreti içinde görmedim. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O el-Hasan b. Amrdan, o da Fudayl b. Amrdan şunu rivayet etti: İbrahim, hizmetçisine vurmak istediği zaman şöyle derdi: “Allaha hamdederim ki, seni mutlaka vuracağım.” Bir kamçı getirttirir, sonra, “Aç elini.” derdi. Ona tek bir defa hafifçe şöylece bir vururdu. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O el-Hasan b. Amrdan, o Fudayl b. Amrdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Eskiler, “Kişi bir ahlak üzere kırk yaşına ulaştığı zaman artık ölene kadar bu durumu değişmez.” diyorlardı. Devamla dedi ki: Kırk yaşına gelen kişiye de “Kendinin bu durumunu muhafaza et.” denirdi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şunu rivayet etti: Ferkad es-Sebahi, İbrahimin yanında elbisesinin düğmelerini açan bir adamla, saçlarını örük yapmış diğer bir adamı gördü. Ferkad dedi ki: “Ey Ebu İmran! Neden bu adamı düğmelerini açmasından ve bu adamı da saçlarını örük yapmasından menetmezsin?” Bunun üzerine İbrahim, “Bilmiyorum, sana Esedoğullarının sertliği mi galebe çaldı, yoksa Temimoğullarının kabalığı mı? Şuna gelince sıcağı gördü, düğmelerini açtı. Bu ise inşaallah namaz kılmak istediği zaman saçını örük yapıp sarkıtıyor.” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: Ferkad, İbrahime dedi ki: “Ey Ebu İmran! Ben vergi borcum olan altı dirhemi düşünerek sabahladım. Ödeme vakti geldi; yanımda da yok. Dua ettim. Fıratın kenarında yürürken bir de baktım, önümde altı dinar! Onları aldım, tarttım, bir de baktım tam altı tane. Ne eksik ne fazla.” İbrahim dedi ki: “Onları sadaka olarak ver. Şüphesiz onlar senin değildir.” Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O el-Hasan b. Amrden, o da Fudayl b. Amrden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim şöyle dedi: “Kişinin bir şeyle rızıklandığı zaman ondan yüz çevirmesi hoş görülmemiştir.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Bazen görüyordum, İbrahim beraberinde bir şey taşıyor ve şöyle diyordu: “Ben bunda, (yani bunu taşımada) bir ecir, bir sevab umuyorum.” Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansurdan rivayet ettiğine göre: İbrahim ve Mücahid Cemacim olayını doğru bulmadılar ve onaylamadılar. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Şerik anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin evinde çıngırak sesi duydum. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O Muğireden, o da, İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime Nasıl sabahladın (veya sabahladınız)? diye soruldu. O da, “Allahtan bir nimetle.” dedi. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Abdüsselam b. Harb anlattı. O Haleften, o da İbrahimi anlatan birinden şöyle dediğini rivayet etti: Şu “Artık kendileriyle arzularının arasına engel çekilmiştir.” ayetini her okuyuşumda soğuk suyu hatırlamışımdır. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Bazen İbrahimi görürdüm; namaz kılıyor sonra gündüzün bize geliyor ve belli bir müddet kalıyordu. Sanki hastaydı o. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Fudayl b. Gazvandan, o Ebu Maşerden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Eğer Ehl-i Kıbleden herhangi bir kimseyle çarpışmayı helal görseydim, şu Haşebiyye denen grupla savaşmanın helal olduğunu kabul ederdim. Bize el-Mualla b. Esed haber verdi; dedi ki: Bize Abdülaziz b. el-Muhtar anlattı. O Halid el- Hazzadan, o da Ebu Maşerden şöyle dediğini rivayet etti: Cuma günü İbrahimi gördüm, imamdan yüz çevirmiş, söylediklerini dinlemiyordu. Ebu Maşer devamla dedi ki: İbrahim hutbeyi dinlemediği zaman tesbih çekerdi. Bize el-Mualla b. Esed haber verdi; dedi ki: Bize Beyhes Ebu Habib anlattı; dedi ki: Bana Nehşel anlattı. O da Hammad b. Ebu Süleymandan şunu rivayet etti: İbrahim en-Nehai, bir defasında bir grup insanın yanından geçti; onlara selam vermedi. O gruptakiler bu durumu hoş karşılamadılar. İbrahim onların yanına döndü; o gruptakilerden biri, “Ey Ebu İmran! Yanımızdan geçtin; bize selam vermedin.” dedi. O da, “Ben sizi meşgul gördüm. Bu yüzden verilen selamın herhangi bir sebepten dolayı alınmamasının günahı mucib olduğu düşüncesiyle sizi günahkar yapmak istemedim.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansurdan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, Haccaca veya diğer bazı zorba ve zalim kişilere lanet etmenin hükmünü sordum. O da, “Cenab-ı Allah, “Allahın laneti zalimlerin üstüne olsun!” demiyor mu?” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Zeydden -ki mücahidlerin arasında bulunan yaşlı bir zattı- rivayet etti; dedi ki: İbrahimi duydum, Haccaca sövüyordu. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Mansurdan, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Haccacın yaptıklarını görmezlikten gelmek, kişiye körlük olarak yeter. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da eş-Şeybaniden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim et-Teyminin, Haricileri itaate davet etmek için gönderildiği ifade edildi. İbrahim en- Nehai de ona dedi ki: “Onları kime itaat etmeye davet edeceksin, Haccaca mı?” Bize Abdülhamid b. Abdurrahman el-Himmani haber verdi. O Ebu Hanifeden, o da Hammaddan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, Haccacın ölümünü müjdeledim, hemen secdeye kapandı. Hammad rivayetinde şöyle dedi: İbrahimin sevinçten ağladığını görünceye kadar, herhangi bir kimsenin seviçten ağladığını görmemiştim. Bize Ebu Ubeyd haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb anlattı; dedi ki: İbrahimin askere yazıldığı kışlası Razandaydı. Babam Havşeb b. Yezid eş-Şeybani bu bölgenin komutanıydı. el-Avvam devamla dedi ki: Ordudaki askerler ailelerine gitmek için ondan komutan olan babamdan izin istediler. O da izin verdi, ancak onlara belli bir müddet verdi ve “Kim bu belirlenen günden geç gelirse, gelmediği her gün için ona bir kırbaç vururum.” dedi. el-Avvam devamla dedi ki: Ben de İbrahime dedim ki, “Dilediğin kadar kal, bu senin için hoş görülmeyecek bir şey değil.” dedim. O da tayin edilen günden sonra fazladan, benim sözüme binaen yirmi gün evinde kaldı. Babam durumu askerlere açıkladı. Askerlerden her geç gelenin kaç gün geç geldiği isminin karşısına işaretlenmişti. Babam onlara vurmaya başladı. Ta ki İbrahimi de çağırdı, bir de baktı ki İbrahim belirlenen tarihten itibaren tam yirmi gün geç gelmiş. Vurmak için O da gelmesini emretti. Biz tam on kardeş buna mani olmak için ayağa kalktık. Babam bize dedi ki: “Eğer oturmazsanız sizden kimin annesi hür ise o benden boştur; kimin de annesi cariye ise o da hürdür. Emrimi onun dışındakilerde icra ettiğim gibi, onda da icra edeceğim. Emrimi icra edene kadar da konuşmayın.” Biz de, babam ona yirmi kamçı vurana kadar oturduk. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O da Muhilden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimi geniş cübbesinin içinde namaz kılarken gördüm. Ellerini dışarı çıkarmıyordu. Bize Yahya b. adem haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Yezid b. Ebu Ziyaddan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin tilki derisinden yapılmış bir başlık giydiğini gördüm. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O da Yezid b. Ebu Ziyaddan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin başında tilki derisinden yapılmış yuvarlak bir başlık gördüm. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize el-Hasan b. Salih haber verdi. O da Ebu Heysem el-Kassabdan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin üzerinde ön kısmı tilki derisi olan, şalların yapıldığı kumaştan yapılmış bir başlık gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Yezid b. Ebu Ziyaddan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin üzerinde tilki derisinden yapılmış veya tilki derisiyle astarlanmış bir başlık gördüm. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Yezid b. Ebu Ziyaddan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin üzerinde tilki derisinden yapılmış bir başlık gördüm. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı; dedi ki: Bize Yezid b. Ebu Ziyad anlattı; dedi ki: İbrahimin üzerinde kenarları tilki derisinden yapılmış ve kenarları kıvrılmış bir başlık gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muhil anlattı; dedi ki: İbrahimin üzerinde boyanmış bir kürk gördüm. Kürk giyimiyle ilgili ona sordum. “Onun debbağlanması, temizlenmesidir.” dedi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb haber verdi; dedi ki: İbrahim en-Nehainin üzerinde kırmızı bir üstlük dış elbise gördüm. Evinde yanına girdim, kırmızı elbiseler gördüm. Hical gelin için süslenen köşe de kırmızıydı. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb anlattı; dedi ki: İbrahim en-Nehainin üzerinde kırmızı bir üstlük gördüm. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi; dedi ki: Bize Malik anlattı. O da Seleme b. Küheylden şöyle dediğini rivayet etti: Yaz aylarında İbrahimi her gördüğümde üzerinde mutlaka kırmızı bir üstlük ve sarı bir peştemal görürdüm. Bize Muhammed b. Ubeyd et-Tanafisi haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Yüseyr anlattı; dedi ki: İbrahimin iki sarı peştemalini gördüm. İkisine sarınarak büyük mescide çıkıyor ve o iki peştemali içinde Cuma namazını kılıyordu. Bir de kırmızı bir peştemali vardı. Cami içinde işte şurada, bize namaz kıldırıyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O da Haneş b. el-Haristen rivayet etti; dedi ki: İbrahimin üzerinde ağır kumaştan ve sık dokunmuş bir gömlek ve safran boyasıyla boyanmış iki elbise gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muhil anlattı; dedi ki: İbrahimin üstünde, üstlük bir elbise gördüm, bir defasında kırmızı idi ve yıkanmıştı. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize el-Velid b. Cümey anlattı; dedi ki: İbrahimin üzerinde kırmızı bir üstlük gördüm. Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı. O da Ükeylden şöyle dediğini rivayet etti: Yaz aylarında İbrahimi her gördüğümde üzerinde kırmızı bir üstlük ile sarı bir peştemel vardı. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Abdullah b. Avna, “İbrahimin üzerinde safran boyasıyla boyanmış elbise gördün mü?” diye sordum. O da,”Allahın dilemesiyle evet. Ancak o elbisenin güzelliği ve parlaklığı yoktu.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muhil anlattı; dedi ki: İbrahimin üzerinde ona sarınıp örtündüğü bir üstlük elbise ve bir ucunu omuzuna atarak diğer tarafıyla da sarındığı bir şal gördüm. O bu haliyle namaz kıldırıyordu, imamdı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da Mansurdan şunu rivayet etti: Mansur, İbrahimin üzerinde ipek işlemeli bir şal görmüştü. Bize Veki haber verdi. O Süfyandan; Süfyan da Neha kabilesine mensup bir ihtiyardan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimi elbiseleri içinde, kışın namaz için iftitah tekbiri getirirken gördüm. Bize Amr b. el-Heysem Ebu Katan haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı; dedi ki: el-Hakem, bize bir gömlek giymiş olduğu halde imamlık yaptı. Biz, “İhtiyarlığın mı seni bu duruma getirdi?” diye sorduk. “Eğer gömleğin kumaşı ağır kalın ve sık dokunmuş ise bunda herhangi bir mahzur yok.” dedi. İbrahim bize sık dokunmuş bir gömlek ve bir örtü içinde imamlık yapardı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Bükeyr b. amir anlattı; dedi ki: İbrahimi gördüm, sarık sarmış bir ucunu da arkasına sarkıtmıştı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muhil anlattı; dedi ki: İbrahimin sol elinde demir bir yüzük gördüm. Bana Yahya b. Saidden haber verildi. O Süfyandan, o da Ebu Kays Abdurrahman b. Servan el-Evdiden şöyle dediğini rivayet etti: Alkameye bir mesele sordum. İbrahim de onun yanındaydı. Sanki o, büluğ çağına yaklaşmış güçlü ve kuvvetli bir gençti artık. Bana Abdurrahman b. Mehdiden haber verildi. O Hammad b. Zeydden, o Ebül-Hakemden, o da Meymun b. Mihrandan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimle karşılaştım. Ona, “Seninle ilgili olarak bana ulaşan bu çelişkili tavrın da neyin nesi?” diye sordum. Bana Yahya b. Saidden haber verildi, dedi ki: İbrahim, İbnül-Eşas ile beraber olmadı onu desteklemedi, fitneye bulaşmadı. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi. O da İbn Avndan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin üzerinde güzelliği yani parlaklığı gitmiş kırmızı bir üstlük dış elbise gördüm. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Muğireden İbrahim hakkında şunu rivayet etti: İbrahim, sarığı arkasından sarkıtmıştı. Bize Müemmel b. İsmail haber verdi; dedi ki: Süfyan, el-Ameşin şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin elinde demirden bir yüzük gördüm. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin yüzüğü demirdendi ve sol elindeydi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Zaide anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin yüzüğü sol elindeydi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansurdan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin yüzüğündeki yazı şöyleydi: “Sinekler Allahındır, biz de ona aidiz.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da Ebül-Heysemden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim bana vasiyet etti. Onun yanında ilk karısına ait bir şey vardı. Onu, ilk hanımının varislerine vermemi emretti. Ben de ona, “Onun, bunu sana hibe ettiğini bana söylememiş miydin?” dedim. “Şüphesiz o, bunu bana hibe etmişti; ancak o hastayken bunu yapmıştı.” dedi. O şeyi onun varislerine vermemi istedi, ben de o şeyi İbrahimin ölümünden sonra ilk hanımının varislerine verdim. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da Ebül-Heysemden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim hastayken yanına girdim, ağlamaya başladı. “Ey Ebu İmran! Seni ağlatan şey nedir?” dedim. “Dünyaya karşı olan telaş ve hüznümden ağlamıyorum. Ancak şu iki kızım var ya işte onlar için ağlıyorum.” dedi. Ebu Heysem devamla dedi ki: Ertesi gün geldim, baktım ki ölmüş. Karısı onu, evin içinden sofaya çıkarmış; üstünde ağlıyordu. Bize Veki b. el-Cerrah, Yezid b. Harun, Ebu Üsame ve Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdiler; dediler ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: İbrahim vefat edince onun evine geldik ve “Neyi vasiyet etti?” diye sorduk. Ev halkı dediler ki: “Bana mezar olarak bir lahit kazın. Kabrimin içini Arzemi kerpiçlerle örmeyin. Peşimden meşalelerle gelmeyin.” şeklinde vasiyet etti. Bize Veki haber verdi. O Ümeyye es-Sayrefiden, o Ebül-Heysemden, o da İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Dört kişi olduğunuz zaman vefatımı başkalarına bildirmeye gerek yok beni hemen gömün. Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. O da İbn Avndan şöyle dediğini rivayet etti: Biz İbrahimi geceleyin korka korka defnettik. Bize İsmail b. İbrahim b. Uleyye ve Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdiler; dediler ki: Bize İbn Avn anlattı; dedi ki: İbrahimin ölümünden sonra eş-Şabiye geldim. Bana, “İbrahimin defnini görenler arasında sen de var mıydın?” diye sordu. Evet der manasında eğildim. “Andolsun ki, kendinden sonra, kendisi gibi birini bırakmadı.” dedi. “Kufede mi?” diye sordum. “Ne Kufede, ne Basrada, ne Şamda, ne şurada ne de burada.” dedi. Muhammed b. Abdullah kendi rivayetinde şunu da ekledi: Ne de Hicazda. Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ed-Dabbi haber verdi. O da İbn Ebcerden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabiye, İbrahimin ölümünü haber verdim. Dedi ki: “Bıraktığı ilim mirasından dolayı Allaha hamdederim. Ancak şüphesiz ki o, kendisi gibi birini arkasında bırakmadan gitti.” eş-Şabi devamla dedi ki: “Onun ölüsü, dirisinden daha fakihtir.” Bize Cerir b. Abdülhamid ed-Dabbi haber verdi. O Muğireden o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahimin ölüsü, dirisinden daha fakihtir. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Ebu Bekir b. Ayyaşın şöyle dediğini duydum: Ölüm, İbrahim en-Nehaiye elli yaşları civarındayken geldi. Muhammed b. Sad ve bu ilimde uzman olan diğerleri dedi ki: “Bu ilimle uğraşanlar onun, Kufede Velid b. Abdülmelikin hilafeti döneminde 96 yılında vefat ettiği hususunda ittifak ettiler. O kırk dokuz yaşındaydı, elliyi tamamlamamıştı.” İbn Sad dedi ki: Yahya b. Said el-Kattanın da şöyle dediği bana ulaştı: “İbrahim öldüğünde, elli yaşını biraz geçmişti.” Ebu Nuaym da şöyle dedi: İbrahimin ölümünü, İbrahimin kızının oğluna sordum. O da, “Haccacın ölümünden dört veya beş ay sonraydı.” dedi. Ebu Nuaym dedi ki: Muhtemelen, 96 yılının ilk aylarında vefat etti.
3153. İbrahim et-Teymi O, Teym er-Rebab kabilesinden Yezid b. Şerikin oğludur. Künyesi Ebu Esma idi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb haber verdi; dedi ki: İbrahim et-Teyminin üzerinde kırmızı bir üstlük dış elbise gördüm. Yanına evine girdim, kırmızı elbiseler ve kırmızı perdeler ve örtüler gördüm. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi; dedi ki: Bize el-Avvam b. Havşeb haber verdi; dedi ki: İbrahim et-Teyminin üzerinde kırmızı bir üstlük gördüm. Bize Ali b. Muhammed haber verdi; dedi ki: İbrahim et-Teyminin hapsedilme sebebi şuydu: Haccac, İbrahim en-Nehainin getirilmesini istedi. İbrahim en-Nehaiyi tutuklamak isteyen kişi ona İbrahim et-Teymiye gelerek, “İbrahimi arıyorum.” dedi. İbrahim et-Teymi de, “İbrahim benim.” dedi. Gelen görevli onu tutukladı. İbrahim et-Teymi, gelen görevlinin aslında İbrahim en-Nehaiyi aradığını bildiği halde, gelen görevliyi ona yönlendirmeyi kendisi için helal görmedi uygun bulmadı. Görevli şahıs onu Haccaca götürdü. Haccac da onun zindana atılmasını emretti. Zindandakiler için ne güneşten koruyacak bir gölge ne de soğuktan koruyacak bir örtü vardı. Mahpuslardan her iki kişi birbirine zincirle bağlanmıştı. Bu durum karşısında İbrahimin kimyası bozuldu. Zindanda iken annesi ziyaretine geldi, onu tanıyamadı. Ancak İbrahim onunla konuşunca tanıyabildi ve böylece İbrahim zindanda öldü. Haccac rüyasında birinin şöyle dediğini gördü: “Bu gece burada Cennet ehlinden bir adam öldü.” Sabah olunca Haccac, “Bu gece burada Vasıtta herhangi bir kimse öldü mü?” diye sordu. Maiyetinde bulunanlar, “Evet, İbrahim et-Teymi zindanda öldü.” dediler. Bunun üzerine, “Bu rüya, şeytanın vesvesesinden, kışkırtmasından kaynaklanan bir rüyadır.” dedi. Emretti, cesedi çöplüğe atıldı. Bize el-Fadl b. Dükeyn, Muhammed b. Abdullah el-Esedi ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan es-Sevri anlattı. O Ebu Hayyandan, o da İbrahim et-Teymiden şöyle dediğini rivayet etti: Yalancı durumuna düşerim korkusuyla, sözümle amelimin birbiriyle uyumlu olmasına son derece dikkat ettim. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim et-Teymi rüyasını -ki rüyasında reyhan adlı bitkiyi bölüştürdüğünü görmüştü- hikaye ederek anlattı. Bu rüya haberi İbrahim en-Nehaiye ulaştığında bununla ilgili olarak, “Reyhanın kokusu güzel ancak tadı acıdır.” dedi. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O İbrahim b. Muhacirden, o da İbrahim en-Nehaiden şunu rivayet etti: İbrahim en-Nehai, İbrahim et-Teymiden bahsederek şöyle dedi: “Ben zannederim ki o, rüyasındaki anlatımıyla Allaha kavuşmayı istiyor yani vefat edecek gibi. Ben onun ne lehine ne de aleyhine olmayacak, ancak kendisine yetecek bir şekilde kurtulmasını arzu ederim.” Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Hemmamdan şöyle dediğini rivayet etti: “İbrahim et-Teymi, rüyasını anlattığı zaman…” şeklindeki rivayeti et-Teyminin babası Yezid b. Şerik tahric etmiştir. Bize Abdullah b. Amr Ebu Mamer el-Minkari anlattı; dedi ki: Bize Abdülvaris b. Said anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. Cuhade anlattı. O Süleymandan, o da İbrahim et- Teymiden şöyle dediğini rivayet etti: Babamın yanında, yenlerini avucunda tuttuğu pamuktan yapılmış bir gömlek vardı. et-Teymi devamla dedi ki: Ona, “Ey babacığım! Keşke onu giysen!” dedim. Devamla dedi ki: “Babam, Şüphesiz ben Basraya geldim, binlerce dirhem kazandım. Ancak bunlardan bir sevinç duyarak büyülenmedim. Buna bir daha dönme hususunda da nefsime herhangi bir söz vermedim. Yediğim bütün güzel lokmaların, en çok kızdığım insanların ağzında olmasını isterdim. dedi.” Ebüd- Derdayı duydum şöyle diyordu: “Şüphesiz kıyamet gününde iki dirhemi olan kişinin hesabı, bir dirhemi olan kişinin hesabından daha şiddetli olacaktır.”
3154. Hayseme b. Abdurrahman Hayseme b. Abdurrahman İbn Ebu Sebre. Adı, Yezid b. Malik b. Abdullah b. ez-Züeyb b. Seleme b. Amr b. Zühl b. Mürran b. Cufi b. Sad el-Aşiredir. Mezhic kabilesindendir. Bize Ubeydullah b. Musa ve Abdülvehhab b. Ata haber verdiler; dediler ki: Bize İsrail haber verdi. Yine bize Hişam Ebül-Velid et-Tayalisi, Yahya b. Abbad ve Vehb b. Cerir haber verdiler; dediler ki: Bize Şube haber verdi. Birinci sened zinciri ile ikincideki son ravilerin hepsi Ebu İshaktan, o da Haysemeden şöyle dediğini rivayet etti: Babam doğduğu zaman dedem ona Aziz ismini vermiş. Sonra bunu Peygambere anlatmış. Peygamber de, “Onun adı, Abdurrahman olsun.” demiş. Ubeydullah, kendi rivayet ettiği hadisinde şöyle dedi: “O, Medinede doğmuştu.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Ebu İshak anlattı. O Ebu İshaktan yani babasından, o da Haysemeden şöyle dediğini rivayet etti: Dedemin bir oğlu oldu. Dedem ona Aziz adını koydu ve Peygambere geldi ve “Benim bir oğlum oldu.” dedi. Peygamber, “Onun ismini ne koydun?” diye sordu. O da, “Aziz.” dedi. Peygamber de, “Bilakis, onun adı Abdurrahman olsun.” dedi. Hayseme dedi ki: İşte o Abdurrahman babamdır. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah el-Umeri haber verdi. O Nafiden, o da İbn Ömerden rivayet şöyle dediğini rivayet etti: Resulallaha en sevimli gelen isimler Abdullah ve Abdurrahman isimleriydi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hafs b. Gıyas anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Müseyyebin bir oğlu oldu. el-Ameş devamla dedi ki: Hayseme, o çocuk için bir süt anne aldı ve onu o çocuğa gönderdi. Bize Yahya b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı; dedi ki: Bana Talha anlattı; dedi ki: Haysemeyi ziyaret ettim. Hayseme ve İbrahim Kufe ehlinden en çok beğendiğim kimselerdi. Onlar ayağa kalktı, ben de kalktım. -Talha, Malike hitaben dedi ki: “Sen de onlar gibi kalk.”- Talha devamla dedi ki: “Hayseme elimi tuttu, öptü. Ben de onun elini öptüm.” Malik dedi ki: Talha da bana, ben de ona aynısını yaptım. Yani onların yaptıkları hareketin hatırasına aynı hareketi yapıp Talha elimi öptü, ben de onun elini öptüm. Bize Abdullah b. İdris haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı. O da Nuaym b. Ebu Hindden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vaili bir merkebe binmiş olduğu halde Haysemenin cenazesinde gördüm, şöyle diyordu: “Ne şaşılacak hüzün! -veya buna benzer bir kelime söyledi.-” Hayseme, İbn Ömerden sema yoluyla rivayette bulundu. İsrailden, o Hakim b. Cübeyrden, o da Hayseme b. Abdurrahmandan rivayet edildiğine göre Hayseme, Peygamberin ashabından on üç kişiyi gördü, -ki bunlardan hiçbiri herhangi bir şeyi değiştirmedi-. Yani Peygamberden gördüklerini olduğu gibi tatbik ettiler.
3155. Temim b. Seleme Temim b. Seleme el-Huzai. Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında 100 yılında vefat etti. el- Ameş, ondan rivayette bulundu. Sika bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur.
3156. Umare b. Umeyr Umare b. Umeyr et-Teymi. Teymullah b. Salebe kabilesindendir. el-Ameş, ondan rivayette bulundu. Umare, Süleyman b. Abdülmelikin hilafeti döneminde vefat etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Hafs anlattı. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Umare, savaşların birinde bir adamla karşılaştı. Ona, “Seni tanıyorum. Sen bizimle beraber İbrahimin yanında oturan kişi değil misin?” diye sordu. Adam, “Evet!” dedi: Umarenin yanında altmış dinar vardı. el-Ameş devamla dedi ki: Umare para kesesinin ağzını açtı ve ona otuz dinar verdi.
3157. Ebüd-Duha Müslim b. Subeyh el-Hemdani. Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Mesruktan ve Abdullah İbn Mesudun arkadaşlarından rivayette bulunmuştur. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3158. Temim b. Tarefe Temim b. Tarefe et-Tai. Haccac döneminde 94 yılında vefat etmiştir. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3159. Hakim b. Cabir Hakim b. Cabir b. Ebu Tarık el-Ahmesi. Becile kabilesindendir. el-Velid b. Abdülmelikin hilafeti sırasında, Haccacın valiliğinin sonlarında vefat etmiştir. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3160. Abdurrahman b. el-Esved Abdurrahman b. el-Esved İbn Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame b. Selaman b. Kehl b. Bekir b. Avf b. en-Neha. Mezhic kabilesindendir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize el-Ala b. Züheyr el-Ezdi anlattı; dedi ki: Bana Abdurrahman b. el-Esved anlattı; dedi ki: Ben, akil-baliğ olduğum yaşa kadar, Ayşenin huzuruna izin almadan girerdim. akil-baliğ olduğum yılda bir defasında selam verdim, izin istedim, sesimi tanıdı ve “Ey nefsinin düşmancığı! O işi yaptın mı?” diye sordu. “Evet, ey anneciğim.” dedim. “Ey yavrum, içeri gir.” dedi. Abdurrahman devamla dedi ki: Bana yöneldi, babamı ve arkadaşlarını sordu. Ben de onlar hakkında ona bilgi verdim. Sonra, sormam için beni gönderdikleri hususu ona sordum. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O es-Sakab b. Züheyrden, o da Abdurrahman b. el-Esvedden şöyle dediğini rivayet etti: akil-baliğ olduğum sene babam, bir hususu sormam için beni Ayşeye gönderdi. Ona geldim ve perdenin arkasından seslendim. “Hey ufaklık! O işi yaptın mı?” dedi. “Babam, Guslü gerektiren şey nedir? diye soruyor.” dedim. O da, “Tıraş yerleri birleştiği zaman.” dedi. Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: İsraili duydum şöyle diyordu: Abdurrahman b. el-Esvedi gördüğümde, “Şüphesiz bu şahıs giyimiyle, koku sürünmesiyle ve bineğiyle Arap liderlerinden bir liderdir.” dedim. Devamla dedi ki: Ben onu bir Beygire binmiş vaziyette gördüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: Abdurrahman b. el-Esved, bir katanaya binmiş vaziyette geliyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: Abdurrahman b. el-Esvedi gördüm, ipek yün karışımı elbise giyiyordu. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: Abdurrahman b. el-Esvedi gördüm; kına ile boyanıyordu. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Bana babam Gannam b. Talk anlattı; dedi ki: Cahiliye döneminde bizimle el-Esved b. Yezid arasında viladet bağı vardı. Abdurrahman b. el- Esved her sefere çıktığında veya her bir seferden dönüşünde bu viladet bağını devam ettirmek için mutlaka bize uğrar selam verirdi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize İsrail haber verdi. O da Sinan b. Habib es-Sülemiden şöyle dediğini rivayet etti: Abdurrahman b. el-Esved ile beraber nehir üzerindeki köprüye doğru çıktım. Her Yahudi veya Hristiyana uğradığında onlara selam veriyordu. Ona, “Bunlar şirk ehli oldukları halde sen bunlara nasıl selam veriyorsun?” dedim. “Hiç şüphesiz selam, Müslümanın alametidir, özelliğidir. İstedim ki, onlar benim Müslüman olduğumu bilsinler.” dedi. Bize Şihab b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize Hafs b. Gıyas anlattı. O da el-Hasan b. Ubeydullahtan şöyle dediğini rivayet etti: Abdurrahman b. el-Esved bayram gecesi bizimle kalıyordu. Oruçluyken iki ayağını suya batırıyordu. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Talha anlattı. O Zübeydden, o da Abdurrahman b. el-Esvedden şunu rivayet etti: Abdurrahman, kendi kabilesine Ramazan ayında on iki rekat teravih kıldırıyordu. Her iki rekat teravih arasında da kendisi on iki rekat kılıyordu. Onlara her gece Kuranın üçte birini okurdu. Zübeyd devamla dedi ki: Bayram gecesi kendi kabilesindekilerle beraber kalıyordu ve “Şüphesiz bu gece bayram gecesidir.” diyordu. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Malik b. Miğveli duydum; şöyle diyordu: Abdurrahman b. el-Esved b. Yezid, Meymun kuyusunun yanına geldiği zaman, “Ben hacı oğlu hacıyım.” dedi.
3161. Abdullah b. Mürre Abdullah b. Mürre el-Hemdani. Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Sika olup rivayet ettiği hadisler salihtir.
3162. Salim b. Ebül-Cad Salim b. Ebül-Cad el-Gatafani. Gatafanlıların mevlasıdır. Bize Ubeydullah b. Musa ve Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan anlattı. O da Mansurdan şöyle dediğini rivayet etti: Salim, hadis rivayet ettiğinde çokça rivayet eder ve çokça açıklama yapardı. İbrahim ise hadis rivayet ettiği zaman kesin bir şekilde ifade eder ve kısa keserdi. Bunu İbrahime sordum; dedi ki: “Salim hadis dinlediği zaman onları yazıyordu çokça açıklama yapması bundan dolayıdır.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays anlattı. O da Ata b. es-Saibden şunu rivayet etti: Alkame, el-Esved, İbn Nudayle ve İbn Makıl gibi fakihler, Salim b. Cadenin kendi kölesinin vela hakkını bazı ibadetlerini hac gibi yerine getirebilmede ona yardımcı olabilmesi için on bin dirhem karşılığında Amr b. Hureyse satmasına cevaz verdiler. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Salim, Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında 100 veya 101 yılında vefat etti. Ebu Nuaym dedi ki: Bilakis bu tarihten önce Süleyman b. Abdülmelikin hilafeti sırasında öldü. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3163. Kardeşi Ubeyd b. Ebül-Cad Kendisinden de rivayette bulunulmuştur. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3164. Kardeşleri İmran b. Ebül-Cad Kendisinden de rivayette bulunulmuştur.
3165. Kardeşleri Ziyad b. Ebül-Cad Kendisinden de rivayette bulunulmuştur.
3166. Kardeşleri Müslim b. Ebül-Cad Kendisinden de rivayette bulunulmuştur. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Ebül-Cadın altı oğlu vardı. Onlardan ikisi Şii oldu; ikisi Mürcie mensubu idi; diğer ikisi de Haricilerin görüşünü benimsiyorlardı. İbn Sad devamla dedi ki: Babası onlara şöyle diyordu: “Ey oğullarım! Şüphesiz Allaharanıza ihtilafı koymuştur.”
3167. Ebül-Bahteri et-Tai Ali b. Abdullah b. Caferin anlattığına göre adı, Said b. Ebu İmrandır. Aliden başkası da dedi ki: Adı Said b. Cübeyrdir. O Tay kabilesinden Nebhanoğullarının mevlasıdır. Bize Süleyman Ebu Davud et-Tayalisi haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O da Amr b. Mürreden şöyle dediğini rivayet etti: Cemacim savaşı sırasında Kurra Kuran hafızları, Ebül-Bahteriyi Emir olarak başlarına getirmek istediklerinde Ebül-Bahteri, “Böyle yapmayın. Ben mevaliden bir adamım. Başınıza Araplardan bir Emir getiriniz.” dedi. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Ebül-Bahteri, Abdurrahman b. el-Eşas ile beraber Düceyl savaşında bulundu. O gün 83 yılında öldürüldü. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Ata b. es-Saib şunu haber verdi: Ebül-Bahteri veya arkadaşlarından herhangi biri, kendisi hakkında herhangi bir övgü duyduğu zaman, kalbine bir ucb yani kendini beğenme hissi söz konusu olduğunda iki omuzunu büker ve “Allah için korktum.” derdi. Hammad, “Bazen de sırtını aşağı doğru bükerdi.” dedi. Bize Züheyr b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Ali b. Sabit anlattı. O Şerikten, o da Ata b. es- Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: Ebül-Bahteri herhangi bir ağlama ve dövünme duyduğunda hemen ağlardı. Bize Muhammed b. Ubeyd haber verdi; dedi ki: Bize er-Rebi b. Hassan anlattı; dedi ki: Ebül-Bahteriyi gördüm bir kaftan içinde namaz kılıyordu. Muhammed b. Sad dedi ki: Haccac, Şubeden şöyle dediğini rivayet etti; dedi ki: Ebül-Bahteri, Ali dönemine ulaşmadı ve onu görmedi. Abdullah b. İdris dedi ki: Şube şöyle dedi: el-Hakem b. Uteybeye Zazan hakkında sordum. “O, çok sayıda hadis rivayet etmiştir.” dedi. Şube devamla dedi ki: Aynı şahsı Seleme b. Küheyle sordum; dedi ki: “Ebül-Bahteriyi ondan Zazandan daha çok beğeniyorum.” Ebül-Bahteri, çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadislerini Peygamberin ashabından onların bir çoğundan bizzat duymadığı halde mürsel olarak rivayet ederdi. Kendisinin bizzat duyarak-dinleyerek rivayet ettiği hadisleri hasendir. Ancak “falandan duydum” diyerek rivayet ettiği hadisleri zayıftır.
3168. Zer b. Abdullah Zer b. Abdullah İbn Zürare b. Muaviye b. amire b. Münebbih b. Galib b. Vakş b. Kasım b. Mürhibe. Hemdan kabilesindendir. Zer, hikaye anlatmada insanların en beliğiydi. Mürcie mezhebine mensuptu. O, Ebu Ömer b. Zerdir. Abdurrahman b. Muhammed b. el-Eşas ile beraber, Haccac b. Yusufa karşı isyan eden Kurra arasındaydı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail yani el-Mülai anlattı. O da el- Hakemden şöyle dediğini rivayet etti: Cemacim savaşı sırasında Zerin şöyle dediğini duydum: “Bu savaş, deli/mecnun, fitneye uğramış bir kafirin eliyle gerçekleşen demir soğuğundan başka bir şey midir ki?”
3169. el-Müseyyeb b. Rafi el-Müseyyeb b. Rafi el-Esedi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bana İshak b. Yahya b. Talha anlattı. O da el-Müseyyeb b. Rafiden şunu rivayet etti: Ömer b. Hübeyre kadılık görevini ona tevdi etmek için onu çağırdı. O da, “Kadılık görevini üstlenmem beni sevindirmez. Şüphesiz, şu mescidinizin iki altın bileziği bendedir Burada imamlık yapmayı, kadılık yapmaya tercih ederim.” dedi. Kaynağımız olan alimler dediler ki: el-Müseyyeb b. Rafi 105 yılında vefat etti.
3170. Sabit b. Ubeyd Sabit b. Ubeyd el-Ensari. Bu zat, Zeyd b. Sabite yetişti. Şöyle de dedi: “Muğire İbn Şubenin arkasında namaz kıldım; iki rekat namaz kıldırdı.” Sabit, sika bir zat olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir. el-Ameş ve başkaları ondan hadis rivayet etmişlerdir.
3171. Ebu Hazim el-Eşcai Adı, Selmandır, Azze el-Eşcaiyyenin mevlasıdır. Ebu Hüreyreden hadis rivayet etmiştir. Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Sika olup rivayet ettikleri hadisleri salihtir.
3172. Mürey b. Katari Adi b. Hatimden hadis rivayet etmiştir.
3173. Malik b. el-Haris Malik b. el-Haris es-Sülemi. Sika olup rivayet ettikleri hadisleri salihtir. el-Ameş, kendisinden hadis rivayet etmiştir.
3174. Yahya b. el-Cezzar Becile kabilesinin mevlasıdır. Yahya b. Said el-Kattan dedi ki: O, Şubeden, o da el-Hakemden rivayet etti; dedi ki: Yahya b. el-Cezzar Şii mezhebine mensuptu. Konuşmalarında çok aşırıya kaçıyordu. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Yahya sika bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3175. el-Hasan el-Ureni Becile kabilesindendir. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3176. Kabisa b. Hülb Kabisa b. Hülb İbn Yezid b. Adi b. Kunafe b. Adi b. Abdüşems b. Adi b. Ahzem. Kabisa, babasından rivayette bulunmuştur. Babası bir grup içinde Peygambere gitmiş ve onu dinlemişti.
3177. Ebu Malik el-Gıfari Tefsir ile ilgili bilim dalında uzmandı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3178. Ebu Sadık el-Ezdi Adı, Abdullah b. Nacizdir. Adının, Ezd Şenue kabilesinden Müslim b. Yezid olduğu da söylenir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Seleme es-Saiğ anlattı; dedi ki: Ebu Sadıkı gördüm, sakalı beyazdı. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Şuayb b. el-Habhab anlattı; dedi ki: Ebu Sadıkı gördüm, saçı ve sakalı beyazdı. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Şuayb anlattı; dedi ki: Ebu Sadıkı gördüm, tüysüz bir kadife ile bir şort içinde namaz kılıyordu. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş anlattı; dedi ki: Ebu Sadıkı, dışarıya abdest bozmak için çıkarken gördüm; üzerinde bir şort vardı. Bize Müslim b. İbrahim haber verdi; dedi ki: Bize Mehdi b. Meymun anlattı; dedi ki: Bize Şuayb yani İbnül Habhab anlattı; dedi ki: Ebu Sadık bir gün bile nafile oruç tutmuyor; namazın farzlarından ne önce ve ne de sonra nafilesünnet namazları kılmıyordu. Onun takva anlayışında garip bir durum vardı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Rical ilmiyle uğraşanlar Onun hakkında olumsuz kanaat belirtmişlerdir.
3179. Ebu Salih Adı, Bazamdır. Bazan da denilmiştir. O Ümmü Hani bt. Ebu Talibin mevlasıdır. Tefsir ilmiyle ilgili bilgi sahibiydi. Bu bilgileri, İbn Abbastan almıştı. Kendisinden de bu bilgileri el-Kelbi Muhammed b. es-Saib rivayet etti. Ayrıca yine kendisinden bu bilgileri, Simak b. Harb ve İsmail İbn Ebu Halid de rivayet etmişlerdir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da asımdan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Salihin sakalı bolcaydı ve aralarından parmaklarını geçiriyordu.
3180. Yezid b. el-Bera Yezid b. el-Bera İbn azib b. el-Haris el-Ensari. Evs kabilesinin Beni Harise kolundandır. Babasından rivayette bulunmuştur. Kendisinden de Adi b. Sabit rivayet etmiştir.
3181. Süveyd b. el-Bera Süveyd b. el-Bera b. azib. Babasından rivayette bulunmuştur. Uman emiri idi. Emirlerin hayırlısı gibiydi.
3182. Musa b. Abdullah Musa b. Abdullah b. Yezid b. Zeyd el-Hatmi. Ensarın Evs kabilesindendi. Musanın annesi de Huzeyfe b. el-Yemanın kızıydı.
3183. Riyah b. el-Haris
3184. İbrahim b. Cerir İbrahim b. Cerir İbn Abdullah el-Beceli. Kendisinden Abdülmelik b. Umeyr rivayette bulunmuştur. Bize Ahmed b. Muhammed b. el-Velid el-Ezraki haber verdi; dedi ki: Bize Amr b. Yahya İbn Said b. Amr b. Said b. el-as anlattı; dedi ki: Dedemi ve Cerir b. Abdullahın iki oğlu olan İbrahim ve Ebanı gördüm; kına ve çivit otuyla boyanıyorlardı. İbrahim, Ceririn yani babasının ölümünden sonra doğdu; uzun bir ömür sürdü. Öyle ki, Şerik ve Esed b. Amr kendisine yetişene dek hayattaydı.
3185. Ebu Züra b. Amr Ebu Züra b. Amr b. Cerir b. Abdullah el-Beceli. Dedesinden ve Ebu Hüreyreden rivayette bulunmuştur.
3186. Hilal b. Yisaf Hilal b. Yisaf el-Eşcai. Bize Yahya b. İsa er-Remli haber verdi. O Süfyandan, o da Amr b. Mürreden şöyle dediğini rivayet etti: Hilal b. Yisafın künyesi, Ebül-Hasan idi. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3187. Sad b. Ubeyde Sad b. Ubeyde es-Sülemi. el-Ameş ve Husayn ondan rivayette bulunmuşlardır. Ömer b. Hübeyrenin Kufe valiliği sırasında vefat etmiştir. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3188. Muhammed b. Abdurrahman Muhammed b. Abdurrahman İbn Yezid en-Nehai. O, el-Esved b. Yezid en-Nehainin kardeşinin oğludur. Hüseyn b. Ali el-Cufiyyi duydum şöyle diyordu: Muhammed b. Abdurrahman b. Yezidin künyesi, Ebu Cafer idi. İbadetteki dikkat ve hassasiyetinden dolayı ona, el-Keyyis akıllı, zarif ve zeki adam denirdi. Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid için el-Merda ondan razı olunmuş denirdi. Ona el-Keyyis de denirdi. Yine ona er-Refik nazik ve dost adam de denirdi. Bize Ali b. Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Süfyan dedi ki: Malik şöyle dedi: Muhammed b. Abdurrahman b. Yezidin yanında saliha bir hanım vardı. Onun, o hanımından ona ancak dua ederek bahsettiği görülürdü. Süfyan dedi ki: Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid er-Refik diye çağrılırdı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3189. Abdurrahman b. Ebu Num Abdurrahman b. Ebu Num el-Beceli. Künyesi, Ebül-Hakem idi. Seneden seneye ihrama girerdi yani her sene hac yapardı. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3190. Ebüs-Sefer Said b. Yuhmid Ebüs-Sefer Said b. Yuhmid es-Sevri. Hemdan kabilesindendir. Halid b. Abdullah el-Kasrinin Kufe valiliği sırasında vefat etmiştir. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3191. Abdullah el-Behi Bize Veki haber verdi. O Süfyandan, o es-Süddiden, o da Zübeyrin mevlası olan el-Behi rivayet etti. Kaynağımız olan alimler dediler ki: el-Behi sika olup bilinen/tanınan bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3192. Ebül-Veddak Adı, Cebr b. Nevf b. Rebia el-Hemdanidir. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3193. Yahya b. Vessab Beni Esed b. Huzeyme kabilesinden Kahiloğullarının mevlasıdır. Yahya b. adem dedi ki: O Ebu Bekir b. Ayyaştan, o da asımdan şöyle dediğini rivayet etti: Yahya b. Vessab, Ubeyd b. Nudayleden Kuranı ayet ayet öğrendi. Andolsun ki, Kuranı güzel okuyan biri idi. Veki dedi ki: O el-Ameşten rivayet etti: Yahya b. Vessab namazda olduğu zaman sanki bir adama hitap eder gibi Kuran okurdu. Bize Ubeydullah b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş anlattı; dedi ki: Yahya b. Vessabı gördüm; kürkü içinde namaz kılıyordu. el-Ameş devamla dedi ki: Yahya b. Vessab, Kufede Yezid b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 103 yılında vefat etti. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir. Kıraat ilminde uzmandı.
3194. Ebu Hilal Ebu Hilal Umeyr b. Kumeym b. Yerm et-Tağlibi. Tanınan bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3195. et-Temimi Ebu İshak es-Sebiinin kendisinden rivayette bulunduğu zattır. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: et-Temiminin adını İsraile sordum. “Onun adı, Erbeddir.” dedi.
3196. Cerve b. Humeyl Cerve b. Humeyl İbn Malik et-Tai. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3197. Bişr b. Galib
3198. ed-Dahhak b. Müzahim ed-Dahhak b. Müzahim el-Hilali. Künyesi, Ebül-Kasım idi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Cüveybir anlattı. O ed-Dahhaktan şöyle dediğini rivayet etti: “Annem beni iki yılda doğurdu.” Yani annesinin karnında kalması iki yıl sürdü. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Cüveybir veya ondan başka biri şunu haber verdi: ed-Dahhak iki yılda doğmuş ve ön dişleri çıkmıştı. Yezid dedi ki: Bize Cüveybir haber verdi. O ed-Dahhaktan şöyle dediğini rivayet etti: Kadın iki senede doğurur. Bize Abdülmelik b. Amr Ebu amir el-Akadi ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Kurre b. Halid anlattı; dedi ki: ed-Dahhakın yüzüğü gümüştendi ve onda testi şeklinde şişeye benzer bir yüzük taşı vardı. Yüzük taşına işlenen şekil de bir kuş suretiydi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O da Beşir b. Selmandan şöyle dediğini rivayet etti: Ben, ed-Dahhak b. Müzahimin katipleri arasında idim. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı; dedi ki: ed-Dahhak Kuran öğretir; buna karşılık herhangi bir şey almazdı. Bize el-Kasım b. Malik el-Müzeni haber verdi. O da bir adamdan şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhakın üstünde tilki derisinden yapılmış bir başlık gördüm. Ebu Davud dedi ki: O Şubeden, o da Muşaştan şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhaka, “ İbn Abbasa yetiştin mi?” diye sordum. “Hayır!” dedi. Ebu Davud el-Haferi dedi ki: O Şubeden, o da Abdülmelik b. Meysereden şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhak, İbn Abbasa yetişmedi. Ancak o, Rey şehrinde Said b. Cübeyr ile buluştu; ondan tefsir dersi aldı. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O bir adamdan, o da ed- Dahhaktan şöyle dediğini rivayet etti: Anladım ki, arkadaşlarım takvadan başka bir şey öğrenmiyorlar. Bize Müslim b. İbrahim el-Ezdi haber verdi; dedi ki: Bize Seleme b. Abdullah b. Fedale Ebu Amire ez-Zehrani anlattı; dedi ki: Bana Muhammed b. Bekir er-Rahbi anlattı. O Kufe ehlinden bir adamdan, o da ed-Dahhak b. Müzahimin kardeşinden şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhak ölüm döşeğinde iken yanına gelmem için bana haber gönderdi. Yanına geldiğimde dedi ki: “Sabaha kadar ölmüş olacağımı zannediyorum. Sakın ha, öldüğüm zaman, ed-Dahhak öldü, ed-Dahhak öldü! diye duyurma. Ölüm haberini duyan kendiliğinden gelir. Beni yıka. Namaz kıldığım zaman secdeye gelen azalarıma çokça güzel koku sür. Şu cins kefenlerden ortalama olarak şu beyazlıktaki kefenlerle beni kefenle. İnsanların yeni yeni ihdas ettiği şu tür mezardan sakın mezarımı onların yaptığı gibi yapma. Beni bir lahit şeklinde kazılmış mezara defnet. Cenazemi taşıyanlar beni omuzlarına aldıkları zaman sakın ha damat yürüyüşü gibi yürütme. Yavaş yürümekten biraz daha hızlı ve eşkin yürümekten de biraz daha yavaş, ikisi ortası bir yürüyüşle götürmelerini sağla. Eğer kabrim için kerpiç bulursan kerpiç kullan. Eğer kerpiç bulamazsan yerde bulunan normal, doğal taş vb. şeyleri kullanırsın. Beni kabrime koyup üzerimde de kerpiçleri düzelttiğin zaman bir kerpici de kardeşinin baş kısmına dik, sonra da onun yattığı yere mezarına bak. Sonra işine devam et. Beni defnettiğinde ve adamlar benden ellerini silkelediklerinde defin işini bitirdiklerinde kabrimin baş kısmında ayakta dur, kıbleye yönel, sonra arkadaşlarına duyuracak şekilde yüksek sesle üç defa şöyle seslen: Allahım! Sen, ed-Dahhakı kabrinde oturttun, ona Rabbinden, dininden ve nebisinden soru soruyorsun. Onu dünya ve ahiret hayatında sözünde sabit kıl. Bunları söyledikten sonra ayrıl git.” Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Ebu Bekir b. Ayyaşı duydum. O da el- Eclahten şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhak b. Müzahim bana dedi ki: “Amel etmek için gücünü kaybetmeden önce amel et.” el- Eclah, “Böyle bir şey olur mu?” diye sordu. ed-Dahhak, “Bugün ben amel etmek istiyorum; ancak güç getiremiyorum.” dedi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ubeyd b. Tufeyl anlattı; dedi ki: ed-Dahhak öleceği sırada kardeşine şöyle dedi: “Sakın senden başkası cenaze namazımı kıldırmasın. Emirin cenaze namazını kıldırmasına izin verme. Benden sana söylenen şeyleri de söyle.” Bize Ömer b. Sad Ebu Davud el-Haferi haber verdi. O Süfyandan, o Ebu Ferveden, o da Büdeylden şöyle dediğini rivayet etti: ed-Dahhak bize, yıkama esnasında kendisini yüzü koyun yatırmamamızı, karnını ovmamamızı ve bir elbise arkasında -veya gömlek dedi- yıkamamızı vasiyet etti. Kaynağımız olan alimler dediler ki: “ed-Dahhak Horasana gitti. Orada belli bir müddet kaldı. Oradakiler ondan hadis dinlediler.” ed-Dahhak 105 yılında vefat etti.
3199. el-Kasım b. Muhaymire el-Kasım b. Muhaymire el-Hemdani. Bize Şihab b. Abbad haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Humeyd er-Rüvasi anlattı. O da el- Kasım İbn Muhaymire ile ilgili olarak şunu rivayet etti: el-Kasım müezzin veya müeddib hususi dersler veren-hocalık yapan idi. Bize Haccac b. Muhammed haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Abdullah eş-Şuaysi anlattı. O da el-Kasım b. Muhaymireden şunu rivayet etti: el-Kasım ölümünü istiyordu. Ona ölüm gelip çattığında da ümmü veledine dedi ki: “Ben ölümüm için dua ediyordum. Şimdi ölüm geldiğinde de onu istemiyorum.” Kaynağımız olan alimler dediler ki: el-Kasım b. Muhaymire, Ömer b. Abdülazizin hilafeti sırasında öldü. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3200. el-Kasım b. Abdurrahman el-Kasım b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud el-Hüzeli. Kufe kadılığı yapmıştı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail anlattı; dedi ki: el- Kasım b. Abdurrahmanı gördüm, evinin kapısında hüküm veriyordu. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Ben, el-Kasım b. Abdurrahman kadılık makamında hüküm veriyorken yanında oturuyordum. Bize Haccac b. Muhammed haber verdi. O Mesudiden, o da el-Kasımdan şunun rivayet etti: el-Kasım, şu dört şeye karşılık herhangi bir ücret alınmasını mekruh görüyordu: Kuran öğretimi, ezan, kadılık ve miras taksimi. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O Misardan, o da Muharib b. Disardan rivayet etti; dedi ki: el-Kasım b. Abdurrahman ile bir seferde arkadaşlık ettik. Şu üç hususta bizi geçti: Uzun süre sessiz kalma, çokça namaz kılma ve hoş görülü olmada. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: el-Kasım b. Abdurrahmanı gördüm, kına ile boyanıyordu. Fıtr devamla dedi ki: el-Kasım b. Abdurrahman Kufede Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında vefat etti.
3201. Kardeşi Man b. Abdurrahman Man b. Abdurrahman İbn Abdullah b. Mesud el-Hüzeli. Yaşça el-Kasımdan daha küçüktü. Kendisinden bazı hadisler rivayet edilmiştir. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3202. Atiye b. Sad Atiye b. Sad İbn Cünade el-Avfi. Kays kabilesinin Cedile kolundandır. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Fudayl haber verdi. O da Atıyyeden şöyle dediğini rivayet etti: Doğduğumda babam beni, Aliye getirip doğumumu haber verdi. Ali de bana 100 dirhem tahsis etti. Daha sonra Ali, bana tahsis ettiği o tahsisatımı babama verdi. Babam da o paranın bir kısmıyla yağ ve bal satın aldı. Bize Sad b. Muhammed b. el-Hasan b. Atiye haber verdi; dedi ki: Sad b. Cünade, Aliye Kufede iken gelerek ona şöyle dedi: “Ey Emirül-Müminin! Şüphesiz benim bir oğlum oldu. Ona bir isim ver.” Ali de, “Bu, Atıyyetullahtır Allahın bir hediyesidir.” dedi. Bu söz üzerine çocuk Atiye olarak isimlendirildi. Atıyyenin annesi Rum kökenli ümmü veleddir. Atıyye, İbnül-Eşas ile beraber Haccaca karşı isyan etti. İbnül-Eşasın askerleri yenilince Atiye Fars bölgesine kaçtı. Haccac, Muhammed b. el-Kasım es-Sekafiye bir mektup yazarak Atıyyeyi çağırmasını ve Ali b. Ebu Talibe lanet getirmesi durumunda ona karışmamasını; lanet getirmediği takdirde ise ona 400 kırbaç vurmasını, saçını ve sakalını da tıraş ettirmesini istedi. Muhammed es-Sekafi Atıyyeyi çağırdı ve ona Haccacın mektubunu okudu. Atıyye, lanet getirmekten kaçındı isteneni yapmadı. Bunun üzerine Muhammed es-Sekafi de ona 400 kırbaç vurdu; saçını ve sakalını da tıraş ettirdi. Kuteybe, Horasan bölgesine vali olunca Atiye onun yanına gitti. Ömer b. Hübeyre Iraka vali oluncaya kadar da Horasandan ayrılmadı. Atıyye, Ömer b. Hübeyreye Iraka dönmesine izin vermesi için mektup yazdı. Ömer de ona izin verdi. Atiye Kufeye geldi ve öldüğü yıl olan 111 yılına kadar oradan ayrılmadı. İnşaallah sika idi. Rivayet ettiği hadisler salihtir. Hadis ilmiyle uğraşanlardan bazıları onun hadislerini delil olarak almamışlardır.
3203. Yezid b. Suheyb Yezid b. Suheyb el-Fakir. Künyesi Ebu Osman idi. Kendisi Kufe ehlindendi, sonra Mekkeye gitti ve oraya yerleşti. Cabir b. Abdullahtan hadis dinledi. Kendisinden de Misar, el-Mesudi ve Kufeliler hadis rivayetinde bulunmuşlardır.
3204. Ziyad b. Ebu Meryem Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3205. Abdullah b. el-Haris Abdullah b. el-Haris eş-Şeybani. el-Minhal b. Amr kendisinden rivayette bulunmuştur. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı; dedi ki: Abdullah b. el-Haris Kuran-Hadis öğretir, buna karşılık herhangi bir şey almazdı.
3206. Ebu Bekir b. Amr Ebu Bekir b. Amr İbn Utbe. el-Mesudi, kendisinden rivayette bulunmuştur.
3207. Muhammed b. el-Münteşir Muhammed b. el-Münteşir İbn el-Ecda. O, yani el-Ecda Hemdan kabilesinden Abdurrahman b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah b. Mürre b. Süleyman b. Mamer b. el-Haris b. Sad b. Abdullah b. Vadiadır. Muhammed b. el-Münteşir, Mesruk b. el-Ecdaın kardeşinin oğludur. Amcasından yani Mesruktan hadis rivayet etmiştir. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize el-Müsenna b. Said anlattı; dedi ki: Muhammed b. el-Münteşir, Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. el-Hattabın Vasıttaki vekiliydi. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3208. Kardeşi el-Muğire b. el-Münteşir el-Muğire b. el-Münteşir b. el-Ecda. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3209. Süleyman b. Meysere Süleyman b. Meysere el-Ahmesi. el-Ameş kendisinden rivayette bulunmuştur.
3210. Süleyman b. Müshir el-Ameş kendisinden rivayette bulunmuştur.
3211. Nuaym b. Ebu Hind Nuaym b. Ebu Hind el-Eşcai. Halid b. Abdullah el-Kasrinin Kufe valiliği sırasında vefat etmiştir. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3212. Muharib b. Disar Beni Sedus b. Şeyban b. Zühl b. Salebe b. Ukabe b. Sad b. Ali b. Bekir b. Vail kabilesindendir. Künyesi, Ebu Mutarrif idi. Kufe kadılığı yapmıştır. Şöyle dediği rivayet edilir: “Kadılığa atandığımda ben ağladım; ailem de ağladı. Kadılıktan azledildiğimde de yine hem ben ağladım, hem ailem ağladı.” Süfyan b. Uyeyne dedi ki: Onu gördüm. Süfyana, “Onu nerde gördün?” diye soruldu. “Küçük bir mescitte hüküm veriyordu.” dedi. Bunlar yani Haşimoğulları geldiğinde Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, Muharibin arkadaşlarının yanında oturdu ve bunların durumları hakkında konuştular. Muharib b. Disar, Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında vefat etti. Bu, Hişam b. Abdülmelikin halifeliği döneminde olmuştur. Rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur. Hadis ilminin uzmanları onları delil olarak kabul etmediler. Ali ve Osmanda ne iman, ne de küfrün mevcut olup olmadığına şehadette bulunmayıp bu durumu ahirete erteleyen Mürcie-i ula ilk Mürcie mezhebinin mensuplarındandı.
3213. el-Ayzar b. Hureys el-Ayzar b. Hureys el-Abdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ukbe b. Ebu Hafsa anlattı; dedi ki: el-Ayzar b. Hureys, kabilesinin lideriydi.
3214. Müslim b. Ebu İmran Müslim b. Ebu İmran el-Betin. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Kays anlattı. O da Haccacdan rivayet etti; dedi ki: Müslim el-Betinin gök mavisi renginde tilki derisinden yapılmış kürkünü gördüm. Namaz kılıyordu, o kürkü de onun üstündeydi.
3215. Adi b. Sabit el-Ensari
3216. Talha b. Musarrif Talha b. Musarrif İbn Amr b. Kab b. Cuhdüb b. Muaviye b. Sad b. el-Haris b. Zühl b. Seleme b. Deul b. Cüşem b. Yam. Hemdan kabilesindendir. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Kufelilerin Kuran öğreticisiydi. Kufeliler onun denetiminde Kuran okurlardı. Talha, onların çokluğunu görünce sanki bu konuda kendini biraz yetersiz gördü ve el-Ameşe gidip onun denetiminde Kuran okudu. İnsanlar da Talhayı bırakıp el-Ameşe meylettiler. Bize Ali b. Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı; dedi ki: İbn Ebcere şöyle dedim: “Gördüklerinin en hayırlısı kim?” O da bir an sustu, sonra, “Allah Talhaya rahmet etsin.” dedi. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı. Malik, Talhayla ilgili olarak dedi ki: O ve ben bir sokağa kadar geldik. O sokakta benim önüme geçti. Sonra bana döndü dedi ki: “Eğer senin benden bir saat -veya bir gün dedi- daha büyük olduğunu bilseydim senin önüne geçmezdim.” Bize Ali b. Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Süfyana “Hangisi yaşça daha büyüktü Talha mı Zübeyd mi?” diye sordum. “İkisi yaş bakımından birbirine ne kadar da çok yakındı.” dedi. Sonra dedi ki: “Talha kızını Zübeyde vermek isteyince Zübeyd, Bunu senden istememi engelleyecek herhangi bir şey yoktur. Ancak bu işin sence de uygun olup olmadığını bilmiyorum. dedi.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Malik anlattı. O da Talhadan şöyle dediğini rivayet etti: Haysemenin yanına girdim. Onu bir grup veya bir kabile fertleri içinde hastalığı için ziyaret ediyordum. Onlar kalktığında ben de gitmek için kalktım. Hayseme, “Sen de mi?” dedi. Elimi tuttu öptü, ben de onun elini öptüm. Malik dedi ki: Hasta ziyareti için Talhanın yanına girdim. Bana da aynısını yaptı, elimi öptü, ben de onun elini öptüm. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Musa b. Kays anlattı; dedi ki: Yamlılar Yani Yam kabilesine mensup Talha ve Zübeyd çocuklarını 27. gecede uyandırıyorlar (yani Ramazan ayında). Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: Talha b. Musarrif, “Eğer abdestli olmasaydım Şianın ne söylediğini sana söylerdim.” dedi. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Talha, Cemacim savaşında Kufeli Kurra ile beraber Haccaca karşı isyan etti. Bundan sonra, 112 yılında vefat etti. Yahya b. Ebu Bükeyr dedi ki: Şubeyi işittim, şöyle diyordu: Talhanın cenazesinde bulundum. Ebu Maşer Ziyad b. Küleyb onu överek dedi ki: “Kendisinden sonra, kendisi gibi birini bırakmadı.” Talha, sika bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salihtir.
3217. Zübeyd b. el-Haris Zübeyd b. el-Haris İbn Abdülkerim b. Cuhdüb b. Zühl b. Malik b. el-Haris b. Zühl b. Seleme b. Deul b. Cüşem b. Yam. Hemdan kabilesindendir. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Husayndan şöyle dediğini rivayet etti: Zübeyd üzerinde kapşonu olan bir elbise olduğu halde İbrahimin yanına geldi. İbrahim, “Şimdi bu kapşonlu elbiseleri giyme zamanı değil.” dedi. Yahya b. Ebu Bükeyr dedi ki: O Nuaym b. Meysereden şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Cübeyr şöyle dedi: “Allahın yarattığı bir kulu seçmem hususunda muhayyer bırakılsaydım Zübeyd el-Yamiyi tercih ederdim.” Ebu Nuh Kurad dedi ki: Şubeyi duydum, şöyle diyordu: Kufede Zübeydden daha hayırlı bir ihtiyar görmedim. Şube dedi ki: Bir gün Zübeyd ile mescitte oturuyordum. Oradan, yanında bir çile pamuk olan bir kadın geçti. Pamuk çilesi düştü, kadın farkına varmadı. Ancak Zübeyd farkına vardı. Zübeyd kalktı, beni oturur vaziyette bıraktı ve kadının peşinden koşturdu. Ona yetişti ve pamuk çilesini ona verdi. Sonra yanıma döndü. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Ömer haber verdiler; dediler ki: Zübeyd, 122 yılında Zeyd b. Alinin Kufede ayaklandığı günlerde öldü. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur.
3218. Şemir b. Atiye Şemir b. Atiye İbn Abdurrahman el-Esedi. Beni Mürre b. el-Haris b. Sad b. Salebe kabilesindendir. Sika olup rivayet ettiği hadisler salihtir.
3219. Bekir b. Maiz es-Sevri Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3220. Ebu Yala Münzir es-Sevri Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3221. Abdurrahman b. Said Abdurrahman b. Said İbn Vehb el-Hemdani. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3222. Ebu Hübeyre İsmi, Yahya b. Abbad el-Ensaridir. Yusuf b. Ömerin valiliği sırasında vefat etmiştir. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3223. Bükeyr b. el-Ahnes Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3224. Ali b. Müdrik en-Nehai Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: Bana Bekkar b. Abdullah el-Kureşi anlattı; dedi ki: Ali b. Müdrik en-Nehai, Hişam b. Abdülmelikin hilafetinin sonlarında 120 yılında, Yusuf b. Ömerin Iraka gelişi zamanında vefat etti. Halid b. Abdullah ve Yusuf b. Ömer bu sene dirhem çıkardılar darpettiler. Ali b. Müdrik az sayıda hadis rivayet etmiştir. Şube, ondan rivayette bulunmuştur.
3225. Musa b. Tarif el-Esedi
3226. Ali b. el-Akmar Ali b. el-Akmar İbn Amr b. el-Haris b. Muaviye b. Amr b. el-Haris b. Rebia b. Abdullah b. Vadia. Hemdan kabilesindendir.
3227. Kardeşi Külsum b. el-Akmar Külsum b. el-Akmar el-Vadii. Hemdan kabilesindendir.
3228. Cebele b. Sühaym eş-Şeybani el-Velid b. Yezidin öldürülmesiyle sonuçlanan fitnede vefat etti.
3229. Vebere b. Abdurrahman Vebere b. Abdurrahman el-Müsli. Mezhic kabilesindendir. Hişam b. Abdülmelikin Kufe valisi Halid b. Abdullahın valiliği sırasında vefat etti.
3230. Ebüz-Zinba İsmi, Sadaka b. Salihtir.
3231. Ebu Avn es-Sekafi İsmi, Muhammed b. Ubeydullahtır. Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında vefat etmiştir. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır. Süfyan ve Şube de kendisinden hadis rivayetinde bulunmuşlardır.
3232. Abdülcebbar b. Vail Abdülcebbar b. Vail b. Hucr el-Hadrami. İnşaallah sika idi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadis ilminin uzmanları, onun babasından olan rivayetlerinin zayıf olduğunu belirttiler. Çünkü, “O, babasına ulaşmadı yani kendisi çok küçükken babası öldü.” diyorlardı.
3233. Kardeşi Alkame b. Vail Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3234. Yahya b. Ubeyd Yahya b. Ubeyd el-Behrani. Künyesi, Ebu Ömer idi.
3235. Zaide b. Umeyr
3236. Avn b. Abdullah Avn b. Abdullah İbn Utbe b. Mesud el-Hüzeli. Ömer b. Abdülaziz hilafeti üstlenince, Avn b. Abdullah, Ebüs-Sabbah Musa b. Ebu Kesir ve Ömer b. Hamza onun yanına gittiler ve onunla “irca” konusunda konuştular. Kendi görüşlerini, onun görüşleriyle karşılaştırdılar; onun bu konuda kendileri gibi düşündüğünü ve onlara bu konuda herhangi bir hususta muhalefet etmediğini iddia ettiler. Sika olup çoğu zaman hadisleri mürsel olarak rivayet ederdi.
3237. Abdullah b. Ebül-Mücalid Ezd kabilesinin mevlasıdır. Mücahidin de damadıdır.
3238. Ebu İshak es-Sebii İsmi, Amr b. Abdullah b. Ali b. Ahmed b. Zu Yuhmid b. es-Sebi b. es-Sebu b. Sab b. Muaviye b. Kesir b. Malik b. Cüşem b. Haşid b. Cüşem b. Hayvan b. Nevf b. Hemdandır. Bize el-Hasan b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: Dedem el-Hıyar, Osmanın yanına geldi. Osman ona, “Ey Reis! Ailenden yanında kaç kişi var?” diye sordu. el-Hıyar, “Benimle beraber olanlar şunlar şunlardır.” deyip sayısını söyledi. Osman, “Sana gelince ey Reis! Sana on beş tane yüz (yani 1500), ailendekiler için de yüzer yüzer takdir ettik.” dedi. Esved b. amir, Şerikten rivayet ederek dedi ki: “Ebu İshak es-Sebii, Osmanın hilafeti sırasında doğdu.” Zannederim Şerik, “son üç yılı içinde” demişti. Süfyan şöyle dedi: Yaşlılarımız dedi ki: eş-Şabi ve Ebu İshak bir araya geldiklerinde eş-Şabi ona dedi ki: “Sen benden daha hayırlı birisin ey Ebu İshak!” Ebu İshak da, “Hayır vallahi. Ben senden daha hayırlı değilim. Bilakis sen benden daha hayırlısın ve yaşça da benden daha büyüksün.” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Ebu İshakın bize anlattığına göre, Alinin arkasında Cuma namazı kılmıştı. Ali, Cuma namazını öğlen sıcağında güneşin zevale meyletmesinden sonra kıldırmıştı. Ebu İshak da, onu ayakta iken görmüştü, o beyaz sakallı ve kel idi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Ebu İshak anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Aliyi gördüm. Ebu İshak devamla dedi ki: Babam bana şöyle dedi: Kalk ya Amr! Emirül- Müminine bak, onu gör. Ben de ona baktım, onun sakalını boyamadığını gördüm. Bol sakallıydı. Bize Ravh b. Ubade haber verdi; dedi ki: Bize Şube anlattı; dedi ki: Ebu İshakı duydum şöyle dedi: Muaviye zamanında Horasanda Cumayı kılmıyorduk. Haccac dedi ki: O da Şubeden rivayet etti; dedi ki: Ebu İshak, Ebül-Bahteri et-Taiden yaşça daha büyüktü. Bize el-Hasan b. Musa haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı; dedi ki: Bize namaz kıldırırken Ebu İshakı gördüm; başlığını yerden alıyor ve kafasına koyuyor veya başlığını kafasından alıyor yere koyuyordu. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Ebu Bekir b. Ayyaşı duydum şöyle diyordu: Ebu İshak yüz veya doksan dokuz yaşında iken öldü. Bize Ebu Nuaym da haber verdi; dedi ki: Ebu İshak, doksan sekiz veya doksan dokuz yaşına ulaştı. 128 yılında vefat etti. Yahya b. Said el-Kattan da şöyle dedi: Ebu İshak, ed-Dahhakın Kufeye girdiği gün olan 129 yılında vefat etti. Musa b. Davud da dedi ki: Süfyan es-Sevrinin 158 yılında şöyle dediğini duydum. “Ben altmış bir yaşındayım. Ebu İshak es-Sebii öleli otuz yıl oldu. Bazen Ebu İshakın şöyle dediğini duyardım: “Sıla erkek ismi, altmış yıldır bize hadis rivayet ediyor.”
3239. Amr b. Mürre Amr b. Mürre el-Cemeli. Murad boyundandır. Murad boyu da Mezhic kabilesindendir. Ebu Nuh Kurad dedi ki: O da Şubeden şunu rivayet etti: Amr b. Mürreyi her namaz kılışını gördüğümde, duası kabul olana kadar o namazdan ayrılmayacağını zannediyordum. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Süfyan es-Sevriyi duydum şöyle diyordu: Amr b. Mürre 118 yılında vefat etti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Amr b. Mürre 116 yılında vefat etti. Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Ahmed b. Beşir haber verdi; dedi ki: Bize Misar haber verdi; dedi ki: Abdülmelik b. Meyserenin, Amr b. Mürrenin cenazesinde şöyle dediğini duydum: “Şüphesiz ben onu günümüzdeki insanların en hayırlısı olduğunu zannediyorum.” 3240. Abdülmelik b. Umeyr Abdülmelik b. Umeyr el-Lehmi. Künyesi, Ebu Ömer idi. Kureyş kabilesinden Adi b. Kaboğullarının müttefiki idi. Bize Halef b. Temim haber verdi; dedi ki: İsmail b. İbrahim b. Muhacire, Abdülmelik b. Umeyrin ne zaman doğduğunu sordum. O da, “Şüphesiz senin bana sorduğunu ben de ona sormuştum. Bana, Osmanın hilafetinin son üç yılı içinde doğduğunu söylemişti.” dedi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi. O da Ebu Bekir b. Ayyaştan şöyle dediğini rivayet etti: Abdülmelik b. Umeyr, bir gün onun yanındayken bana, “Ben yüz üç yaşındayım.” dedi. Süfyan b. Uyeyne de dedi ki: Bu ikisi bugün Kufelilerin en yaşlılarıdır. Bu yüz yaşında ve bu da yüz yaşında. Yani Abdülmelik b. Umeyr ve Ziyad b. İlaka. Süfyan dedi ki: Abdülmelik b. Umeyri duydum şöyle diyordu: Andolsun ki ben, hadisi olduğu gibi yani lafzını muhafaza ederek rivayet ediyorum. Ondan bir harfi bile eksik bırakmadım. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı; dedi ki: Ebu İshak bize şöyle dedi: “Abdülmelik b. Umeyr ve Simak b. Harbe sorunuz.” İbn Ayyaş devamla dedi: Simakın yanında bu ilmin bütünü yoktu. Ancak onun rivayetinde bulunduğu bazı hadisler vardı. Bu ilimle uğraşanlar dediler ki: Abdülmelik b. Umeyr, eş-Şabiden önce Kufenin kadılığını üstlenmişti. Lakabı da el-Kıbti idi. Kufede Zilhicce ayında 136 yılında vefat etti. el-Heysem b. Adi dedi ki: Ben onun cenazesinde, cenazenin arkasından gelenler arasındaydım. Hafs b. Gıyastan bana rivayet edildiğine göre Hafs dedi ki: Abdülmelik b. Umeyri çok yaşlı bir ihtiyarken gördüm. Bir kürsünün üzerinde oturuyor, tepeden tırnağa yağlanıyordu.
3241. Ziyad b. İlaka es-Salebi Gatafan kabilesindendir. Künyesi, Ebu Malik idi.
3242. Seleme b. Küheyl Seleme b. Küheyl el-Hadrami. Zeyd b. Alinin Kufede öldürüldüğü yıl olan 122 yılında vefat etti. Ebu Nuaym dedi ki: Zeyd, bu senede aşure gününde öldürüldü. Seleme çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3243. Meysere b. Habib Meysere b. Habib en-Nehdi. Süfyan es-Sevri kendisinden hadis rivayet etmiştir.
3244. Kays b. Müslim Kays b. Müslim el-Cedeli. Kays kabilesinin Cedile kolundandır. Bize Veki haber verdi. O Süfyandan, o da Kays b. Müslim Ebu Amr el-Cedeliden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyni duydum şöyle dedi: Kays b. Müslim, Kufede 120 yılında vefat etti. Sika ve sebt bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salihtir.
3245. Abdülmelik b. Said Abdülmelik b. Said b. Cübeyr el-Ezdi.
3246. Nüseyr b. Zuluk Künyesi, Ebu Tuma es-Sevri idi.
3247. Cevvab b. Ubeydullah Cevvab b. Ubeydullah et-Teymi. Teym er-Rebab kabilesindendir. Süfyan dedi ki: O da Haleften şöyle dediğini rivayet etti: Cevvab zikir esnasında titriyordu. İbrahim en-Nehai ona dedi ki: “Eğer sen, ihtiyari olarak titriyorsan bunu hiçbir şey sayarım, bu yaptığın zaten doğru olmaz. Ancak eğer sen, gayri ihtiyari olarak titriyorsan hiç şüphesiz sen bu konuda, senden daha hayırlı olana, yani Peygambere muhalif hareket etmiş oluyorsun.”
3248. İsmail b. Reca İsmail b. Reca ez-Zübeydi. el-Ameş kendisinden rivayette bulunmuştur. Muhammed b. el-Fudayl dedi ki: O da el-Ameşten, o da İsmail b. Recadan şunu rivayet etti. İsmail ezberindeki hadisleri unutmamak için çocukları bir araya toplar ve onlara hadis rivayet ederdi.
3249. Cami b. Şeddad Cami b. Şeddad el-Muharibi. Künyesi, Ebu Sahra idi. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Kays b. Rebii duydum şöyle diyordu: Cami b. Şeddad, 118 yılında Ramazan ayının son Cuma gecesinde vefat etti.
3250. Mabed b. Halid Mabed b. Halid el-Cedeli. Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Ömer el-Esedi anlattı; dedi ki: Mabed b. Halid el-Cedeli, 118 yılında Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında öldü.
3251. Vasıl b. Hayyan Vasıl b. Hayyan el-Ahdeb el-Esedi. Beni Sad b. el-Haris b. Salebe b. Dudan kabilesindendir. Annesi şair Ebu Simakın soyundandır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Vasıl b. Hayyan, 120 yılında Kufede vefat etti.
3252. Abdülmelik b. Meysere Abdülmelik b. Meysere ez-Zerrad. Hilal b. amiroğullarının mevlasıdır. Veki b. el-Cerrahı duydum, Abdülmelik b. Meysereyi anarak şöyle dedi: “Bu, ez-Zerrad denen zattır.” Abdülmelik, sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Abdülmelik, Kufede Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında vefat etti.
3253. Eşas b. Ebüş-Şasa Eşas b. Ebüş-Şasa el-Muharibi. Ebüş-Şasanın ismi, Süleym b. el-Esveddir. el-Eşas, Kufede Yusuf b. Ömerin valiliği sırasında vefat etti.
3254. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvai
3255. Vehb es-Süvai amir b. Sasaaoğullarındandır.
3256. Halife b. el-Husayn Halife b. el-Husayn İbn Kays b. asım el-Minkari. Halife, babasından rivayet etti. Babasının da Halifenin dedesinden yani kendi babasından rivayet ettiğine göre dedesi Peygamber döneminde Müslüman oldu. Peygamber ona su ve Sidre ağacı ile yıkanmasını emretmişti.
3257. Habib b. Ebu Sabit Habib b. Ebu Sabit el-Esedi. Kahiloğullarının mevlasıdır. Künyesi, Ebu Yahya idi. Ebu Sabitin ismi de Kays b. Dinardır. Bize Ebu Huzeyfe Musa b. Mesud haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Habib b. Ebu Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: İlmi talep ettim, ancak ihlaslı bir niyetim yoktu. Sonra Yüce Allah o niyeti de bana nasip etti. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı. O el-Hasan b. Amrdan, o da Habib b. Ebu Sabitten şöyle dediğini rivayet etti: Şu ana kadar yanımda yazılı olarak bulunan herhangi bir şey olmadı. Ancak sandığımda, yazılı olarak tek bir hadis bulunmaktadır. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi. O da Ebu Bekir b. Ayyaştan şöyle dediğini rivayet etti: Habib b. Ebu Sabiti duydum; şöyle diyordu: Ben yetmiş üç yaşındayım. Ebu Bekir b. Ayyaş da dedi ki: Kufede üç kişi var. Onların dördüncüsü de yoktur. Bunlar: Habib b. Ebu Sabit, el-Hakem b. Uteybe ve Hammad b. Ebu Süleyman. Onların üçü de fetva ehliydi. Onlar, tanınan meşhur kimselerdi. Kufede, Habibe itaat etmeyen, saygı göstermeyen hiç kimse yoktu. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Muhammed b. Ömer haber verdiler; dediler ki: Habib b. Ebu Sabit 119 yılında vefat etti. Hafs b. Gıyastan bana rivayet edildiğine göre Hafs şöyle dedi: Habib b. Ebu Sabiti gördüm, uzun boylu bir adamdı ve bir gözü görmüyordu.
3258. asım b. Ebün-Necud asım b. Ebün-Necud el-Esedi. O, asım b. Behdeledir. Beni Cezime b. Malik b. Nasr b. Kuayn b. Esedin mevlasıdır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebül-Ahvasın anlattığına göre asım b. Ebün-Necudun künyesi, Ebu Bekir idi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize asım haber verdi; dedi ki: Herhangi bir seferden dönüp Ebu Vailin yanına uğradığımda mutlaka elimi öperdi. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Eban b. Yezid el-Attar anlattı; dedi ki: Bize asımın, Ebu Vail ile ilgili olarak anlattığına göre Ebu Vail Rüstaka gitti. Sonra geldiğinde asım ile karşılaşınca onun elini tuttu ve öptü. Hadis uzmanları dediler ki: asım sika idi, ancak hadis rivayet ederken çokça hata yapardı.
3259. Ebu Hasin İsmi, Osman b. asım b. Hasindir. O, Beni Cüşem b. el-Haris b. Sad b. Salebe b. Dudan b. Esed b. Huzeymedendir. Beni Kebir b. Zeyd b. Mürre b. el-Haris b. Sad arasında sayılmıştır. Süfyan b. Uyeyne dedi ki: O eş-Şeybaniden şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi ile beraber mescide girdim. eş-Şabi dedi ki: “Bak bakalım arkadaşlarımızdan herhangi bir kimseyi görüyor musun ki gidip yanına oturalım? Ebu Hasini görüyor musun?” Süfyanın Kufeli bir adamdan rivayet ettiğine göre: amire ölüm döşeğinde, “Bize kimi tavsiye edersin?” diye soruldu. O da, “Ben alim değilim. Herhangi bir alim de bırakmıyorum. Ancak Ebu Hasin salih bir adamdır.” dedi. Süfyan dedi ki: Misar şöyle dedi: O Ebu Hasinden şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Makıl benimle karşılaştı; dedi ki: “Ticaret seni meşgul etti.” Ebu Hasin devamla dedi ki: “Ben de ona, Seni de Emirlik meşgul etti. dedim.” Süfyan dedi: Falan adam onu Ebu Hasini bir görevde çalıştırmak istedi ve ona iki bin dirhem gönderdi. Ebu Hasin onu reddetti. Süfyan dedi ki: “Ya Ebu Hasin! onu niçin reddettin?” diye sordum. “Haya ve keremden asaletten dolayı.” dedi. Süfyan dedi ki: İbn Ebu İshak dedi ki: Bizim yanımızda öldü (yani Ebu Hasin). Bir adam ayağa kalktı ve “Kimdir bu biliyor musunuz? Bu muhsindir Allahı görüyormuşçasına ona ibadet edendir. Andolsun ki hiç kimse onun namaz kılışı gibi namaz kılmaya güç getiremez.” dedi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ebu Hasin, 128 yılında vefat etti.
3260. adem b. Ali eş-Şeybani
3261. Ebül-Cüveyriye el-Cermi İsmi, Hıttan b. Hufaftır.
3262. Ebu Kays el-Evdi İsmi, Abdurrahman b. Servandır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Ebu Kays 120 yılında vefat etti.
3263. Abdullah b. Haneş el-Evdi
3264. aiz b. Nusayb el-Kahili Beni Esed kabilesindendir.
3265. Mücemmi et-Teymi
3266. Abdullah b. Usam el-Hanefi
3267. Simak b. Harb ez-Zühli
3268. Şebib b. Garkade el-Bariki
3269. Küleyb b. Vail el-Bekri
3270. İsmail b. Abdurrahman İsmail b. Abdurrahman es-Süddi. Tefsir sahasında ilim sahibiydi. 127 yılında öldü.
3271. Muhammed b. Kays el-Hemdani
3272. Tarık b. Abdurrahman el-Ahmesi
3273. Muharik b. Abdullah el-Ahmesi
3274. Abdülaziz b. Rufay
3275. Abdülaziz b. Hakim el-Hadrami
3276. Ebül-Muhaccil İsmi, Rudeyni b. Mürredir.
3277. Abdullah b. Şerik el-amiri
3278. Said b. Ebu Bürde Said b. Ebu Bürde İbn Ebu Musa el-Eşari.
3279. Husayn b. Abdurrahman en-Nehai Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Hafs b. Gıyası duydum şöyle diyordu: Malik b. Miğvel, Talhanın yani İbn Musarrifin faziletini zikretti. Bir adam ona “Sen, Husayn b. Abdurrahman en-Nehaiyi gördün mü?” diye sordu. Malik, “Hayır.” dedi. Adam, “Eğer onu görmüş olsaydın Talhayı yani onun faziletini anmazdın.” dedi. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Hafs b. Gıyası duydum şöyle diyordu: Husayn b. Abdurrahman en-Nehai, kışın gündüzleri seksen yamadan müteşekkil bir kaftan giyerdi. Bu aynı zamanda geceleyin de onun örtüsüydü, yorganıydı.
3280. Ebu Sahra İsmi, Cami b. Şeddad el-Muharibidir. 117 yılında vefat etmiştir. Ebu Nuaym dedi ki: 118 yılında vefat etmiştir.
3281. Ebüs-Sevda en-Nehdi İsmi, Amr b. İmrandır.
3282. Osman b. el-Muğire Osman b. el-Muğire es-Sekafi. Künyesi, Ebül-Muğiredir. Ona, Osman el-Aşa ve Osman b. Ebu Züra da denmiştir.
3283. Abdurrahman b. abis en-Nehai
3284. Ayyaş b. Amr el-amiri
3285. el-Esved b. Kays el-Abdi
3286. er-Rükeyn b. er-Rebi er-Rükeyn b. er-Rebi İbn Umeyle el-Fezari. Ebu Bekir es-Sıddıkin kızı Esmayı görmüştür. el- Velid b. Yezid b. Abdülmelik dönemindeki kargaşada vefat etmiştir.
3287. Ebüz-Zara İsmi, Amr b. Amr b. Avf el-Cüşemidir. Abdullah b. Mesuddan rivayette bulunmuş olan Ebül- Ahvasın kardeşinin oğludur.
3288. Hilal el-Vezzan el-Cüheni Künyesi Ebu Ümeyyedir. O Hilal es-Sarraftır; Ebu Humeydin oğludur. Ona İbn Miklas da denmiştir. Bize el-Mualla b. Esed ve Ebu Hişam el-Mahzumi haber verdiler; dediler ki: Bize Ebu Avane anlattı; dedi ki: Hilal b. Ebu Humeyd şöyle dedi: Urve b. ez-Zübeyr, daha çocuğum doğmadan önce bana künye verdi.
3289. Süveyr b. Ebu Fahıte Künyesi Ebül-Cehmdir. O Ebu Talibin kızı Ümmü Haninin mevlasıdır. Soyu devam etmektedir. Oldukça yaşlandı ve uzun bir ömür sürdü. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize İsrail anlattı. O da Süveyrden şunu rivayet etti: Süveyr babasını Mekkeye uğurladı. Babasıyla beraber Alkame, el-Esved ve Amr b. Meymun da vardı. Bunlardan hiçbiri, yanlarına herhangi bir kamçı almadı ve yük develerine de yular takmadılar.
3290. Ziyad b. Feyyad el-Huzai
3291. Musa b. Ebu Ayşe el-Hemdani Süfyan b. Uyeyne dedi ki: Amr b. Kays şöyle dedi: Başımı her kaldırıp baktığımda onu, kendisine ait düzlükte namaz kılarken görürdüm (yani Musa b. Ebu Ayşeyi).
3292. Hakim b. Cübeyr el-Esedi
3293. Hakim b. ed-Deylem
3294. Said b. Mesruk Said b. Mesruk es-Sevri. O, Ebu Süfyan es-Sevridir. 128 yılında, Abdullah b. Ömer b. Abdülazizin Irak valiliği sırasında vefat etmiştir.
3295. Said b. Amr Said b. Amr İbn Said b. el-as b. Said b. el-as b. Ümeyye. el-Esved b. Kays, kendisinden hadis rivayet etmiştir.
3296. Said b. Eşva Said b. Eşva el-Hemdani. Kufe kadılığı yapmıştır. Halid b. Abdullah el-Kasrinin valiliği sırasında vefat etmiştir.
3297. Cami b. Ebu Raşid
3298. Kardeşi Rebi b. Ebu Raşid Bize Hallad b. Yahya haber verdi; dedi ki: Süfyan b. Uyeyneyi duydum şöyle diyordu: Habib b. Ebu Sabit arkadaşlarıyla oturuyorken, er-Rebi b. Ebu Raşid çıkageldiğinde arkadaşlarına, “Çekilin! er-Rebi geldi.” dedi.
3299. Ebül-Cehhaf İsmi, Davud b. Ebu Avftır. Kendisinden, Süfyan es-Sevri ve Süfyan b. Uyeyne hadis rivayet etmişlerdir.
3300. Kays b. Vehb el-Hemdani
3301. Sabit b. Hürmüz Künyesi, Ebül-Mikdam el-İcli idi. Bu şahıs, Ebu Amr b. Ebül-Mikdamdır.
3302. Abde b. Ebu Lübabe Kureyşin mevlasıdır. Bize Ömer b. Said haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Abdülazizin şunu haber verdi: Abde b. Ebu Lübabenin künyesi, Ebül-Kasım idi. Mekhul, onunla karşılaştığında ona bu künyeyi vermişti.
3303. el-Mikdam b. Şüreyh el-Mikdam b. Şüreyh İbn Hani el-Harisi.
3304. Muhil b. Halife et-Tai
3305. Sinan b. Habib Sinan b. Habib es-Sülemi. Künyesi, Ebu Habib idi.
3306. Züheyr b. Ebu Sabit el-Absi
3307. amir b. Şakik amir b. Şakik b. Hamza el-Esedi.
3308. el-Muğire b. en-Numan en-Nehai
3309. Ebu Nehik İsmi, el-Kasım b. Muhammed el-Esedidir.
3310. Ebu Ferve el-Hemdani İsmi, Urve b. el-Haristir.
3311. Ebu Ferve el-Cüheni İsmi, Müslim b. Salimdir.
3312. Ebu Neame el-Kufi İsmi, Şeybe b. Neamedir. Kendisinden, Süfyan es-Sevri, Hüşeym ve Cerir hadis rivayet etmişlerdir.
3313. Zeyd b. Cübeyr el-Cüşemi
3314. Bedr b. Disar Bedr b. Disar İbn Rebia b. Ubeyd b. el-Ebras b. Avf b. Cüşem b. el-Haris b. Sad b. Salebe b. Dudan b. Esed b. Huzeyme.
3315. ez-Zübeyr b. Adi el-Yami Hemdan kabilesindendir.
3316. Ebu Cafer el-Ferra Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3317. el-Hur b. es-Sayyah en-Nehai
3318. Ebu Maşer Ebu Maşer Ziyad b. Küleyb et-Teymi. Yusuf b. Ömerin Irak valiliği sırasında vefat etmiştir. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3319. Şibak ed-Dabbi İbrahim en-Nehainin arkadaşıdır. Kendisinden Muğire rivayette bulunmuştur. İnşaallah sika idi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3320. Beyan b. Bişr Künyesi, Ebu Bişr idi. Ahmes b. Becilenin mevlasıdır.
3321. Alkame b. Mersed el-Hadrami
3322. İbrahim b. el-Muhacir İbrahim b. el-Muhacir İbn Cabir el-Beceli. Becile kabilesinin asli unsurundandır. Babası, el- Haccac b. Yusufun katiplerindendi. İbrahim sika bir zattı.
3323. el-Hakem b. Uteybe Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Ebu İsrailin bize anlattığına göre el-Hakem b. Uteybenin künyesi, Ebu Abdullah idi. Muhammed b. Sad dedi ki: Bir ihtiyacı için Abdullah b. İdris ile beraber yürüdüm. Kinde meydanına ulaştığımızda beni caddedeki bir evin kapısının önünde durdurarak bana, “Bu evin kimin evi olduğunu biliyor musun? Bu ev, el-Hakem b. Uteybenin evidir.” dedi. el-Hakem, Kinde kabilesinin mevlasıydı. el-Hakem ve İbrahim en-Nehai yaşıt idiler; aynı senede doğmuşlardı. Muhammed b. Sad dedi ki: Abdürrezzakın da Mamerden rivayet ettiğine göre Mamer şöyle dedi: ez-Zührinin arkadaşları arasındaki durumu, el-Hakem b. Uteybenin arkadaşları arasındaki durumu gibidir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Fıtr anlattı; dedi ki: el-Hakemi gördüm, beyaz sakallıydı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail anlattı. O da el-Hakemden şunu rivayet etti: el-Hakem, sabiri denen sarığı sarardı. İsrail devamla dedi ki: el-Hakem sadece bir cübbe giymiş olarak bize imamlık yaptı. “Ey Ebu Abdullah böyle olur mu?” dedim. “Peygamberin ashabından olanlar tek bir cübbe tek bir elbise içinde, üzerlerinde başka herhangi bir elbise olmaksızın namaz da kılarlardı imamlık da yaparlardı.” dedi. el-Haccac b. Muhammed de şöyle dedi: Ebu İsraili duydum, şöyle diyordu: el-Hakem b. Uteybeyi tanıdığım ilk gün, eş-Şabinin öldüğü gündü. Ebu İsrail devamla dedi ki: Bir adam gelip bir mesele ile ilgili soru sordu. Orada bulunanlar ona, “Sana el-Hakem b. Uteybeyi tavsiye ederiz.” dediler. Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O İbn İdristen, o da Şubeden şöyle dediğini rivayet etti: el-Hakem, Kufede Hişam b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 115 yılında vefat etti. İbn İdris dedi ki: O yılda yani 115 yılında ben doğdum. el-Hakem b. Uteybe sika, fakih, alim, yüksek ve yüce bir kişiydi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3324. Hammad b. Ebu Süleyman Künyesi, Ebu İsmail idi. İbrahim b. Ebu Musa el-Eşarinin mevlasıdır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İsrail şunu anlattı: Hammadın babası Ebu Süleymanın ismi, Müslim idi. Bu şahıs, Muaviye b. Ebu Süfyanın, Dumetülcendelde iken Ebu Musa el-Eşariye gönderdiği şahıslar arasındaydı. Bize Yahya b. Abbad haber verdi. O Şerikten, o da Cami b. Şeddaddan şöyle dediğini rivayet etti: Hammadı gördüm, İbrahimin yanında hadisleri levhalara yazıyordu ve şöyle diyordu: “Allaha andolsun ki, bununla hadisleri bu levhalara yazmakla dünyalık herhangi bir şeyi istemiyorum.” Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim en-Nehai vefat ettiği zaman baktık ki, onun yerini el-Ameş almış. el-Ameşe geldik; ona helal ve haramdan sorduk, baktık ki yanında tatmin edici bir şey ilim yok. Ona Feraizden sorduk. Baktık ki, bu konuda yeterli bir birikime sahip. Muğire devamla dedi ki: Hammada geldik. Ona Feraizden sorduk. Baktık ki, yanında tatmin edici bir şey yok. Ona helal ve haramdan sorduk. Baktık ki, bu konuda işin uzmanı o. Muğire devamla dedi ki: Feraizi el-Ameşten; helal ve haramı da Hammaddan aldık; kendisi de İbrahimden almıştı. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Malik b. Miğvel anlattı; dedi ki: Hammadı namaz kılarken gördüm. Üzerinde sarı bir peştemal ve kırmızı bir dış elbise vardı. Bize Malik b. İsmail haber verdi; dedi ki: Annemi duydum -ki o, İsmail b. Hammad b. Ebu Süleymanın kızıydı- şöyle diyordu: Bazen dedem Hammad b. Ebu Süleymanın odasındaki mushafı görüyordum, sayfaları üzerinde onun gözyaşları vardı. Kaynağımız olan alimlerin tamamı, Hammad b. Ebu Süleymanın, Hişam b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 120 yılında vefat ettiği hususunda müttefiktirler. Hammad b. Ebu Süleyman Basraya, Basra valisi Bilal b. Ebu Bürdenin yanına gitti. Onun bu gelişi sırasında Hişam ed-Destüvai, Hammad b. Seleme ve diğerleri kendisinden hadis dinlediler. Hammad b. Zeyd şöyle dedi: Eyyub, onu ziyarete gelmedi, biz de ona gitmedik. Eyyub herhangi bir kimseyi ziyarete gelmediği zaman, biz de ona gitmezdik. Hammad, Kufeye döndüğü zaman ona “Basralıları nasıl buldun? diye sordular. “Aramıza yerleşmiş olan Şamlıların bir parçasıdırlar, yani Ali meselesinde bizim gibi değiller (bizim gibi düşünmüyorlar).” dedi. Hadis ilmiyle uğraşanlar dediler ki: Hammad hadis konusunda zayıftı. Ömrünün sonuna doğru ihtiyarlığından dolayı hadisleri birbirine karıştırmaya başladı. Mürcie idi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı. O da Muğireden şöyle dediğini rivayet etti: İbrahime, “Senden sonra meselelerimizi kime soralım.” dedim. “Hammada.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi. O Sellam Ebül-Münzirden, o da Osman el-Bettiden şöyle dediğini rivayet etti: Hammad, rey ile içtihad ederek kendi görüşüyle konuştuğu zaman isabet ederdi. İbrahimin dışındaki kimselerin görüşlerine göre konuştuğu zaman da hata ederdi.
3325. el-Fudayl b. Amr el-Fudayl b. Amr el-Fukaymi. Halid b. Abdullahın valiliği sırasında vefat etmiştir. el-Fudayl sika olup, rivayetinde bulunduğu bazı hadisleri vardır.
3326. el-Haris el-Ukli Bana Hüşeymin şöyle dediği haber verildi: Bize Muğire haber verdi; dedi ki: el-Haris el-Ukli ile İbn Şübrüme, son yatsı vaktinden verecekleri hükmü müzakere ediyorlardı. Ebül-Muğire onlara uğruyor ve şöyle diyordu: “Gündüzün yaptığınız müzakereler size yetmiyormu ki, ta bu saate kadar tekrar müzakere ediyorsunuz?” el-Haris el-Ukli sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3327. el-Haris b. Hasire Ezd kabilesinin asli unsurundandır. Kendisinden, Süfyan es-Sevri hadis rivayet etmiştir.
3328. Abdullah b. es-Saib Kendisi, Zazandan hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Süfyan b. Said es-Sevri rivayette bulunmuştur.
3329. Abdülala b. amir Abdülala b. amir es-Salebi. Kendisinden, Süfyan es-Sevri ve İsrail rivayette bulunmuşlardır. Abdurrahman b. Mehdi şöyle dedi: Abdülalanın hadisini Süfyana anlattım. Süfyan dedi ki: “Biz onun, o rivayeti yazılı bir kaynaktan yaptığı kanaatindeyiz yani Abdülala o rivayeti hafızasından değil, yazılı bir kaynaktan yapmaktadır.” Abdülala, İbn Hanefiyyenin, Aliden naklettiği rivayetleri çokça rivayet ederdi. Süfyan şöyle dedi: “Biz onun, o hadis rivayetini yazılı bir kaynaktan yaptığı kanaatindeyiz.” Abdülala hadis konusunda zayıf bir zattı.
3330. adem b. Süleyman Bu zat, Halid b. Halid b. Umare b. el-Velid b. Ukbe b. Ebu Muaytın mevlasıdır. Süfyan es-Sevri de, ondan rivayette bulunduğu zaman, -Müemmel b. İsmailin bana haber verdiği gibi- onu bu şekilde zikrederdi. O adem b. Süleyman, Kufede muhaddis olan Yahya b. ademin babasıdır. Halid b. Halid de gerçekten asil, saygın, şerefli ve ileri görüşlü bir kimseydi.
3331. Muhammed b. Cuhade Evdoğullarının mevlasıdır. Bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. Cuhade anlattı; dedi ki: Babam Mekke yolunda iken öldü. Talha b. Musarrif taziye için bize geldi ve şöyle dedi: “Denilir ki: Üç şey vardır, kim ki bunlardan herhangi birini tamamlayıp ölürse Cennete girer. Bunlar: Haccetmek, umre yapmak ve Allah yolunda cihad etmektir.”
3332. Abdülmelik b. Ebu Beşir Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O da Galibden yani el-Kattandan şöyle dediğini rivayet etti: Abdülmelik b. Ebu Beşirin mektubunu el-Hasana getirdim. el-Hasan, “Onu oku.” dedi. Mektubu okudum, bir de baktık ki, mektubun içinde el-Hasan için yapılan bir dua var. Bunun üzerine el-Hasan kendi kendine şöyle dedi: “Nice kardeşin vardır ki, annen onu doğurmamıştır.”
3333. Salim b. Ebu Hafsa Künyesi, Ebu Yunus idi. Bize Ali b. Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da Salim b. Ebu Hafsadan şöyle dediğini rivayet etti: eş-Şabi, beni her gördüğünde şöyle derdi: Ey Allahın güvenlik sorumlusu uç ve kon! Arpa tanesinin uçtuğu gibi… Kaynağımız olan alimler dediler ki: Salim pek şiddetli bir Şii idi. Haşimoğulları Devleti yani Abbasiler kurulduğunda Davud b. Ali o yıl insanlarla beraber hacca gitti. O yıl, 132 yılı idi. Salim b. Ebu Hafsa da bu yıl hacca gitti. Mekkeye girdiğinde telbiye getirirken şöyle diyordu: “Lebbeyk, lebbeyk! Ey Ümeyyeoğullarının helak edicisi lebbeyk.” Salim oldukça gür sesli birisiydi. Davud b. Ali onun sesini duydu ve “Kim bu?” dedi. Davudun yanında bulunanlar, “Bu Salim b. Ebu Hafsadır.” dediler. Onun durumunu ve ne tür bir görüşte olduğunu ona anlattılar.
3334. Eban b. Salih Eban b. Salih İbn Umeyr b. Ubeyd. Kaynağımız olan alimler diyorlar ki: Ubeyd, Peygamberin Beni Mustalık savaşında üzerlerine hücum edip esir aldığı Huzaalı esirlerdendi. Ubeyd, Useyd b. Ebül-Îs b. Ümeyyenin payına düştü. Daha sonra mülkiyeti Abdullah b. Halid b. Esid b. Ebül-Îs b. Ümeyyenin eline geçti. Bu son efendisi onu azad etti. Salih b. Umeyr Rey şehrinde öldürüldü. Ezarika Haccac zamanında onlara gece baskını yaptılar ve onu karargahlarının içinde öldürdüler. Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Eban b. Salih haber verdi; dedi ki: Bana, amcam Eban b. Muhammed haber verdi; dedi ki: Babamı duydum şöyle diyordu: Babam, yani Eban b. Salih b. Umeyr, Ömer b. Abdülazizin huzuruna girdi. Ömer ona, “Herhangi bir divanda kayıtlı mısın?” diye sordu. Babam dedi ki: “Senin dışındaki birisiyle birlikte kayıtlı olmaktan hoşlanmıyorum. Ancak seninle beraber kayıtlı olursam kabul ederim.” Ömer, maaş takdir ederek divana kaydettirdi. Eban b. Salih 60 yılında doğdu. 110 küsür yılında da elli beş yaşında iken Askalanda öldü. Künyesi, Ebu Bekir idi.
3335. Mansur b. el-Mutemir Mansur b. el-Mutemir es-Sülemi. Künyesi, Ebu Attab idi. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Mindel anlattı; dedi ki: Mansur b. el-Mutemir şöyle dedi: Şüphesiz biz ilmi talep ettik; ancak bunda bizim pek de öyle ciddi ve samimi bir niyetimiz yoktu. Daha sonra Cenab-ı Hak o niyetle de bizi rızıklandırdı. Mindel dedi ki: Mansur şöyle diyordu: Daha sonra Allah manevi bakış açısını da rızık olarak verdi. Ayrıca biz henüz o zaman genç delikanlılardık. Bize Ali b. Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Süfyan b. Uyeyneyi duydum; Mansur b. el-Mutemiri andı ve şöyle dedi: Gözleri ağlamaktan iyi göremez olmuştu. Bir mendili vardı; onunla sürekli olarak gözlerinden akan gözyaşlarını silerdi. Süfyan devamla dedi ki: Rical ilmiyle uğraşanlar Onun altmış yıl boyunca gündüzleri oruç tutup geceleyin de namaz kıldığını iddia ettiler. Yahya b. Said el-Kattan dedi ki: Süfyan es-Sevri şöyle dedi: el-Ameşe, İbrahimin bazı arkadaşlarından bahsettim. Mansur dediğim zaman sustu. Ebu Nuaym dedi ki: Hammad b. Zeydi duydum, şöyle dedi: Mansuru Mekkede gördüm. Devamla dedi ki: Onun Haşebiyye fırkasına mensup olduğunu zannediyorum. Yine devamla dedi ki: Ancak, Onun yalan söylediğini zannetmiyorum. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Mansur 132 yılının sonlarında vefat etti. Mansur, çok sayıda hadis rivayet etmiş sika, memun, yüce ve şanlı bir zattı.
3336. el-Muğire b. Miksem el-Muğire b. Miksem ed-Dabbi. el-Muğire, Dabbe kabilesinin mevlasıdır. Künyesi Ebu Hişam idi. Gözleri görmezdi. 136 yılında vefat etti. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3337. Ata b. es-Saib Ata b. es-Saib es-Sekafi. Künyesi Ebu Zeyd idi. 136 yılında vefat etti. Sika bir zattı. Hadisleri ilk derleyenler kendisinden hadis rivayet etmişlerdir. Ömrünün sonuna doğru hafızasını kaybetti ve hadisleri birbirine karıştırmaya başladı. İbn Uleyye şöyle dedi: Benim kanaatime göre Leys hadis konusunda zayıftı. O da Ata b. es- Saib es-Sekafi de, bu konuda Leysten daha zayıftı. İbn Uleyye dedi ki: Atadan tek bir levha hariç herhangi bir şey yazmadım. İki tarafından birini yani ya sened zinciri kısmını ya da metin kısmını sildim. İbn Uleyye devamla dedi ki: Ata hakkında Şubeye sordum. Şube dedi ki: Tek bir adamdan sana rivayet ettiği zaman o sikadır. Birkaç kişiyi bir araya getirip “Zazan, Meysere ve Ebül-Bahteri dedi” şeklinde rivayet ettiği zaman ise ondan kork. Çünkü ihtiyar Ata rivayeti karıştırıyordur.
3338. Husayn b. Abdurrahman Husayn b. Abdurrahman es-Sülemi. Bu zat Sulem kabilesinin asli unsurundandır.
3339. Abdullah b. Ebüs-Sefer Abdullah b. Ebüs-Sefer el-Hemdani. Mervan b. Muhammedin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3340. Ebu Sinan Dırar b. Mürre Ebu Sinan Dırar b. Mürre eş-Şeybani. Bize Şihab b. Abbad el-Abdi haber verdi; dedi ki: Arkadaşlarımız şöyle dediler: Kufede herhangi bir şey karşısında duygulanıp ağlayanlar dört kişiydi. Bunlar: Dırar b. Mürre, Abdülmelik b. Ebcer, Muhammed b. Suka ve Mutarrif b. Tarif idi. Bunlardan Dırar b. Mürre, vefatından on beş yıl önce kabrini hazırlamıştı. Bazen oraya geliyor ve kabrinin içinde Kurnı hatmediyordu. Dırar, sika ve memun bir zattı.
3341. Ebu Yahya el-Kattat Yahya b. Cade b. Hübeyrenin mevlasıdır. Bu zat hadis konusunda zayıftı.
3342. Ebül-Heysem el-Attar Ebül-Heysem el-Attar el-Esedi. Bu zat sika idi.
3343. Amr b. Kays Amr b. Kays el-Masiri. Kinde kabilesinin mevlasıdır. İrca ve diğer bazı konularda konuşuyordu yani Mürcie görüşlerini benimsemişti.
3344. Musa b. Ebu Kesir Musa b. Ebu Kesir el-Ensari. Künyesi Ebüs-Sabbah idi. Ebu Kesirin adı es-Sabbah idi. Musa da irca ve diğer bazı konularda bu görüşleri benimseyenlerdendi. Bir grup olarak Ömer b. Abdülazize gidip onunla irca hakkında konuşan kimseler arasındaydı. Musa hadis konusunda sika idi.
3345. Muaviye b. İshak Muaviye b. İshak İbn Talha b. Ubeydullah et-Teymi. Bu zat sika idi.
3346. Kabus b. Ebu Zabyan el-Cenbi Bu zat hadis konusunda zayıftı. Bunun rivayet ettiği hadisler delil olarak kullanılmamıştır.
3347. Ubeyd el-Muktib Ubeyd el-Muktib b. Mihran. Dabbeoğullarının mevlasıdır. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3348. Muhammed b. Suka Becile kabilesinin mevlasıdır. Tüccar olup ipek alışverişi yapardı. Oldukça takvalı bir zattı. Bize Abdullah b. ez-Zübeyr el-Humeydi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne anlattı; dedi ki: Rakabe b. Maskale, Muhammed b. Sukaye gitme niyetiyle yolu üzerinde bulunan evimde bana uğradı ve dedi ki: “Bizi Muhammed b. Sukaye götür.” Ben Talhanın Kufede şöyle dediğini duydum: “Muhammed b. Suka ve Abdülcebbar b. Vail görüşlerine başvurulmak için aranan iki adamdır.”
3349. Habib b. Ebu Amre Habib b. Ebu Amre el-Kassab el-Ezdi. Bu zat, Said b. Cübeyrden rivayette bulunmuştur. Sika olup az sayıda hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de es-Sevri rivayette bulunmuştur.
3350. Yezid b. Ebu Ziyad Künyesi Ebu Abdullah idi. Abdullah b. el-Haris b. Nevfel el-Haşiminin mevlasıdır. 136 yılında vefat etmiştir. Aslında sika idi; ancak ömrünün sonuna doğru hadisleri birbirine karıştırmaya başladı ve acaib, garib bir şeyler söylemeye başladı.
3351. Ammar b. Muaviye Ammar b. Ebu Muaviye ed-Dühni. Ahmesten olup kabilenin mevlasıdır. Künyesi Ebu Abdullah idi. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3352. el-Hasan b. Amr el-Hasan b. Amr el-Fukaymi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: Ben küçükken babam beni Said b. Cübeyre götürdü ve “Kuranı bunun gibisinden öğren.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Esedi haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan anlattı. O da el-Hasan b. Amrdan şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim en-Nehai elbiselerinin bana verilmesini vasiyet etti. Kaynağımız olan alimler dediler ki: el-Hasan b. Amr, Ebu Caferin hilafetinin ilk yılında vefat etti.
3353. asım b. Küleyb asım b. Küleyb İbn Şihab el-Cermi. Ebu Caferin hilafetinin ilk yılında vefat etti. Sika olup rivayet ettiği hadisler delil olarak kullanılmıştır. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3354. er-Rebi b. Sühaym er-Rebi b. Sühaym el-Esedi. Kahiloğullarındandır.
3355. Ebu Miskin Bu zat, İbrahim en-Nehainin arkadaşıdır. İsmi el-Hurdur. Evdoğullarının mevlasıdır. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3356. Ebu İshak İbrahim b. Müslim Ebu İshak İbrahim b. Müslim el-Heceri. Hecer bölgesinden Kufeye gelen Araplardan bir zattı. Hadis konusunda zayıftı.
3357. el-Ameş İsmi, Süleyman b. Mihrandır. Künyesi Ebu Muhammed el-Esedi idi. Kahiloğullarının mevlasıdır. Sadoğullarından Avfoğullarının arasında ikamet ediyordu. Yine Sadoğulları kabilesinden Haramoğullarının mescidinde imamlık yapardı. Bize Veki haber verdi; dedi ki: Bize el-Ameş anlattı; dedi ki: Babam hamil idi. Onun kardeşi öldü. Mesruk, onu el-Ameşin babasını ona ölen kardeşine varis yaptı. Muhammed b. Sad şöyle dedi: Şüphesiz ben, onun el-Ameşin babasının, Hüseyn b. Ali ile yapılan savaşa katıldığından bahseden birini duydum. el-Ameş Kuran, Feraiz ve Hadis konusunda otorite idi. Talha b. Musarrif, Kuran ile ilgili kıraat ilmini ondan aldı. el-Ameş, insanlara Kuran öğretirdi. Ancak ömrünün sonuna doğru bunu bıraktı. İhtiyarlayıp zayıf düşünce her Şaban ayında her gün insanlara Kurandan belirli bir yeri okurdu. Yine insanlar, kendi Mushaflarını ona arzediyorlar ve onun okuyuşuna göre düzeltiyorlardı. Ebu Hayyan et-Teymi de ona bir Mushaf hazırlamıştı ki bu, Mushafların en sahihiydi. İnsanlar kendi Mushaflarını bu Mushafa göre de düzeltiyorlardı. el-Ameş, Abdullah b. Mesudun kıraatını esas alırdı. el-Ameş bu kıraat ilmini Yahya b. Vessabdan almıştı. Yahya b. Vessab da bu ilmi Ubeyd b. Nudayle el-Huzaiden almıştı. Ubeyd b. Nudayle el-Huzai de Alkameden almıştı. Alkame ise bu kıraat ilmini, Abdullah İbn Mesuddan almıştı. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Ayyaş anlattı; dedi ki: el-Ameşi duydum şöyle diyordu: Andolsun ki, nerdeyse herkese yalan isnad ediyorsunuz. Yine andolsun ki, insanlar arasında bunlardan insanlara yalan isnad edenlerden daha şerir kimseyi bilmiyorum. Ebu Bekir dedi ki: Ben bunu el-Ameşin yukarıdaki sözlerini doğru bulmadım. Çünkü onlar insanlar hakkında çok titiz davrananlar onları kınamıyorlar ve ayıplamıyorlar. İbn Sad dedi ki: Ebu Bekir bu arada tedlisi hatırlattı. Bize Abdullah b. Cafer er-Rakki haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr anlattı; dedi ki: İshak b. Raşid bana şöyle dedi: ez-Zühri, Iraklılardan bahsettiği zaman onların ilminin zayıf olduğunu söylerdi. İshak b. Raşid dedi ki: Ona, “Kufede Esedoğullarının bir mevlası var. Tam dört bin hadis rivayet ediyor.” dedim. ez-Zühri, “Dört bin mi?” dedi. İshak b. Raşid dedi ki: “Evet. Eğer arzu edersen onun rivayet ettiklerinin bir kısmını sana söyleyeyim.” dedim. “Evet, söyle.” dedi. Ben de bir kısmını ona okudum. İshak b. Raşid dedi ki: ez-Zühri de okumaya başladı ve ben iki rivayet arasındaki farkı ona izah ettim. Bunun üzerine ez-Zühri dedi ki: “Andolsun ki şüphesiz bu bir bilgidir. Bunu bilen hiçbir kimseyi daha görmedim.” Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Avane anlattı; dedi ki: el-Ameşin benim yanımda bazı ticaret malları vardı. Ona şöyle derdim: “Senin için şu kadar, şu kadar kar ettim.” Ebu Avane devamla dedi ki: Daha sonra onun ticaret mallarını çalıştırmadım. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ali el-Mukaddimi anlattı; dedi ki: el- Haccac b. Ertat geldi; el-Ameşin yanına girmek için izin istedi ve dedi ki: Ona, “Ebu Ertat kapıdadır girmek için izin istiyor.” deyiniz. Ömer b. Ali dedi ki: el-Ameş şöyle dedi: “Bana künyesini mi söylüyor! Bana künyesini mi söylüyor!” Onun içeri girmesine izin vermedi. Veki de dedi ki: el-Ameş şöyle dedi: Ben ve Ebu İshak bir araya geldiğimizde Abdullah İbn Mesudun yeni, taze hadislerini birbirimize rivayet ederdik. Süfyan da dedi ki: el-Ameşe denildi ki: “Ey Ebu Muhammed! el-Marur ne kadar da büyüktür!” O da dedi ki: Şüphesiz sen tohumu aldın, tohumla karşılaştın uzun bir süre yaşayan birinden bahsediyorsun. Süfyan dedi ki: el-Ameşe geldim ve şöyle dedim: Ben diyorum ki, “Ebu Muhammede el-Ameşe ne sorduysam bana cevabını verdi.” el-Ameş dedi ki: “Ey Hasan b. Ayyaş! Ona haber ver ki, ondan sonra şöyle bir şey oldu.” el-Ameş devamla dedi ki: Bana bir adam dedi ki: ez-Zühri ile karşılıklı oturdum ve ona senden bahsettim. O da ez- Zühri, “Onun yani el-Ameşin rivayet ettiği hadislerden herhangi bir şey biliyor musun?” dedi. Süfyan dedi ki: “el-Ameş, benden İyadın ve İbn Aclanın hadislerinden sorardı.” Süfyan es- Sevri, el-Ameşin hadislerini en iyi bilen kişiydi. el-Ameş hadisleri bazen karıştırır; Süfyan ise onu düzeltirdi. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve Veki haber verdiler; dediler ki: el-Ameş, el-Hüseyn b. Ali b. Ebu Talibin öldürüldüğü gün doğdu. Bu da 60 yılının Muharrem ayında aşure günüydü. 148 yılında 88 yaşında iken de vefat etti. Ancak Yahya b. İsa er-Remli de şöyle dedi: el-Ameş 58 yılında doğdu. el-Heysem b. Adi de şöyle dedi: el-Ameş 147 yılında vefat etti. Muhammed b. Ömer el-Vakıdi ve el-Fadl b. Dükeyn de dediler ki: el-Ameş 148 yılında vefat etti.
3358. İsmail b. Ebu Halid Becile kabilesinden Ahmesoğullarının mevlasıdır. Künyesi Ebu Abdullah idi. İbrahim en- Nehaiden iki yaş küçüktü. Bize el-Hasan b. Musa el-Eşyeb haber verdi; dedi ki: Bize Züheyr anlattı. O da Ebu İshaktan şöyle dediğini rivayet etti: amir şöyle dedi: İsmail (yani İbn Ebu Halid) ilmi su içer gibi içti. Bize Şihab b. Abbad el-Abdi haber verdi; dedi ki: İsmail b. Ebu Halid, Peygamberi gören altı kişiyi Sahabeyi gördü. Onlar: Enes b. Malik, Abdullah b. Ebu Evfa, Ebu Kahil, Ebu Cuheyfe, Amr b. Hureys ve Tarık b. Şihabdır. Bize el-Fadl b. Dükeyn ve başkaları haber verdiler; dediler ki: İsmail b. Halid, Kufede 146 yılında vefat etti. Bana, Ali b. Müshiri dinleyen birisi haber verdi. Onun anlattığına göre Ali b. Müshir şöyle dedi: Süfyan es-Sevriyi duydum şöyle diyordu: Bize göre hadis hafızları dört kişidir. Bunlar, Abdülmelik b. Ebu Süleyman, İsmail b. Ebu Halid, asım el-Ahvel ve Yahya b. Said el-Ensaridir.
3359. Firas b. Yahya Firas b. Yahya el-Hemdani. eş-Şabinin arkadaşıdır. İnşaallah sika idi.
3360. Cabir b. Yezid Cabir b. Yezid el-Cufi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Süfyanı dinledim, Cabir b. Yezid el-Cufiyi kastederek şöyle dedi: Sana, “Bana anlattı veya duydum” dediği zaman durum dediği gibidir. Ancak sadece “dedi” dediği zaman ise sanki o tedlis yapıyor gibidir. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Cabir b. Yezid 128 yılında vefat etti. Bize Muhammed b. Ömer, Kays b. er-Rebiden aynen bunun gibi bir önceki rivayet gibi haber verdi; dedi ki: Cabir b. Yezid, reyinde ve hadis rivayetinde oldukça zayıf idi. İbn Uyeyne şöyle dedi: Ben onunla Cabir b. Yezid ile bir evdeydim. Öyle bir konuştu ki, evi yıkıyordu veya nerdeyse yıkıyordu veya buna benzer bir şey yaptı.
3361. Ebu İshak eş-Şeybani İsmi, Süleyman b. Ebu Süleymandır. Şeyban kabilesinin mevlasıdır. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ebu İshak 129 yılında vefat etti. Başkaları da dedi ki: Ebu Caferin hilafete geçmesinden iki sene sonra vefat etti.
3362. Mutarrif b. Tarif Mutarrif b. Tarif el-Harisi. Süfyan b. Uyeyne şöyle dedi: Mutarrif benimle karşılaştı, bir eşeğe binmişti. “Neden bana uğramıyorsun?” diye sordu. Ben de, “Keşke, sende doğruluk namına hadisleri usule uygun rivayet etme hususunda bir şeyler olsaydı gelirdik.” dedim. Süfyan devamla dedi ki: Bunun üzerine ağladı ve “Beni görmezlikten mi geliyorsunuz?” dedi. Süfyan devamla dedi ki: Sanki O, kendi kendini övüyor gibiydi. Süfyan dedi ki: Mutarrif şöyle derdi: Andolsun ki şüphesiz siz bana ailemden daha sevimlisiniz. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Mutarrif b. Tarif , Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etti.
3363. İsmail b. Sümey el-Hanefi İnşaallah sika idi.
3364. el-Ala b. Abdülkerim el-Ala b. Abdülkerim el-Yami. Hemdan kabilesindendir. O akraba olarak Zebidin amcasının oğludur. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3365. İsa b. el-Müseyyeb İsa b. el-Müseyyeb el-Beceli. Halid b. Abdullah el-Kasrinin Kufe kadısıydı. Uzun bir ömür sürdü. Hüküm vermek için makamında oturduğu zaman Cabir b. Yezid el-Cufi de onunla beraber otururdu. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3366. Muhammed b. Ebu İsmail Muhammed b. Ebu İsmail es-Sülemi. Ebu İsmailin adı Raşiddir. Bunlar üç kardeşti. Kendilerinden hadis rivayet edilmiştir. En yaşlısı ve en önce öleni İsmail b. Raşiddir. Kendisinden Husayn ve kendi kardeşi olan Muhammed b. Ebu İsmail rivayette bulunmuşlardır. Muhammed b. İsmail 142 yılında Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir. es-Sevri de Muhammed b. İsmailden rivayette bulunmuştur. En küçük kardeşleri de Ömer b. Raşiddir. Ondan da Hafs b. Gıyas, Abdullah b. Nümeyr, Yahya el-Kattan ve es-Sevri hadis rivayetinde bulunmuşlardır.
3367. Halid b. Seleme Halid b. Seleme İbn el-as b. Hişam el-Mahzumi. Abbasoğullarının iktidar çağrısı ortaya çıktığı zaman Kufeden Vasıt şehrine kaçtı. İbn Hübeyre ile beraber öldürüldü. Derler ki: “Ebu Cafer önce dilini kestirdi; sonra öldürdü.” Kufede nesli, zürriyeti vardır.
3368. Bükeyr b. Utayk Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ed-Dabbiyi duydum şöyle diyordu: “Bükeyr b. Utayk altmış defa hacc yaptı.” Sika bir zattı.
3369. el-Cad b. Zekvan Kadı Şüreyhin mevlasıdır. Evi, Kinde meydanındaydı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3370. Hallam b. Salih Ömer b. el-Hattab ve Abdullah b. Mesudun arkadaşlarından hadis rivayet etmiştir.
3371. Ebül-Heysem Şeker kamışı, keten satıcısı idi. el-Murad kabilesine mensuptur. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3372. ez-Zibrikan b. Abdullah ez-Zibrikan b. Abdullah el-Abdi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3373. Ebu Yafur el-Abdi Süfyan b. Uyeyne dedi ki: Ebu Yafur bana şöyle dedi: Kufede yaşça benden büyük kimse kalmadı. Muhammed b. Bişr el-Abdi de şöyle dedi: “Ebu Yafuru gördüm. Namazgahı da işte şurasıydı. İsmi de Vakıd b. Vekdan idi.” İnşaallah sika idi.
3374. İsa b. Ebu Azze Hemdan kabilesinin mevlasıdır. Sika olup rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3375. el-Ala b. el-Müseyyeb el-Ala b. el-Müseyyeb İbn Rafi el-Esedi. Sika bir zattı.
3376. Harun b. Antere Sika bir zattı.
3377. el-Hasan b. Ubeydullah el-Hasan b. Ubeydullah en-Nehai. Sika bir zattı. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3378. Mücalid b. Said Mücalid b. Said el-Hemdani. Künyesi Ebu Umeyr idi. Ebu Caferin hilafeti sırasında H.144 yılında vefat etmiştir. Hadis konusunda zayıf bir zattı. Yahya b. Said el-Kattan şöyle dedi: “Mücalidin hadisle ilgili olarak eş-Şabinin Mesruktan aldığı görüşlerinden herhangi bir şeyi kendisi bilfiil uygulamadıkça bana söylemesini istemiyordum.” Durum böyle olmasına rağmen Yahya b. Said el-Kattan ondan hadis rivayet etmiştir. Yine Süfyan es-Sevri, Şube ve diğerleri de ondan hadis rivayet etmişlerdir.
3379. Leys b. Ebu Süleym Künyesi Ebu Bekir idi. Anbese b. Ebu Süfyan b. Harb b. Ümeyyenin mevlasıdır. Abdürrezzak, Mamerden rivayet etti; dedi ki: Eyyubu duydum; Leyse şöyle diyordu: “Şu iki adamdan duyduklarına bak, dikkat et. O duyduklarınla ellerini güçlendir.” Yani o iki adamdan Tavus ve Mücahid kastediliyor. Kaynağımız olan alimler şöyle dediler: Leys, Ebu Caferin hilafetinin başlarında vefat etti. Onun evi, Arzem kabristanı civarındaydı. Onun babası Ebu Süleym, Kufede Mescid-i Kebirde çokça ibadet eden gayretli kimselerdendi. Şebib el-Harici, Kufeye girip mescide geldiğinde mescidde bulunanlara gece baskını yaptı ve onları öldürdü. Ebu Süleym de öldürdüğü kimseler arasındaydı. İnsanlar o gece mescidde teheccüd namazını kılamadılar. Leys, salih ve çok ibadet eden bir zattı. Ancak hadis konusunda zayıftı. Denilir ki: Leys, Ata, Tavus ve Mücahide bir şey soruyor; onlar bu konuda ihtilaf ettikleri halde herhangi bir kastı olmaksızın bu üç şahıs bu konuda “ittifak ettiler.” diye rivayet ediyordu.
3380. el-Eclah b. Abdullah el-Eclah b. Abdullah el-Kindi. Künyesi Ebu Huceyye idi. Ebu Caferin hilafeti sırasında, Abdullah b. el-Hasan b. Hasanın iki oğlu olan Muhammed ve İbrahimin isyanından sonra öldü. Muhammed ve İbrahim 145 yılında isyan etmişlerdi. el-Eclah hadis konusunda oldukça zayıftı.
3381. Abdülmelik b. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Ebu Süleyman el-Azremi el-Fezari. Azrem kabilesinin mevlasıdır. Künyesi Ebu Abdullah idi. Ebu Süleyamanın adı Meyseredir. Kaynağımız olan alimler, onun, Ebu Caferin hilafeti sırasında 145 yılında Zilhicce ayının 10nunda vefat ettiği konusunda ittifak etmişlerdir. Abdülmelik, sika, memun ve sebt güvenilir bir zattı.
3382. el-Kasım b. el-Velid el-Kasım b. el-Velid el-Hemdani. Sika bir zattı.
3383. Abdullah b. Şübrüme Abdullah b. Şübrüme ed-Dabbi. Sika olup fakih bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Abdullah b. Şübrümeyi gördüm. Künyesi Ebu Şübrüme idi. Güzel ahlaklı gerçek Arap sonradan Araplaşmayanlardan bir adamdı. Bazen, elbisesini giyer onu çıkarmaz elbisesiyle gecelerdi. İsa b. Musa, onu haraç bölgesinin kadısı olarak atamıştı. Abdürrezzak, Mamerden rivayet ederek dedi ki: İbn Şübrüme işte burada, yanımızda Yemen valisiydi. Görevden alındığı zaman ona yolculuğunda refakat ettim. İnsanlar ayrılıp onu ve beni yolculuk için yalnız bıraktıklarında ve yanımızda herhangi bir kimse kalmadığında bana baktı ve “Ey Ebu Urve! Allaha hamdolsun, göreve geldiğim günden beri bu gömleğimi başka bir gömlekle değiştirmedim.” dedi. Mamer devamla dedi ki: Sonra bir müddet sustu ve şöyle dedi: “Ben sana helal olanı söylüyorum. Haram olan şeye ise zaten yol yoktur.” Kaynağımız olan alimler dediler ki: Abdullah b. Şübrüme 144 yılında vefat etti. Şair bir kişiydi. Kendisi ve Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla, her gece İsa b. Musanın yanına gelir ve onun yanında gece sohbeti yaparlardı. Bu ikisi geldiğinde kendilerine izin verilene kadar bineklerinden inmezlerdi. Bazen bu ikisinin karşısına İsa b. Musanın kahyası İyad çıkar ve onlara, “Çekin gidin!” derdi. Böylesi gecelerin birinde Abdullah b. Şübrüme şöyle bir beyit söyledi: Biz gecikip uyku zamanı da geçip gidince, İyad da karşımıza iki istirahattan biriyle çıkageldi. Abdullah b. Şübrüme kendisine şahitlikleriyle ilgili soru sorulanları “hüdhüd kuşları” diye isimlendirirdi. Bir seferinde bir adam geldi. Şahitlik yapıp yapmamaya elverişli olup olmadığı kendisine soruldu. O da adamın şahitlik yapmaya elverişli olmadığına karar verdi. Buna rağmen adam konuşmaya devam etti. Bunun üzerine Abdullah b. Şübrüme şöyle bir beyit söyledi: Biz sorduk, sorumuzu umursamadılar, sorumuz da genelleşti. Nice nice kerim kimseler vardır ki, hüdhüdler onu parçalar dağıtır.
3384. Umare b. el-Kaka Umare b. el-Kaka b. Şübrüme ed-Dabbi. Süfyan b. Uyeyne dedi ki: Umare b. el-Kaka, Abdullah b. Şübrümenin kardeşinin oğludur. Abdullah b. İsa da, Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leylanın kardeşinin oğludur. Kaynağımız olan alimler derler ki: Bu ikisi amcalarından daha faziletliydiler. İbn Şübrüme, Umareye şöyle dedi: “Hirede yaptığın şey Ömerin yaptığı sulha uygun bir sulhtur.” Umare sika bir zattı.
3385. Yezid b. el-Kaka Yezid b. el-Kaka b. Şübrüme ed-Dabbi. Yukarıdakiler gibi kendisinden de rivayette bulunulmuştur.
3386. Hüseyn b. Hasan Hüseyn b. Hasan el-Kindi. Bir dönem Kufe kadılığı yapmıştır. Sika bir zattı.
3387. Gaylan b. Cami Gaylan b. Cami el-Muharibi. Bir dönem Kufe kadılığı yapmıştır. Yezid b. Ömer b. Hübeyrenin Irak valiliği sırasında vefat etmiştir. el-Müsevvide, Kufe ile Vasıt arasına bir yere ilk geldiklerinde onu öldürdüler. İnşaallah sika idi.
3388. İbrahim b. Muhammed İbrahim b. Muhammed İbn el-Münteşir el-Hemdani. Sika bir zattı.
3389. Muhavvel b. Raşid Muhavvel b. Raşid İbn Ebu Raşid en-Nehdi. Nehd kabilesinin mevlasıdır. Ebu Caferin hilafetinin başlarında vefat etti. İnşaallah sika idi.
3390. Umeyr b. Yezid Umeyr b. Yezid İbn Ebül-Garif el-Hemdani. Ebu Caferin hilafetinin başlarında vefat etmiştir.
3391. el-Haccac b. asım el-Haccac b. asım el-Muharibi. Bir dönem Kufe kadılığı yapmıştır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O da Süfyan es-Sevriden rivayet etti; dedi ki: Onu bir Cuma günü ve diğer Cumada gördüm; bir yatağın üstündeydi. Ümeyyeoğullarının hakimiyeti sırasında öldü.
3392. Ebu Hayyan et-Teymi İsmi Yahya b. Saiddir. Sika bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salihtir.
3393. Musa el-Cüheni Künyesi Ebu Abdullah idi. Sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3394. el-Hasan b. el-Hurr Künyesi Ebu Abdullah idi. Beni Esed b. Huzeyme kabilesinden es-Saydanın mevlasıdır. Mekkede 133 yılında vefat etti. Sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3395. el-Velid b. Abdullah el-Velid b. Abdullah İbn Cümey el-Huzai. Huzaa kabilesinin asli unsurundandır. Sika bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3396. es-Salt b. Behram Teymullah b. Salebeoğullarındandır. İnşaallah sika bir zattı.
3397. Haneş b. el-Haris Haneş b. el-Haris İbn Lakit en-Nehai. Sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3398. Vika b. İyas Vika b. İyas el-Esedi. Künyesi Ebu Yezid idi. İnşaallah sika bir zattı.
3399. Bedr b. Osman Osman b. Affan ailesinin mevlasıdır. Evi, fil kapısının yanındaki mescidin yakınlarındaydı. Rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur.
3400. Said b. el-Merzüban Künyesi Ebu Sad el-Bakkal idi. Huzeyfe b. el-Yemanın mevlasıdır. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3401. Süleyman b. Yüseyr Künyesi Ebüs-Sabbah idi. el-Haccac b. Ertat en-Nehainin mevlasıdır.
3402. Ubeyde b. Muattib Ubeyde b. Muattib ed-Dabbi. Künyesi Ebu Abdülkerim idi. Gözleri görmez kör idi. Hadis konusunda zayıftı. Süfyan es-Sevri kendisinden rivayette bulunmuştur.
3403. Zekeriyya b. Ebu Zaide Muhammed b. el-Münteşir el-Hemdaninin mevlasıdır. el-Fadl b. Dükeyn bize, onun Ebu Caferin hilafeti sırasında 148 yılında vefat ettiğini haber verdi. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3404. Eban b. Abdullah Eban b. Abdullah İbn Sahr b. el-Ayle el-Beceli. Ebanın dedesi Sahrın künyesi Ebu Hazim idi. Sahr, Peygamberin ashabındandı. Eban, Kufede Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etti.
3405. es-Sabbah b. Sabit es-Sabbah b. Sabit el-Beceli. Becile kabilesinin asli unsurundandır. Cerir b. Abdullah mescidinin imamı idi. Akıllı ve zeki bir zattı. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3406. Abdurrahman b. Zübeyd Abdurrahman b. Zübeyd el-Yami. Künyesi Ebül-Eşas idi. el-Mübeyyida olayından bir sene sonra vefat etti. Muhtemelen, 146 veya 147 yılında Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etti.
3407. Said b. Ubeyd Said b. Ubeyd et-Tai. Künyesi Ebül-Hüzeyl idi. Esed b. Huzeymeoğulları onun dayılarıydı. Evi de dayılarının evlerinin yanındaydı. Onlara imamlık yapıyordu. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3408. Musa es-Sağir Musa es-Sağir İbn Müslim et-Tahhan. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Musa es-Sağir et-Tahhanın makam-ı İbrahimde secdede iken öldüğünü anlattıklarını duydum.
3409. Muarrif b. Vasıl Beni Amr b. Sad b. Zeydümenat b. Temimdendir. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Muarrif, Amr b. Sadoğulları mescidinin imamıydı. Kendisinde fıtık rahatsızlığı vardı. Hazarda olsun seferde olsun Kuranı üç günde hatmederdi. Kabilesine 60 yıl boyunca, namazlarında hiç hata yapmaksızın imamlık yaptı. Çünkü imamlık, onun en ehemmiyet verdiği şeydi.
3410. İsa b. el-Muğire Künyesi Ebu Şihab idi. Muhammed b. Ubeyd dedi ki: Onunla karşılaştım, onu gördüm.
3411. Ebu Bahr el-Hilali İsmi, Ahneftir.
3412. Ebu Bahr Bu, el-Hasan b. Salihin kendisinden rivayette bulunduğu şahıstır. Veki dedi ki: O, kızkardeşlerimizden birinin oğluydu. Bizimle otururdu. Ben onu gördüm. İsmi Büreyd b. Şeddad idi.
3413. Şevzeb Ebu Muaz
3414. Ebül-Adebbes İsmi, Menidir.
3415. Ebül-Anbes Bu, Misarın kendisinden rivayette bulunduğu şahıstır. İsmi el-Haristir.
3416. Muhammed b. Abdurrahman Muhammed b. Abdurrahman İbn Ebu Leyla b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha b. el- Cülah el-Ensari. Evs kabilesinin Beni Amr b. Avf kolundan Cahceba b. Külfeoğullarından biridir. Kaynağımız olan alimler, onun Kufede 148 yılında vefat ettiği konusunda ittifak ettiler. Ümeyyeoğulları adına Kufe kadılığı yaptı. Daha sonra İsa b. Musanın Kufe bölgesi valiliği sırasında Abbasoğulları için de aynı görevi yapmıştır. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla öldüğünde 72 yaşına varmıştı. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab anlattı; dedi ki: Bize İbn Ebu Leyla haber verdi; dedi ki: Babamın işleriyle ilgili olarak pek bir şey hatırlayamıyorum. Ancak şunu hatırlayabiliyorum ki, onun iki hanımı ve yeşil iki büyük küpü vardı. Bir gün bir hanımının yanında, diğer gün diğer hanımının yanında şıra üzüm suyu çıkarırdı.
3417. Eşas b. Sevvar Eşas b. Sevvar es-Sekafi. Sakif kabilesinin mevlasıdır. Kerestecilik işiyle uğraşırdı. en-Neha kabilesine mensup kimseler arasında otururdu. Evi de Hafs b. Gıyas mescidinin karşısındaydı. Ebu Caferin hilafetinin ilk başlarında vefat etti. Hadis konusunda zayıftı.
3418. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi b. Bişr b. Amr b. el-Haris b. Abdülharis b. Abdüluzza b. İmruülkays b. amir b. en-Numan b. amir b. Abdüvüd b. Kinane b. Avf b. Uzre b. Zeydüllat b. Rüfeyde b. Sevr b. Kelb. Muhammed b. es-Saib el-Kelbinin künyesi Ebün-Nadr idi. Dedesi olan Bişr b. Amr ve çocukları es-Saib, Ubeyd ve Abdurrahman, Ali b. Ebu Talibin yanında Cemel savaşına katıldılar. es-Saib b. Bişr, Musab b. ez-Zübeyr ile beraber öldürüldü. İbn Verka en-Nehai onun hakkında şu şiiri söyledi: Kim benden Ubeyde haber verecek ki, Ben onun kardeşinin kellesini keskin Hint kılıcıyla uçurdum. Eğer sen onunla ilgili bilgi almak istersen, şüphesiz ki o, Deyreyn denen yerde yastıksız yatmaktadır. Onun başını keskin kılıçla bilerek uçurdum. Onu, hem Muhammedden hem Süfyandan ayırdım. Süfyan ve Muhammed, es-Saibin iki oğludur. Muhammed b. es-Saib, Abdurrahman b. Muhammed b. el-Eşas ile beraber Cemacim savaşına katıldı. Muhammed b. es-Saib tefsir, Arap nesepleri, Arap edebiyatı ve Arapların başından geçen olaylar konusunda bilgin bir zattı. Ebu Caferin hilafeti sırasında Kufede 146 yılında vefat etti. Muhammed b. Sad dedi ki: Tüm bu bilgileri onun oğlu Hişam b. Muhammed b. es-Saib bana haber verdi. Muhammed b. es-Saib neseb ilmi, Arap edebiyatı ve Arap tarihi hakkında bilgili bir zattı. Kaynağımız olan alimlerin bazıları da dediler ki: Bu şahıs sanıldığı kadar da bilgili değildi. Hadis rivayetinde de oldukça zayıftı.
3419. el-Haccac b. Ertat el-Haccac b. Ertat İbn Sevr b. Hübeyre b. Şerahil b. Kab b. Selaman b. amir b. Harise b. Sad b. Malik b. en-Neha. Mezhic kabilesindendir. el-Haccacın künyesi Ebu Ertat idi. Asil, şerefli ve saygın bir zattı. Halife Ebu Caferin dostlarından biriydi. Ebu Cafer onu, veliaht Mehdinin refakatine verdi. el-Haccac, Ebu Caferin hilafeti sırasında Rey şehrinde vefat edene kadar el-Mehdinin yanından ayrılmadı. Öldüğü gün el-Mehdi de oradaydı. Hadis rivayeti konusunda zayıf bir kişiydi.
3420. Ebu Cenab el-Kelbi İsmi, Yahya b. Ebu Hayyedir. Hadis rivayeti konusunda zayıftı. Ebu Caferin hilafeti sırasında Kufede 147 yılında vefat etmiştir.
3421. Eban b. Tağlib Eban b. Tağlib er-Rebai. Ebu Caferin hilafeti sırasında, İsa b. Musanın da Kufe valiliği sırasında Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı. Şube, ondan rivayette bulunmuştur.
3422. Muhammed b. Salim Muhammed b. Salim Ebu Sehl el-Absi. Feraiz konusunda uzmandı. Hadis konusunda ise zayıftı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3423. Ebu Kibran el-Muradi İsmi, el-Hasan b. Ukbedir.
3424. Beşir b. Selman Beşir b. Selman en-Nehdi. Nehd kabilesinin mevlasıdır. Künyesi Ebu İsmail idi. Evi, Hemdan kabilesine mensup kimselerin içindeydi. Oldukça yaşlıydı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3425. Beşir b. el-Muhacir Azadlı bir köle idi. Evi, Gani kabilesine mensup olan kimselerin arasındaydı. Ancak onların mevlası değildi.
3426. Bükeyr b. amir Bükeyr b. amir el-Beceli. Künyesi Ebu İsmail idi. İnşaallah sika idi.
3427. Muhil b. Muhriz Muhil b. Muhriz ed-Dabbi. Künyesi Ebu Yahya idi. Ama kör idi. Hadis rivayeti konusunda zayıftı.
3428. Muhammed b. Kays Muhammed b. Kays el-Esedi. Esed kabilesinin asli unsurundandır. Valibeoğullarındandır. Künyesi Ebu Nasr idi. İnşaallah sika idi.
3429. Talha b. Yahya Talha b. Yahya İbn Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Kab b. Sad b. Teym b. Mürre. Sika bir zattı. Rivayet ettiği hadisleri salihtir.
3430. Abdurrahman b. İshak Künyesi Ebu Şeybe idi. Hadis konusunda zayıftı. eş-Şabiden rivayette bulunmuştur. Bu zat kendisinden Ebu Muaviye ed-Darir ile Kufelilerin hadis rivayet ettiği kişidir. Abdurrahman b. İshak el-Medini hadis konusunda ondan Abdurrahman b. İshaktan daha güvenilir ve daha sağlamdır. Bu zat el-Medini kendisinden İsmail b. Uleyye ve Basralıların hadis rivayet ettiği kişidir.
3431. İshak b. Said İshak b. Said İbn Amr b. Said b. el-as b. Said b. el-as b. Ümeyye. Yanında bazı hadisler vardı. Bu hadisler kendisinden rivayet edilmiştir.
3432. Ömer b. Zerr Ömer b. Zerr İbn Abdullah el-Hemdani. Mürhibeoğullarından biridir. Künyesi Ebu Zerr idi. Kıssalar, hikayeler anlatan bir kişiydi. Muhammed b. Sad dedi ki: Muhammed b. Abdullah el-Esedi şöyle dedi: Ömer b. Zerr, Ebu Caferin hilafeti sırasında 153 yılında vefat etti. Mürcie mezhebine mensuptu. Öldü, ancak ne Süfyan es-Sevri ve ne de el-Hasan b. Salih onu görmediler. İnşaallah sika idi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3433. Ukbe b. Ebu Salih Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3434. Ukbe b. Ebül-Ayzar Mezhic kabilesinden Evdoğullarının mevlasıdır. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3435. Abdülaziz b. Siyah Abdülaziz b. Siyah el-Esedi. Esed kabilesinin mevlasıdır. İnsanların hayırlılarındandı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır. Habib b. Ebu Sabit ile beraber aynı evde ikamet etmekteydi. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3436. Yusuf b. Suheyb Ebu Nuaym şöyle dedi: Yusuf Kinde kabilesinden Beddaoğullarının arasında ikamet ederdi. Zannederim onların mevlasıydı.
3437. Yunus b. Ebu İshak Yunus b. Ebu İshak es-Sebii. Künyesi Ebu İsrail idi. Oldukça uzun yaşadı. Babasından rivayette bulunan çoğu kimseden kendisi de rivayette bulundu. Kufede 159 yılında vefat etti. İnşaallah sika idi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3438. Davud b. Yezid Davud b. Yezid İbn Abdurrahman el-Evdi. Mezhic kabilesindendir. Hadis konusunda zayıftı. Ancak rivayet ettiği hadisler, salih hadislerdir.
3439. Kardeşi İdris b. Yezid İdris b. Yezid b. Abdurrahman el-Evdi. Bu şahıs Ebu Abdullah b. İdristir. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3440. Abdullah b. Habib Abdullah b. Habib İbn Ebu Sabit. Yaşlı bir zattı. Kendisinden Ebu Nuaym ve Kabisa b. Ukbe hadis rivayet etmişlerdir.
3441. Fıtr b. Halife Fıtr b. Halife el-Hannat. Künyesi Ebu Bekir idi. Ali b. Hayyın vefatından az bir müddet sonra Kufede vefat etti. Ebu Caferin hilafeti sırasında muhtemelen 155 yılında vefat etti. İnşaallah sika idi. Rical ilmiyle uğraşan insanların bir kısmı da onun zayıf olduğunu söylemişlerdir. Veki, Ebu Nuaym ve başkaları kendisinden hadis rivayet etmişlerdir. Yanında kimsenin hadis yazmasına izin vermezdi. Oldukça ileri bir yaştaydı ve bir çok kimseyle yüz yüze görüşmüştür. Ebu Vail ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir.
3442. Ebu Hamza es-Sümali İsmi, Sabit b. Ebu Safiyyedir. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Hadis konusunda zayıftı.
3443. Misar b. Kidam Misar b. Kidam İbn Züheyr b. Abdullah b. el-Haris b. Abdullah b. Amr b. Abdümenaf b. Hilal b. amir b. Sasaa. Künyesi, Ebu Seleme idi. Muhammed b. Abdullah el-Esedi dedi ki: Misar Kufede 152 yılında vefat etti. Ebu Nuaym da şöyle dedi: Ebu Caferin hilafeti sırasında 155 yılında vefat etti. Süfyan b. Uyeyneyi dinleyen bir kimse bana haber verdi; dedi ki: Bazen Misari görüyordum; ona biri gelir ve bir şeyler anlatırdı. O adam bu konuda ondan daha bilgiliydi. Misar da onu dinler ve kulak kesilirdi. Heysem de şöyle dedi: Misar, Mescid-i Kebir hariç hiçbir yerde asla hadis dinlemedi. Onun çokça ibadet eden bir annesi vardı. Annesiyle beraber yanına bir keçe alır, ikisi beraber mescide kadar yürürlerdi. Misar annesine o keçeyi serer; annesi kalkar namaz kılardı. Kendisi de mescidin ön tarafına geçer; o da namaz kılardı. Sonra oturur, isteyenler etrafına toplanır, o da onlara hadis rivayet ederdi. Sonra annesinin yanına döner keçesini alır ve annesiyle mescidden ayrılırlardı. Onun, evinden ve mescidden başka gideceği herhangi bir yeri yoktu. Mürcie görüşlerini benimsemişti. Sonra vefat etti. Ne Süfyan es-Sevri ve ne de el-Hasan b. Salih b. Hay onu görmediler.
3444. Malik b. Miğvel Malik b. Miğvel İbn asım b. Malik b. Gaziyye b. Harise b. Hadic b. Cabir b. Avz b. el-Haris b. Suheybe b. Enmar. Becile kabilesindendir. Malikin künyesi, Ebu Abdullah idi. Kufede 158 yılında Emirül-Müminin Ebu Caferin vefat ettiği ay olan Zilhicce ayının sonlarında vefat etti. Bütün bunları bana es-Sakr b. Abdurrahman b. Malik b. Miğvel haber verdi. Malik b. Miğvel sika ve güvenilir bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Faziletli ve çok hayır yapan bir kişiydi.
3445. Ebu Şihab el-Ekber İsmi, Musa b. Nafidir. Esedoğullarının mevlasıdır. Said b. Cübeyr, Ata ve Mücahidden hadis rivayet etmiştir. es-Sevri, Şerik, Hafs, Veki ve İbn Nümeyr de kendisinden hadis rivayet etmişlerdir. Sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3446. Ebu Umeys İsmi, Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud el-Hüzelidir. Zühreoğullarının müttefiği idi. Sika bir zattı.
3447. el-Mesudi İsmi, Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesuddur. Bağdatta vefat etmiştir. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Ancak ömrünün sonlarına doğru rivayetleri birbirine karıştırmıştır. Mütekaddimin dönemindeki alimler kendisinden rivayette bulunmuşlardır.
3448. Abdülcebbar b. Abbas Abdülcebbar b. Abbas eş-Şibami. Hemdan kabilesindendir. Hadis rivayeti konusunda zayıftı. Bununla beraber kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3449. Ümey b. Rebia Ümey b. Rebia es-Sayrefi. Ebu Üsame şöyle dedi: “Künyesi Ebu Abdurrahman idi.” Sika bir zattı. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3450. Bessam es-Sayrefi Ebu Cafer Muhammed b. Aliden rivayette bulunmuştur. Ebu Nuaym şöyle dedi: Zannederim o bir köleydi. Babasının kim olduğunu bilmiyorum. Anterenin hamamının yanında konaklardı. Ebu Cafer Muhammed b. Aliden hadis rivayet etmiştir. Künyesi Ebu Abdullah idi.
3451. Musa b. Kays Musa b. Kays el-Hadrami. Hadramilerin asli unsurundandır. Künyesi Ebu Muhammed idi. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3452. Davud b. Nusayr Davud b. Nusayr et-Tai. Tayy kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi Ebu Süleyman idi. Önceleri hadis-fıkıh dinlemiş ve nahiv ilmini öğrenmişti. İnsanlar arasında vuku bulmuş savaşlar ve olaylar hakkında da bilgi sahibi idi. Ancak daha sonra kendini tamamen ibadete adadı ve bu konularla ilgili herhangi bir şey konuşmadı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Davud el-Haferi haber verdi. Davud et-Tainin bir arkadaşından şöyle dediğini rivayet etti: Ona yirmi gün boyunca geldim. karşılıklı olarak hadisleri müzakere ettik. Bir gün bana dedi ki: “Şimdiye dek benimle müzakere ettiğin bütün bu şeyleri bundan böyle benimle müzakere etme.” el-Fadl b. Dükeyn şöyle dedi: Züferi duydum şöyle diyordu: Ben ve Davud et-Tai, el-Ameşe gittik. Davud, el-Ameşe “Belli bir müddetten beri duymadığın bir ses.” dedi. el-Ameş de “O sesi bana duyurmamış olmanı belli bir müddet yanıma uğramamanı o kadar da önemsemiyorum.” dedi. Bunun üzerine Davud da dedi ki: “Ayrılık hasretiyle ziyaretine gelip de bu ziyaretin kendisine fayda vermediği kimseyi ancak senin ziyaretine gelen kimsede gördüm. Senden başkasını ziyarete gelen kimsede görmedim.” Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Davud et-Taiyi gördüğümde o, giyiniş ve davranış itibariyle Kurraya benzemiyordu. Başında, tüccarların giydiği türden siyah uzun bir başlık vardı. Kendi evinde vefat edene kadar yirmi yıl veya daha az bir müddet oturdu. Onun cenazesinde bulundum; o kadar da çok sayıda insan yoktu. el-Mehdinin hilafeti sırasında 165 yılında vefat etti.
3453. Süveyd b. Necih Süveyd b. Necih Ebu Kutbe. Haramoğullarının arasında ikamet ederdi. el- Ameşin komşusuydu. Emirül-Müminin Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etti.
3454. Muhammed b. Ubeydullah Muhammed b. Ubeydullah el-Azremi el-Fezari. Bir şekilde çokça hadis dinlemiş ve onları yazmıştı. Ancak kitaplarını yazdıklarını gizledi. Bu gizlemeden sonra hadis rivayet etmeye başladı. Ancak yazdıkları kayıptı. Bu durumdan dolayı insanlar onun rivayetlerini zayıf buldular ve almadılar. Ebu Caferin hilafetinin sonlarında vefat etti.
3455. el-Hasan b. Umare el-Hasan b. Umare el-Beceli. Becile kabilesinin mevlasıdır. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Ebu Caferin hilafeti sırasında 153 yılında vefat etti. Hadis konusunda zayıftı. Hadis ilmiyle uğraşanların bir kısmı onun hadislerini yazmadılar.
3456. Harun b. Ebu İbrahim Harun b. Ebu İbrahim es-Sekafi. Bu zat, Harun el-Berberidir. Abdullah b. İdris ve başkaları kendisinden hadis rivayet etmişlerdir. Dağarcığında bulunan hadisler salih hadislerdi.
3457. Mücemmi b. Yahya Mücemmi b. Yahya el-Ensari. Cariye b. el-Attafın ailesindendir. Aslen Medineli olup Kufeye yerleşmişti. Kufeliler kendisinden rivayette bulunmuşlardır. Rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur.
3458. Ebu Hanife İsmi, en-Numan b. Sabittir. Teymullah b. Salebe b. Bekir b. Vailoğullarının mevlasıdır. O “Sahibür-Rey” idi kendi görüşüne göre içtihad etmekle temayüz etmişti. Kaynağımız olan alimler, onun Bağdatta Ebu Caferin hilafeti sırasında 150 yılında Receb veya Şaban ayında vefat ettiği konusunda ittifak etmişlerdir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Hammad b. Ebu Hanife anlattı; dedi ki: Ebu Hanife vefat ettiğinde yetmiş yaşında idi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ebu Hanifenin öldüğü gün ben Kufedeydim. Onun gelmesini beklerken bize ölüm haberi geldi. Hadis konusunda zayıf bir zattı.
3459. Ebu Ravk İsmi, Atiye b. el-Haris el-Hemdanidir. Kendilerine Vesenoğulları denilen ve Hemdan kabilesinin asli unsurundan olan bir koldandır. Ebu Ravk daha çok tefsir ilmiyle temayüz etmiştir. ed-Dahhak b. Müzahim ve başkalarından hadis de rivayet etmiştir.
3460. Ebu Yafur es-Sağir Bu zat, kendisinden Abdullah b. Nümeyr, Hafs b. Gıyas, Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ve Yahya b. Zekeriyya b. Ebu Zaidenin hadis rivayet ettiği kişidir. İsmi ise, Abdurrahman b. Ubeyd b. Nistas el-Bekkaidir. Mansur b. el-Mutemir onun babası Ubeyd b. Nistastan hadis rivayet etmiştir.
3461. es-Seri b. İsmail es-Seri b. İsmail el-Hemdani. Hemdan kabilesinin es-Saidiler kolundan olup onların asli unsurundandır. eş-Şabinin katibiydi. Ondan özellikle Feraizi ve bunun dışındaki ilimlerle ilgili bilgilerini rivayet etmiştir. Kufe kadılığı da yapmış olan es- Seri az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3462. İsmail b. Abdülmelik İsmail b. Abdülmelik İbn Rüfey. Abdülaziz b. Rüfeyin kardeşinin oğludur. Beni Esed b. Huzeyme kabilesinden Valibenin mevlasıdır. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3463. Seleme b. Nubayt
3464. Delhem b. Salih Delhem b. Salih el-Kindi. Kind kabilesinin asli unsurundandır. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3465. Muhammed b. Ali Muhammed b. Ali es-Sülemi. Hadis ravileri kendisinden rivayette bulunmuşlardır.
3466. İsa b. Abdurrahman İsa b. Abdurrahman es-Sülemi. Süleym kabilesinin asli unsurundandır. O erken yaşta ölmüş biridir. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3467. Sad b. Evs Sad b. Evs el-Absi. Abs kabilesinin asli unsurundandır.
3468. Süfyan b. Said Süfyan b. Said İbn Mesruk b. Habib b. Rafi b. Abdullah b. Mevhebe b. Übey b. Abdullah b. Münkız b. Nasr b. el-Haris b. Salebe b. amir b. Milkan b. Sevr b. Abdümenat b. Üd b. Tabiha b. İlyas b. Mudar b. Nizar. Künyesi Ebu Abdullah idi. Muhammed b. Sad dedi ki: Muhammed b. Ömer şöyle dedi: Süfyan, Süleyman b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 97 yılında doğdu. Sika, memun, sebt ve hüccet bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Kaynağımız olan alimler onun, el-Mehdinin hilafeti sırasında Basrada saklanıyor iken 161 yılının Şaban ayında vefat ettiği konusunda ittifak etmişlerdir. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Halid b. el-Haris anlattı; dedi ki: Bize Süfyanın anlattığına göre Hammad b. Ebu Süleyman şöyle dedi: Şüphesiz bu gencin (yani Süfyannın kendisinin) Allah tarafından seçilmişlik bir hali var. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Süfyanı duydum şöyle diyordu: Babam Daranlı idi. Onun beğenmediği hiçbir hadisi almadım. Bize Halef b. Temim haber verdi; dedi ki: Süfyan es-Sevriyi duydum şöyle diyordu: Kalbimin, Mekke ve Medinede aba giyip hücrelerde kalan gariplerle daha çok uyum içinde olduğunu gördüm. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bana bir adam haber verdi; dedi ki: Süfyan şöyle dedi: Bu ilmi öğrenin! Onu öğrendiğiniz zaman ezberleyin. Ezberlediğiniz zaman onunla amel edin. Onunla amel ettiğiniz zaman da onu yayın. Bize Bekkar haber verdi; dedi ki: Süfyan es-Sevri sık sık şöyle derdi: “Ya Rabbi koru, ya Rabbi koru ezberlediği hadisleri ve dini bilgilerini kasd ederek.” Yahya b. Ebu Bükeyr dedi ki: Şubeyi duydum şöyle diyordu: Süfyanın bana es-Süddiden rivayetle anlattığı bütün hadisler, benim es-Süddiden sorup onun bana anlattığı hadislerin tam tamına aynısıydı ne bir harf fazlası ne bir harf eksiği vardı. Rivayet ettiler ki, bir defasında Süfyan bazı valilerden mal ve hediyeyi kabul etti. Sonra bunu terk etti ve hiç kimseden hiçbir şeyi kabul etmedi. Yemene geldiğinde ticaretle uğraştı; şöyle ki: Yanında bulunan sermayeyi kendi dostlarından bazısına veriyor, onlar da bu parayı sermayelerine dahil edip çalıştırıyorlardı. Her yıl bu paranın mevsimi tamamlandığında onlarla buluşur; karşılıklı olarak hesaplarını yaparlar ve Süfyan o paranın karını alırdı. Süfyanın bu şekilde çalıştırdığı para takriben 200 dinardı. Süfyanın bir tek oğlu vardı. Bundan başka çocuğu da yoktu. Süfyan şöyle diyordu: “Dünyada bana ondan daha sevimli hiçbir şey yoktur. Şüphesiz ben onu manen yükseltmek, öne geçirmek istiyorum ilimde belli bir seviyeye getirmek istiyorum.” Ravi dedi ki: Süfyanın bu oğlu öldü. O da bütün her şeyini kız kardeşine ve onun oğluna yeğenine bıraktı. Ammar b. Muhammed, onun kız kardeşinin oğluydu. Süfyanın erkek kardeşi el-Mübarek b. Said hiçbir şeyde ona varis olamadı. Süfyan tutuklanmak istenince Mekkeye gitti. Emirül-Müminin el-Mehdi, Mekke valisi Muhammed b. İbrahime emir göndererek onu göndermesini istedi. Muhammed bu durumu gizlice Süfyana bildirdi ve “Eğer onlara gitmek istiyorsan ortaya çık ki, seni onlara göndereyim. Eğer bunu istemiyorsan saklan, gizlen.” dedi. Ravi dedi ki: Süfyan gizlendi. Muhammed b. İbrahim onu arattı ve bir tellala Mekkede şunu ilan etmesini emretti: “Kim ki, Süfyanı bulur getirirse ona şöyle şöyle mükafat vardır.” Süfyan Mekkede sürekli gizlendi. İlim erbabı olan ve kendilerinden korkmadığı, emin olduğu kimseler hariç hiç kimseyle görüşmedi. Bana Abdurrahman b. İshak haber verdi. O Said b. Süleymandan, o da Ebu Şihab el- Hannattan şöyle dediğini rivayet etti: Süfyan es-Sevrinin kız kardeşi, o Mekkede iken benimle ona bir torba gönderdi. O torbada pasta, kek türü bir şeylerle hüşkenanic vardı. Mekkeye geldim, onu soruşturdum. Bana, “O, bazen Kabenin en son kısmında buğdaycılar kapısından sonra gelen bir yerde oturur.” denildi. Ebu Şihab devamla dedi ki: Oraya geldim -önceden de zaten arkadaşımdı- onu yere uzanmış olarak buldum. Ona selam verdim. Olup biten bu meselelerden bana herhangi bir şey sormadı, daha önce tanıdığım ve beklediğimin aksine selamımı da almadı. Ona, “Senin kız kardeşin benimle sana bir torba gönderdi, içinde pasta, kek ve hüşkenanic var.” dedim. O da “Onu hemen bana ver.” dedi. Bunu söylerken doğruldu ve oturdu. Ona dedim ki: “Ey Ebu Abdullah! Ben senin yanına geldim, güya senin arkadaşınım! Sana selam verdim; ancak bu selamımı bile almadın. Ne zaman ki sana bir torba getirdiğimi, o torbada pek de değeri olmayan pasta türü bir şeyler olduğunu söyleyince hemen oturdun ve benimle konuştun.” O da “Ey Ebu Şihab! Beni kınama, şurada tam üç gündür hiçbir şey yememişim.” dedi. Bu açıklama üzerine onun özrünü kabul ettim. Kaynağımız olan alimler dediler ki: Süfyan Mekkede tutuklanma ihtimalinin artmasından korkunca Basraya gitti. Oraya varınca Yahya b. Said el-Kattanın evinin yakınlarında bir yere konakladı. Konakladığı yerdeki ev halkından bazılarına, “Buralarda yakınınızda ehl-i hadisten herhangi bir kimse yok mu?” diye sordu. Onlar da, “Evet, Yahya b. Said var.” dediler. “Onu bana getirin.” dedi. Onu getirdiler. Süfyan ona, “Ben altı -veya yedi dedi- gündür buradayım.” dedi. Yahya, onu kendi yanına götürdü. Kendi eviyle onun kaldığı yer arasında bir kapı açtı. Basralı Muhaddisler burada onun yanına geliyor, selam verip “hoş geldin” diyor ve ondan hadis dinliyorlardı. Onun yanına gelenler arasında Cerir b. Hazim, el-Mübarek b. Fudale, Hammad b. Seleme, Merhum el-Attar, Hammad b. Zeyd ve başkaları vardı. Abdurrahman b. Mehdi de yanına geldi ve bir daha yanından ayrılmadı. Bugünlerde Yahya ve Abdurrahman ondan hadis yazıyorlardı. Ebu Avane ise ona her geldiğinde ondan kaçınır ve “Bir adam ki beni tanımıyor, nasıl onu getirirsiniz?” derdi. Bu Ebu Avane Mekkede de ona selam vermiş, Süfyan onun selamına karşılık vermemişti. Bu konuda onunla konuşuldu. Süfyan “Onu tanımıyorum.” dedi. Süfyan, Basrada Yahya b. Saidin bitişiğinde oturduğu evin bilinip meşhur olmasından korkunca, Yahyaya, “Beni bu evden başka bir yere naklet.” dedi. Yahya da onu, Sad b. Zeydümenat b. Temimoğullarından el-Heysem b. Mansur el-Arecinin evine nakletti. Süfyan onların arasından ayrılmadı. Hammad b. Zeyd onunla Sultandan kaçışı hakkında konuştu ve ona “Bu kaçış, ehl-i bidanın yaptığı bir iştir. Onlardan niye korkuyorsun?” dedi. Süfyan ve Hammad b. Zeyd, Bağdada gitmeye karar verdiler. Ravi dedi ki: Süfyan el-Mehdiye veya Yakup b. Davuda bir mektup yazdı. Bu mektupta önce kendi ismini yazarak başladı. Ona, “el-Mehdi ve çevresi, mektuba önce kendi isminden başlamandan hoşlanmazlar.” denildi. Süfyan da mektubuna önce onların ismini yazarak başladı. Gelen cevabi mektupta yakınlaşmanın, saygınlığın, kendisinden hadis dinlenmesinin ve itaatin gerekliliğinden bahsedilmekteydi. Süfyan tam da çıkıp onların yanına gitmek üzereyken ateşi yükseldi ve şiddetli bir hastalığa yakalandı. Ölüm gelip çatınca kaygılandı, endişelendi. Merhum b. Abdülaziz ona, “Ey Ebu Abdullah! Nedir bu kaygı, nedir bu telaş? Şüphesiz sen, ibadet ettiğin Rabbine kavuşacaksın.” dedi. Bu ifadelerden sonra Süfyan sakinleşti ve yatıştı. Sonra, “Bir bakın bakalım burada Kufeli arkadaşlarımızdan kimse var mı?” diye sordu. Abadana haber gönderdiler. Abdurrahman b. Abdülmelik b. Ebcer ile Ebu Bekir b. Ayyaşın kardeşi el-Hasan b. Ayyaş geldiler. Süfyan, Abdurrahman b. Abdülmelike vasiyetini yaptı ve cenaze namazını da onun kıldırmasını vasiyet etti. Bu iki şahıs Süfyan vefat edene kadar onun yanından ayrılmadılar. Cenazesi Basralıların huzuruna aniden çıkarıldı ve böylece onun öldüğünü öğrenmiş oldular. İnsanlar cenaze namazına katıldılar; Abdurrahman b. Abdülmelik de cenaze namazını kıldırdı. Abdurrahman, salih bir zattı. Süfyan, kendisinin cenaze namazını kıldırması için onu uygun bulmuştu. Abdurrahman, onun kabrine indi. Halid b. el-Haris ve bu ikisinden başka kimseler de kabrine indiler ve onu defnettiler. Daha sonra Abdurrahman b. Abdülmelik ve el-Hasan b. el-Ayyaş oradan ayrılıp Kufeye gittiler ve oranın halkına Süfyan es-Sevrinin vefat ettiğini haber verdiler. Allah ona rahmet etsin.
3469. İsrail b. Yunus İsrail b. Yunus İbn Ebu İshak es-Sebii. Künyesi, Ebu Yusuf idi. Kufede 162 yılında vefat etmiştir. Ebu Nuaym dedi ki: “160 yılında vefat etmiştir.” İsrail b. Yunus sika bir zattı. İnsanlar kendisinden çok sayıda hadis rivayet etmişlerdir. Kimisi de onu hadis konusunda zayıf bulmuştur.
3470. Yusuf b. İshak Yusuf b. İshak İbn Ebu İshak es-Sebii. Ondan da hadis rivayet edilmiştir. Emirül-Müminin Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3471. Ali b. Salih Salihin adı, Hay b. Salih b. Müslim b. Hayyan b. Şüfey b. Hüney b. Rafi b. Kumli b. Amr b. Mati b. Sahlan b. Zeyd b. Sevr b. Malik b. Muaviye b. Duman b. Bekil b. Cüşemdir. Hemdan kabilesindendir. Alinin künyesi Ebu Muhammed idi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Salihin iki oğlu Ali ve Hasan ikiz idiler; tek bir batında doğmuşlardı. Ali, bir saat kadar önce doğmuştu. Hasanın onu Aliyi, hürmetinden dolayı ismiyle çağırdığını asla duymadım. Ona “Ebu Muhammed” derdi. Muhammed b. Sad dedi ki: Ali, Kuran hakkındaki bilgisiyle temayüz etmişti. Ubeydullah b. Musa şöyle dedi: Kuran hakkındaki bilgilerimi ondan aldım. Ali, Ebu Caferin hilafeti sırasında 154 yılında vefat etti. Sika bir zattı. Hişam b. Muhammed de şöyle dedi: Salih b. Hayın iki oğlu olan Ali ve Hasanın annesi olan Ümmül-Eyser, el-Mikdam b. Müslim b. Hayyan b. Şüfey b. Hüney b. Rafi b. Kumlinin kızıdır. Ali b. Salih inşaallah sika idi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir.
3472. Kardeşi Hasan b. Hay O, Salih b. Salihtir. Hasanın künyesi Ebu Abdullah idi. Hasan zahid, abid ve fakih bir zattı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: “el-Hasan b. Hayın asla bağdaş kurup oturduğunu görmedim.” Devamla dedi ki: “Bir gün bir dilenci gelip ondan bir şey istedi. O da iki çorabını çıkarıp ona verdi.” Devamla dedi ki: Onu Cumada gördüm. Pazar günü de saklandı. Kufede vefat tarihi olan 167 yılına kadar tam yedi sene idarecilerden kaçtı, gizlendi. O günlerde Kufede Halife el-Mehdi adına vali olarak Ravh b. Hatim b. Kabisa b. el-Mühelleb vardı. Devamla dedi ki: Hasan b. Hay, Şii idi. İsa b. Zeyd b. Ali oğlunu evlendirdi ve o da Kufede vefat edene kadar Hasan b. Hay ile aynı yerde kaçak olarak saklandı. el-Mehdi onları arattı, onları aramada ciddileşti; ancak ikisinin de vefatına kadar onları yakalayamadı. Hasan b. Hay, İsa b. Zeydden altı ay kadar sonra öldü. Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyni duydum şöyle diyordu: Hasan b. Salihi Cumada gördüm, insanlarla beraber Cumayı kıldı. Sonra Pazar gününden ta ölene kadar saklandı. Öldüğünde altmış iki veya altmış üç yaşındaydı. Sika bir zattı. Hadislerinin çoğu sahihti. Şia mezhebine mensuptu.
3473. Esbat b. Nasr Esbat b. Nasr el-Hemdani. Hemdan kabilesinin asli unsurundandır. es-Süddinin ravisiydi. es- Süddiden, tefsir ile ilgili bilgileri rivayet etmiştir. es-Süddiden rivayette bulunduğu gibi Mansur ve diğerlerinden de rivayette bulunmuştur.
3474. Yala b. el-Haris Yala b. el-Haris el-Muharibi.
3475. Muhammed b. Talha Muhammed b. Talha İbn el-Musarrif el-Yami. Hemdan kabilesindendir. Künyesi, Ebu Abdullah idi. el-Mehdinin hilafeti sırasında 167 yılında vefat etmiştir. Rivayet ettiği hadisler münker hadislerdir. Affan şöyle dedi: Muhammed b. Talha, babasından rivayette bulunurdu. Halbuki babası çok önceden ölmüştü. İnsanlar sanki onu yalanlıyorlardı; ancak kim Muhammed b. Talhaya “Sen yalan söylüyorsun!” demeye cüret edebilirdi? O, kendisini faziletli sayanların faziletlisiydi.
3476. Züheyr b. Muaviye Züheyr b. Muaviye İbn Hudeyc b. er-Ruhayl b. Züheyr b. Hayseme b. Ebu Humran. Ebu Humranın ismi el-Haris b. Muaviye b. el-Haris b. Malik b. Avf b. Sad b. Harim b. Cufi b. b. Sad el-Aşiredir. Mezhic kabilesindendir. Züheyrin künyesi, Ebu Hayseme idi. Cezireye göç etti. Oraya yerleşti ve orada vefat etti. Bize Amr b. Halid el-Mısri haber verdi; dedi ki: Said b. Mansurun, Züheyri övdüğünü ve ondaki hadisleri yazmayı emrettiğini duydum. Züheyr b. Muaviye, Cezireye Harunun hilafeti sırasında 174 veya bir sene evvel 173 yılında gitti. Züheyr sika, sebt ve memun bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3477. Kardeşi er-Ruhayl b. Muaviye er-Ruhayl b. Muaviye İbn Hudeyc b. er-Ruhayl. Kardeşinden rivayet edildiği gibi ondan da rivayette bulunulmuştur.
3478. Kardeşleri Hudeyc b. Muaviye Hudeyc b. Muaviye İbn Hudeyc b. er-Ruhayl. Bundan da rivayette bulunulmuştur. Hadis konusunda zayıftı.
3479. Şeyban b. Abdurrahman Künyesi, Ebu Muaviye en-Nahvi idi. Temimoğullarının mevlasıdır. Aslen Basralıdır. Davud b. Ali b. Abdullah b. Abbasın oğlunun hocasıydı. el-Mehdinin zamanında Bağdatta 164 yılında vefat etti. el-Hayzuran mezarlığına defnedildi. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3480. Kays b. er-Rebi Kays b. er-Rebi el-Esedi. el-Haris b. Kaysın çocuklarındandır ki, bu büyük dede olan Kays Müslüman olduğu zaman dokuz hanımı vardı. Peygamber ona dördünü tutmasını, diğerlerinden de ayrılmasını emretmişti. Kays b. er-Rebi el-Esedinin künyesi, Ebu Muhammed idi. Kaysa ilminin çokluğu ve çok sayıda hadis dinlemiş olmasından dolayı el-Cevval da denirdi. Kays, Kufede el-Mehdinin hilafetinin sonunda 168 yılında vefat etmiştir.
3481. Kabisa b. Cabir Kabisa b. Cabir el-Esedi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Ancak hadis konusunda zayıftı.
3482. Zaide b. Kudame Zaide b. Kudame es-Sekafi. Sakif kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi, Ebüs-Salt idi. Bize Muaviye b. Amr el-Ezdi haber verdi; dedi ki: Zaide, el-Hasan İbn Kahtabe Anadoluya yaz seferine gazaya çıktığı yıl olan 160 veya 161 yılında Rum topraklarında vefat etti. Zaide sika ve memun idi. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine mensuptu.
3483. Ebu Bekir en-Nehşeli Temimoğulları kabilesine mensup olup onların asli unsurundandır. O Ebu Bekir, İbn Abdullah el-Kıtaftır. Mürcie mezhebine mensuptu. abid ve zahid bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri mevcuttur. Bazıları, onun bu konuda zayıf olduğunu söylemişlerdir.
3484. Şerik b. Abdullah Şerik b. Abdullah İbn Ebu Şerik. Bu, Ebu Şerik de el-Haris b. Evs b. el-Haris b. el-Ezhel b. Vehbil b. Sad b. Malik b. en-Nehadır. Mezhic kabilesindendir. Şerik b. Abdullahın künyesi, Ebu Abdullah idi. Horasan bölgesinde Buharada doğmuştur. Dedesi Kadisiyye savaşına katılmıştı. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Şerik bize, Kufe kadılığını üstlenmeden önce Ebu Maşerin bazı hadislerini rivayet etti. Bize Muhammed b. Süleym el-Abdi haber verdi; dedi ki: Şeriki duydum, çevresindeki ihtiyarlarımıza hadis rivayet ediyordu; dedi ki: “Ben Şerik b. Abdullah b. Ebu Şerikim. Dedem olan Ebu Şerik, Kadisiyye savaşına katılmıştı. Bana Kufede, benden daha çok oturanı gösterin en eski Kufeli benim.” Muhammed b. Süleym devamla dedi ki: Şerik Kufede ikamet edenlerden biriydi. Ebu Cafer el-Mansur onu çağırdı, dedi ki: “Ben seni Kufeye kadı olarak tayin etmek istiyorum.” O da, “Beni bu görevden muaf tut ey Emirül-Müminin.” dedi. Ebu Cafer, “Seni muaf tutmuyorum.” dedi. Şerik de, “Bugünlük buradan gideyim. Sonra dönerim. Belki Emirül-Müminin görüşünü tekrar gözden geçirir.” dedi. Ebu Cafer, “Sen ancak benden kaçıp ortalıkta görünmemek için çıkmak istiyorsun. Allaha andolsun ki, eğer ortalıktan kaybolursan senin kabilenden elli kişinin üzerine senin hiç de hoşuna gitmeyecek bir şekilde varırım.” dedi. Şerik, Ebu Caferin bu yeminini duyunca ortalıktan kaybolmadı; döndü ve ona geldi. Ebu Cafer el-Mansur da onu Kufeye kadı olarak tayin etti. Ebu Cafer ölene kadar da bu görevinden ayrılmadı. el-Mehdi halife olunca, onu önce yerinde tuttu daha sonra ise azletti. Şerik, 177 yılında Zilkade ayının hilalinin göründüğü Cumartesi günü Kufede vefat etti. Emirül-Müminin Harun o gün Hiredeydi. Harunun Kufe valisi ise Musa b. İsa b. Musa b. Muhammed b. Aliydi. Vali, Şerikin cenazesine katıldı ve onun cenaze namazını kıldırdı. Emirül-Müminin Harun, onun namazını kılmak için Hireden geldi, ancak namazının kılındığını öğrenince Kufeye varmadan (Fıratın üzerinde bulunan) köprüden döndü. Muhammed b. Süleym devamla dedi ki: Şerik sika ve memun bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Ancak sık sık hata yapar, yanılırdı.
3485. İsa b. el-Muhtar İsa b. el-Muhtar İbn Abdullah b. Ebu Leyla el-Ensari. İsa, Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leylanın Musannefini dinlemişti. Musannefi İsadan Kufe kadısı Bekir b. Abdurrahman dinlemişti.
3486. Ebül-Ahvas İsmi, Sellam b. Süleymdir. Hanifeoğullarının mevlasıdır. Harunun hilafeti sırasında 179 yılında Kufede vefat etmiştir. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Rivayet ettiği hadisler salih hadislerdir.
3487. Kamil b. el-Ala Kamil b. el-Ala et-Temimi. Künyesi Ebül-Ala idi. Az sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadis konusunda sanıldığı kadar güçlü değildi.
3488. Amr b. Şimr Amr b. Şimr el-Cufi. Altmış yıl boyunca Cufi mescidinin imamlığını yaptı. Hikayeler anlatan bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisler de vardı. Ancak hadis konusunda oldukça zayıftı. Rivayet ettiği hadisler metruktur. Ebu Caferin hilafeti sırasında vefat etmiştir.
3489. Muhammed b. Seleme Muhammed b. Seleme İbn Küheyl el-Hadrami. Süfyan b. Uyeyne kendisinden rivayette bulunmuştur. Muhammed b. Seleme de babasından rivayet etmişti. Muhammed b. Seleme hadis konusunda zayıftı.
3490. Kardeşi Yahya b. Seleme Yahya b. Seleme İbn Küheyl el-Hadrami. Emirül-Müminin Musanın hilafeti sırasında vefat etmiştir. Hadis konusunda oldukça zayıftı.
3491. Ebu İsrail el-Mülai Ebu İsrail el-Mülai el-Absi. İsmi, İsmail b. Ebu İshaktır. Rical ilmiyle uğraşanlar onun saduk olduğunu söylüyorlar. Behz b. Esed, Ebu İsrailden, Osman Osman b. Affanın yeme içme ve buna benzer diğer hususlardaki davranışlarından kendisine anlatılan hususları dinlediğini anlatır.
3492. el-Cerrah b. Melih el-Cerrah b. Melih İbn Adi b. el-Feres b. Süfyan b. el-Haris b. Amr b. Ubeyd b. Rüas b. Kilab b. amir b. Rebia b. amir b. Sasaa. Bu şahıs Ebu Veki b. el-Cerrahtır. Harunun hilafeti sırasında Bağdat beytülmalının sorumlusuydu. Hadis konusunda çok ketum davranır; onları kolay kolay rivayet etmezdi. Ondan hadis almak oldukça zordu.
3493. Mufaddal b. Yunus Emirül-Müminin Harunun hilafeti sırasında 178 yılında vefat etmiştir. Sika bir zattı.
3494. Mufaddal b. Mühelhil Sika bir zattı. Ebu Üsame Hammad b. Üsame ve başkaları kendisinden rivayette bulunmuşlardır.
3495. Hibban b. Ali Hibban b. Ali el-Anezi. Künyesi Ebu Ali idi. O, yaşça kardeşi Mindelden daha büyüktü. Halife el-Mehdi bu ikisini görmek istedi ve onların Kufeye huzuruna gönderilmesini emretti. İkisi el- Mehdinin huzuruna girince selam verdiler. el-Mehdi, “Mindel hanginizdir?” diye sordu. Mindel de, “Ey Emirül-Müminin! kardeşini göstererek Bu Hibbandır.” dedi. Hibban, Harunun hilafeti sırasında 171 yılında Kufede vefat etti. Hibban hadis konusunda zayıftı; kardeşi Mindelden daha zayıftı.
3496. Kardeşi Mindel b. Ali Mindel b. Ali el-Anezi. el-Aneze kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Hibbandan daha dikkatli ve hafızası daha güçlü idi. Yaşça da ondan daha küçüktü. Mindel, kardeşi Hibbandan daha önce el-Mehdinin hilafeti sırasında 167 veya 168 yılında Kufede vefat etmiştir. Hadis ilmi konusunda zayıf bir tarafı vardı. Hadis ilmiyle uğraşanlardan bazıları onun hadislerini almakta arzulu davranıyor ve onu bu konuda sika kabul ediyorlardı. Ehl-i Sünnetten olan Mindel çok hayırlı ve faziletli bir zattı.
3497. Ebu Zübeyd İsmi, Abser b. el-Kasımdır. Mezhic kabilesinin Zübeydoğulları kolundandır. Harunun hilafeti sırasında 178 yılında Kufede vefat etti. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3498. Ebu Küdeyne İsmi, Yahya b. el-Mühelleb el-Becelidir. Rebaoğullarından olup onların asli unsurundandır. İnşaallah sika idi.
3499. Hüreym b. Süfyan Hüreym b. Süfyan el-Beceli. Becile kabilesinin asli unsurundandır.
3500. Hani b. Eyyub Hani b. Eyyub el-Hanefi. Rivayet ettiği bazı hadisler vardır. Hadis rivayeti konusunda kendisinin zayıf bir tarafı vardı.
3501. Mansur b. Ebül-Esved Leysoğullarının mevlasıdır. Tüccar bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3502. Kardeşi Salih b. Ebül-Esved Kardeşi gibi o da hadis rivayet etmiştir.
3503. Abdurrahman b. Humeyd Abdurrahman b. Humeyd er-Rüasi. Bu zat Ebu Humeyd b. Abdurrahmandır. Sika bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3504. Kardeşi İbrahim b. Humeyd İbrahim b. Humeyd er-Rüasi. Bu zat İsmail b. Ebu Halidin arkadaşıdır. İsmaile nazaran daha fazla hadis rivayet etmiştir.
3505. Mesleme b. Cafer
3506. Cafer b. Ziyad Cafer b. Ziyad el-Ahmer. Teym er-Rebab kabilesinden Müzahim b. Züferin mevlasıdır. Ebu Nuaymı duydum; şöyle dedi: Cafer, Harunun hilafeti sırasında 177 yılında Kufede vefat etti.
3507. Amr b. Ebül-Mikdam Amr b. Ebül-Mikdam el-İcli. Harunun hilafeti sırasında vefat etmiştir. Ebül-Mikdamın ismi Sabittir. Hadis ilmiyle uğraşanların yanında Amrın herhangi bilimsel bir değeri yoktur. Onlardan bazısı Amrın hadis ilmindeki zafından ve görüşlerinden dolayı hadislerini almamışlardır. Amr, müfrit bir Şii idi.
3508. Seleme b. Salih Seleme b. Salih el-Ahmer el-Cufi. Künyesi, Ebu İshak idi. Hadis ilmini öğrenmek istedi; ancak daha sonra bunları ezberleme konusunda gel-gitler yaşamaya başladı. Bu yüzden insanlar onu bu konuda zaf sahibi biri olarak kabul ettiler. Seleme, Vasıt şehrine kadı olarak atandı; sonra azledildi. Harunun hilafeti sırasında 188 yılında Bağdatta vefat etti.
3509. Haşrec b. Nübate Künyesi, Ebu Mükrim idi. Said b. Cemhandan hadis rivayet etmiştir.
3510. el-Kasım b. Man el-Kasım b. Man İbn Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud el-Hüzeli. Kureyş kabilesinden Zühreoğullarının müttefiği idi. Kasımın künyesi, Ebu Abdullah idi. Kufeye kadı olarak atandı. Vefat edene kadar bu görevden herhangi bir ücret almadı. Sika bir zattı. Aynı zamanda hadis, fıkıh, şiir ve insanlar arasında meydana gelen savaşlar tarih konusunda oldukça bilgi sahibi bir kişiydi. Ona, zamanın eş-Şabisi denirdi. Oldukça da cömertti.
3511. Ebu Şeybe İsmi, İbrahim b. Osman el-Absidir. Ebu Sadenin çocuklarındandır. Ebu Sadeden hadis rivayet etmiştir. Ebu Sade de İbn Abbastan rivayet etmiştir. Ebu Şeybe Vasıt şehrinin kadılığını yapmıştır. Harunun hilafeti sırasında vefat etmiştir. Hadis rivayeti konusunda zayıftı. Yezid b. Harun da kendisinden rivayette bulunmuştur.
3512. Ebül-Muhayyat İsmi, Yahya b. Yala b. Hermele b. el-Cüleyd b. Ammar b. Ertat b. Züheyr b. Ümeyye b. Cüşem b. Adi b. el-Haris b. Teymüllah b. Salebedir. Harunun hilafeti sırasında Kufede 180 yılında vefat etti. Vefat ettiği sırada doksan altı yaşındaydı.
3513. el-Mübarek b. Said el-Mübarek b. Said İbn Mesruk. Süfyan es-Sevrinin kardeşidir. Kufede 180 yılının başında vefat etti. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3514. İsmail b. İbrahim İsmail b. İbrahim İbn el-Muhacir el-Beceli.
3515. Hamza ez-Zeyyat Hamza ez-Zeyyat İbn Umare. Künyesi Ebu Umare idi. İkrime b. Ribi et-Teymi ailesinin mevlasıdır. Bu zat Kufeden Hulvana zeytinyağı getirir; Hulvandan da Kufeye peynir ve ceviz götürürdü. Kıraat ilminde ve Feraiz konusunda ileri derecede bir bilgiye sahipti. Muhammed b. Sad dedi ki: Bana Süfyan b. Said es-Sevrinin şöyle dediği haber verildi: “Ey İbn Umare! Kıraat ilminde ve Feraiz konusunda sana herhangi bir itirazımız yok.” Hamza, Ebu Caferin hilafeti sırasında 156 yılında Hulvanda vefat etti. Takvalı ve salih bir zattı. Rivayetinde bulunduğu bazı hadisler vardır. Saduk bir zat olup Ehl-i Sünnet mensubuydu.
3516. Muhammed b. Eban Muhammed b. Eban İbn Salih b. Umeyr b. Ubeyd. Bu zat, Abdullah b. Halid b. Esid b. Ebül-Îs b. Ümeyye b. Abdüşemsin mevlasıdır. Künyesi, Ebu Amr idi. Hadis rivayetleri vardır. Harunun hilafeti sırasında 175 yılında Zilhicce ayından on bir gün geçe Pazar günü Rüus gününde vefat etmiştir. Vefat ettiğinde seksen bir yaşındaydı. Onun hanımı, Hasan b. Ali el-Cufinin kız kardeşi olan Usayme idi. Bu hanım kendisi için Ömer, Eban ve İbrahimi doğurmuştur. Muhammed b. Ebanın Kufede Cufiler arasında devam etmekte olan nesli ve zürriyeti vardır.
3517. Ebu Bekir b. Ayyaş Kendisi Vasıl b. Hibban el-Ahdeb el-Esedinin mevlasıdır. Aslında bu tabakadan önceki tabakadandır. Ancak uzun bir ömür sürdü. Hatta öyle ki, olaylar ve meydana gelmiş hadiseler onun ağzından kayda geçirildi, yazıldı. Aynı zamanda kendisi çokça ibadet edenlerdendi. Veki şöyle dedi: Onun Cuma günü imamın selam vermesinden ta ikindiye kadar namaz kıldığı dikkat çekince Veki dedi ki: “Bu ihtiyarın kırk yıldan beridir bu namazı böyle kıldığını biliyorum.” Ebu Bekir, Emirül-Müminin olan Harunun Tusta vefat ettiği ay olan 193 yılının Cemaziyelevvel ayında Kufede vefat etmiştir. Ebu Bekir sika ve saduk bir zattı. Hadis konusunda derin bir bilgiye ve diğer İslami ilimlerde de genel bir malumata sahipti. Ancak sık sık da yanılırdı.
3518. Suayr b. el-Hıms Beni Amr b. Sad b. Zeydümenat b. Temimdendir. Suayr, lider ve saygın bir zattı. Arkadaşları onun çevresinde toplanırdı. Onların ülfet ettikleri, samimiyet buldukları bir melce konumundaydı. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine mensuptu. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3519. Abdüsselam b. Harb Abdüsselam b. Harb el-Mülai. Künyesi, Ebu Bekir idi. Harunun hilafeti sırasında 187 yılında Kufede vefat etmiştir. Hadis konusunda zayıftı. Kendisi de hadisleri kolay kolay rivayet etmezdi.
3520. el-Muttalib b. Ziyad el-Muttalib b. Ziyad İbn Ebu Züheyr el-Kureşi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Sakiflilerin arasında ikamet etmekteydi. Cabir b. Semüre es-Süvainin mevlasıdır. Cabir de Kureyş kabilesinden Zühreoğullarının müttefiki idi. Bu yüzden el-Muttalibe “el-Kureşi” denmiştir. Hadis konusunda oldukça zayıftı. Harunun hilafeti sırasında 185 yılında Kufede vefat etmiştir.
3521. Seyf b. Harun Seyf b. Harun el-Bürcümi. Temimoğullarından olup onların asli unsurundandır. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3522. Kardeşi Sinan b. Harun Kardeşi gibi ondan da rivayette bulunulmuştur.
3523. Ömer b. Ubeyd Ömer b. Ubeyd et-Tenafisi. Künyesi, Ebu Hafs idi. İyad b. Nizar b. Meadın mevlasıdır. Harunun hilafeti sırasında 185 yılında Kufede vefat etmiştir. Oldukça yaşlı bir ihtiyardı. İnşaallah sika idi.
3524. Züfer b. el-Hüzeyl Züfer b. el-Hüzeyl el-Anberi. Anber kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi Ebül-Hüzeyl idi. Hadis dinledi ve tahsil etti. Reyi de düşündü. Ancak Rey konusuna ağırlık verince ona nisbet edildi ona Ashab-ı Rey dendi. Basrada vefat etti. Vasiyetini Halid b. el-Haris Abdülvahid b. Ziyada yaptı. Babası el-Hüzeyl, İsbahan valisiydi. Kardeşi Sabah b. el-Hüzeyl de Temimoğullarının zekatlarını toplamakla görevliydi. Züferin hadis ilmindeki konumu kayda değer herhangi bir şey değildi.
3525. Ammar b. Muhammed Süfyan es-Sevrinin kız kardeşinin oğludur. Harunun hilafeti sırasında 182 yılının Muharrem ayında vefat etti. Sika bir zattı. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3526. Ali b. Müshir Künyesi, Ebül-Hasan olup Kureyşten sığınma talep edenlerdendi. Kureyş kabilesinin de asli unsurundandı. Musul şehrinin kadısıydı. Sika olup çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3527. Mesud b. Sad Mesud b. Sad el-Cufi. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3528. Ömer b. Şebib Ömer b. Şebib el-Müsli. Mezhic kabilesindendir. Kendisinden de rivayette bulunulmuştur.
3529. Ammar b. Seyf Ammar b. Seyf ed-Dabbi. Süfyan es-Sevri (rh) kitaplarını ona bırakmış ve “Ben öldüğüm zaman onları göm.” diye vasiyet etmişti.
3530. Muhammed b. el-Fudayl Muhammed b. el-Fudayl İbn Gazvan ed-Dabbi. Bu zat da ed-Dabbe kabilesinin mevlasıdır. Künyesi, Ebu Abdurrahman idi. Bize Muhammed b. Süleym el-Abdi haber verdi; dedi ki: Muhammed b. el-Fudaylı duydum; şöyle diyordu: “Dedem Gazvan, ed-Dabbe kabilesinden bir adam olan efendisiyle beraber el- Kadisiyye savaşına katılmıştı.” Ona, “Peki Gazvanın milliyeti ne idi?” diye sordum. “Rumdu.” dedi. Muhammed b. el-Fudayl 195 yılında Kufede vefat etti. Veki b. el-Cerrah cenazesine katıldı. Muhammed b. el-Fudayl sika ve saduk idi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Şia mezhebine mensuptu. Hadis ilmiyle uğraşan bazı alimler onun rivayet ettiği hadisleri delil olarak kabul etmemişlerdir.
3531. Abdullah b. İdris Abdullah b. İdris İbn Yezid b. Abdurrahman el-Evdi. Mezhic kabilesindendir. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: Abdullah b. İdris b. Yezid, Hişam b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 115 yılında doğdu. Harunun hilafetinin sonunda 192 yılının Zilhicce ayının 10nunda da Kufede vefat etti. Abdullah sika ve memun bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadis sahasında hüccet idi. Ehl-i Sünnet vel- Cemaat mezhebine mensuptu.
3532. Musa b. Muhammed Musa b. Muhammed el-Ensari. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3533. Hafs b. Gıyas Hafs b. Gıyas İbn Talk b. Muaviye b. Malik b. el-Haris b. Salebe b. amir b. Rebia b. Cüşem b. Vehbil b. Sad b. Malik b. en-Neha. Mezhic kabilesindendir. Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: Hafs b. Gıyas, Hişam b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 117 yılında doğdu. Künyesi, Ebu Ömer idi. Emirül-Müminin Harun, onu Doğu Bağdada kadı olarak tayin etti. Sonra onu Kufeye atadı. Şiddetli bir hastalığa yakalanana kadar Kufe kadılığı devam etti. Muhammed b. Harunun hilafeti sırasında 194 yılının Zilhicce ayının 10unda vefat etti. Hafs b. Gıyas sika, memun ve sebt idi. Ancak rivayetinde tedlis yapardı.
3534. İbrahim b. Humeyd İbrahim b. Humeyd İbn Abdurrahman er-Rüasi. Künyesi, Ebu İshak idi. Harunun hilafeti sırasında 178 yılında vefat etti.
3535. el-Kasım b. Malik el-Kasım b. Malik el-Müzeni. Künyesi, Ebu Cafer idi. Sika bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salih hadislerdir.
3536. Abdurrahman b. Abdülmelik Abdurrahman b. Abdülmelik İbn Ebcer el-Kinani. Kinane kabilesinin asli unsurundandır. Harunun hilafeti sırasında 181 yılında vefat etti. O Basrada, Süfyan es-Sevrinin cenaze namazını kıldıran kişidir. Çok hayırlı ve faziletli bir zattı. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine mensuptu.
3537. Abde b. Süleyman Abde b. Süleyman İbn Hacib b. Zürare b. Abdurrahman b. Surad b. Sümeyr b. Müleyl b. Abdullah b. Ebu Bekir b. Kilab. Abdenin dedelerinden Surad, Peygamber dönemine yetişti ve Müslüman oldu. Abdenin künyesi, Ebu Muhammed, ismi ise Abdurrahman idi. Ancak kendisine Abde lakabı verildi ve artık bu lakabıyla tanındı. Harunun hilafeti sırasında 188 yılının Receb ayını üç gün geçe Kufede vefat etti. Cenaze namazını Muhammed b. Rebia el-Kilabi kıldırdı. Sika bir zattı.
3538. Ebu Halid el-Ahmer Ebu Halid el-Ahmer Süleyman b. Hayyan. Beni Cafer b. Kilabın mevlasıdır. Harunun hilafeti sırasında 189 yılının Şevval ayında Kufede vefat etti. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3539. Yahya b. el-Yeman Yahya b. el-Yeman el-İcli. İcl kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi, Ebu Zekeriyya idi. Harunun hilafeti sırasında 189 yılının Receb ayında Kufede vefat etti. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Çok da yanılmıştır. Kendisine muhalefet edildiği konularda, ilgili hadisleri delil olarak kullanılmamıştır.
3540. Ebu Şihab el-Hannat İsmi, Abdürrabbih b. Nafidir. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3541. Ubeydullah b. Ubeydurrahman Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcai. Eşca kabilesinin asli unsurundandır. Sika bir zattı.
3542. Ali b. Gurab Bu zat, el-Velid b. Sahr el-Fezarinin mevlasıdır. Bu aynı zamanda, İsmail b. Recanın, el- Ameşin Osman ile ilgili hadisini kendisinden rivayet ettiği şahıstır. Ali b. Gurabın künyesi, Ebül- Hasan idi. Harunun hilafeti sırasında 184 yılının başında Kufede vefat etmiştir. Ali saduktu. Ancak hadis rivayeti konusunda zayıftı. Yakup b. Davud ile arkadaşlık yapmaya başlayınca insanlar onu terk etti.
3543. Ebu Malik el-Cenbi İsmi, Amr b. Haşimdir. Saduk bir zattı. Ancak çok da yanılırdı.
3544. Ali b. Haşim Ali b. Haşim İbn el-Berid. Harunun hilafeti sırasında 181 yılının Receb veya Şaban ayında Kufede vefat etmiştir. Ali, saduk bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salih hadislerdir.
3545. Abdurrahman b. Muhammed Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Muhammed b. Harunun hilafeti sırasında 195 yılında Kufede vefat etmiştir. Sika bir şeyhti. Çok da yanılmıştır.
3546. Assam b. Ali Beni Vahid kabilesindendir. Künyesi, Ebu Ali idi. Muhammed b. Harunun hilafeti sırasında 195 yılında Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı.
3547. Ebu Muaviye ed-Darir İsmi, Muhammed b. Hazimdır. Beni Amr b. Sad b. Zeydümenat b. Temimin mevlasıdır. Suayr b. el-Hımsın da arkadaş grubundandır. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Ancak rivayetlerinde tedlis yapardı. Mürcie mezhebine mensuptu. 195 yılında Kufede vefat etmiştir. Veki onu görmemiş, görüşmemiştir.
3548. Abdurrahim b. Süleyman Abdurrahim b. Süleyman er-Razi. Aslen Rey şehrindendir. Ancak o, Kufede doğmuş, büyümüş ve orada hadis ilmini öğrenmiştir. Künyesi, Ebu Ali idi. 184 yılında Kufede vefat etmiştir. Kinaneoğullarının mevlasıdır. el-Hulkani lakabıyla tanınırdı. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3549. Yahya b. Abdülmelik Yahya b. Abdülmelik İbn Ebu Ganiyye. Künyesi, Ebu Zekeriyya idi. Beni Sad b. Hemmam arasında ikamet etmekteydi. Harunun hilafeti sırasında 186 veya 187 yılında Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı. Rivayet ettiği hadisler salih hadislerdir.
3550. Yahya b. Zekeriyya Yahya b. Zekeriyya İbn Ebu Zaide. Künyesi, Ebu Said idi. Harunun hilafeti sırasında 183 yılında Medainde kadı iken vefat etmiştir. İnşaallah sika idi. Emirül-Müminin Harun onu kadı olarak tayin etmişti.
3551. Esbat b. Muhammed Esbat b. Muhammed el-Kureşi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Abdullah el-Memunun hilafeti sırasında 200 yılının Muharrem ayında Kufede vefat etmiştir. Sika ve saduk idi. Ancak onda hadis konusunda zaf vardı. Hadis ravileri kendisinden hadis rivayet etmişlerdir.
3552. Muhammed b. Bişr Muhammed b. Bişr İbn el-Fürafisa el-Abdi. Künyesi, Ebu Abdullah idi. el-Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Cemaziyelevvel ayında Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3553. Abdullah b. Nümeyr Abdullah b. Nümeyr İbn Abdullah b. Ebu Hayye b. Serh b. Seleme b. Sad b. el-Hakem b. Selman b. Malik. Malik, Harif b. Abdullah b. Kesir b. Malik b. Cüşem b. Haşiddir. Hemdan kabilesindendir. Abdullah b. Nümeyr, Hemdanlıların el-Harif kolundandır. Künyesi, Ebu Hişam idi. 199 yılının Rebiülevvel ayında Kufede vefat etmiştir. Cenaze namazını arkadaşı olan Muhammed b. Bişr el-Abdi kıldırdı. Onun vefatı Abdullah el-Memunun hilafeti döneminde olmuştur. Sika ve saduk bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3554. Veki b. el-Cerrah Veki b. el-Cerrah İbn Melih b. Adi b. el-Feres b. Süfyan b. el-Haris b. Amr b. Ubeyd b. Rüas b. Kilab b. Rebia b. amir b. Sasaa. Künyesi, Ebu Süfyan idi. 196 yılında hacca gitti. Hactan ayrıldıktan sonra Muhammed b. Harunun hilafeti sırasında 197 yılının Muharrem ayında Feyd denilen yerde vefat etti. Veki b. el-Cerrah sika, memun ve hüccet idi. Yüksek derecede bir alimdi. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3555. Ebu Üsame İsmi, Hammad b. Üsame b. Zeyd b. Süleyman b. Ziyaddır. O, azat edilen kişi olup el-Hasan b. Ali selam ikisinin üstüne olsun b. Ebu Talibin mevlası olan el-Hasan b. Sadın mevlasıdır. el-Hasan b. Ali selam ikisinin üstüne olsun b. Ebu Talibin mevlasının Ziyadın bizzat kendisinin olduğunu söyleyen birini de duydum. Bunlar el-Hasan b. Sad ailesinin oturduğu aynı sokakta oturuyorlardı. Aralarında bir tartışma meydana geldi. Zeyd b. Süleyman onlara, “Biz ve siz eşit iki aileyiz yani her ikimizin ailesi de mevladır.” dedi. Zeyd b. Süleyman tarafı onlardan uzaklaştıktan sonra el-Hasan b. Sadın evlatları, onların Zeyd b. Süleyman ailesinin aslında kendi mevlaları olduğunu ve bu yüzden insanların onu kendi ailesine nisbet ettiklerini iddia etti. Ebu Üsameye gelince, onun oğlunun ve onların durumunu bilip de bana anlatan diğer bazı kimseler, Üsamenin bu tartışmayla ilgili olarak asla herhangi bir şey duymadığını ve bundan bahsetmediğini bana haber verdiler. Ebu Üsame, Memunun hilafeti sırasında 201 yılının Şevval ayının bitmesine 11 gün kala Pazar günü Kufede vefat etmiştir. Vefat ettiğinde seksen yaşındaydı. Cenaze namazını Muhammed b. İsmail b. Ali b. Abdullah b. Abbas el-Haşimi kıldırdı. Bu zat cenazede hazır bulunmuş, o gün valinin orada olmayışından dolayı, yaşından ve konumundan ötürü insanlar onu öne geçirmişti. Ebu Üsame sika ve memun bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadisleri rivayet ederken tedlis yapar, ancak bu tedlisi açıklardı. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine mensuptu.
3556. el-Hasan b. Sabit Beni Tağlib kabilesindendir. Tağlib kabilesinin asli unsurundandır. İbnür-Ruzkar olarak bilinirdi. Künyesi, Ebu Ali idi. Abdullah b. İdris ve onun gibi olanların arkadaş grubundandı. el-Ameş ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir. Hadisçi olarak bilinirdi. Daha sonra hadis rivayet etmekten kaçındı ve vefat edene kadar da hadis rivayet etmedi.
3557. Ukbe b. Halid Ukbe b. Halid es-Sekuni. Sekun kabilesinin asli unsurundandır. Bu zat, el-Ameş, İsmail b. Ebu Halid, Abdülmelik b. Ebu Süleyman, Hişam b. Urve, Ubeydullah b. Ömer ve Musa b. Muhammed b. İbrahimden hadis rivayet etmiştir. Harunun hilafeti sırasında 188 yılında Kufede vefat etmiştir.
3558. Ziyad b. Abdullah Ziyad b. Abdullah İbn et-Tufeyl el-Bekkai. Beni amir b. Sasaadandır. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Bu zat, Mansur b. el-Mutemir, Muğire, el-Ameş, İsmail b. Ebu Halid ve diğer bazı Kufelilerden hadis dinlemiştir. Feraiz ilmini Muhammed b. Salimden aldı. Meğazi ilmini Muhammed b. İshaktan aldı. Sonra Bağdada geldi. Onlara Feraizi, el-Meğaziyi ve diğer bildiği hususları anlattı. Sonra tekrar Kufeye döndü ve orada Harunun hilafeti sırasında 183 yılında vefat etti. Hadis ilmiyle uğraşanlara göre hadis konusunda zayıftı. Ancak ondan hadis rivayet etmişlerdir.
3559. Ahmed b. Beşir Künyesi, Ebu Bekir idi. Şeybanoğullarının mevlasıdır. Bu zat, el-Ameş, Hişam b. Urve, İsmail b. Ebu Halid, Abdülmelik b. Ebu Süleyman ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir.
3560. Cafer b. Avn Cafer b. Avn İbn Cafer b. Amr b. Hureys el-Mahzumi. Künyesi, Ebu Avn idi. el-Memunun hilafeti sırasında 209 yılının Şaban ayından on bir gün geçe Pazartesi günü Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3561. Hüseyn b. Ali Hüseyn b. Ali el-Cufi. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Hüseyn, Muhammed adındaki kardeşi ile bir batında doğmuş olup ikiz idiler. Muhammed evlendi; çocukları oldu. Hüseyn ise evlenmedi; herhangi bir kadını odalık veya cariye olarak da almadı. Cufelilere ait mescitte tam altmış yıl müezzinlik yaptı. Çok ibadet eden zahid ve faziletli bir zattı. Çok Kuran okur ve insanlara da öğretirdi. Leys b. Ebu Süleym, Musa el-Cüheni, el-Ameş, Hişam b. Urve ve diğer bazılarından hadis rivayet etmiştir. Süfyan b. Uyeyne ona son derece saygı gösterirdi. Onu gören birisinin bana haber verdiğine göre Hüseyn hac yapmak için Mekkeye geldi. Süfyan b. Uyeyne onunla karşılaştı. Ona selam verdi; elini tuttu ve öptü. Abdullah b. İdris, Ebu Üsame ve Kufenin yaşlıları onun yanına gelir; ona saygı gösterir ve onunla sohbet ederlerdi. Hayır ve Kuran ehlinin yanına gelip ülfet ettikleri ve onu görünce de rahatladıkları biri haline gelmişti. el- Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Zilkade ayında Kufede vefat etmiştir.
3562. aiz b. Habib Heratlı bir tüccardı. Künyesi, Ebu Ahmed idi. Absoğullarının mevlasıdır. Bu zat, Ubeydullah İbn Musanın evinin bitişiğindeki komşusuydu. İnşaallah sika idi.
3563. Yala b. Ubeyd Yala b. Ubeyd İbn Ebu Ümeyye et-Tanafisi. Künyesi, Ebu Yusuf idi. İyadın mevlasıdır. Bize Talk b. Gannam en-Nehai haber verdi; dedi ki: Yala b. Ubeyd, Hişam b. Abdülmelikin hilafeti sırasında 117 yılında doğdu. el-Memunun hilafeti sırasında 209 yılının Şevval ayından beş gün geçe Pazar günü Kufede vefat etti. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3564. Kardeşi Muhammed b. Ubeyd Muhammed b. Ubeyd İbn Ebu Ümeyye et-Tanafisi. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Uzun bir süre Bağdadda ikamet etti. Sonra Kufeye döndü ve orada el-Memunun hilafeti sırasında 204 yılında kardeşi Yaladan önce vefat etti. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Ehl-i Sünnet vel- Cemaat mezhebine mensuptu.
3565. İmran b. Uyeyne Süfyan b. Uyeynenin kardeşidir. Künyesi, Ebu İshak idi. el-Memunun hilafeti sırasında 199 yılında vefat etmiştir. Ebu Hayyan et-Teymi ve başkalarından rivayette bulunmuştur.
3566. Yahya b. Said Yahya b. Said İbn Eban b. Said b. el-as b. Said b. el-as b. Ümeyye b. Abdüşems. Künyesi, Ebu Eyyub idi. Bu zat, el-Ameş, Hişam b. Urve, Yahya b. Said, İsmail b. Ebu Halid ve daha başkalarından rivayette bulunmuştur. Meğazi konularını da Muhammed b. İshaktan rivayet etmiştir. Daha sonra taşındı, Bağdada yerleşti ve orada vefat etti.
3567. Kardeşi Abdülmelik b. Said Bu zat edebiyatçıydı, Astronomi ve Tarih bilginiydi.
3568. Muhadır b. el-Müverri Hemdan kabilesinin el-Yam kolundan olup bu kabilenin asli unsurundandır. Künyesi, Ebül- Müverri idi. Kinde mezarlığı civarında ikamet ederdi. Bu zat, el-Ameş, Hişam b. Urve ve başkalarından rivayette bulunmuştur. Sika ve saduk bir zattı. Kolay kolay hadis rivayet etmez; ancak belli bir ısrardan sonra rivayet ederdi. el-Memunun hilafeti sırasında 206 yılının Şevval ayında Kufede vefat etmiştir.
3569. Humeyd b. Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman İbn Humeyd er-Rüasi. Künyesi, Ebu Avf idi. Veki b. el-Cerrah mescidinin imamıydı. el-Ameşten rivayette bulunmuştur. el-Hasan b. Salihten de çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Harunun hilafeti sırasında 170 yılında Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Hadis ilmiyle uğraşan insanlar onun yanındaki tüm bilgileri yazmadılar.
3570. Muhammed b. Rebia Künyesi, Ebu Abdullah idi. Bağdatta vefat etmiştir. Kendisinden rivayette bulunulmuştur.
3571. Said b. Muhammed Said b. Muhammed es-Sekafi el-Verrak. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Bağdatta vefat etmiştir. Hadis konusunda zayıftı. Hadis ilmiyle uğraşan insanlar ondan gelen rivayetleri yazdılar.
3572. Kurran b. Temmam Kurran b. Temmam el-Esedi. Künyesi, Ebu Temmam idi. Kendisi hayvan tüccarıydı. Bağdata geldi ve orada vefat etti. Bazı hadislerin rivayetinde bulunmuştur. Hadis ilmiyle uğraşanların bir kısmı onu bu konuda zayıf kabul etmişlerdir.
3573. Yunus b. Bükeyr Şeybanoğullarının mevlasıdır. Künyesi, Ebu Bekir idi. O Meğazi bilgini Muhammed b. İshakın arkadaşıdır. el-Memunun hilafeti sırasında 199 yılında Kufede vefat etmiştir.
3574. Abdülhamid b. Abdurrahman Abdülhamid b. Abdurrahman el-Himmani. Künyesi, Ebu Yahya idi. Hadis konusunda zayıftı.
3575. Ubeydullah b. Musa Ubeydullah b. Musa İbn el-Muhtar el-Absi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. İsa b. Ömer ve Ali b. Salih b. Haydan Kuran öğrendi. Kendi mescidinde de halka Kuran öğretiyordu. Bu zat, el-Ameş, Hişam b. Urve, İsmail b. Ebu Halid, Zekeriyya b. Ebu Zaide, Osman b. el-Esved, Muhammed b. Abdurrahman b. Ebu Leyla ve diğer bazılarından hadis rivayet etmiştir. O aynı zamanda İsrail b. Yunus b. Ebu İshaktan zamanının en çok rivayet edeni idi. el-Memunun hilafeti sırasında 213 yılının Şevval ayının sonunda Kufede vefat etmiştir. Sika ve saduk idi inşaallah. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Hoş görülü bir kişiliğe sahipti. Ayrıca Şia mezhebine mensuptu. Şiilikle ilgili bazı münker hadisleri rivayet edince bu yüzden hadis uzmanlarının çoğu tarafından bu konuda zayıf kabul edildi. Kuran hakkında geniş bir malumata sahipti.
3576. Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeyn b. Hammad b. Züheyr. Bu zat, Talha b. Ubeydullah et-Teymi ailesinin mevlasıdır. el-Ameş, Zekeriyya b. Ebu Zaide, Misar b. Kidam, Cafer b. Bürkan ve diğer bazılarından hadis rivayet etmiştir. 219 yılının Şaban ayının bitiminde Salı gecesi Pazartesi günü gece Kufede vefat etti ve aynı günde Salı gününde defnedildi. Bize Abdus b. Kamil haber verdi; dedi ki: Biz Kufede 217 yılının Rebiülevvel ayında bir gün Ebu Nuaym el-Fadl b. Dükeynin yanındaydık. Ebu Nuaymın yanına el-Muhadır b. el-Müverriin oğlu geldi. Ebu Nuaym ona, “Dün rüyamda babanı gördüm. sanki o bana, iki buçuk dirhem veriyordu. Bu rüyayı nasıl yorumlarsınız?” dedi. Biz, “Gördüğün hayırdır inşaallah.” dedik. O da, “Ancak benim yorumuma göre ben, ya iki buçuk gün; ya iki buçuk ay veya iki buçuk sene yaşayacağım, sonra da vefat etmiş arkadaşlar grubuna katılacağım.” dedi. Ebu Nuaym, Kufede 219 yılı Şaban ayının bitiminde Salı gecesi Pazartesi günü gece vefat etti ve Salı gününde de defnedildi. Vefatı, bu gördüğü rüyadan tam otuz ay iki buçuk yıl sonraydı. Vefat edeceği günlerde onun yanında hazır bulunan biri bana haber verdi; dedi ki: Ebu Nuaym, ölmeden bir gün önce ve Pazartesi gecesi Pazar günü gece hastalığından şikayet etti. Pazartesi öğlene kadar konuşmadı. Sonra konuştu ve oğlu Abdurrahmana, kendisinden daha önce vefat etmiş bulunan Meysem adındaki oğlunun çocuğuyla yani torunuyla ilgilenmesini vasiyet etti. Pazartesi günü akşam olunca boynundan yaralanmış gibi bir durum söz konusu oldu. Elinde de Vereşkin meydana geldi. Salı gecesi Pazartesi günü gece vefat etti. Geceleyin tekfin ve techizi yapıldı. İnsanların çoğunun haberi yokken de cenazesi sabahleyin erkenden çıkarıldı ve kabristana götürüldü. Muhammed b. Davud adında Cafer b. Ebu Talibin ailesinden bir zat da oradaydı. Bu zat mevtanın oğlu Abdurrahman b. Ebu Nuaymı cemaatin önüne geçirdi ve o da babasının cenaze namazını kıldırdı. Daha sonra Kufe valisi Muhammed b. Abdurrahman b. İsa b. Musa el-Haşimi geldi. Kendisine onun ölüm haberini vermedikleri için onları kınadı. Cenazeyi kabrinden biraz uzaklaştırarak kendisi, beraberindekiler ve diğer insanlardan onlara yetişenlerle beraber cenaze namazını ikinci bir defa daha kıldılar. Ebu Nuaym, el-Mutasım Ebu İshakın hilafeti sırasında vefat etmiştir. Sika, memun ve hüccet bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3577. Muhammed b. el-Kasım Muhammed b. el-Kasım el-Esedi. Künyesi, Ebu İbrahim idi. Kufenin el-Künase mahallesi civarında deve ve merkep satardı. el-Evzai ve başkalarından hadis rivayet etmiştir. Kufede vefat etmiştir. Rivayetinde bulunduğu bazı hadisleri mevcuttur.
3578. Muhammed b. Abdülala Muhammed b. Abdülala İbn Künase el-Esedi. Esed kabilesinin asli unsurundandır. Bu zat, zahid bir kişi olan İbrahim b. Edhemin kız kardeşinin oğludur. el-Ameş, Hişam b. Urve ve diğer bazı kişilerden hadis rivayet etmiştir. Arapça, şiir ve insanlar arasında vuku bulan savaşlar konusunda bilgin bir zattı. el-Memunun hilafeti sırasında 209 yılının Şevval ayından üç gün geçe Kufede vefat etmiştir.
3579. Ali b. Zabyan Ali b. Zabyan el-Absi. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Bağdatın Doğu kısmına kadı oldu. Sonra Emirül-Müminin Harun onu, kendisinin ve askerinin olduğu yere yani ordugahına kadı olarak tayin etti. Hüküm vermek için “el-Huld” olarak bilinen mescidde otururdu. Harun, Horasan taraflarına gittiğinde o da onunla beraber gitti ve 192 yılında Karmasin denen yerde vefat etti. Bu zat, Ubeydullah b. Amr, İbn Ebu Leyla ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir.
3580. Yahya b. adem Yahya b. adem İbn Süleyman. Künyesi, Ebu Zekeriyya idi. Halid b. Halid b. Umare b. Ukbe b. Ebu Muaytın mevlasıdır. el-Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Rebiülevvel ayının ortasında Femüs-Sılh denen yerde vefat etti. Süfyan es-Sevri ve diğerlerinden hadis rivayet etmiştir. Sika bir zattı.
3581. Zeyd b. el-Hubab Zeyd b. el-Hubab el-Ukli. el-Ukl kabilesinin mevlasıdır. Künyesi, Ebül-Hüseyn idi. el- Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Zilhicce ayında Kufede vefat etmiştir.
3582. Ebu Ahmed ez-Zübeyri İsmi Muhammed b. Abdullah b. ez-Zübeyrdir. Esedoğullarının mevlasıdır. O Fudayl er- Resanın kardeşinin oğludur. el-Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Cemaziyelevvel ayında Ahvazda vefat etmiştir. Saduk bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3583. Ebu Davud el-Haferi İsmi, Ömer b. Saddır. Babası edebiyatçı idi. Ebu Davud Ömer b. Sad zahid, abid, fazilet ve tevazu sahibi bir zattı. Süfyan es-Sevrinin arkadaşlarındandı. el-Memunun hilafeti sırasında 203 yılının Cemaziyelahir ayında Kufede vefat etmiştir.
3584. Kabisa b. Ukbe Künyesi, Ebu amir idi. Beni Süvae b. amir b. Sasaadandır. el-Memunun hilafeti sırasında 215 yılının Safer ayında Kufede vefat etmiştir. Sika ve saduk bir zattı. Süfyan es- Sevriden çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3585. Amr b. Muhammed Amr b. Muhammed el-Ankazi. Adı, el-Ankaz olan bir şey satıyordu. Bu yüzden kendisine el-Ankazi denmiştir. Ziyad b. Ebu Süfyan ailesinin mevlasıydı. Peygamberler ve diğer bazı kimseler hakkındaki hadisleri rivayet etmiştir. Kufede, Ebu Davud el-Haferinin komşusuydu. İkisi de namazlarını mahallelerinde Hafrüssebi denen yerdeki mescidde kılarlardı.
3586. Muaviye b. Hişam Muaviye b. Hişam el-Kassar. Esedoğullarının mevlasıdır. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Kufede vefat etmiştir. Saduk bir zattı. Çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3587. Abdülaziz b. Eban Abdülaziz b. Eban el-Kureşi. Said b. el-asın çocuklarındandır. Künyesi, Ebu Halid idi. Vasıt şehrinin kadısıydı. Sonra azledildi. Bağdata geldi, oraya yerleşti ve el-Memunun hilafeti sırasında 207 yılının Receb ayından on dört gün geçe Çarşamba günü orada vefat etti. Süfyan es-Sevriden çok sayıda hadis rivayet etmiştir. Sonraları rivayetleri birbirine karıştırınca insanlar ondan hadis alma işini durdurdular.
3588. Ali b. Kadim Künyesi, Ebül-Hasan idi. el-Memunun hilafeti sırasında 213 yılında Kufede vefat etmiştir. Münker hadisleri rivayet etmiştir. Bu yüzden hadisleri alınmamıştır. Aşırı bir Şii idi.
3589. Sabit b. Muhammed Sabit b. Muhammed el-Kinani. Künyesi Ebu İsmail idi. Zahid ve abid bir zattı. Misar b. Kidam ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. el-Memunun hilafeti sırasında 215 yılının Zilhicce ayında Kufede vefat etmiştir.
3590. Hişam b. el-Mikdam
3591. Ebu Gassan İsmi, Malik b. İsmail b. Ziyad b. Dirhem. Bu zat, Huzeymeoğullarından biri olan Küleyb b. amir en-Nehdinin mevlasıdır. Ebu Gassanın annesi, İsmail b. Hammad b. Ebu Süleymanın kızıdır. Hammad b. Ebu Süleyman da İsmail b. Ebu Gassanın dayısıdır. Ebu Gassan, Ebu İshak el-Mutasımın hilafeti sırasında 219 yılının Rebiülahir ayının ilk gününde Kufede vefat etmiştir. Ebu Gassan, sika ve saduk bir zattı. Aşırı derecede bir Şia taraftarıydı.
3592. Ahmed b. Abdullah Ahmed b. Abdullah İbn Yunus. Künyesi, Ebu Abdullah idi. Beni Temim kabilesinden Yerbuun mevlasıdır. 227 yılının Rebiülahir ayının bitimine beş gün kala Cuma günü Kufede vefat etmiştir. Sika ve saduk bir zattı. Ehl-i Sünnet vel-Cemaat mezhebine mensuptu.
3593. Talk b. Gannam Talk b. Gannam İbn Talk b. Muaviye b. Malik b. el-Haris b. Salebe b. amir b. Rebia b. amir b. Cüşem b. Vehbil b. Sad b. Malik b. en-Neha. Mezhic kabilesindendir. Talkın künyesi, Ebu Muhammed idi. Talk, akraba olarak da Hafs b. Gıyas el-Kadinin amcasının oğludur. Onunla hukukla ilgili bazı konularda karşılıklı olarak mektuplaşmışlardı. Bize Talk b. Gannam haber verdi; dedi ki: Büyük dedem Malik b. el-Haris, Kadisiyye savaşına katılmıştı. Dedem Talk b. Muaviyenin doğumu ise Ebül-Abbasın hilafetinin sonunda 140 senesindedir. Talk b. Gannam, el- Memunun hilafeti sırasında 211 yılının Receb ayında vefat etmiştir. Sika ve saduk bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3594. İshak b. Mansur İshak b. Mansur es-Seluli. Selulün mevlasıdır. el-Memunun hilafeti sırasında 205 yılında Kufede vefat etmiştir.
3595. Bekir b. Abdurrahman Bekir b. Abdurrahman İbn Abdullah b. İsa b. Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensari. Bekr, Muhammed Abdurrahman b. Ebu Leylanın derlediği hadis kitabını, İsa b. el-Muhtar b. Abdullah b. Ebu Leyladan dinledi. Bu kitabı esas alarak ondan hadis rivayet ederdi. Bekr, on küsur yıl Kufe kadılığını da yürüttü. Sonra azledildi. Bundan sonra da Kufede vefat etti.
3596. Halid b. Mahled Halid b. Mahled el-Katavani. Soyu Becile kabilesine kadar uzanır. Künyesi, Ebül- Heysemdir. Medineli bazı şahısların hadis bilgilerine sahipti. Şia mezhebine mensuptu. el- Memunun hilafeti sırasında 213 yılının Muharrem ayının ortasında Kufede vefat etmiştir. Aşırı bir Şii idi. Bu konuda rivayet ettiği hadisler münkerdir. Hadis ilmiyle uğraşanların bir kısmı onun hadislerini zaruretten dolayı yazmışlardır.
3597. İshak b. Mansur İshak b. Mansur İbn Hayyan b. el-Husayn b. Malik. İshak Ebül-Heyyac el-Esedinin kardeşinin oğludur. Bu zat, hayır sahibi ve faziletli bir kimseydi. Ebu Küdeyne, Şerik ve Ebül- Ahvastan hadis rivayet etmiştir.
3598. Ubeyd b. Said Ubeyd b. Said İbn Eban b. Said b. el-as b. Said b. el-as b. Ümeyye. Süfyan ve diğer bazılarından hadis rivayet etmiştir.
3599. Kardeşi Anbese b. Said Anbese b. Said İbn Eban b. Said b. el-as b. Said b. el-as. Künyesi, Ebu Halid idi. Sika bir zattı. Abdullah b. el-Mübarek ve diğer bazı kimselerden çok sayıda hadis rivayet etmiştir.
3600. Rebah b. Halid Künyesi, Ebu Ali idi. Bu zat, Züheyr, Hasan b. Salih, Kays ve Şerikten hadis rivayet etmiştir. Çok sayıda hadis rivayet etmiş; ancak kendisindeki hadisler yazılmadan önce Kufede vefat etmiştir.
3601. Nevfel Nevfel İbn … Künyesi, Ebu Mesud ed-Dabbi idi. ed-Dabbe kabilesinin asli unsurundandır. Bu zat, Züheyr, Ebül-Ahvas, Şerik, İbnül-Mübarek ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. Çok sayıda hadis rivayet etmiş; ancak kendisindeki hadisler yazılmadan önce Kufede vefat etmiştir.
3602. Abdurrahim b. Abdurrahman Abdurrahim b. Abdurrahman İbn Muhammed el-Muharibi. Künyesi, Ebu Ziyad idi. Zaide b. Kudame ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. el-Memunun hilafeti sırasında 211 yılının Şaban ayında Kufede vefat etmiştir. Sika ve saduk bir zattı.
3603. Zekeriyya b. Adi Künyesi, Ebu Yahya idi. Teymullahoğullarının mevlasıdır. el-Memunun hilafeti sırasında 212 yılının Cemaziyelevvel ayında Bağdatta vefat etmiştir. Zekeriyya, salih ve saduk bir zattı.
3604. Abdurrahman b. Musab Abdurrahman b. Musab el-Mani. Künyesi, Ebu Yezid idi. Zahid ve abid bir zattı. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3605. Ali b. Abdülhamid Ali b. Abdülhamid el-Mani. Ezd kabilesindendir. Bu zat da bir önceki gibi Abdurrahman b. Musab faziletli ve hayırlı bir zattı. Kendisi, Abdurrahman b. Musabın amcasının oğludur. Rivayet ettiği bazı hadisleri vardır.
3606. Avn b. Sellam Kureyş kabilesinin mevlasıdır. Künyesi, Ebu Muhammed idi. İsrail, Züheyr, Esbat b. Nasr, Mansur b. Ebül-Esved, İsa b. Abdurrahman es-Sülemi ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir.
3607. Süveyd b. Amr el-Kelbi
3608. Yahya b. Yala Yahya b. Yala İbn el-Haris el-Muharibi. el-Memunun hilafeti sırasında 216 yılında Kufede vefat etmiştir.
3609. Amr b. Hammad Amr b. Hammad İbn Talha el-Kannad. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Bu zat, Esbat b. Nasrın es-Süddiden rivayetle derlediği tefsir bilgilerine sahipti. 222 yılının Rebiülevvel ayında Kufede vefat etmiştir. Aslen İsbahanlıdır. Dedesi Kufeye geldi; Hemdan kabilesine mensup kimselerle dost oldu ve Hemdan meydanının yanında onların yanına yerleşti. Ebu İshakın hilafeti sırasında vefat etmiştir. İnşaallah sika idi.
3610. Muhammed b. es-Salt Künyesi, Ebu Cafer idi. Beni Esed b. Huzeymenin mevlasıdır.
3611. İsmail b. Eban İsmail b. Eban el-Verrak. Künyesi, Ebu İshak idi. Kinde kabilesinin mevlasıdır.
3612. el-Hasan b. er-Rebi Künyesi, Ebu Ali idi. O, el-Bevarinin sahibi Mutayrın kardeşidir. el-Hasan, Abdullah b. el-Mübarekin arkadaşlarındandı. Abdullah b. el-Mübarek, Hit denen yerde vefat ettiği zaman o da yanındaydı ve onun gözlerini kapama işini o yerine getirdi. el-Hasanın kendisi de Ebu İshakın hilafeti sırasında 221 yılının Ramazan ayının ilk günü olan Cumartesi gününde Kufede vefat etmiştir.
3613. Abdülhamid b. Salih Künyesi, Ebu Muhammed idi. Kufede Şeytanoğulları arasında ikamet etmekteydi. Züheyr ve Hüreymden hadis rivayet etmiştir.
3614. el-Hasan b. Bişr el-Hasan b. Bişr İbn Selm b. el-Müseyyeb el-Beceli. Künyesi, Ebu Ali idi.
3615. Ahmed b. el-Mufaddal Kureyş kabilesinin mevlasıdır. O Amr el-Ankazinin amcasının oğludur. el-Memunun hilafeti sırasında 215 yılının Zilkade ayında vefat etmiştir. Esbat b. Nasrın ravisidir.
3616. Osman b. Hakim Osman b. Hakim el-Evdi. Şerik ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. Sika bir zattı.
3617. Kardeşi Ali b. Hakim Ali b. Hakim el-Evdi. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Şerik ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir.
3618. Şihab b. Abbad Şihab b. Abbad el-Abdi. Ebu İshak b. Harunun hilafeti sırasında 224 yılının Cemaziyelevvel ayından iki gün geçe Cumartesi günü Kufede vefat etmiştir.
3619. el-Heysem b. Ubeydullah el-Heysem b. Ubeydullah el-Müfti. Kureyş kabilesindendir. Künyesi, Ebu Muhammed idi.
3620. Yahya b. Abdülhamid Yahya b. Abdülhamid İbn Abdurrahman el-Himmani. Künyesi, Ebu Zekeriyya idi. 230 yılının Ramazan ayında Samarrada vefat etmiştir.
3621. Yusuf b. el-Behlul Künyesi, Ebu Yakup idi. Temim kabilesinin Beni Eban b. Darim kolundandır. Kabilenin asli unsurundandır. Peygamberin yaptığı askeri seferlerle ilgili bilgilere sahipti. Bu bilgileri Abdullah b. İdristen; Abdullah da Muhammed b. İshaktan almıştı. el-Memunun hilafeti sırasında 218 yılının Cemaziyelevvel veya Rebiülahir ayında Kufede vefat etmiştir.
3622. Said b. Şürahbil Said b. Şürahbil el-Kindi. Künyesi, Ebu Osman idi. Said, Mısıra gelmiş ve İbn Lehia ve diğer bazı şahıslardan hadis yazmıştır.
3623. Osman b. Züfer Osman b. Züfer İbn el-Hüzeyl. el-Memunun hilafeti sırasında 218 yılının Cemaziyelevvel veya Rebiülahir ayında Kufede vefat temiştir.
3624. Yahya b. Bişr Yahya b. Bişr İbn Kesir. Künyesi, Ebu Zekeriyya el-Esedi el-Hariri idi. Onun evi, Simakın mescidinin yakınındaydı. Tüccar bir zattı. Şama gelmiş Yahya b. Ebu Kesirin arkadaşı olan Muaviye b. Sellamdan, Said b. Beşirden ve Said b. Abdülazizden hadis dinlemiştir. Harun el-Vasıkın hilafeti sırasında 229 yılının Cemaziyelevvel ayında Kufede vefat etmiştir.
3625. İsmail b. Musa İsmail b. Musa İbn bt. İsmail b. Abdurrahman es-Süddi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Şerik b. Abdullah ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir.
3626. Hamdan b. Muhammed Hamdan b. Muhammed İbn Süleyman el-Esbahani. Şerik ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. Kufede vefat etmiştir.
3627. el-Mincab b. el-Haris el- Mincab b. el-Haris et-Temimi. Künyesi, Ebu Muhammed idi. Şerik, Ali b. Müshir ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir.
3628. Osman b. Muhammed Osman b. Muhammed İbn İbrahim b. Osman el-Absi. Ebu Sadenin çocuklarındandır. Künyesi, Ebül-Hasan idi. Ebu Sadenin kendisinden hadis rivayet edilmiştir. Ebu Sade de İbn Abbas ve İbnüz-Zübeyrden hadis rivayet etmiştir. Osman b. Ebu Şeybe, Ebu Sadenin Peygamberden de hadis rivayet ettiğini zikretmiştir. Osman, Şerikten, Ebül-Ahvastan ve Ali b. Müshirden hadis rivayet etmiştir. Rey şehrine, Ceririn yanına da gitmiş, ondan yazdıklarını dinlemiş ve kitaplarını da yazmıştır.
3629. Kardeşi Abdullah b. Muhammed Abdullah b. Muhammed İbn Ebu Şeybe. Künyesi, Ebu Bekir idi. Şerikten, Ali b. Müshirden ve Kufelilerden hadis rivayet etmiştir. Basraya da gitmiş; orada görüşebildiği, ulaşabildiği üstatlardan da hadis yazmıştır.
3630. Ahmed b. Esed Ahmed b. Esed İbn asım b. Miğvel el-Beceli. Bu zat, Malik b. Miğvelin kızının oğludur. Künyesi, Ebu asım idi. Harun el-Vasık Billahın hilafeti sırasında 219 yılının Safer ayında Kufede vefat etmiştir.
3631. Ömer b. Hafs Ömer b. Hafs İbn Gıyas en-Nehai. Ebu İshak el-Mutasım Billahın hilafeti sırasında 222 yılının Rebiülevvel ayında Kufede vefat etmiştir.
3632. Sabit b. Musa Künyesi, Ebu Yezid idi. Harun el-Vasık Billahın hilafeti sırasında 229 yılında Kufede vefat etmiştir.
3633. Muhammed b. Abdullah Muhammed b. Abdullah İbn Nümeyr el-Hemdani el-Harifi. Künyesi, Ebu Abdurrahman idi. 234 yılında Kufede vefat etmiştir.
3634. Harun b. İshak Harun b. İshak el-Hemdani. Künyesi Ebül-Kasım idi.
3635. Muhammed b. el-Ala Künyesi, Ebu Kureyb idi. Kufede Hafe denen bölgede Matmure semtinde Ebu Üsamenin evinin yakınında ikamet etmekteydi.
3636. Ubeyd b. Yaiş Künyesi, Ebu Muhammed idi. Harun b. Ebu İshakın hilafeti sırasında 229 yılının Ramazan ayıda Kufede vefat etmiştir. Sika bir zattı.
3637. Yusuf b. Yakup Yusuf b. Yakup es-Saffar. Künyesi, Ebu Yakup idi.
3638. Leys b. Harun Leys b. Harun el-Ukli. Ukl kabilesinin asli unsurundandır. Künyesi, Ebu Utbe idi. Zeyd b. el-Hubab bunların mevlasıydı. Harun b. Ebu İshakın hilafeti sırasında 228 yılının sonunda Kufede vefat etmiştir.
3639. Ferve b. Ebül-Meğra
3640. Ebu Hişam er-Rifai İsmi, Muhammed b. Yezid b. Kesir b. Rifaadır. Beni İcl kabilesinden olup kabilenin asli unsurundandır.
3641. Ebu Said el-Eşec İsmi, Abdullah b. Said el-Kindidir.
3642. Said b. Amr Bu zat, el-Eşas b. Kays el-Kindinin çocuklarındandır. Künyesi, Ebu Osman idi. Ebu Avane, Abser ve diğer bazı kimselerden hadis dinlemiştir. Said b. Amr, sika, saduk ve memun bir zattı. Harun b. Ebu İshakın hilafeti sırasında 230 yılının Safer ayında Kufede vefat etmiştir.
3643. Cübare b. el-Muğallis Cübare b. el-Muğallis el-Maliki. Himmanoğulları mescidinin imamıydı. Hadis ilmiyle uğraşanlar tarafından bu konuda zayıf görülmüştür.
3644. Dırar b. Surad Dırar b. Surad et-Tahhan. Künyesi, Ebu Nuaym idi. Harun b. Ebu İshakın hilafeti sırasında 229 yılının Zilhicce ayının ortasında Kufede vefat etmiştir.
3645. İsmail b. Muhammed İsmail b. Muhammed İbn Ebül-Hakem es-Sekafi. el- Muhtar b. Ebu Ubeyd es-Sekafinin çocuklarındandır. Dedesi, Ebül-Hakem idi. el-Ameşten hadis rivayet etmiştir.
3646. İsmail b. Behram el-Eşcaiden hadis rivayet etmiştir.
3647. Abdullah b. Berrad Abdullah b. Berrad el-Eşari. Bu zat, Ebu Musa el- Eşarinin çocuklarındandır. Künyesi, Ebu amir idi. 234 yılında Kufede vefat etmiştir.
3648. el-Ala b. Amr el-Hanefi
3649. Hüseyn b. Abdülevvel Hüseyn b. Abdülevvel el-Ahvel. Künyesi, Ebu Abdullah idi.
3650. Yezid b. Mihran Künyesi Ebu Halid el-Habbaz idi. Ebu Bekir b. Ayyaştan hadis rivayet etmiştir. Harun b. Ebu Vasıkın hilafeti sırasında 228 yılının Şevval ayında Kufede vefat etmiştir.
3651. Mervan b. Cafer Mervan b. Cafer İbn Sad b. Semüre b. Cündeb el-Fezari. Ebu Bekir İbn Ayyaştan hadis rivayet etmiştir. Onun yanında Semüre b. Cündebin oğluna yazdığı vasiyet vardı.
3652. Mesruk b. el-Merzüban Mesruk b. el-Merzüban el-Kindi. Künyesi, Ebu Said idi. Yahya b. Zekeriyya b. Ebu Zaide ve diğer bazı kimselerden hadis rivayet etmiştir. Kufeli şahısların tabakalarının sonu. Ardından Basralıların tabakaları gelmektedir.