"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Lahmdan olanlar

O, Malik b. Adi b. el-Haris b. Mürre b. Üded b. Zeyd b. Yeşcüb b. Aribdir.

1274. Temim b. Evs ed-Dari
[Temim b. Evs ed-Dari] b. Harice b. Sud b. Cezime b. Zira  b. Adi b. ed-Dar b. Hani b. Habib b. Nümare b. Lahm. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Beraberinde kardeşi Nuaym b. Evs ile Dar kabilesinden birkaç kişi daha vardı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah anlattı. O ez-Zühriden, o da Abdullah b. Ubeydulah b. Utbeden şöyle dediğini rivayet etti: Darilerin heyeti hicretin 9. yılında Allah Resulünün  Tebuk seferi dönüşünde onun huzuruna geldiler. Bu heyet şu on kişiden oluşuyordu: Hani b. Habib, el-Fakih b. en-Numan, Cebele b. Malik, Ebu Hind b. Ber ve kardeşi Tayyib b. Ber, – Allah Resulü  ona Abdullah ismini vermişti- Temim b. Evs, Nuaym b. Evs, Yezid b. Kays, Azze b. Malik, – Allah Resulü  ona Abdurrahman ismini vermişti- ve kardeşi Mürre b. Malik ki, o Lahmoğullarındandır. Hani, Allah Resulüne  bir tulum içki, atlar ve altın işlemeli bir aba hediye etti. Bunun üzerine Allah Resulü  “Allah içkinin içilmesini haram kılmıştır.” dedi. Hani, “Onu satayım mı?” deyince Allah Resulü  şöyle buyurdu:“İçilmesini haram kılan Allah, onun satılmasını da haram kılmıştır.” O da onu götürüp Habcebe denen yere döktü. Allah Resulü  atları kabul etti. Altın işlemeli abayı da kabul etti ve Abbas b. Abdülmuttalibe verdi. Abbas, “Ey Allahın Resulü! Ben altın işlemeli bu ipek giysiyi ne yapayım?” dedi. Allah Resulü  “Altınını söker eşlerine zinet olarak verirsin ya da harcarsın. İpek giysiyi de satar parasını alırsın.” dedi. Bunun üzerine Abbas da onu bir Yahudiye 8.000 dirheme sattı. Bu heyet, Allah Resulü  vefat edinceye kadar orada kaldı. Allah Resulü  yüz vesk mahsul elde edilen bir arazinin onlara tahsis edilmesini vasiyet etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana el-Attaf b. Halid anlattı. O Halid b. Saidden, o da Temim ed-Dariden şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulüne  peygamberlik verildiğinde Şamdaydım. Bazı ihtiyaçlarım için çıkmıştım. Geceye kaldım. Ben de “Bu gece bu vadinin büyüğünün korumasındayım” dedim. Tam uzanıp istirahata çekilmeye başlamıştım ki, görmediğim bir münadi, “Allaha sığın! Cinler Allaha karşı kimseyi koruyamaz.” diye seslendi. Ben “Sen ne diyorsun?” deyince, o da “Ümmilerin peygamberi olan Allah Resulü  ortaya çıktı. Biz Hacundenen yerde onun arkasında namaz kıldık; Müslüman olduk ve ona tabi olduk. Cinlerin tuzakları artık sona erdi. Onlara ateşten şahaplar atıldı. Haydi sen de Muhammede git ve Müslüman ol!” dedi. Sabah olunca Eyyub Manastırına gittim. Orada bulunan bir rahibe olup bitenleri anlattım. O şöyle dedi: “Doğru söylemişler. O peygamberin Haremde ortaya çıktığını göreceksin. Onun hicret edeceği yer de Haremdir. O peygamberlerin en faziletlisidir. Ona ulaşmakta kimse seni geçmesin!” dedi. Bunun üzerine sıkıntılara katlanarak Allah Resulüne  gittim ve Müslüman oldum. Bize İsmail b. Abdullah b. Ebu Üveys haber verdi; dedi ki: Bana İsmail b. Abdullah b. Halid b. Said b. Ebu Meryem anlattı. -Bu zat İbn Cüdannın mevlası ve muhaddis Muhammed b. Hilal b. Ebu Hilalin kızının oğludur.- O babasından, o da dedesinden şunu rivayet etti: Allah Resulünün  Temim b. Evs ed-Dariye yazdığı yazı şöyledir: “Muhakkak ki, Aynun bütün köyleriyle, tepeleri, dağları, suyu, bağları, kaynak suları ve meyveleriyle ona ve ondan sonra da zürriyetine aittir. Orada kimse hak sahibi olamaz; haksız yere kimse oraya giremez. Kim onlara zulmetmek ister ya da orayı onlardan alırsa şüphesiz ki, Allahın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerinedir.” Bu yazıyı Ali yazdı. Muhammed b. Ömer dedi ki: Allah Resulünün  Şamda Habra ve Beytü Aynun dışında arazisi yoktur. Allah Resulü  bunları Evsin iki oğlu olan Temim ile Nuayma tahsis etmiştir. Temim, Allah Resulü  ile birlikte savaşmış ve ondan rivayette bulunmuştur. Osman b. Affanın şehit edilmesinin akabinde Şama göç edinceye kadar Medinede ikamet etmiştir. Künyesi Ebu Rukayyedir. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O İbn Avftan, o da Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Muhacir ve Ensar pahalı elbiseler giyiyorlardı. Temim ed-Dari de 1.000 dirheme bir rida aldı. Ancak o, o elbiseyle namaz kılıyordu. Bize Fadl b. Dükeyn ve Amr b. asım haber verdiler; dediler ki: Bize Hemmam anlattı. O Katadeden, o da İbn Sirinten kendisine şunu haber verdiğini rivayet etti: Temim ed-Dari, 1.000 dirheme bir rida satın almıştı. Ancak o, o elbiseyle arkadaşlarına namaz kıldırıyordu. Bize Affan b. Müslim ve arim b. el Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. [Bu raviden sonra arim, bir ravi fazlasıyla Affanın tarikinden ayrılmaktadır.] Affan dedi ki: Bize Eyyub anlattı. O da Muhammedden rivayet etti. arim dedi ki: Bize Eyyub ve Hişam b. Hassan anlattılar. Onlar da Muhammedden şunu rivayet ettiler: Temim ed-Dari, 1.000 dirheme bir rida satın almıştı. Geceleyin onda namaz kılardı. Hammad b. Zeyde dediler ki: “1.000 dirheme mi?” O da “Evet!” dedi. Ancak bu ifade hadiste mevcut değildir. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı. O da Sabitten şunu rivayet etti: Temim ed-Darinin 1.000 dirheme satın aldığı bir ridası vardı. Onu Kadir gecesi olduğu ümit edilen gecede giyerdi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Abdülvahid b. Ziyad anlattı; dedi ki: Bize asım el-Ahvel haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Sirin anlattı; dedi ki: Temim ed-Dari, Kuran-ı Kerimi bir rekatta okuyordu. Bize Abdülvehhab b. Ata haber verdi; dedi ki: Bize Halid b. el-Hazza haber verdi. O da Ebu Kılabeden şöyle dediğini rivayet etti: Temim ed-Dari Kuran-ı Kerimi yedi gecede hatmederdi. Bize Yezid b. Harun ve Şebabe b. Sevvar haber verdiler; dediler ki: Bize Şube b. el-Haccac anlattı. O Amr b. Mürreden, o Ebüd- Duhadan, o da Mesruktan şöyle dediğini rivayet etti: Mekke halkından bir adam bana şöyle dedi: “Burası kardeşin Temim ed- Darinin makamıdır. Bir gece sabaha -veya sabah yaklaşıncaya- kadar namaz kıldı. Şu ayeti okuyor, onu tekrarlıyor ve ağlıyordu: “Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini inanıp salih amel işleyenlerle bir tutacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin onlarınki ile aynı olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!” Bize Hafs b. Amr el-Havdi haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Akil anlattı; dedi ki: Bize Yezid b. Abdullah anlattı; dedi ki: Bir adam, Temim ed-Dariye, “Geceleyin kıldığın namazdan bahseder misin?” dedi. Temim buna çok öfkelendi ve şöyle dedi: “Vallahi gece vakti gizli bir evde kıldığım bir rekat namaz, bütün gece namaz kılıp sonra da onu insanlara anlatmamdan daha hayırlıdır.” Bu sefer adam kızdı ve “Ey Allah Resulünün  ashabı! Allah sizi en iyi bilendir. Size bir şey sorduğumuzda bizi azarlarsınız; sormadığımızda ise bizi kınarsınız.” dedi. Bunun üzerine Temim ona yönelerek şöyle dedi: “Söyler misin bana? Sen kuvvetli bir mümin, ben de zayıf bir mümin olursam bana Allahın verdiğinden daha fazlasını yükleyip benim iflahı mı keseceksin? Ya da ben kuvvetli bir mümin, sen ise zayıf bir mümin olursan sana Allahın verdiğinden daha fazlasını yükleyip senin iflahını mı keseceğim? Hayır! Öyleyse nefsin için dininden yeterli miktarı, dinin için de nefsinden yeterli miktarı al ki, dengeyi sağlayıp doğru yolu bulasın!” Bana Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb anlattı; dedi ki: Bize Muhammed b. Ebu Bekir anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Amre bizi ziyaret etti ve bizde geceledi. Gece namaz kılmak üzere kalktım. Namazdaki kıraatimde sesimi yükseltmedim. Bunun üzerine Amre, “Ey kardeşimin oğlu! Neden kıraatinde sesini yükseltmiyorsun? Halbuki bizi, Kari olan Muaz ile Temim ed-Darinin sesinden başkası uyandırmazdı.” Vüheyb dedi ki: Muhammed bana babasının [namaz] kıraatinde sesini yükselttiğini anlattı. Bana el-Hasan b. Musa, İbn Lehianın şöyle dediğini haber verdi: Bana el-Haris b. Yezid anlattı. O da Yezid b. Masruktan şöyle dediğini rivayet etti: Temim ed-Dari denizde gazveye çıkmıştı. Musa b. Nusayrdan, kendisine Rum esirlerini göndermesini isterdi ve gelen esirlere sadaka verirdi.

1275. Nuaym b. Evs
[Nuaym b. Evs] b. Harice b. Cezime b. Zerra b. Adi b. ed-Dar. Bu şahıs, Temim ed-Darinin kardeşidir. Dar, Lahm kabilesinin bir boyudur. Nuaym, kardeşi Temim ile birlikte Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış, Müslüman olmuş ve onun sohbetinde bulunmuştur. Ancak ondan herhangi bir hadis rivayet ettiğini bilmiyoruz.

1276. Yezid b. Kays
[Yezid b. Kays] b. Harice b. Sud b. Cezime b. Zerra b. ed-Dar. Muhammed b. Ömer ile Hişam b. Muhammed es-Saib el-Kelbinin rivayetine göre Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.

1277. Hani b. Habib ed-Dari
Muhammed b. Ömerin Muhammed b. Abdullah, ez-Zühri, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe tarikiyle naklettiği rivayette bu zatın ed-Dar boyunun elçileri arasında olduğunu; Allah Resulüne  hediye verdiğini ve onun da içki dışındaki hediyesini kabul ettiğini görmekteyiz. Hişam b. Muhammed es-Saib el-Kelbinin rivayetinde ise ne onun bahsine, ne de nesebine rastladık.

1278. Ebu Hind b. Ber
Muhammed b. Ömerin rivayetine göre isim böyledir. Hişam b. Muhammed ise bu şahsın isminin “Ebu Hind b. Abdullah b. Rüzeyn b. Immit b. Rebia b. Zerra b. Adi b. ed-Dar” olduğunu söyler. Peygambere  gelen [ed-Dar] heyeti içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.

1279. Kardeşi et-Tayyib
[Tayyib] b. Ber. Muhammed b. Ömerin rivayetine göre ismi böyledir. Hişam b. Muhammed ise bu şahsın isminin “et-Tayyib b. Abdullah b. Rüzeyn b. Immit b. Rebia b. Zerra b. Adi b. ed-Dar” olduğunu söyler. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Allah Resulü  ona “Abdullah” ismini vermiştir.

1280. Mervan b. Malik
[Mervan b. Malik] b. Sud b. Cezime b. Zerra b. Adi b. ed-Dar. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.  Allah Resulü  ona “Abdurrahman” ismini vermiştir. Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbi böyle demiştir.

1281. Kardeşi Vehb
[Vehb] b. Malik Sud b. Cezime b. Zerra b. Adi b. ed-Dar. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Hişam b. Muhammed b. es-Saib böyle demiştir. Muhammed b. Ömer ise rivayetinde şöyle der: “O, ed-Dar boyunun heyeti içindeydi.”

1282. İzze b. Malik
Ve kardeşi Mürre b. Malik. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almışlar ve Müslüman olmuşlardır.

1283. el-Fakih b. en-Numan
[el-Fakih b. en-Numan] b. Safare b. Rebia Zerra b. Adi b. ed-Dar. Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Muhammed b. Ömerin rivayeti böyledir. Hişam b. Muhammed b. es- Saibin rivayetinde ise Peygambere  gelen heyetin içinde yer alıp Müslüman olan kişi, Rifaa b. el-Fakih b. en-Numandır.

1284. Cebele b. Malik
[Cebele b. Malik] b. Cebele b. Safare b. Rebia b. Zerra b. Adi b. ed-Dar. Muhammed b. Ömer ile Hişam b. Muhammedin rivayetine göre Peygambere  gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Ancak Muhammed b. Ömer sadece “Cebele b. Malik” demiş [ve nesebi hakkında bilgi vermemiştir.] Hişam b. Muhammed ise bu nesep ile onu ed- Dara nispet etmektedir.