O, Kindidir. İsmi Sevr b. Ufeyr b. Adi b. el-Haris b. Mürre b. Üded b. Zeyd b. Yeşcüb b. Arib b. Kehlan b. Sebe b. Yarub b. Kahtandır.
1228. el-Eşas b. Kays
O, el-Eşec b. Madikerib b. Muaviye b. Cebele b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin b. el-Haris b. Muaviye b. Sevr b. Murti b. Kindedir. Kinde, Sevr b. Ufeyrdir. Annesi Kebşe bt. Yezid b. Şürahbil b.Yezid b. İmruülkays b. Amr el-Maksur b. Hacer -ki, bu şahıs “Murar” denen bitkiyi yiyendir- b. Amr b. Muaviye b. el-Haris b. el-Ekber b. Muaviye b. Sevr b. Murti b. Muaviye b. Kinde. Babasından gelen nimetlere karşı nankörlük ettiği için Kinde diye isimlendirildi. el-Eşasın ismi aslında Madikerib idi. Saçı-başı sürekli dağınık olduğu için el-Eşas diye isimlendirildi. Eşasın Çocukları: 1-Numan: Bu oğlunun doğum müjdesi, kendisine Pegamberin yanında iken verildi. Bunun üzerine o şöyle dedi: “Vallahi kavmime bir kazan tirid yedirmem bana ondan daha sevimlidir.” Çocuk da küçük yaşta vefat etti. Çocuğun annesi Ümeyye bt. Cemd b. Madikerib b. Velia b. Şürahbil b. Muaviye Hucr b. el-Karid b. el-Haris el-Vellade b. Amr b. Muaviye b. el-Haris b. el-Ekberdir. el-Eşastan sonra Ümeyye bt. Cemd ile Hucr b. Adi el-Edber evlendi ve Hucr onunla evli olduğu dönemde öldürüldü. 2-Muhammed b. el-Eşas 3-İshak 4-İsmail 5-Habbane 6-Karibe Son beş çocuğun annesi, Ebu Bekir es-Sıddıkın kızkardeşi olan Ümmü Ferve bt. Ebu Kuhafedir. 7-Kays b. el-Eşas: Hüseyin b. Ali şehit edildiği zaman onun kadife giysisini aldı. Bundan dolayı ona “Kadifenin Kaysı” deniyordu. Annesi Müleyke bt. Zürare b. Kays b. el-Haris b. Adda b. en-Nehadır. Nehaın lider ailesine mensuptur. el-Eşas, boşanma hakkı Müleykede olmak üzere onunla evlendi. el-Eşasın oğulları Muhammed, İshak ve İsmailin de çocukları oldu. Muhammed b. el-Eşasa gelince, onun otuzdan fazla oğlu oldu. el-Eşas b. Kays, Peygambere Kindeden yetmiş kişilik bir heyetle elçi olarak geldi. Esasen Kindeden her isim elçi olarak gelmişti. Ancak Peygamber , [bunlar arasında] el-Eşas b. Kaysı elçi olarak muhatap almıştı. Onlardan gücümüzün yettiklerinin hepsini yazdık. Bütün bunlar Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbinin rivayetinde mevcuttur. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Mamer anlattı. O da ez-Zühriden şöyle dediğini rivayet etti: el-Eşas b. Kays, Peygambere Kindeden on küsur süvari ile geldi. Mescidinde iken Peygamberin huzuruna girdiler. Saçlarını taramış, gözlerine sürme çekmişlerdi. Üzerlerinde kenarlarını ipekle işledikleri Yemen abalarıyla altın işlemeli ipek giysiler vardı. Peygamberin huzuruna girdikleri zaman onlara “Siz Müslüman olmadınız mı?” dedi. “Evet, Müslüman olduk ey Allah ın Resulü!” dediler. Allah Resulü , “Peki bu ipek elbiseler de ne?” deyince giysileri çıkarıp ipekle işlenmiş yerleri ayırmaya başladılar ve ayırdıklarını da attılar. Sonra el-Eşas dedi ki: “Ey Allahın Resulü! Biz Murar yiyenin oğullarıyız.” Onlar Remle bt. el-Harisin evinde kalıyorlar ve Peygamberin misafirleri olarak ağırlanıyorlardı. Memleketlerine dönmek istediklerinde Peygamber , onlara hediyeler getirilmesini emretti ve bu hediyelerle onları ödüllendirdi. Zira o kendisine gelen heyetlere hediyeler veriyordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Amr b. Züheyr anlattı. O da Mıhcen b. Vehbden şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber onlara onar ukıyye verdi. el-Eşasa ise on iki ukıyye verdi. Akabinde el-Eşas, memleketine döndü. Bize Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisi haber verdi; dedi ki: Bize el- Ameş anlattı. O Umare b. Umeyrden, o da Abdurrahman b. Yezidden rivayet ettiği bir hadiste şunu rivayet etti: el-Eşas b. Kaysın künyesi Ebu Muhammed idi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Halid b. el- Kasım anlattı. O da Züra b. Abdullah b. Ziyad b. Lebidden şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulü Ziyad b. Lebidi Hadramevte zekat toplama memuru olarak tayin etti ve ona dedi ki: “Bu grupla -ki Kindeoğullarını kastediyordu- beraber yola koyul! Seni onların zekatlarını toplamakla görevlendirdim.” Bunun üzerine Ziyad, Allah Resulünün Hadramevtin meyve, deve, koyun-keçi, at ve öşür zekatından sorumlu memuru olarak onlarla birlikte yola koyuldu. Ona, bununla ilgili yazılı bir belge verdi. O da belgede yazılandan ne fazlasını, ne de eksiğini yapıyordu. Allah Resulü vefat edip de Ebu Bekir halife olunca Ziyada görevinde kalmasını, kendisi adına biat almasını, karşı gelenleri kılıcıyla ezmesini, kabul edenlerden destek alarak sırt çevirenlere karşı koymasını bildiren bir mektup yazdı. Bu mektubu ona Ebu Hind el-Beyadi ile gönderdi. Sabah olunca Ziyad, Allah Resulü nün vefat ettiğini insanlara bildirdi. Ebu Bekir için insanlardan biat aldı ve onlara zekatlarını vermelerini emretti. Bazıları zekat vermekten kaçındılar. Bunun üzerine el-Eşas b. Kays, “İnsanlar toplandıklarında ben de onlardan biri gibiyim.” dedi ve [halifeye] biat etme teşebbüsünden vazgeçti. Bunun üzerine İmruülkays b. Abbas el- Kindi ona, “Allahtan kork! Allah Resulüne olan elçiliğinin ve Müslümanlığının hatırına bugün ahdini bozma! Vallahi bu işi ondan sonra üstlenen kişi, muhalefet edenlerle savaşacaktır. Sakın ha, sakın! [Bir yanlışlık yapma!] Canını kurtar! Eğer sen [biat için] öncülük edersen, diğer insanlar da seninle birlikte öne atılırlar. Ama geri kalırsan dağılır ve ihtilafa düşerler.” dedi. Ancak el-Eşas bunu kabul etmedi ve şöyle dedi: “Araplar, atalarının [daha önce] taptıklarına geri döndüler. Üstelik biz Arapların Ebu Bekirden mesken olarak en uzakta olanlarıyız. Ebu Bekir üzerimize ordu mu gönderir?” İmruülkays ona, “Evet, vallahi! Dahası Allah Resulünün valisi, senin küfre girmene müsaade etmez.” dedi. el-Eşas, “O da kim?” deyince İmruülkays, “Ziyad b. Lebid!” diye cevap verdi. el-Eşas buna güldü ve “Ziyad kendisini kurtarmama razı olmaz mı?” dedi. İmruülkays da “Yakında göreceksin!” dedi. Sonra el-Eşas kalktı; Mescitten çıkıp evine gitti. Bu çirkin sözlerden söylediğini söylemiş; ancak İslamdan döndüğünü açıkça ifade etmemişti. O artık bekleyip gözetliyor ve şöyle diyordu: “Mallarımız elimizde durur. Onları hemen vermeyiz. Bu hususta insanların sona kalanlarından oluruz.” Ziyad öğleden sonra ikindi namazı vaktine kadar Ebu Bekir için biat aldı. Ardından ikindi namazını kıldırdı. Sonra evine gitti. Ertesi gün daha önce yaptığı gibi zekatı toplamak için sabah erkenden çıktı. Gönlü her zamankinden daha güçlü ve istekli, dili daha sertti. Harise b. Süraka b. Madikerib el-Kindi, kendilerinden olan bir delikanlının zekat vermesine mani oldu ve kalkıp zekat olarak alınmış olan devenin bağını çözdü. O bir yandan da şöyle diyordu: Onu engelliyor, yanaklarında ihtiyarlık alameti olan yaşlı adam! Tıpkı farklı renklere boyanmış elbise gibi alacalıdır o yaşlı adam! Şüphe ortaya çıktığında şüphesinde karar kılıyor, o yaşlı adam! Bunun üzerine Ziyad b. Lebid kalkıp Müslüman arkadaşlarına seslendi. Onları Allahın dinine ve Kitabına yardıma çağırdı. Müslümanlardan bir grup Ziyadın yanına gitti. İslam dininden dönenler ise Harisenin yanına gitmeye başladı. Ziyad gündüz vakti, geceye kadar onlarla savaşıyordu. Savaş bu minval üzere günlerce devam etti. el-Eşas b. Kaysa çok insan katıldı. Ardından o da kendi görüşünde olanlarla birlikte en-Nüceyr denen yerde bir kaleye sığındı. Ziyad b. Lebid, onları kuşatma altına aldı. Allah onların kalplerine korku saldı. Kuşatma onları sıkıntıya soktu. Bunun üzerine el-Eşas b. Kays, “Ne zamana kadar burada kalacağız? Biz de acıktık; çocuklarımız da acıktı. Bu ordular üzerinize saldırıyor. Onlara hiçbir şekilde karşı koyamayız. Allaha yemin ederim ki, kılıçla ölmek, açlıktan ölmekten daha iyidir. Adamın boynu vurulur, zürriyetine ne yapılır ki?” dedi. Etrafındakiler de “Bizim onlara gücümüz yeter mi? Bize bir yol göster, sen büyüğümüzsün!” dediler. el-Eşas sözlerine şöyle devam etti: “Kendilerine asla karşı koyamayacağımız kuvvetler üzerimize yürümeden ben inip sizin için can güvenliğinizi sağlayacak bir güvence alayım!” Bu söz üzerine kaledekiler el-Eşasa şöyle demeye başladılar: “Bunu yap, bizim için bir güvence al! Ziyada muhatap olma konusunda hiç kimse senden daha ehliyetli değildir.” Akabinde el-Eşas hemen Ziyad a, “Güvende olmam koşuluyla gelip seninle konuşabilir miyim?” diye haber saldı. Ziyad “Evet!” cevabı verince el-Eşas, en-Nüceyr [kalesinden] indi ve Ziyad ile baş başa görüştü. Ona, “Ey amca oğlu! Bu iş gerçekleşti; ama bizim için hayırlı olmadı. Benim [seninle] sıla-ı rahim ve akrabalık ilişkim var. Beni arkadaşın olan el-Muhacir b. Ebu Ümeyyeye havale edersen o beni öldürür. Oysa Ebu Bekir benim gibisini öldürmekten hoşlanmaz. Üstelik Ebu Bekirin Kinde reislerini öldürmeyi yasaklayan mektubu sana geldi. Ben de onlardan biriyim. Ben, senden canım için güvence istiyorum.” dedi. Ziyad ona şöyle cevap verdi: “Canın konusunda sana asla güvence vermem. Çünkü sen İslam dininden dönüşün başını çektin ve Kindenin bize karşı gelmesini sağladın.” el-Eşas bu söze, “Ey adam, geçmişi bırak! Sana doğru yönelip gelen [yeni] vaziyetleri karşılamaya bak! Ebu Bekire gidip hakkımdaki görüşünü ortaya çıkarıncaya kadar canım, ailem ve malım için bana güvence ver!” diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine Ziyad, “Ne karşılığında?” diye sorunca Eşas, “Sana en-Nüceyrin kapılarını açarım!” diye cevap verdi. Bu cevap üzerine Ziyad, onu Ebu Bekire götürüp hakkındaki görüşünü öğrenmesi ve en-Nüceyrin kapılarını açması şartıyla canı, ailesi ve malı hususunda ona güvence verdi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Bu rivayet, arkadaşlarımıza göre diğerlerinden daha sağlamdır. Bana Sadaka b. Utbe b. Ata b. Ebu Mervan anlattı. O babasından, o da dedesi Ebu Muattibden şöyle dediğini rivayet etti: en-Nüceyr halkına gelenler arasındaydım. el-Eşas, Ziyadla en-Nüceyr halkından yetmiş kişiye güvence vermesi üzerine anlaştı. el-Eşas da onlarla beraber inince yetmiş bir kişi oldular. Ziyad ona, “Seni öldüreceğim. Çünkü sana can güvenliği için eman verilmedi.” deyince el-Eşas ona, “Ben Ebu Bekire gidip hakkımdaki görüşünü ortaya çıkarıncaya kadar bana güvence ver!” dedi. Ziyad da bu şartla ona güvence verdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana ez-Zübeyr b. Musa b. Abdullah b. Ebu Ümeyye anlattı. O amcası Musab b. Abdullah b. Ebu Ümeyyeden şöyle dediğini rivayet etti: Ziyad b. Lebid, el-Eşas b. Kaysa ailesi ve malıyla birlikte onu Ebu Bekire gönderip hakkındaki hükmü onun vermesi şartıyla eman verdi. Buna karşılık o da en-Nüceyri açtı. Savaşçıları [içlerinden ayırıp] çıkardılar. Onların sayısı çoktu. Ziyad, onların ileri gelenlerinden olan 700 kişiye yönelip bir kişinin öldürülmesi karşılığında onların boyunlarını vurdu. Bunun üzerine onlar, el-Eşası kınayarak Ziyada şöyle dediler: “Eşas bize ihanet etti. Sadece kendisi, malı ve ailesi için güvence aldı. Bizim için topyekun bir güvence almadı. Biz de güven içinde indik ve öldürüldük.” Ziyad, “Ben sizin için güvence vermemiştim.” dedi. Onlar da “Sen doğru söylüyorsun. el-Eşas bizi kandırdı.” dediler. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. İsmail b. Ebu Habibe anlattı. O da Davud b. el-Husayndan şöyle dediğini rivayet etti: Ziyad b. Lebid, esirleri Nehik b. Evs b. Hazeme el-Eşheli ile birlikte Ebu Bekire gönderdi. Onunla beraber Katireoğullarından seksen kişiyi gönderdi. el-Eşası da onlarla birlikte bağlı olarak gönderdi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Halid b. el- Kasım anlattı. O babasından, o da Abdurrahman b. el-Huveyris b. Nüfeydden şöyle dediğini rivayet etti: el-Eşas b. Kaysın elleri boynuna bağlı, zincire vurulmuş bir halde Medineye getirildiğini gördüm. Onu Ziyad b. Lebid ile el-Muhacir b. Ebu Ümeyye, Ebu Bekire göndermişti. Ziyad, Ebu Bekire şunu yazmıştı: “Biz ona sadece onun hakkındaki kararı sen veresin diye güvence verdik. Onu zincire vurulmuş bir halde, ailesiyle ve taşınması kolay olan malıyla birlikte gönderdik. Bu konuda sen görüşünü ortaya koyacaksın.” Nehik b. Evs esirlerle birlikte Remle bt. el-Harisin evine konuk oldu. el- Eşas b. Kays da onlarla beraberdi. Şöyle demeye başladı: “Ey Allah Resulünün halifesi! Müslüman olduktan sonra kafir olmadım; ancak malım konusunda cimri davrandım.” Bunun üzerine Ebu Bekir, “Sen Araplar atalarının taptıklarına döndü. Biz Araplar içinde Ebu Bekirden yurdu en uzak olan kimseler iken o bize ordu mu gönderecek? diyen adam değil misin? Senden daha hayırlı olan kişi ise Onun valisi senin küfre girmene müsaade etmez. demişti. Sen de O da kim? demiştin? O da, Ziyad b. Lebid! demişti de sen alay ederek gülmüştün. Peki Ziyadı nasıl buldun? Annesi onu sana hatırlattı mı?” dedi. Bu soruya el-Eşas, “Evet, tam hatırlattı.” diye cevap verdi ve sonra şöyle devam etti “Ey adam! Esirlerimi bırak! Senin adına savaşmam için hayatımı bağışla! Kız kardeşin Ebu Kuhafenin kızı Ümmü Ferveyi bana nikahla! Ben yaptıklarıma tövbe ettim. Zekat vermemek konusunda çıktığım yoldan geri döndüm.” Bu sözler üzerine Ebu Bekir, [onu bağışladı ve] Ebu Kuhafenin kızı Ümmü Ferveyi ona nikahladı. Ömer b. el-Hattab, hilafeti döneminde insanları Irak fethine çağırıncaya kadar o, Medinede kaldı. el-Eşas b. Kays, Sad b. Ebu Vakkasla beraber [cihada] çıktı. Kadisiyye, Medain, Celula ve Nehavend savaşlarına katıldı. Müslümanlar Kufeyi bölüştüklerinde o da bir pay sahibi oldu. Orada Kindeoğulları arasında bir ev inşa etti ve vefat edinceye kadar o evde ikamet etti. Neslinden gelenler, bugüne kadar hala orada ikamet etmektedir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Sad anlattı. O Zeyd b. Eslemden, o da [Zeydin] babasından şöyle dediğini rivayet etti: el-Eşasın Ebu Bekire geldiği yıl Ömer b. el-Hattab beni satın aldı. Hicretin 12. yılıydı. Ben el-Eşas b. Kaysa bakıyordum. O zincire vurulmuş bir şekilde Ebu Bekir ile konuşuyordu. Ebu Bekir ona, “Şöyle şöyle yaptın.” diyordu. Nihayet el-Eşas b. Kaysın şöyle dediğini duydum: “Senin adına savaşmam için hayatımı bağışla! Kız kardeşini bana nikahla!” Ebu Bekir onun istediğini yaptı. Kız kardeşi Ümmü Ferveyi ona nikahladı. Muhammed b. Sad dedi ki: Bana Ebül-Yeman el-Hımsiden haber verildi. O Safvan b. Amrdan, o da Ebu s-Salt Süleym el-Hadramiden şöyle dediğini rivayet etti: Sıffın savaşına katıldım ve orada el-Eşas b. Kays el-Kindi yi gördüm. Baktım ki, o kel biridir; başında sadece birkaç kıl vardı. “Muaviye nerede?” diyordu. Ona “İşte Muaviye o!” denildi. Bunun üzerine [ona dönerek] şöyle dedi: “Ey Muaviye! Muhammedin ümmeti hakkında Allahtan kork! Farzet ki, Irak halkını öldürdünüz; sınırları, kadınları ve çocukları kim koruyacak? Şüphesiz ki Allah, Müminlerden iki grup birbirleriyle savaşırsa onların aralarını bulun!… buyuruyor.” Bundan sonra fazla bir vakit geçmeden [Muaviye ile Ali] arasında barış gerçekleşti. Muaviye Şam halkıyla Şama, Ali de Irak halkıyla Iraka döndü. Ebül-Yemanın dışındaki raviler dediler ki: el-Eşas b. Kays, iki hakemin tahkim olayına şahit olmuştur. Ali, Abdullah b. Abbasın Amr b. el-as ile birlikte hakem olmasını istedi. el-Eşas b. Kays bunu kabul etmedi ve şöyle dedi: “Vallahi iki Mudarlı, biri Yemenli olmadıkça asla bu konuda hüküm veremezler.” Bu söz üzerine Ali, Ebu Musa el-Eşariyi hakem tayin etti. el- Eşas b. Kays, tahkim belgesinin şahitlerinden biriydi. Bize Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. İsmail anlattı. O (Ebu İshak) eş-Şeybaninin, Kays b. Muhammed b. el-Eşas hakkında şunları söylediğini rivayet etti: el-Eşas, Azerbaycan valisi idi. Onu Osman görevlendirmişti. Kavminden bir adam ona gelmiş, el-Eşas ona 2.000 [dirhem] vermişti. O kişi el-Eşası [halifeye] şikayet etti. el-Eşas [Medineye] gelince [haber ] gönderip onu çağırdı ve ona “Ben sana o malı emanet olarak vermiştim.” dedi. O da “Hayır, sen bana onu sıla-ı rahimden [akrabalık ve vatan bağımızdan] dolayı verdin.” dedi. Bunun üzerine el-Eşas kızdı ve yemin etti. Sonra da bu yemininin kefareti olarak 15.000 [dirhemi sadaka olarak] verdi. Bize Kesir b. Hişam haber verdi; dedi ki: Bize Furat b. Süleyman anlattı; dedi ki: Bize Meymun b. Mihran rivayet etti. Yine bize Abdullah b. Cafer haber verdi; dedi ki: Bize Ebul-Müleyh anlattı. O da Meymun b. Mihrandan şöyle dediğini rivayet etti: Kendisi süvari olduğu halde beraberindeki insanların [yaya olarak] yürüdüğü ilk kişi el-Eşas b. Kaystır. Muhacirler bu reisi süvari olarak gördüklerinde “Allah o despotu kahretsin!” derlerdi. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O İsmail b. Ebu Halidden, o da Hakim b. Cabirden şöyle dediğini rivayet etti: el-Eşas b. Kays öldüğü zaman, kızı el-Hasan b. Alinin eşiydi. el-Hasan dedi ki: “Onu yıkadığınız zaman, bana haber verinceye kadar bir şey yapmayın!” Ona haber verdiler. Kendisi gelerek ona güzelce abdest aldırdı ve kefenine güzel koku sürdü.
1229. Kardeşi Seyf b. Kays
Annesi Şehha,Hadramevtten bir cariyeydi. el-Eşas ile birlikte Peygambere elçi olarak gelmişti. Peygamber ona, onlara müezzinlik yapmasını emretti. O da vefat edinceye kadar onlara müezzinlik yaptı.
1230. Kardeşleri İbrahim b. Kays
Eşas ile birlikte Peygambere elçi olarak geldi ve Müslüman oldu.
1231. Şürahbil b. Madikerib
[Şürahbil b. Madikerib] b. Muaviye b. Cebele b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. el-Eşas b. Kays b. Madikeribin amcasıdır. Şürahbilin ismi Afifti. Peygambere elçi olarak gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Kendisine 2.500 [dirhem] atiyye tahsis edilenlerdendi.
1232. Hani b. Hucr
[Hani b. Hucr] b. Muaviye b. Cebele b. Adi b. Rebia b. Mu aviye el- Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu.
1233. Şürahbil b. es-Simt
[Şürahbil b. es-Simt] b. el-Esved b. Cebele b. Adi b. Rebia b. Mu aviye el-Ekremin. Hem Cahiliye hem de İslami dönemde ümera ve eşraftandı. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı. Kadisiyye savaşına katıldı. Hıms valiliği yaptı. Hımsı fetheden ve mesken yerlerini belirleyerek şehrin imar planını yapan kişidir. Çocuklarından es-Simt b. Sabit b. Yezid b. Şürahbil, Mervan b. Muhammede başkaldırmış; Mervan da onu yakalayıp idam etmiştir. Oğlu Abdullah b. es-Simt, Şam halkının eşrafındandı. Abdullah b. Said el-Hareşi, Müminlerin Emiri Muhammed b. Harunun Hımsa vali olduğu günlerde onu ve iki oğlu Ahmed ile Ebül-Esved i öldürdü.
1234. el-Haris b. el-Hani
[el-Haris b. el-Hani] b. Ebu Şemir b. Adi b. Rebia b. Muaviye el- Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Sabat savaşına katıldı ve o gün çok yara aldı. Hucr b. Adiye Yemen diliyle seslenerek yardıma çağırdı. Bunun üzerine Hucr b. Adi ona yöneldi ve onu kurtardı. Kendisine 2.500 [dirhem] atiyye tahsis edilenlerdendi.
1235. Hucr el-Hayr
[Hucr el-Hayr] b. Adi el-Edber (arkasını dönüp giden) -arkasını dönüp kaçarken [babasının kılıç darbesiyle kalçasından] yaralandığı için böyle isimlendirilmiştir- b. Cebele b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Hem Cahiliye, hem de İslami dönemde ümera ve eşraftandı. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı. Kadisiyye savaşına katıldı. Mercü Azrayı fetheden kişidir. Ali b. Ebu Talib ile beraber Cemel ve Sıffıne katılmıştı. Atadan 2.500 [dirhem] verilenler arasındaydı. Muaviye b. Ebu Süfyan onu ve arkadaşlarını Mercü Azrada öldürdü. Musab b. ez-Zübeyr, Hucr b. Adinin oğulları Ubeydullah ile Abdurrahmanı da idam ederek öldürdü. İkisi de Ali taraftarı idi.
1236. Şüreyh/el-Mükedded
[Şüreyh -o el-Mükeddeddir- b. Mürre b. Seleme b. Mürre Hucr b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Çok cömertti. Şu şiirindeki “küdduni [bana ısrar edin!]” sözünden dolayı “el-Mükedded [ısrar edilen]” diye isimlendirilmiştir: Benden isteyin ve ısrar edin! Mutlaka bolca veren biriyim, Size, darlıkta ve bollukta iki avucumdaki şeyi! Eşas b. Kays onu kendinden sonra Azerbaycan valisi olmak üzere halef bırakmıştı.
1237. Hucr eş-Şer
[Hucr eş-Şer] b. Yezid b. Seleme b. Mürre b. Hucr b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Eşraftan biriydi. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Hucr b. el-Edbere “Hucr el- Hayr” dendiği için ikisini birbirinden ayırmak maksadıyla buna da “Hucr eş-Şer” denmiştir. Gerçekten de o şerli bir insandı. Hakem olayında Alinin yanında bulunan şahitlerden biriydi. Bundan sonra Muaviye b. Ebu Süfyan onu Ermenistana vali tayin etmiştir.
1238. Adi b. Hemmam
[Adi b. Hemmam] b. Mürre b. Hacer b. Adi b. Rebia b. Muaviye el- Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Oğlu aiz b. Adi eşraftan biriydi. aiz, Abdurrahman b. Muhammed b. el-Eşas b. Kaysı tokatlayan kişidir. Kinde [bu davaranışından dolayı] ona kızmadı. Ancak Hemdan kızdı. Aşa Hemdan, Abdurrahman için [bir şiirinde] şöyle demiştir: Koruduk biz seni, ama korunmuyorsun savaşta sen! Ne bir kişiden, ne de iki kişiden! Senin için intikam aldık aizden, Kurtardığımız gün, seni Halidden…
1239. Yezid b. Kebs
[Yezid b. Kebs] b. Hani -ki bu kişi Muttalidir. Cahiliye döneminin ümera ve eşrafından idi. Kendisi [civardaki kabilelere] saldırıp yağma yapıyordu. Bu nedenle onun hakkında “Falancaoğullarını hakimiyeti altına aldı.” deniyordu. Böylece o “el-Muttali [Hakim olan]” diye isimlendirilmiştir.- b. Hacer b. Şürahbil b. el-Haris b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Yezid b. Kebs, Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı. Babası Kebs b. Hani öldürülmüştü. Öldürülme sebebi şuydu: el-Eşas b. Kays, babası öldürüldüğü zaman -ki onu Murad kabilesi öldürmüştü- intikamını almak için [meydana] çıktı. Onlar birbirini destekleyen üç sancakla birlikte çıktılar. Bir sancağın başında Kebs b. Hani, bir sancağın başında el-Eşas b. Kays, diğerinin başında da el-Kaşam Ebu Cebr b. Yezid b. el-Erkam vardı. Bunlar el-Haris b. Kaboğullarından Muakkıloğullarıyla kaşılaştılar. Kebs, el-Kaşam ve Ferve b. Zürare b. el-Erkamın oğulları öldürüldü. el-Eşas b. Kays da esir düştü. el-Eşas, [intikam almak için ortaya çıkmadan önce] “Murad kabilesine düşmeyeyim de Mezhicin farklı kabilelerine mensup hangi grupla karşılaşırsam karşılaşayım, aldırmam.” demişti. Akabinde o, el-Haris b. Kaboğullarıyla karşılaştı ve esir düştü. 3.000 deve karşılığında serbest bırakıldı. Ondan başka hiçbir Arap için böyle bir fidye verilmemiştir. Amr b. Madikerib ez-Zübeydi, bir kasidesinde onun için şöyle demiştir: Babası Kaysın intikamını almak için [el-Eşas] geldi bize, Şu büyük orduyu mahvedip getirdi dize, Fidyesi oldu iki bin gencecik deve, Yanı sıra bin tane de doğuran güzel deve! Ağıt yakan bir kadın da [onun için] şöyle demiştir: Kebs b. Haninin, Ferveoğullarının, Eşas b. Kaysın esaretinin ardından, Bir de Ebül-Cebr Kaşamdan sonra onu terk ettiler. Zira boğazlandı onların asil atları…
1240. Hani b. el-Haris
[Hani b. el-Haris] b. Cebele b. Hucr b. Şürahbil b. el-Haris b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı ve Müslüman oldu. Çocuklarından biri Kamam bt. el-Haris b. Hani b. el-Haris b. Cebele b. Hucr b. Şürahbildir ki, Kufede onun evine “Kamamın Evi” denirdi. Onun bu evi, el-Eşas b. Kaysın evinin yanındaydı. Kamamın kızı, İsmail b. el- Eşasın eşidir ve ondan çocuğu olmuştur.
1241. Madikerib b. el-Haris
[Madikerib b. el-Haris] b. Luhay b. Şürahbil b. el-Haris b. Adi b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer aldı.
1242. Adi b. Amire
[Adi b. Amire] b. Ferve b. Zürare b. el-Erkam b. Numan b. Amr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Erkamoğulları bir boydur. Onların Kufede bir mescitleri vardır. Ali b. Ebu Talib Kufeye gittiğinde, beraberindekiler Osmana dil uzatmaya başladılar. Bunun üzerine Erkamoğulları “Osman b. Affana dil uzatılan bir memlekette kalmayız.” diyerek el-Cezireye/er-Ruhaya gittiler. Onlarla birlikte Kindenin çocukları, Ahmer b. Amroğulları, el-Haris b. Adioğullarından bazıları ve Hucr b. Vehb b. Rebiaoğullarından el-Ahrumoğulları da gitti. Muaviye b. Ebu Süfyanın yanına geldiler. Muaviye Allaha hamdü sena ettikten sonra şöyle dedi: “Ey Şam halkı! Bunlar Kinde kabilesinin büyük bir koludur. Ali b. Ebu Talibden intikam almak üzere bana geldiler.” Muaviye daha önceleri Iraktan gelenleri, Şam halkını ifsad ederler diye el-Cezireye gönderirdi. Onları ise Nasibine yerleştirdi ve kendilerine topraktan hisseler verdi. Sonra onlara “Size Nasibin akreplerinin zarar vermesinden korkuyorum.” diye bir mektup yazdı. Akabinde onları er-Ruhaya yerleştirdi ve orada kendilerine topraktan hisseler verdi. Onlar da Muaviye ile birlikte Sıffın savaşına katıldılar. O gün Adi b. Amire b. Ferve b. Zürare b. el-Erkam elinden darbe yedi. Kufeden en son çıkıp yanlarına gelenlerden biri el-Urs b. Kays b. Said b. el-Erkamdır ki, bu şahıs el-Cezire de dahil olmak üzere birçok vilayette valilik yapmıştır. Bir diğeri Adi b. Amiredir. Bu zat abid ve fakihti. Aynı zamanda Ömer b. Abdülazizin arkadaşıydı. Süleyman b. Abdülmelik döneminde el-Cezire, Ermenistan ve Azerbaycan valiliği yapmıştır.
1243. Ales b. el-Esved
1244. Seleme b. el-Esved
[Seleme b. el-Esved] b. Şecere b. Muaviye b. Rebia b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Şecereoğulları bir boydur. Kufede bir mescitleri vardır. Esvedin iki oğlu Ales ve Seleme, Peygambere gelen heyetin içinde yer aldılar ve Müslüman olmuşlardır.
1245. Ebu Line
O Abdullah b. Ebu Kerib b. el-Esved b. Şecere b. Muaviye b. Rebia b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremindir. Peygambere elçi olarak gelmiş ve Müslüman olmuştur.
1246. Madan b. Rebia
[Madan b. Rebia] b. Seleme b. Ebül-Hayr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1247. Seleme b. Muaviye
[Seleme b. Muaviye] b. Vehb b. Kays b. Hucr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Künyesi Ebu Kurradır. İtibarı olan biriydi. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1248. Oğlu Amr b. Ebu Kurra
Kufede kadılık yapmıştır. Bu konuda Hişam şöyle demiştir: Kindeden dört kişi Kufede kadılık yapmıştır. Bunlar sırasıyla şunlardır: 1-Cebr b. el-Kaşam b. Yezid b. el-Erkam 2-Şüreyh b. el-Haris er-Raişi 3-Amr b. Ebu Kurra el-Hucri 4-Hüseyin b. Hasan el-Hucri: Halid b. Abdullah el-Kasrinin kadılığını yapmış ve onun [idari yetkisini temsil eden] mührüne de sahip olmuştur.
1249. Cebele b. Ebu Kerib
[Cebele b. Ebu Kerib] b. Kays b. Hucr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el- Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Kendisine 2.500 [dirhem] atiyye tahsis edilenlerdendi.
1250. el-Münzir b. Adi
[el-Münzir b. Adi] b. Münzir b. Adi b. Hucr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1251. el-Esved b. Seleme
[el-Esved b. Seleme] b. Hucr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Yanında da o zaman toy bir delikanlı olan oğlu Yezid vardı. Peygamber , el-Esvede dua etmişti.
1252. Cebele b. Said
[Cebele b. Said] b. el-Esved b. Seleme b. Hucr b. Vehb b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1253. Semüre b. Muaviye
[Semüre b. Muaviye] b. Ömer b. Seleme el-Mucir b. Amr b. Ebu Kerib b. Rebia b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almıştır. Seleme el-Mucir bir boydur. Kufede bir mescitleri vardır. Mızrakla yaralanmış ve mızrak vücudunda bırakılmış; bu nedenle Mucir diye isimlendirilmiştir. Kufede Muciroğullarından kimse kalmamıştır. Ancak Şamda nesillerinden gelenler vardır.
1254. el-Haris b. Said
[el-Haris b. Said] b. Kays b. el-Haris b. Şeyban b. el-Fatik b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almıştır.
1255. Said b. Şerahil
[Said b. Şerahil] b. Kays b. el-Haris b. Şeyban b. el-Fatik b. Muaviye el- Ekremin. Heyette yanıbaşında kardeşinin oğlu Maruf b. Kays b. Şerahil olduğu halde Peygambere gelen heyetin içinde yer almıştır. Daha sonra İslam dininden çıkmış ve en-Nüceyr günü mürted olarak öldürülmüştür.
1256. Emana b. Kays
[Emana b. Kays] b. el-Haris b. Şeyban b. el-atik b. Muaviye el-Ekremin. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Uzun süre yaşamıştır. Beddaoğullarından şair Ivada, onun hakkında şöyle demiştir: Ey Ümmü Halid! Yaşasaydım keşke! Emana b. Kays b. Şeybanın yaşadığı kadar! O kadar yaşadı ki, artık “ölmeyecek o!” denildi. Nice yaşlıları ve gençleri geride bıraktı. Hars ve Hıkbeden sonra, Onun da başına geldi küçük kıyamet… Nasr b. Dühmanın başına geldiği gibi… Sanki o insanlar arasında bir an bile kalmamış, Keten parçalar içinde gömülmüş bir rehin… Emana ile birlikte oğlu Yezid b. Emana da gelen heyetin içindeydi ve Müslüman oldu. Sonra İslamdan döndü ve en-Nüceyr günü mürted olarak öldürüldü. Bütün bunlar Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbinin rivayetinde yer almaktadır.
1257. el-Haris b. Ferve
[el-Haris b. Ferve] b. eş-Şeytan b. Hadic b. İmruülkays b. el-Haris b. Muaviye b. el-Haris b. Muaviye b. Sevr. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Hişam b. Muhammed b. es-Saib der ki: Araplar eş-Şeytan ismini bir kişiye güzelliğinden dolayı takarlar.
1258. Madikerib
[Madikerib] b. Şerahil b. eş-Şeytan b. Hadic b. İmruülkays b. el-Haris b. Muaviye. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1259. İyas b. Şerahil
[İyas b. Şerahil] b. Kays b. Yezid b. ez-Zaid b. Bekir b. İmruülkays b. el- Haris b. Muaviye. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Şu sözünden dolayı “Zaid” diye isimlendirilmiştir: Kafiyeleri kovdukça kovarım kendimden, Tıpkı cesur bir delikanlının asil bir atı kovması gibi… Çoğalıp da beni yordukları zaman, Seçerim içlerinden on tane güzel olan, Onların mercan olanlarını ayırırım bir yana, Alırım nefis incilerini kapa kapa!
1260. Kays b. Abdullah
[Kays b. Abdullah] b. Kays b.Vehb (b. Bükeyr) b. İmruülkays b. el-Haris b. Muaviye. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1261. Ebül-Esved
[Ebül-Esved] b. Yezid b. Madikerib b. Seleme b. el-Haris b. Muaviye. Peygambere gelen heyetin içinde yer almıştır. Eşraftan biriydi. Kardeşi Hucr b. Yezid, yaklaşık otuz küsur yıl boyunca Hindoğullarının ganimetlerinden dörtte birini alıyordu. Malik b. el-Haris b. Muaviyeoğullarına “Hindoğulları” deniyordu.
1262. Şihab b. Esma
[Şihab b. Esma] b. Mür b. Şihab b. Ebu Şemir b. Madikerib b. Seleme b. Malik b. el-Haris b. Muaviye. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.
1263. Hucr
1264. Yezid
1265. Als
Bu kişiler, en-Numan b. Amr b. Arfece b. el-atik b. İmruülkays b. Zühl b. Muaviye b. el-Haris el-Ekberin oğullarıdır. Üçü de Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. es-Salt b. Hucr b. en-Numan, Kendisine 2.500 [dirhem] atiyye tahsis edilenlerdendi.
1266. en-Numan b. Yezid
[en-Numan b. Yezid] b. Şürahbil b. Yezid b. İmruülkays b. Amr el- Maksur b. Hucr -ki bu zat Mürar ağacından yiyenlerdendi- b. Amr b. Muaviye b. el-Haris el-Ekber. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Ona “Zu Nemrak [Yastık Sahibi]” denirdi ve el-Eşas b. Kaysın dayısı idi.
1267. Merzüban b. en-Numan
[Merzüban b. en-Numan] b. İmruülkays b. Amr el-Maksur b. Hucr -ki bu zat Mürar ağacından yiyen kişiydi. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur. Cebeleoğullarıyla birlikte Kufeye yerleşmişlerdi.
1268. Madan b. el-Esved
[Madan b. el-Esved] b. Madikerib b. Sümame b. el-Esved b. Abdullah b. el-Haris el-Vellade b. Amr b. Muaviye b. el-Haris el-Ekber. Ona “el- Cüfşiş” deniyordu. Peygambere el-Eşas b. Kays ile birlikte gelen heyetin içinde yer almıştır. “Ey Allahın Resulü! Sen bizden değil misin?” diye iki defa sormuş, Peygamber de susmuştu. Üçüncü defa sorunca Allah Resulü şöyle buyurdu: “Dikkat edin! Biz ne annemizi yok sayarız, ne de babamızdan uzak dururuz. Biz en-Nadr b. Kinaneoğullarıyız.” Bunun üzerine el-Eşas, “Allah ağzını yırtsın! Susmaz mı o ağzın?” dedi. Kindenin rivayetine göre şu şiiri söyleyen kişi Cüfşişdir: Dürüst olduğu için itaat ettik Allah Resulüne… Hayret! Ebu Bekirin mülkünün eriştiği noktaya… Ebu Bekiri mi varis kılacak o mülke, halefi diye… Vallahi beli büken büyük bir beladır bu, o takdirde! Bu bilgiler, Hişam b. Muhammed b. es-Saib el-Kelbinin rivayetinde yer alır. Muhammed b. Ömerin rivayetinde ise bu iki beyit, Ziyad b. Lebidi zekat vermekten alıkoyan ve mürted olanlara katılan Harise b. Süraka b. Madikerib el-Kindiye aittir.
1269. Nemirin Kızkardeşinin Oğlu Yezid
O, Yezid b. Said b. Sümame b. el-Esved b. Abdullah b. el-Haris b. el- Velladedir ve Nemirin kızkardeşinin oğludur ki, insanlar onu sadece bu vasfıyla tanırlar. Nemir Hadremevtlidir. Babası Said b. Sümame, Abdüşemsoğullarının müttefikiydi. Hem de Cahiliye dönemine uzanan kadim ve sağlam bir müttefik idi. Oğlu es-Saib b. Yezid, Peygamberi görmüştü. Nemirin kızkardeşinin oğlu Yezid, Mekke fethinde Müslüman olmuş; Peygamberin sohbetinde bulunmuş ve ondan hadis dinlemiştir. Onu ilk görevlendiren Ömer b. el-Hattabdır ki, çarşı-pazar işlerini denetleme görevini ona vermişti. Bize Yezid b. Harun ve Muhammed b. İsmail b. Ebu Füdeyk haber verdiler; dediler ki: Bize İbn Ebu Zib anlattı. O Abdullah b. es-Saib b. Yezidden, o babasından, o da dedesinden Peygamberden şunları duyduğunu rivayet etti: “Sizden biri kardeşinin malını ne şaka ile, ne de gerçekten asla almasın! Sizden biri kardeşinin asasını almışsa ona geri versin!” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdülhamid b. Cafer anlattı. O Yezid b. Ebu Habibden, o ez-Zühriden, o es-Saib b. Yezidden, o da babasından şunu rivayet etti: Ömer ona, dirhem ve benzeri küçük işlerle ilgilenmesini emretti. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad anlattı. O İbn Şihabdan, o da Said b. el-Müseyyebden şöyle dediğini rivayet etti: Ne Allah Resulü , ne Ebu Bekir, ne de Ömer kadı edindi. Bu durum Ömerin hilafetinin ortalarında onun en-Nemirin kızkardeşinin oğlu Yezide, küçük işlerini kastederek, “Benim bazı işlerimle sen ilgilen!” deyinceye kadar devam etti.
1270. İmruülkays b. abis
[İmruülkays b. abis] b. el-Münzir b. İmruülkays b. Amr b. Muaviye b. el-Haris el-Ekber. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştu. İslam dininde sebat gösterenlerden idi; mürted olmadı. İmruülkays b. abisşairdi. O, el-Eşasa şöyle demişti: “Allahtan kork! Allah Resulüne heyetle gidişinin ve Müslümanlığının hatırına bugün ahdini bozma! Vallahi bu işi ondan sonra üstlenen kişi, muhalefet edenlerle savaşacaktır. Sakın ha, sakın! [Bir yanlışlık yapma!] Canını kurtar! Eğer sen [biat için] öncülük edersen, diğer insanlar da seninle birlikte öne atılırlar. Ama geri kalırsan dağılır ve ihtilafa düşerler.” dedi. Ancak el-Eşas bunu kabul etmedi ve şöyle dedi: “Araplar atalarının [daha önce] taptıklarına geri döndüler.” İmruülkays ona, “Yakında göreceksin! Dahası, -Ziyad b. Lebidi kastederek- Allah Resulünün valisi, senin küfre girmene müsaade etmez.” dedi. el-Eşas, Ebu Bekirin huzuruna getirildiğinde Ebu Bekir ona, “Sen Araplar atalarının taptıklarına döndü diyen ve şöyle şöyle söyleyen kişi değil misin? -İmruülkays b. abisi kastederek- senden daha hayırlı olan kişi de Onun valisi senin küfre girmene müsaade etmez. demişti.”
1271. el-Mıkdam b. Madikerib
[el-Mıkdam b. Madikerib] b. Amr b. Yezid b. Şeyban b. Abdullah b. Vehb b. el-Haris b. Muaviye b. Sevr b. Seri. Peygambere gelen heyetin içinde yer almış ve Müslüman olmuştur.