"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Beni sehm b. Amr b. Hüsays b. Kabdan olanlar

1104. Ebu Vedaa
Onun ismi, el-Haris b. Subeyre b. Suayd b. Sad b. Sehm b. Amrdır. Ebu Vedaanın annesi, Halide bt. Ebu Kays b. Abdümenaf b. Zühredir. Ebu Vedaanın çocukları Ebu Talib, Ebu Süfyan, Reba, Ümmü Hakim ve Ümmü Habibin anneleri, Erva bt. el-Haris b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf b. Kusaydır. Ebu Vedaa, müşriklerle beraber Bedirde hazır bulunan ve o gün esir edilen kimseler arasındaydı. Resulallah  onun için, “Onun Mekkede zeki bir oğlu vardır. Bu oğul babasını kurtarmak için çok para verecektir.” dedi. el-Muttalib b. Ebu Vedaa Mekkeden Medineye dört gece yürüdü. Babasının canını kurtarmak için babası adına 4.000 dirhem fidye verdi. Ebu Vedaa esirlerden ilk fidye ile kurtulan kimse idi. Onun esirler arasında bulunmasına Kureyşliler çok üzülmüşlerdi. Ebu Vedaa daha sonra Mekkenin fethi günü Müslüman oldu. O, Ömerin hilafeti zamanına kadar yaşadı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Mamerden, o Humeyd b. Kaystan, o da Mücahidden şöyle dediğini rivayet etti: Bir gün Ömer b. el-Hattab, “Makamın [Makam-ı İbrahimin] yeri hakkında kimin bir bilgisi var?” diye sordu. Ebu Vedaa da şöyle cevap verdi: “Ey Müminlerin Emiri! Benim yanımda bilgi var. Onun [makamın] bir boyutu Kabenin kapısına doğru, bir boyutu Rüknül-Hacere doğru, bir boyutu Rüknül-Esvede doğru, bir boyutu da Zemzem kuyusuna doğru takdir etmiş bulunuyorum.” Ömer, “O makamı getir!” dedi. Ömer onu alıp Ebu Vedaanın gösterdiği bugünkü ölçüsüne dönderdi. Ebu Vedaa, Şam dinarını bir habbe eksik olmak üzere, Cahiliye dönemindeki dinar ölçüsünü, yirmi iki kırat [ölçü] olarak tespit etti. Bu ölçü, el-Muttalib b. es-Saib b. Ebu Vedaanın yanındaydı. Bunu ondan İshak b. Hazim, İshak b. Hazimden de Muhammed b. Ömer el-Vakıdi hikaye etti.

1105. el-Muttalib b. Ebu Vedaa
Onun ismi, el-Haris b. Subeyre b. Suayd b. Suayd b. Sehm b. Amr b. Hüsays b. Kab b. Lüeydir. el-Muttalibin annesi, Erva bt. el-Haris b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf b. Kusaydır. el-Muttalib b. Ebu Vedaanın çocuklarından el-Haris -Ebu Şeyhtir.-, Ümmü Amr el-Kübra -Onun amir b. Lüeyoğullarından Abdullah b. Abd b. el-Esved b. Hişam adlı bir oğlu vardır.-, İbrahim, Havşeb, Cafer, Abdullah, Hamza, el-Muttalib, Abdurrahman ve Küseyyir, Ümmü Amr es-Suğra -el- Haris b. Nevfel b. Abdülmuttalib ve Ömer b. Ubeydullah b. Mamer et- Teymiden çocukları bulunmaktadır.-, Ümmü Hakim -Şair Ömer b. Abdullah b. Ebu Rebiadan çocukları bulunmaktadır.-, Ümmü Kesir – Abdülaziz b. Abdullah b. Halid b. Üseyd b. Ebül-Îs b. Ümeyyeden çocukları bulunmaktadır.- Habibenin -es-Saib b. Ebüs-Saib ve Abdurrahman b. el-Haris b. Nevfel b. el-Haristen çocukları bulunmaktadır.- anneleri Habibe bt. Nübeyh b. el-Haccacdır. Onun çocuklarından Iyadın annesi ise Kıbti bir kadındır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İshak b. Yahya anlattı. O da Nafi b. Cübeyr b. Mutimden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vedaa b. Subeyre, Bedir günü esir alınan müşrikler arasındaydı. Resulallah, şöyle dedi: “Onun Mekkede zeki bir oğlu vardır. Bu oğul babasını kurtarmak için çok para verecektir.” [Bir gün] Kureyş, Mekkede onun oğlu el-Muttalibin babasına gitmek ve onu fidye vererek kurtarmak için yola çıkmaya hazırlık yaptığını görünce ona, “Acele etme, esirlerimiz konusunda senin bizim işimizi bozacağından korkuyoruz. Muhammed bizim telaşımızı, acelemizi görür de bize fidyeyi artırır. Her ne kadar sen buna imkan bulsan da kavmin buna güç yetirememektedir.” dediler. el- Muttalib, “O halde siz yola çıkıncaya kadar ben de çıkmayacağım.” dedi. Ancak Kureyşliler işi savsaklayınca geceleyin yaya olarak yola çıktı. Dört gece boyunca Medineye kadar yürüdü ve babası için 4.000 dirhem fidye verdi. Yaptığından dolayı Kureyşliler onu kınadılar. O da onlara, “Siz yataklarınızda yatarken, keyif sürerken, her halde ben babamı bir topluluğun elinde esarete terk edemezdim.” dedi. Bunun üzerine Ebu Süfyan b. Harb şunları söyledi: “Doğrusu bu, kendi görüşünü beğenen toy bir çocuktur. O, sizin aleyhinize durumu bozmaktadır. Allaha yemin ederim ki, ben, orada bir yıl da kalsa Muhammed onu serbest de bırakmadan Amr b. Ebu Süfyan için asla fidye vermeyeceğim! Vallahi, [maddi açıdan] sizin en muhtacınız değilim. Fakat ben, [bana sıkıntı ya da] size sıkıntı verecek bir şey yapmak istemiyorum. O halde Amr sizin örneğiniz olsun.” Muhammed b. Ömer dedi ki: el-Muttalib b. Ebu Vedaa, daha sonra Mekkenin fethi sırasında Müslüman oldu. Sonra Medineye gelip oraya yerleşti. Orada bir evi bulunmaktadır. el-Muttalib, Medinede uzun süre kalmış ve orada h. 99 yılında vefat etmiştir. Onun neslini devam ettiren evlatları bulunmaktadır. O, Resulallahtan  bazı hadisler rivayet etmiştir.

1106. Kays b. Adi
[Kays b. Adi] b. Sad b. Sehm. Annesi, Hind bt. Abdüddar b. Kusaydır. – Onun adının Mekkenin fethi gününde Müslüman olanlar arasında bu şekilde kayıtlı olduğunu tespit ettik.- O, Resulallah  ile birlikte Huneyn savaşında hazır bulunmuş; Resulallah  da ona ganimetlerden 100 deve vermiştir. Bu, ismi hususunda raviler tarafından yapılmış bir hatadır. Muhtemelen bu isimle, Kaysın çocuklarından birisinin çocuğunu kastetmişlerdir. Çünkü Kays b. Adi, Cahiliye devrinde yaşamış eski insanlardan olup Resulallah  dönemine yetişmemiştir. Resulallah  dönemine yetişen oğlu el-Haris b. Kays olup o, Kinaneoğullarından el- Gaytala bt. Malikin oğludur. el-Haris, Resulallah  ile alay eden kimselerden idi. Onunla birlikte gazaya çıktılar. Hepsi Habeşistana hicret etmişlerdi. Onların isimlerini zikredip durumlarını ve katıldıkları savaşları onları ele aldığımız yerlerde zikrettik.

1107. Abdullah b. ez-Zibara
[Abdullah b. ez-Zibara] b. Kays b. Adi b. Sad b. Sehm. Annesi, atike bt. Abdullah b. Umeyr b. Üheyb b. Huzafe b. Cümahtır. Abdullah b. ez- Zibara, Resulallah  ve ashabını hicveden, müşrikleri Müslümanlara karşı tahrik eden, Müslüman şairlerden Hassan b. Sabit ile karşılıklı hicivleşen, Resulallah  ile savaşmak için müşriklerle beraber hareket eden bir şairdir. Onun kız kardeşinin oğlu Mıkyes b. Sababe el-Leysi, Mekkenin fethi günü mürted olarak öldürülmüştür. Mıkyesin annesi ise, Rayta bt. Abdullah b. ez-Zibaradır. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Musa b. Muhammed b. İbrahim b. el-Haris et-Teymi haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Fetih yılı Resulallah  Mekkeye girdiği sırada Abdullah b. ez-Zibara ve o sıra Ebu Talibin kızı Ümmü Haninin kocası olan Hübeyre b. Ebu Vehb el-Mahzumi Mekkeden firar ettiler. Nihayet ikisi birlikte Necrana vardılar. Onlar Necran kalesine girinceye kadar korkudan emin olamadılar. Onlara, “Geldiğiniz yerde neler oluyor?” diye soruldu. Onlar da, “Kureyşliler öldürüldü. Muhammed Mekkeye girdi. Muhammedin sizin şu kalenize doğru hücum edeceğini düşünüyoruz.” dediler. Bunun üzerine Belharis b. Kab, kalelerindeki yıkılmış yerleri düzeltmeye ve hayvanlarını ile mallarını toplamaya başladılar. Hassan b. Sabit, Abdullah b. ez- Zibarayı hedef alan beyitler gönderdi. Muhammed b. Ömer dedi ki: Bu beyitleri Abdurrahman b. Ebüz-Zinad bana okudu. Buğzu, seni Necrana kadar götüren adamı yok sayma! Orada çok kötü bir hayat yaşayacaksın. Mızrakların çürüdü savaşta, zayıf düştüler, Ve ayıplı soyunla korkakça kalakaldın. Allah ez-Zibaraya ve oğluna öfkelendi. Onlar için hayatta da sürekli bir azap vardır. Hassan b. Sabitin bu şiiri İbn ez-Zibaraya ulaşınca, o Mekkeye doğru yola çıkmak için hazırlandığı sırada Hübeyre b. Ebu Vehb, “Ey amcam oğlu! Nereye gidiyorsun?” diye sordu. İbn ez-Zibara, “Muhammede!” diye cevap verdi. Hübeyre ona, “Ona tabi olacak mısın?” diye sordu. İbn ez-Zibara, “Evet, vallahi! [uyacağım]” diye cevap verdi. Hübeyre ona, “Keşke senden başkasıyla bu işe [arkadaşlığa] karar verseydim! Senin Muhammede tabi olacağını hiç düşünmezdim.” dedi. İbn ez-Zibara, “Durum bundan ibaret! Hangi sebeple insanların en hayırlısı ve en iyisi olan amcamın oğlunu terk edip el-Haris b. Kaboğullarıyla beraber olacağım? Yurdum ve kavmimle beraber olmam benim için daha sevimlidir.” dedi. Oradan ayrılan İbn ez-Zibara ashabı arasında oturmakta olan Resulallahın  yanına geldi. Resulallah  onun yüzüne bakınca, “İşte bu İbn ez-Zibaradır. Yüzünde İslam nuru var.” dedi. İbn ez-Zibara Resulallahın huzurunda durunca, “Selam sana, ey Allahın Resulü! Allahtan başka ilah olmadığına ve senin Allahın kulu ve Resulü olduğuna şehadet ederim. İslam ile beni hidayete erdiren Allaha hamd olsun. Doğrusu ben sana düşmanlık ettim, senin aleyhine ordular hazırladım; sana düşmanlık uğrunda ata ve deveye bindim ve yaya yürüdüm. Daha sonra senden korkumdan Necrana kaçtım. İslama asla yaklaşmak istemiyordum. Sonra Allah, hakkımda hayırlı olanı murad etti de İslamı gönlüme koydu, onu bana sevdirdi. İçinde bulunduğum sapıklığı, hiçbir akıllıya fayda vermeyen kendisine tapınılan ve onlar için kurban kesilen, kendisine tapanı ya da tapmayanı bilemeyen taştan şeylere uymamızı düşündüm.” dedi. Bunun üzerine Resulallah , “Seni İslam ile hidayete erdiren Allaha hamd olsun! Yine Allaha hamd olsun ki, İslam kendisinden önce olan şeyleri [şirk, günah vb.] temizler ve yok etmektedir.” Dedi ki: Hübeyre b. Ebu Vehb, ölünceye kadar Necranda ikamet etti ve orada müşrik olarak öldü. Onun eşi olan Ebu Talibin kızı Ümmü Hani ise Mekkenin fethi günü Müslüman oldu.