1013. Uveymir b. Eşkar el-Ensari
Müslüman oldu; Peygamberin sohbetinde bulundu ve ondan hadis rivayet etti. Bize Yezid b. Harun haber verdi. O Yahya b. Saidden, o Abbad b. Temim el-Ensariden, o da Uveymir b. el-Eşkardan şunu rivayet etti: Uveymir bir kurban bayramında daha Allah Resulü sabahleyin mescide gelmeden kurbanını kesmiş ve ayrıldıktan sonra bunu ona söylemiş. Allah Resulü de ona tekrar başka bir kurban kesmesini emretmiş.
1014. Abdurrahman
Abdurrahman b. Ebu Kurad el-Ensari. Müslüman oldu; Peygamberin sohbetinde bulundu ve ondan hadis rivayet etti. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Said el- Kattan anlattı; dedi ki: Bize Ebu Cafer Umeyr b. Yezid anlattı. O el- Haris b. el-Fudayl ve Umare b. Huzeyme b. Sabitten, onlar da Abdurrahman b. Ebu Kuraddan şöyle dediğini rivayet etti: Hac ibadetini eda etmek üzere Allah Resulü ile beraber çıktım. Deriden imal edilmiş bir su kırbası ve bir bardakla onu peşi sıra takip ettim. Akabinde Abdurrahman abdest hadisini sonuna kadar zikretti.
1015. el-Fakih b. Sad
Müslüman oldu; Peygamberin sohbetinde bulundu ve ondan hadis rivayet etti. Bize Abdullah b. Ömer el-Kavariri haber verdi; dedi ki: Bize Yusuf b. Halid anlattı; dedi ki: Bize Ebu Cafer el-Hatmi anlattı. O Abdullah b. Ukbe b. el-Fakih el-Ensariden, o da dedesi el-Fakih b. Saddan -ki bu zat, Allah Resulünün sohbetinde bulunmuş bir sahabe idi.- şunu rivayet etti: Peygamber , Cuma günü, Arefe günü, Ramazan bayramı günü ve Kurban bayramı günü yıkanmak suretiyle gusül abdesti alırdı. Bu günlerde el-Fakih de aile fertlerine gusletmelerini emrederdi.
1016. Süraka b. el-Haris el-Ensari
Müslüman oldu ve Peygamberin sohbetinde bulundu. Huneyn savaşında şehit edildi.
1017. Hazm b. Ebu Kab
Hazm b. Ebu Kab el-Ensari. Müslüman oldu; Peygamberin sohbetinde bulundu ve ondan hadis rivayet etti. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Talib b. Habib anlattı; dedi ki: Abdurrahman b. Cabiri duydum, Hazm b. Ebu Kabdan şu rivayeti naklediyordu: Hazm, Muaza uğramış. O sırada Muaz cemaate akşam namazı kıldırıyormuş ve namazı uzatmış. Hazm önce imama uymuş. Ancak Muaz namazı uzatınca namazı bozup gitmiş. Sabah olunca Peygambere gelmişler. Muaz “Ey Allahın Resulü! Hazm dün gece ne olduğunu bilmediğim bir bidat icat etti.” demiş. Hazm da gelip “Ey Allahın Resulü! Ben Muaza uğradım. O sırada o, cemaate akşam namazı kıldırıyordu. Uzun bir sure okudu. Önce onunla beraber namaza durdum ve güzelce namazımı kıldım. Sonra namazı uzattığı için dayanamadım ve ayrıldım.” demiş. Bunun üzerine Allah Resulü Muaza demiş ki: “Ey Muaz! İnsanların sabrını sınayacak kadar zorluk çıkarma! Şüphesiz senin arkanda yaşlı, zayıf, yolcu ve işi olan kimseler namaz kılmaktadır.”
1018. Abdullah b. Osman
Esed b. Huzeymeoğullarından olup Avf b. el-Hazrecin müttefikidir. Müslüman oldu ve Peygamberin sohbetinde bulundu. 12 yılında Yemame savaşında şehit edildi.
1019. Ebu Sad b. Ebu Fedale
Muhammed b. Ömer dedi ki: Onun Ensardan olduğu kanaatindeyim. Allah Resulünün sohbetinde bulunmuş ve ondan birçok hadis rivayet etmiştir. Bize Yahya b. Main haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Bekir el-Bursani anlattı; dedi ki: Bize Abdülhamid b. Cafer anlattı; dedi ki: Bana babam anlattı. O Ziyad b. Minadan, o da Ebu Sad b. Ebu Fedale el-Ensariden -ki o sahabedir- şöyle dediğini rivayet etti: Allah Resulünü duydum, şöyle diyordu: “Allah, gerçekleşmesinde hiçbir şüphe bulunmayan Mahşer gününde öncekileri ve sonrakileri bir araya toplar. O esnada bir tellal şöyle seslenir: “Allaha ortak koşan kimdi?” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdülhamid b. Cafer haber verdi. O babasından, o Ziyad b. Mina el-Eşcaiden, o da Ebu Sad b. Ebu Fedaleden şunu rivayet etti: Allah Resulünü duydum, şöyle diyordu: “Mahşer günü olduğunda bir tellal şöyle seslenir: Kim Allahtan başkası için dünyada bir amel işlemişse şimdi onun sevabını, ameli kimin için yapmışsa ondan istesin!”
1020. Cüleybib
Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme anlattı; dedi ki: Bize Sabit anlattı. O Kinane b. Nuaym el-Adeviden, o da Ebu Berze el-Eslemiden şunu rivayet etti: Cüleybib, Ensardan biriydi. Kadınların yanına gider ve onlarla konuşurdu. Ben eşime “Sakın ha! Cüleybib asla yanınıza gelmesin!” dedim. Peygamberin sahabileri, yanlarında eşi olmayan bir kız ya da kadın olduğunda Allah Resulünün ona ihtiyacı olup olmadığını anlamadan onu evlendirmezlerdi. Bir gün Allah Resulü Ensardan bir adama “Ey Filan! Kızını bana ver!” dedi. Adam “Evet, emrin başım ütüne! Teklifini kabul ediyorum, gözün aydın olsun!” dedi. Allah Resulü “Ben onu kendim için istemiyorum.” deyince adam “Ya kimin için istiyorsun?” diye sordu. Allah Resulü “Cüleybib için.” deyince adam “Ey Allahın Resulü! Annesine bir danışayım!” dedi. Akabinde eşine vardı ve “Allah Resulü kızını istiyor!” dedi. O da kocası gibi aynı cevabı verdi: “Evet, emri başım üstüne! Teklifini kabul ediyorum, gözü aydın olsun! Onu Allah Resulü ile evlendir!” Kocası “Allah Resulü onu kendisi için istemiyor.” deyince hanımı, “Ya kimin için istiyor?” diye sordu. Adam “Cüleybib için.” deyince hanım “Vay uğursuz! Cüleybib için öyle mi? Ayıptır! Hayır, vallahi kızımı Cüleybibe vermem!” diye feryat etti. Babası Allah Resulüne gitmek üzere ayağa kalkınca genç kız oturduğu yerden ebeveynine seslendi: “Beni sizden kim istedi?” Onlar “Allah Resulü!” deyince kız “Allah Resulünün emrini geri mi çeviriyorsunuz? Beni Allah Resulüne teslim edin! O asla beni ziyan etmeyecektir.” dedi. Bunun üzerine babası Peygambere gitti ve “Onun hakkındaki emir senindir!” dedi. Böylece Allah Resulü onu Cüleybib ile evlendirdi. İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, Sabite “Peygamberin Cüleybib ile evlendiği için kıza ettiği duayı biliyor musun?” diye sordu. Sabit “Bu sebepten ötürü Allah Resulü o kıza ne dua etmiş?” deyince İshak şöyle cevap verdi: “Allahım! Onun üzerine hayrı döktükçe dök! Onun mAyşetini zor ve meşakkatli kılma!” Sabit dedi ki: “Allah Resulü o kızı Cüleybib ile evlendirdi. Allah Resulü bir gazvede iken Allah ona fey nevinden ganimet nasip etmişti. Kimseyi kaybettiniz mi? diye sorduğunda sahabiler Falan, falan, filanı kaybettik.” dediler. Allah Resulü tekrar “Kimseyi kaybettiniz mi?” diye sorunca “Falanı, filanı kaybettik.” dediler. Sonra Allah Resulü tekrar “Kimseyi kaybettiniz mi?” diye sordu. Bu kez “Hayır!” dediler. Allah Resulü “Fakat ben Cüleybibi kaybettim. Maktüller arasında onu arayın!” dedi. Araştırıp baktılar; onu yedi kişinin yanında buldular. O onları öldürmüş, onlar da onu! Bunun üzerine Allah Resulü onun hakkında şöyle buyurdu: “Bu bendendir, ben de ondanım. Yedi kişiyi öldürdü, sonra da onu öldürdüler, öyle mi? Bu bendendir, ben de ondanım.” Ardından Allah Resulü onun cesedini kollarına aldı. Sonra ona kabir kazdılar. Onun tabutu, Allah Resulünün kollarından ibaretti. Allah Resulü onu kollarında taşıdı ve kabrine koydu. Sabit dedi ki: “Ensar içinde ondan (Cüleybibin hanımından) daha fazla infakta bulunan dul bir kadın görmedim.” Şöyle diyen bir kimseyi duydum: “Cüleybib, Salebeoğullarından Ensarın müttefiki olan bir adamdı. Allah Resulünün onunla evlendirdiği kız ise el-Haris b. el-Hazrecoğullarından idi.”