"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Hazrecin beni malik b. En-neccardan olanlar

614. Sehl b. Rafi
[Sehl b. Rafi] b. Ebu Amr b. aiz b. Salebe b. Ganm b. Malik b. en- Neccar. Annesi Malik b. en-Neccaroğullarına mensup Zuğaybe bt. Sehl b. Salebe b. el-Haristir. Sehl, Bedire katılmış olan Süheyl b. Rafiin kardeşidir. Sehl ve Süheyl, Mescid-i Nebevinin inşa edildiği arazinin sahibiydiler. Esad b. Zürarenin gözetiminde olan iki yetim idiler. Sehl b. Rafi, Uhud savaşına katılmıştır. Soyu devam etmemiştir. Böylece aiz b. Salebe b. Ganm b. Malik b. en-Neccaroğullarının nesli sona ermiştir.

615. Yezid b. Sabit
[Yezid b. Sabit] b. ed-Dahhak b. Zeyd b. Levzan b. Amr b. Abduavf b. Malik b. en-Neccar. Yezid, Zeyd b. Sabitin kardeşidir. Anneleri, Adi b. en- Neccaroğullarına mensup en-Nevvar bt. Malik b. Sırma b. Malik b. Adi b. amirdir. Yezid b. Sabitin Umare adlı oğlunun annesi Malik b. en- Neccaroğullarına mensup Dübye bt. Sabit b. Halid b. en-Numan b. Hansa b. el-asire b. Abd b. Avftır. Yezid b. Sabit, Uhud savaşına katılmıştır. Hicretin 12. yılında, Ebu Bekir (r) devrinde Yemame savaşında şehit olmuştur.

616. er-Rebi b. en-Numan
[er-Rebi b. en-Numan] b. İsaf b. Nadle b. Amr b. Avf b. Malik b. en- Neccar. Annesi Hind bt. Halde b. Amr b. Ümeyye b. amir b. Beyadadır. Abdullah adlı oğlunun annesi, Ümmü Abdullah bt. Sabit b. Zeyd b. Malik b. Abd b. Kab b. Abdüleşheldir. Rebi, Uhud savaşına katılmıştır.

617. Haris b. el-Hubab
el-Haris b. el-Hubab b. el-Erkam b. Avf b. Vehb b. Amr b. Abduavf b. Malik b. en-Neccar. Annesi Cade bt. Ubeyd b. Salebe b. Ubeyd b. Salebe b. Ganm b. Malik b. en-Neccardır. Malik b. en-Neccaroğullarından Harise b. en-Numan b. Nef b. Zeyd, el- Harisin anne bir kardeşidir. Harisin oğlu Muaz el-Kari [Kuranı iyi bilen] de sahabedendir. Uhuda katılmamış, Harre savaşında şehit olmuştur. Annesi ümmü veleddir. Muaz el-Karinin el-Haris adlı oğlunun annesi, Araplardan bir kadındır. Ömer, Abdullah, Osman ve Muhammed adlı çocuklarının soyları devam etmemiştir. Sevde, Ayşe ve Hamide adlı çocukları da olmuştur. Bu çocuklar değişik ümmü veledlerdendir. el-Haris, Uhud savaşına katılmıştır.

618. Ebu Hübeyre b. el-Haris
[Ebu Hübeyre b. el-Haris] b. Alkame b. Amr b. Sakf. Sakf da Kab. b. Malik b. Mebzuldür. Mebzul ise amir b. Malik b. en-Neccardır. Abdullah b. Muhammed b. Umare şöyle demiştir: “Ebu Hübeyre künyesi aynı zamanda onun ismidir. Kavminin nesebinde de bizde bu şekilde kayıtlıdır.” Ebu Hübeyre Uhud savaşında şehit olmuştur. Soyu devam etmemiştir. Ancak kardeşi Şeyban b. el-Harisin soyu devam etmiştir. Muhammed b. Ömer şöyle diyordu: “Bu sahabi, (Ebu Hübeyre değil) Ebu Üseyre b. el- Haris b. Alkamedir.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebre anlattı. O Muhammed b. Abdullah b. Ebu Sasaadan, o da el-Haris b. Abdullah b. Kab b. Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Bana Uhud savaşında Ebu Üseyreyi izleyen biri şunu anlattı: Ebu Üseyre, Uveyfoğullarından birini gözüne kestirip öldürdü. Onu tıpkı koyun keser gibi kılıcıyla kesti. Halid b. el-Velid de arkadan siyah tüylü alnı ve paçaları beyaz bir at üstünde elinde uzun bir mızrakla Ebu Üseyreye doğru seğirtip mızrağı ona sapladı. Baktım ki, mızrağın ucu Ebu Üseyrenin göğsünden çıkmış. Ebu Üseyre, can verip yüz üstü yere kapaklandı, mızrak altında kırıldı. Halid b. el-Velid oradan ayrılırken, “Ben Ebu Süleymanım!” diye bağırıyordu.

619. Amr b. Mutarrif
[Amr b. Mutarrif] b. Alkame b. Amr b. Sakf. Sakf da Kab. b. Malik b. Mebzuldür. Mebzul ise amir b. Malik b. en-Neccardır. Uhud savaşına katılmış ve hicretin 32. ayında, Şevvalde, Uhudda şehit olmuştur. Soyu devam etmemiştir.

620. el-Haris b. en-Numan
[el-Haris b. en-Numan] b. İsaf b. Nadle b. Amr b. Abd b. Avf b. Malik b. en-Neccar. Annesi Safra bt. el-Haris b. Amr b. Abd b. Avf b. Malik b. en- Neccardır. Uhud savaşına katılmıştır. Hicretin 8. yılında Cemaziyelevvel ayında Mute savaşında şehit olmuştur.

621. Oğlu Ebu Ferve b. el-Haris
[Ebu Ferve b. el-Haris] b. en-Numan b. İsaf b. Nadle. Annesi Adi b. en- Neccaroğullarına mensup bir kadındır. Ebu Ferve Uhud savaşına katılmıştır. Hicretin 12. yılında, Ebu Bekir es-Sıddık (r) devrinde Yemame savaşında şehit olmuştur. Soyu devam etmemiştir.

622. Nübeyt b. Cabir
[Nübeyt b. Cabir] b. Malik b. Adi b. Zeydümenat b. Adi b. Amr b. Malik b. en-Neccar. Adi b. Amr b. Malikin annesi, Kinaneoğullarına mensup Meğale bt. Amr b. Saddır. Kimileri ise Meğale bt. Füheyre b. Beyada olduğunu söylemiş, ona nisbet etmişlerdir. Nübeyt b. Cabirin annesi ise Adi b. en-Neccaroğullarına mensup Naile bt. Halid b. el-Hashas b. Malik b. Adidir. Nübeytin çocuklarından Abdullah, Muhammed, İbrahim, Abdülmelik ve Zeynebin anneleri Malik b. en-Neccaroğullarından el-Füreya bt. Ebu Ümame Esad b. Zürare b. Udüstür. Peygambere biat eden kadınlardandır. Füreyanın annesi de yine Malik b. en-Neccaroğullarına mensup Umeyre bt. Sehl b. Salebe b. el-Haris olup o da Peygambere biat eden kadınlardandır.

623. Sad b. Amr b. Sakf
Sakfın adı Kab. b. Malik b. Mebzuldür. Mebzul ise amir b. Malik b. en-Neccardır. Sad, Uhud savaşına katılmıştır. Soyu devam etmemiştir.

624. Oğlu et-Tufeyl
[et-Tufeyl] b. Sad b. Amr b. Sakf. Sakf, Kab b. Malik b. Mebzuldür. Uhud savaşına katılmış ve Birü Maunede şehid olmuştur. Bu hadise hicretin 32. ayının başlarında Safer ayında olmuştur. Geride çocuk bırakmamıştır. Abdullah b. Muhammed b. Umare şunu söylemiştir: Birü Maunede o esnada onunla beraber yeğeni Sehl b. amir b. Sad b. Sakf da öldürülmüştür. O da sahabidir. Babası amir, Bedir ehlindendir. İsmi amir b. Sad olup da Bedir savaşına iştirak etmiş başka bir sahabi zikredilmemiştir. Bunlar öldükten sonra geride evlat bırakmamışlardır.

625. Hassan b. Sabit
[Hassan b. Sabit] b. el-Münzir b. Haram b. Amr b. Zeydümenat b. Adi b. Amr b. Malik b. en-Neccar. Resulallahın şairidir. Ebül-Velid şeklinde künyesi vardır. Annesi Füreya bt. Halid b. Hubeyş b. Levzan b. Abduvüd b. Zeyd b. Salebe b. el-Hazrec b. Saidedir. Bilakis Hassan b. Sabitin annesi Füreya bt. Hubeyş b. Levzanın Halid b. Hubeyşin ve Amr b. Hubeyşin kızkardeşi olduğu da söylenmiştir. Hassan b. Sabitin şu isimde çocukları olmuştur: Abdurrahman, annesi Sirin olup Kıbti bir hanımdır. Peygamberin oğlu İbrahimin annesi Mariyenin kızkardeşidir. Firas bt. Hassanın annesi ise Şasa bt. Hilal b. Uveymir b. Harise b. Malik b. Salebe olup Huzaa kabilesindendir. Aynı şekilde Abdurrahman b. Hassan da bir şairdi. Abdurrahmanın oğlu Said de aynı şekilde şairdi. Hassan b. Sabit, İslama ilk girenlerdendir. Resulallahın yanında herhangi bir savaşa katılmamıştır. Korkaklıkla suçlanmıştır. Oldukça uzun yaşamıştır. Öldüğünde yaşı 120 idi. Bunun atmış yılını Cahiliyede, diğer atmışını da İslamda yaşadı. Bize Malik b. İsmail en-Nehdi haber verdi; dedi ki: Bize Ömer b. Ziyad anlattı. O da Abdülmelik b. Umeyrden şöyle dediğini rivayet etti: Hassan b. Sabit, Resulallaha gelip “Seni insanlara duyurayım mı?” deyince Resulallah sadece hakkı söylemesini istedi. Bunun üzerine Hassan şunu söyledi: Allahın izniyle Muhammedi gördüm. O gökte ve Yüce Olanın elçisidir. Bu sözler üzerine Resulallah “Ben buna şahitlik ederim.” deyince Hassan şu beyitleri söyledi: Yahudilere düşmanlık yapan Meryem oğludur… Odur Arşın sahibi katından gönderilen Nebi… Resulallah “Bu sözlere de şehadet ederim.” deyince Hassan devamla şunları söyledi: Ebu Yahya (Zekeriyya) ve Yahya, Her ikisi de Allah katından gönderilen nebilerdir Yahyanın dinde makbul amelleri vardır. Resulallah yine “Şehadet ederim” deyince bu sefer şunları söyledi: Şüphesiz ki Ahkaf kavmi, peygamberlerini dışlarken, Yüce ilahın uğruna mücadele etmekteydi ve adaletliydi peygamberleri… Resulallah yine “Şehadet ederim” deyince bu sefer de şunu söyledi: Nahle vadisinde hurma ağacına sığınan Meryeme gelince… Sapıtmıştır, onun iffetine dil uzatan… Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. el-Fudayl anlattı. O Mücalidden, o da eş-Şabiden şöyle dediğini rivayet etti: Cabir b. Abdullahın şöyle söylediğini işittim: Resulallah “Kim Müslümanların ırzını muhafaza edecek?” deyince Abdullah b. Revaha ve Kab b. Malik her ikisi de “Ben” dedi. Bunun üzerine Resulallah “Sizler güzel şiir söylersiniz.” dedi. Hassan b. Sabit de “Ben de” deyince, Resulallah “Saldır onlara! Nitekim Cebrail sana yardım edecektir.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize İbn Avn anlattı. O Muhammedden şunu rivayet etti: Resulallah “Topluluğumuz silah ve beden gücüyle zafer elde ettiğinde artık sözle methedilmeyi hakketmiş olur.” deyince, bir adam kalkıp “Ben bunu yaparım.” dedi. Resulallah , “Sen şairlik makamında değilsin.” deyince adam oturdu ve bir diğeri kalktı. O da “Ben yaparım.” deyince Resulallah ona da “Otur!” dedi. Bu sefer Hassan b. Sabit kalkıp, “Ya Resulallah! Beni ancak Sana ile Busra arasında -İbn Avn Mekke de olabilir deyip bunda şüphe etmiştir- şiirlerimin yankılanması sevindirir.” dedi. “Şüphesiz sen, Allaha yemin olsun ki, şayet dilinle bir kavme sataşırsan ben akla hayale gelmeycek sözler dizerim onlar hakkında. Bana, onların savaşlarını ve vatanlarını iyi bilen birini göster ki, o konuda söz söyleyeyim.” Bunun üzerine onun Ebu Bekire gitmesi emredildi. Muhammed dedi ki: Ensardan üç kişi sözleriyle Resulallahı müdafaa ediyorlardı. Bunlar Hassan b. Sabit, Abdullah b. Revaha ve Kab b. Malik idi. Hassan, Kureyşin savaşlarını ve ayıp yönlerini dile getiriyordu. Abdullah ise onları küfür ve küfürde gösterdikleri tereddüdden dolayı ayıplıyordu. Kab ise savaşa dair kahramanlık duygularını işliyor, “Savaşlarda şunu yaptık ve şunu yapacağız.” diyerek Kureyşi tehdid ediyordu. Bize Hevze b. Halife haber verdi; dedi ki: Bize Avf anlattı. O Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahı Kureyşli üç kafir hicvediyordu. Bunlar Ebu Süfyan b. el-Haris, Amr b. el-as ve İbnüz-Zibari idi. Birisi Aliye “Bizi hicveden şu topluluğu da sen hicvet.” deyince Ali, “Şayet Resulallah bana izin verirse bunu yaparım.” dedi. Adam, “Ya Resulallah! Aliye izin versen de bizi hicveden şu topluluğu hicvetse!” deyince Resulallah , “O bunu yapacak durumda değildir.” dedi. Sonra da “Resulallaha silahıyla, diliyle ve bedeniyle yardım eden topluluğu kim savunacak?” diye sorunca, Hassan b. Sabit “Ben ya Resulallah!” dedi. Sonra dilini tutup, “Beni ancak Sana ile Busra arasında şiirlerimin yankılanması sevindirir.” deyince, Resulallah “Ben Kureyşten biriyken onları nasıl hicvedeceksin?” diye sordu. Hassan buna karşılık “Seni bu işten, tereyağından kıl çeker gibi çekip alacağım.” dedi. [Ravi] dedi ki: Kureyşe söz yetiştirip cevap veren üç Ensari vardı. Bunlar Hassan b. Sabit, Kab b. Malik ve Abdullah b. Revaha idi. Hassan b. Sabit ve Kab b. Malik, savaşlara, olaylara ve onların geride bıraktıkları izlere dair söyledikleri şiirlerle karşılık veriyordu. Onları çapulculuk yapmakla ayıplıyordu. Abdullah b. Revaha ise onları küfre düşmüş olmakla, küfre bağlanmakla ve onlarda küfürden daha şerli bir şey olmadığını bildirmekle bu işi yapıyordu. Bu zamanda onlara karşı sert cevaplar, Hassan b. Sabit ve Kab b. Malikten geliyordu. Onlara hafif gelen sözler ise Abdullah b. Revahanın sözleriydi. Kureyşliler İslamı kabul edip de kavradıktan sonra Abdullah b. Revahanın sözlerinin daha ağır olduğunu anladılar. Bize Bahile kabilesinden Abdullah b. Bekir b. Habib es-Sehmi haber verdi; dedi ki: Bize Hatim b. Ebu Sağire anlattı. O Simaktan rivayet etti. O da hadisi merfu olarak Peygamberden rivayet etti veya Simak onu bize es-Süddiden, o da el-Bera b. azibden, o da Peygamberden rivayet etti veya Simak hadisi hem es-Süddi ve hem de el-Beradan rivayet etti: Bir adam Peygambere gelip “Ya Resulallah! Şüphesiz ki Ebu Süfyan b. el-Haris b. Abdülmuttalib seni hicvetmekte!” deyince İbn Revaha kalkıp şunu söyledi: “Ya Resulallah! Bana bu konuda izin ver.” dedi. Resulallah , “Sen misin Allah sabit kılsın sözüyle başlayan beyti söyleyen kimse?” diye sordu. İbn Revaha dedi ki: “Evet Ya Resulallah! Şu beyti okumuştum: Allah sana verdiği iyiliği sabit kılsın. Tıpkı Musayı sabit kıldığı gibi ve zafer verdikleri içinden ona da zafer verdiği gibi… Sonra da “Allah sana da bunun aynısını yapacak.” dedi. Daha sonra Kab yerinden fırladı ve “Ya Resulallah! Bana da bu konuda izin ver.” diye sorunca Resulallah “Sen misin zannetti sözüyle başlayan beyti söyleyen kimse?” diye sordu. Kab dedi ki: “Evet Ya Resulallah! Şu beyti okumuştum: Sehine, Allaha karşı galip geleceğini zannetti. Fakat onlar öyle bir mağlup olacaklar ki! Kab devamla “(Ya Resulallah!) Allah bunu senin için unutmuş değildir.” dedi. O sırada son olarak Hassan ayağa kalktı ve “Ya Resulallah! Bana izin ver de daha ağır bir dil kullanayım.” dedi. Sonra da “Ya Resulallah! İstersen bu söylenenlerin daha fazlasını türeteyim, bana bu konuda izin versen!” deyince Resulallah, “Ebu Bekire git, sana onların durumunu, savaşlarını, soylarını anlatsın, sonra da hicverdersin. Cebrail seninledir.” dedi. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi; dedi ki: Bize Ebu İshak eşŞeybani anlattı. O Adi b. Sabitten, o el-Bera b. azibden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah , Hassan b. Sabite “Müşrikleri hicvet! Cebrail seninledir.” dedi. Bize Affan b. Müslim, Hişam b. Ebül-Velid et-Tayalisi, Yahya b. Abbad ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Şube anlattı; dedi ki: Bana Adi b. Sabit haber verdi; dedi ki: “el-Beranın şöyle dediğini işittim.” dedi: Resulallah Hassan b. Sabite, “Onları hicvet, hicivlerine karşılık ver, Cebrail seninledir.” dedi. Bize Hevze b. Halife haber verdi; dedi ki: Bize Avf anlattı. O Muhammedden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah bir gece seferde olduğu sırada, “Hassan b. Sabit nerede?” diye sorunca Hassan, “Buyur ya Resulallah, emrindeyim!” dedi. Resulallah “Başla!” deyince, şiir okumaya başladı. O sırada devesini sürüyordu. Şiirini bitirdiğinde devesinin başı yorgunluktan üzengiye değiyordu. Resulallah “Bu, onlar için ok darbesinden daha şiddetlidir.” dedi. Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bize İbn Cüreyc anlattı; dedi ki: Bana Muhammed b. es-Saib b. Bereke anlattı. O da annesinden şunu rivayet etti: Annesi, Ayşe ile birlikte tavafta bulunduğu bir sırada yanlarında atike bt. Halid b. el-as ve Ümmü Abdülvehhab b. Abdullah b. Ebu Rebia da vardı. [es-Saibin annesi] dedi ki: Bizler Hassan b. Sabitten bahsettik. Ayşe hakkında kötü konuşmasından bahsetmiştik.[342] O da “İbül-Füreya hakkında mı kötü konuşuyorsunuz?” diye sorunca bizler, “Evet!” dedik. O da ondan beri olduğunu söyledi ve “O, şunları söyleyen değil midir?” deyip şu beyitleri okudu: Sen Muhammedi hicvettin ben de onun adına cevap verdim… Allah katında da bunun cezası vardır. Babam, dedem ve namusum, Muhammedin namusunu sizden korumak içindir. Bize Abdullah b. Mesleme b. Kaneb el-Harisi haber verdi; dedi ki: Bize İyas es-Sülemi anlattı. O İbn Büreydeden şunu rivayet etti: Cibril, Resulallahı methetmesi için Hassan b. Sabite yetmiş beyitle yardım etti. Bize Abdullah b. İdris el-Evdi haber verdi; dedi ki: Bize Hişam anlattı. O İbn Sirinden şunu rivayet etti: Ayşe, Hassan b. Sabite yanına gelmesi için izin verirdi. Ona yastık serip oturtur ve onun için “Ona ancak hayırlı şeyler söyleyin. Çünkü Hassan, Resulallaha yardım eder ve ona karşı söylenenlere karşılık verirdi.” derdi. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize İbrahim b. Sad anlattı. O İbn Şihab rivayet etti. Yine bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Evs haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Bilal anlattı. O İsmail b. Ümeyyeden, o da İbn Şihab şöyle dediğini rivayet etti: Hassan b. Sabit, Ebu Hüreyreye, “Allah için söyle, Resulallahın benim hakkımda Benim için onlara cevap ver, Allahım onu Ruhul-Kudüs ile destekle. dediğini işitin mi?” diye sorunca o da “Evet!” cevabını vermişti. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne anlattı. O ez-Zühriden, o Said b. el-Müseyyebden, o da Ebu Hüreyreden şöyle dediğini rivayet etti: Bir defasında Ömer, Mescide uğradığında orada Hassan b. Sabitin şiir okuduğunu görünce ona bakıp, “Burada senden daha hayırlısı dururken şiir okumaktasın.” deyince Hassan sustu ve Ebu Hüreyreye dönüp “Allah için bana söyle, Resulallahın , benim hakkımda Benim için onlara cevap ver, Allahım onu Ruhul-Kudüs ile destekle dediğini işitim mi?” diye sorunca o da “Evet!” cevabını verdi. Bize arim b. el-Fadl haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı. O Eyyubtan o da Muhammedden şunu rivayet etti: Ayşe, Hassan b. Sabitin yanına gelmesine izin verir ve ona yaslanması için yastık konulmasını emrederdi ve şöyle derdi: “Hassana eziyet etmeyin! Çünkü o, Resulallaha diliyle yardım ederdi. Allah şöyle buyurmuştur: “…Onlardan (elebaşılık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.”[343] Hassan b. Sabit gözlerini kaybetmiş bulunuyor. Allah, bu büyük azabı ona körlük olarak verdi. Bize Muhammed b. Muaviye en-Nisaburi haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ebüz-Zinad anlattı. O babasından rivayet etti. Ayrıca Hişam b. Urveden, o da babasından, o da Ayşeden şunu rivayet etti: Resulallah üzerine çıkıp da şiir okuması maksadıyla Hassan b. Sabit için Mescide bir minber koydurtmuştu. Resulallah sonra da şunu buyurmuştu: “Şüphesiz ki Allah, Hassan b. Sabiti, soluğuyla Peygamberini desteklediği müddetçe Ruhul-Kudüs ile destekleyecektir.” Bize Affan b. Müslim ve arim b. el-Fadl haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Zeyd anlattı; dedi ki: Bize Yezid b. Hazim anlattı. O da Süleyman b. Yesardan şöyle dediğini rivayet etti: Hassan b. Sabiti saçının ön kısmını alnına saldığını gördüm. Muhammed b. Ömer dedi ki: Hassan b. Sabit, Muaviyenin hilafeti zamanında 120 yaşındayken vefat etmiştir.