"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

80. Said b. Zeyd

[Said b. Zeyd] b. Amr b. Nüfeyl b. Abdüluzza b. Riyah b. Kurt b. Rezah b. Adi b. Kab b. Lüey. Ebül-Aver künyesiyle bilinirdi. Onun annesi Huzaa kabilesinden, Fatıma bt. Bace b. Ümeyye b. Huveylid b. Halid el- Muammer b. Hayyan b. Ganm b. Müleyhtir. Babası Zeyd b. Amr b. Nüfeyl bir din arayışı içindeyken Şama giderek Yahudi ve hristiyanlardan din ve ilim hakkında bilgi istedi; ancak onların dinini beğenmedi. hristiyanlardan birisi kendisine, “Sen İbrahimin dinini arıyorsun.” dedi. Zeyd, “İbrahimin dini nedir?” diye sordu. O da, “O, hanif olup, sadece tek ve ortağı olmayan Allaha ibadet eder, Allahtan başkasına tapanlara muhalefet eder, putlara adanan kurbanların etinden yemezdi.” dedi. Bunun üzerine Zeyd b. Amr, “İşte bu, benim bildiğim ve üzerinde olduğum dindir. Kendi elimle yonttuğum taş ve ağaçlara gelince bunlar, hiçbir şey değildirler.” dedi. Böylece Zeyd, İbrahim dini üzereyken Mekkeye döndü. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ali b. İsa el-Hakemi anlattı. O babasından, o da amir b. Rebiadan şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Amr b. Nüfeyl, din arayışı içinde olmakla beraber Yahudilik ve hristiyanlıktan, putlara ve taşlara tapmaktan nefret ederdi. Toplumuna olan muhalefetini, onların ve babalarının dininden ayrı bulunduğunu açıkça ilan ederek onların kestiklerinden yemezdi. Bana, “Ya amir! Ben kavmime muhalefet ederek İbrahimin dinine uydum. Onun ve İsmailin, İsmailden sonra gelenlerin ibadet ettikleri Allaha ibadet ediyorum. Onlar bu Kıbleye doğru namaz kılarlardı. Ben İsmailin evladından gönderilecek bir peygamber bekliyorum; ancak ona yetişeceğimi sanmıyorum. Ben ona inanıyor, onu tasdik ediyor ve onun peygamber olduğuna tanıklık ediyorum. Eğer zamanın (ömrün) uzar da ona yetişirsen, benden kendisine selam söyle!” dedi. amir dedi ki: Resulallah , peygamberliğini ilan edince, kendisine gelerek Müslüman oldum. Zeyd b. Amrın söylediklerini ve selamını kendisine ilettim. Resulallah da onun selamını alıp ona rahmet dileyerek, “Ben onu (rüyada), Cennette elbiselerini çekmiş bir şekilde, yürürken gördüm.” buyurdu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebre anlattı. O Musa b. Meysereden, o İbn Ebu Müleykeden, o da Huceyr b. Ebu İhabdan şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Büvane putunun yanında bulunmaktayken, Zeyd b. Amrın, Şamdan döndüğünde, onun güneşin zevalini beklediğini, zevalden sonra ise, Kabeye dönerek bir rekat ile iki secde yaptığını gördüm. O, daha sonra şöyle dedi: “Burası, İbrahim ve İsmailin kıblesidir. Ben, ne bir taşa tapar, ne ona ibadet eder ve ne de ona kurban keserim. Fal oklarıyla da kısmet aramam. Ölünceye kadar da buraya dönerek namaz kılacağım.” Kendisi, haccederek Arafatta vakfede bulundu. Yine; “Ey ortağı ve benzeri olmayan Allahım! Senin davetine icabet ettim, emrine amadeyim.” ( ) diyerek telbiye getirdi ve “Senin kulun olarak ve sana ibadet ederek davetine icabet ediyorum.” ( ) diyerek Arafattan yaya olarak indi. Bize Züheyr b. Muaviye haber verdi. Hepsi dediler ki: Bize Musa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bana Salim b. Abdullah, Abdullah b. Ömer Resulallahtan bahsederken şunu anlattığını duyduğunu haber verdi: Resulallaha henüz vahiy gelmeden önce, Zeyd b. Amr ile Beldah denilen mevkiin aşağısında karşılaştı. Resulallah , kendisine, üzerinde et bulunan bir sofra takdim ettiğinde, Zeyd bu etlerden yemeyi reddederek, “Dikili taşlarınıza kestiğiniz kurbanlardan ve üzerinde Allahın adı anılmadan kesilen hayvanların etinden yemem.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Musa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Ben Salim Ebün-Nadrı konuşurken dinledim; ancak, bunu da sadece Muhammed b. Abdullah b. Cahşdan öğrendim; diyordu ki: Zeyd b. Amr, Kureyşi kurbanlarından ötürü ayıplayarak şöyle diyordu: “Koyunları Allah yarattı, göklerden yağmur yağdırarak onunla o hayvanlar için bitkileri O yeşertti. Sonra da siz, bunları inkar ederek onları, Allahtan başkasını yüceltmek üzere onlar adına kesiyorsunuz! Doğrusu ben, üzerinde Allahın adının anılmadığı bir hayvanın etinden yemem!” Bize Ebu Üsame Hammad b. Üsame haber verdi. O Hişam b. Urveden, o babasından, o da Esma bt. Ebu Bekirden şöyle dediğini rivayet etti: Ben, Zeyd b. Amr b. Nüfeylin, ayakta sırtını Kabeye dayamış olarak şunları söylerken gördüm: “Ey Kureyş topluluğu! Bugün kendimden başka İbrahimin dini üzere olan bir başkasını göremiyorum.” Zeyd b. Amr; kız çocuklarını diri diri yere gömmek isteyen bu çocukların babalarına, “Bırak onu öldürme! Ben senin yerine onun nafakasını üstlenirim.” der ve çocuğun elinden tutarak evine görürdü. Çocuk büyüdüğünde, babasına, “İstersen, kızını sana vereyim; istersen senin yerine onun nafakasını ben üstleneyim.” derdi. Bize Ebu Üsame haber verdi. O, Mücalidden, o da amirden şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd b. Amr b. Nüfeylin durumu, Resulallaha sorulduğunda, “O, tek başına bir ümmet olarak haşrolacaktır.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Musa b. Şeybe anlattı. O Harice b. Abdullah b. Kab b. Malikten şöyle dediğini rivayet etti: Said b. el-Müseyyebin Zeyd b. Amr b. Nüfeylden bahsederken şöyle dediğini işittim: Henüz Resulallaha vahiy inmeden beş yıl önce, Kureyşin Kabeyi yeniden inşa ettikleri sırada vefat etti. Hastalandığında o, “Ben İbrahimin dini üzereyim.” derdi. İslam döneminde onun oğlu olan Said b. Zeyd Ebül-Aver Müslüman olarak Resulallaha ittiba etti. Ömer b. el-Hattab ile Said b. Zeyd Resulallaha gelerek ona Zeyd b. Amrın durumunu sordular. O da, “Allah Zeyde mağfiret eylesin, ona rahmet eylesin. O, İbrahimin dini üzere vefat etti.” buyurdu. Bu durumdan sonra Müslmanlar, onu andıklarında, hep kendisine rahmet ve mağfiret dilediler. Said b. el-Müseyyeb de, “Allah ona rahmet ve mağfiret eylesin!” demeye başladı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Zekeriyya b. Yahya es-Saidi anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Zeyd vefat ettiğinde Hira Dağının kıyısına defnedildi. Said b. Zeydin Çocukları: 1. Abdurrahman el-Ekber: Soyu devam etmemiştir. Annesi, Remle olup, Ümmü Cemil bt. el-Hattab b. Nüfeyldir. 2. Zeyd: Soyu devam etmemiştir. 3. Abdullah el-Ekber: Soyu devam etmemiştir. 4. atike. Buraya kadar olanların annesi, Celise bt. Süveyd b. Samittir. 5. Abdurrahman el-Asğar: Soyu devam etmemiştir. 6. Ömer el-Asğar: Soyu devam etmemiştir. 7. Ümmü Musa, 8. Ümmül-Hasan. Bunların annesi, Gassan kabilesinden Ümame bt. ed-Düceycdir. 9. Muhammed, 10. İbrahim el-Asğar, 11. Abdullah el-Asğar, 12. Ümmü Habib el-Kübra, 13. Ümmül-Hasan es-Suğra, 14. Ümmü Zeyd el-Kübra, 15. Ümmü Seleme, 16. Ümmü Habib es-Suğra, 17. Ümmü Said el-Kübra: Babasından önce vefat etmiştir. 18. Ümmü Zeyd. Bunların anneleri, Hazme bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Salebe b. Vasile b. Amr b. Şeyban b. Muharib b. Fihrdir. 19. Amr el-Asğar, 20. el-Esved. Bunların anneleri ise, Beni Saleb kabilesinden bir kadın olan Ümmül-Esveddir. 21. Amr el-Ekber, 22. Talha: Babasından önce vefat etmiştir. Soyu devam etmemiştir. 23. Zücle (Bayan ismi): Bunların anneleri, Kelb kabilesinden, Dubh bt. el-Asbağ b. Şuayb b. Rebi b. Mesud b. Masad b. Hısn b. Kab b. Uleymdir. 24. İbrahim el-Ekber, 25. Hafsa. Anneleri, Beni Tağlib kabilesinden İbnetü Kurbedir (Kurbenin kızıdır). 26. Halid, 27. Ümmü Halid: Babasından önce vefat etmiştir. 28. Ümmün-Numan Anneleri, ümmü veled olan Ümmü Haliddir. 29. Ümmü Zeyd es-Suğra: Annesi, Ümmü Beşir bt. Ebu Mesud el-Ensaridir. Ümmü Zeyd es-Suğra, el-Muhtar b. Ebu Ubeydin eşi olup annesi, Tay kabilesindendir. 30. Ayşe, 31. Zeyneb, 32. Ümmü Abd el-Havla, 33. Ümmü Salih: Bunların anneleri ümmü veleddir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muhammed b. Salih, Yezid b. Rumandan şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl, henüz Resulallah Darül-Erkama girip davete başlamadan önce Müslüman oldu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdülcebbar b. Umare haber verdi. O da Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazmdan şöyle dediğini rivayet etti: “Said b. Zeyd Medineye hicret ettiğinde, Lübabenin kardeşi olan Rifaa b. Abdülmünzirin yanında konakladı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Said b. Zeydin evladından olan Abdülmelik b. Zeyd babasından rivayet ederek bana anlattı; dedi ki: Resulallah Said b. Zeyd ile Rafi b. Malik ez-Zürakiyi birbirleriyle kardeş ilan etti. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebre anlattı. O Misver b. Rifaadan, o da -Ensardan Beni Hariseden olan- Abdullah b. Mikneften rivayet etti. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ben bu hadisin bazı kısımlarını, İbn Ebu Sebrenin dışındaki kimselerden de duydum; dediler ki: Resulallah Kureyşin Şamdan gelmekte olan kervanını gözetlemek istediğinde, Talha b. Ubeydullah ile Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyli, kendisi Medineden çıkmadan on gün önce, kervanla ilgili olarak bilgi edinmek üzere gönderdi. Onlar da, Medineden çıkarak el-Havra denilen yere geldiler. Kervan buradan geçinceye kadar sürekli burada kalmaya devam ettiler. Talha ile Said b. Zeyd henüz dönmeden kervanla ilgili haber, Resulallaha ulaştı. Bunun üzerine Resulallah , arkadaşlarına talimat vererek onlarla beraber kervanı takip etti. Kervan da takip edildiğini bildiğinin endişesiyle yolunu bırakarak, sahil boyunca gece gündüz yoluna devam etti. Bu arada Talha b. Ubeydullah ile Said b. Zeydin, Resulallahın (Bedire) çıkışından haberleri olmadığı için durumu Resulallaha bildirmek üzere Medineye döndüler. Onlar, ancak Resulallahın Kureyş ordusuyla Bedirde karşılaştığı gün Medineye ulaşabildiler. Medinede durumu anlayınca, kestirmeden Resulallahın yanına gitmek üzere Medineden ayrıldılar. Onlar, Resulallah Bedirden dönmekteyken, Türban denilen yerde kendisiyle karşılaştılar. Burası, Mihacce yolu üzerinde, Melel ile Seyyale arasında bulunan bir yer idi. Böylece Talha ile Said, Bedir savaşına katılamadılar. Bununla beraber savaşa katılmışlar gibi Resulallah , onların ganimetten olan paylarını ayırdı. Bundan sonra Said, Resulallah ile beraber Uhud, Hendek ve diğer tüm savaşlara katıldı. Bize Yahya b. Said el-Ümevi haber verdi; dedi ki: Bize Ubeyde b. Muattib haber verdi. O Salim b. Ebu el-Caddan, o da Said b. Amr b. Nüfeylden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah, “Ey Hira yerinde dur! Zira senin üzerinde bir Nebi, bir Sıddık, bir de şehit vardır.” buyurdu. [Ravi] dedi ki: [Said]; Resulallah, Ebu Bekir, Ömer, Ali, Osman, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf ve Sad b. Malik olmak üzere dokuz kişiyi ismen zikretti. Sonra kendisini kastederek, “İsteseydim onuncu kişiyi de zikredebilirdim.” dedi. Bize el-Haccac b. el-Minhal haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O el-Kelbiden, o da Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah, “Kureyşten on kişi cennetliktir. Bunlar da, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman b. Avf, Sad b. Malik, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl ve Ebu Ubeyde b. el-Cerrahtır.” buyurdu. Bize Enes b. İyad el-Leysi haber verdi. O da Yahya b. Saidden rivayet etti; dedi ki: Bana Nafi haber verdi. O Abdullah b. Ömerden şunu rivayet etti: Abdullah b. Ömer, bir cuma günü kuşluk vaktinin çıkmasından sonra kendisine, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylin [ölmek üzere olduğu veya öldüğü] haberi gelince Cuma namazını bırakarak onun yanına gitti. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: (İbn Ömeri kast ederek) bize Ubeydullah haber verdi. O da Ebu Abdülcebbardan şöyle dediğini rivayet etti: Ayşe bt. Sad b. Malikin şöyle dediğini duydum: Babam Sad b. Malik, Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylin cenazesini el-Atikte yıkadı, sonra yaya olarak onu taşıdılar. Sad evinin hizasına varınca, beraberindekilerle birlikte eve girip guslettikten sonra çıkarak beraberindekilere, “Saidi yıkadığımdan dolayı değil, sıcaklıktan ötürü yıkandım.” dedi. Bize Enes b. İyad Ebu Damre el-Leysi haber verdi. O Ubeydullah b. Ömerden, o da Nafiden şunu rivayet etti: İbn Ömer, Said b. Zeydin cenazesine koku sürdü ve cenazesini taşıdı. Sonra mescide girerek abdest almadan namaz kıldı. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi. O Ubeydullah b. Ömerden, o Nafiden, o da İbn Ömerden şunu rivayet etti: İbn Ömer, Said b. Zeydin cenazesine koku sürdü. Kendisine, “Size misk getirelim mi?” denildiğinde, “Olur; Miskten daha iyi bir koku mu olur?” dedi. Bize Veki b. el-Cerrah ile Man b. İsa haber verdiler; dediler ki: Bize Abdullah b. Ömer el-Ömeri haber verdi. O Nafiden, o da İbn Ömerden şunu rivayet etti: Kendisi, Cuma günü Cuma namazına hazırlanmaktayken, Said b. Zeyd b. Amrın [ölmek üzere olduğu veya öldüğü] haberi gelince Cumayı terk ederek onun yanına gitti. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Said haber verdi. O Nafiden, o da İbn Ömerden şunu rivayet etti: Cuma günü kuşluk vaktinden sonra Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylin [ölmek üzere olduğu veya öldüğü] haberi gelince Cumayı terk ederek el-Akike onun yanına gitti. Bize Man b. İsa haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Ömer haber verdi. O da Nafiden şunu rivayet etti: Said b. Zeyd el-Akikte vefat etti. Medineye taşınarak oraya defnedildi. Bize el-Fadl b. Dükeyn haber verdi. O İbn Uyeyneden, o İbn Ebu Necihten, o da İsmail b. Abdurrahmandan şöyle dediğini rivayet etti: İbn Ömer, Said b. Zeyd vefat etmekteyken, yanına gelmesi için çağırıldı. O sırada İbn Ömer Cuma namazı için hazırlık yapmaktaydı. Bunun üzerine Cumayı terk ederek yanına geldi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Said b. Zeydin evladından olan Abdülmelik b. Zeyd anlattı. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Said b. Zeyd, el-Akikde vefat ettiğinde, insanların omuzları üzerinde Medineye kadar taşınarak oraya defnedildi. Onun kabrine de Sad ile İbn Ömer indiler. Hicretin 50. veya 51. yılında vefat etmişti. Vefat ettiğinde 79 yaşındaydı. Kendisi uzun boylu, esmer tenli uzun saçlı bir adamdı.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Muttalib b. Abdümenafoğullarından olan Hakim b. Muhammed haber verdi. O da babasından: Said b. Zeyd b. Nüfeylin yüzüğünde Allahın Kitabından bir ayetin yazılı olduğunu gördüğünü rivayet etti. Muhammed b. Ömer dedi ki: Bizim yanımızda, Said b. Zeydin el-Akikde vefat ederek, insanların omuzunda Medineye kadar getirilip buraya defnedildiği rivayeti sahih olup, bu konuda ilim ehliyle şehir ahalisi arasında bir ihtilaf yoktur. Onun cenaze törenine Sad b. Ebu Vakkas, İbn Ömer, Resulallahın arkadaşları, kendi kavmi ve ailesi katıldılar. Çocukları da bunu böyle biliyorlar ve rivayet ediyorlar. Kufeliler ise, onun Muaviye b. Ebu Süfyan döneminde kendilerinin yanında Kufede vefat ettiğini, -o sırada Muaviyenin Kufe valisi olan- Muğire b. Şubenin cenaze namazını kıldırdığını rivayet etmişlerdir.