Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Musa b. Muhammed b. İbrahim et-Teymi, babasının; o da Abdullah b. Niyar el-Eslemiden naklen el-Esleminin babasının şöyle dediğini anlattı: Muaviye Hac için gittiğinde Eslemin çarşıdaki caddelerde yer alan evlerine bakıp dedi ki: “Evlerini onlara zindan edin! [veya evlerini karanlık yapın, karartın! Onlara hoşlanmadıkları şeyleri duyurun!] Osmanın katilleri! Allah onların kabirlerini zindan etsin!” Niyar b. Mükrem dedi ki: Bu söz üzerine onun önüne atıldım ve “Müminlerin Emirinin cenazesini taşıyan, onu defneden, cenaze namazını kılan dört kişiden biri olduğum halde evim bana zindan edilecek, öyle mi?” dedim. Muaviye onu tanıdı ve dedi ki: “Binayı yıkın! Onun (Osmanın) evine doğru (bakar şekilde) inşa etmeyin!” [Niyar] dedi ki: Sonra yalnız kaldığında beni çağırdı ve “Onun cenazesini ne zaman kaldırıp defnettiniz? Cenaze namazını kim kıldırdı?” dedi. Ben de “Allah rahmet eylesin, onun cenazesini ben, Cübeyr b. Mutim, Hakim b. Hizam ve Ebu Cehm b. Huzeyfe el-Adevi Cumartesi akşamı, akşam ile yatsı arasında kaldırdık. Cübeyr b. Mutim öne geçti ve cenaze namazını kıldırdı.” dedim. Muaviye onu tasdik etti. Onun kabrine inen kişiler de onlardı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Ebüz-Zinad, Muhammed b. Yusufun şöyle dediğini anlattı: Naile bt. el-Ferafise yakasını önden ve arkadan yırtmış bir vaziyette, o gece yanında bir kandil ile “Vah, Müminlerin Emiri, vah!” diye feryat ederek dışarı çıktı. [Muhammed] dedi ki: Cübeyr b. Mutim ona “Kandili söndür ki bizi fark ettirmesin! Kapının önündeki asileri gördün.”dedi. [Muhammed] dedi ki: Naile kandili söndürdü. el-Bakia [Medine kabristanına] vardılar. Arkasında Hakim b. Hizam, Ebu Cehm b. Huzeyfe, Niyar b. Mükrem el-Eslemi ve Osmanın iki eşi Naile bt. el-Ferafise ile Ümmül-Benin bt. Uyeyne olduğu halde Cübeyr b. Mutim onun cenaze namazını kıldırdı. Niyar b. Mükrem, Ebu Cehm b. Huzeyfe ve Cübeyr b. Mutim onun [kabri için kazılan] çukura indiler. Hakim b. Hizam, Ümmül-Benin ve Naile ise onun naaşını adamlara sarkıtıyorlardı. Nihayet onu gömdüler. Kabrini (üzerini örtüp) gizlediler ve dağıldılar. Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Malik Abdülmelik b. Hüseyn en-Nehai, İmran b. Müslim b. Riyahtan naklen, Abdullah el-Behinin şöyle dediğini haber verdi: Cübeyr b. Mutim on altı adamla -kendisiyle beraber on yedi adam- Osmanın cenaze namazını kıldırdı. İbn Sad dedi ki: “Cenaze namazını dört kişiyle beraber kıldırdığı” şeklindeki birinci söz daha sağlamdır. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys el-Medeni haber verdi; dedi ki: Bana ninemin amcası er-Rebi b. Malik b. Ebu amir, babasının şöyle dediğini anlattı: Ben Osman b. Affan vefat ettiğinde onun cenazesini taşıyanlardan biriydim. Onun naaşını bir kapı üzerinde taşıdık. Hızlı götürdüğümüz için onun kafası kapıya çarpıp duruyordu. Çok büyük korkumuz vardı. Nihayet onu “Huşşü Kevkeb” (Kevkebin Bostanı) denilen yerdeki kabrine gömdük. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys, Abdurrahman b. Ebüz-Zinadın şöyle dediğini haber vedi: Osman b. Affanın cenazesini dört kişi taşıdı: Cübeyr b. Mutim, Hakim b. Hizam, Niyar b. Mükrem el- Eslemi ve Araplardan bir genç. Ona dedim ki: O genç, Malik b. Ebu amirin dedesidir. Dedi ki: İsmi bana söylenmedi. Osmaniler [Osmanın aşireti] bu mahremiyeti benden daha iyi bilir ve daha iyi gözetirler. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Mutemir b. Süleyman haber verdi; dedi ki: Babamı şunları söylerken duydum: Ebu Osman, bize Osmanın günlerinin ortasında öldürüldüğünü haber verdi. Bize Abdullah b. İdris haber verdi; dedi ki: Bize İsmail b. Ebu Halid, Kays b. Ebu Hazimden naklen Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeylin şöyle dediğini haber verdi: “Kendimi Ömerin kız kardeşi Müslüman iken beni bağladığı halde görüyorum. Uhud dağı, İbn Affana yaptıklarınızdan dolayı paramparça olup dağılsa yeridir.”