Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Süleyman b. Bilal ve Numan b. Umare b. Gaziyyeden, onlar da Muhammed b. Kab el- Kuraziden şöyle dediğini rivayet ettiler: Resulallah , “Muaz b. Cebel kıyamet gününde, bir ok atımı alimlerin önünde gelir.” dedi. Bize Ebu Muaviye ed-Darir haber verdi. O Ebu İshaktan [yani eşŞeybaniden], o da Avndan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah , “Muaz kıyamet gününde alimlerden, bir ok atımı önde gelir.” dedi. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak haber verdi. O Hişamdan (yani İbn Hassandan), o da el-Hasandan rivayet etti. Ayrıca bize Süleyman b. Harb haber verdi; dedi ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Sabitten, o da el-Hasandan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah “Kıyamet gününde alimler arasında Muazın bir ayrıcalığı olacaktır.” dedi. Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Üveys el-Medeni haber verdi; dedi ki: Bana Süleyman b. Bilal haber verdi. O Amr b. Ebu Amrdan, o da Muhammed b. Kab el-Kuraziden şöyle dediğini söyledi: Resulallah , “Şüphesiz Muaz b. Cebel alimlerin bir ok atımı önündedir.” dedi. Bize Affan b. Müslim haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Halid haber verdi. O Ebu Kılabeden, o Enes b. Malikten, o da Peygamberden şöyle dediğini rivayet etti: “Ümmetimin helal ve haramı en iyi bileni Muaz b. Cebeldir.” Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Şube b. el-Haccac haber verdi. O Ebu Avn Muhammed b. Ubeydullahtan, o da Muğirenin yeğeni el-Haris b. Amr es-Sekafiden rivayet etti; dedi ki: Bize arkadaşlarımız Muaz b. Cebelden şöyle dediğini haber verdiler: Resulallah beni Yemene gönderirken “Önüne bir dava gelirse nasıl çözeceksin?” dedi. [Muaz] “Allahın kitabındakiyle hüküm veririm.” dedim. “Eğer Allahın kitabında yoksa?” diye sordu. Ona, “Allah Resulünün hüküm verdiğiyle hüküm veririm.” dedim. Bana, “Eğer Allah Resulünün hükümleri arasında yoksa?” diye sordu. Ona “İçtihad ederim; başka bir şeye bakmam” dedim. Bunun üzerine Resulallah göğsüme vurarak, “Allah Resulünün elçisini, Allah ve Resulünü razı edecek şekilde muvaffak eden Allaha hamd olsun.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize İshak b. Yahya b. Talha haber verdi. O Mücahidden şöyle haber verdi: Resulallah Huneyne yöneldiğinde Muaz b. Cebeli Mekkelilere Kuran ve fıkhı öğretmesi için bıraktı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Musa b. Ali b. Rebah haber verdi. O da babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ömer b. el-Hattab Cabiyede bir hutbe irad etti: “Kim fıkıhtan sormak istiyorsa Muaz b. Cebel e gitsin.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Eyyub b. Numan b. Abdullah b. Kab b. Malik haber verdi. O babasından, o da dedesinden şöyle dediğini rivayet etti: Muaz b. Cebel Şama gittiğinde Ömer b. el-Hattab şöyle dedi: “Gidişi Medine ve ahalisinde fıkıhta ve onlara fetva verdiği konularda boşluk bıraktı. Bu konuda insanların kendisine olan ihtiyaçlarından dolayı onu burada bırakması için Ebu Bekir (rh) ile konuşmuştum; ancak bu teklifimi reddederek, “Bir yöne yönelmiş ve şehadetin peşinde olan bir adamı alıkoyamam.” dedi. Ona, “Vallahi, kişiye şehadet nasip edilmişse adam kendi evinde yatağında memleketinden ayrılmadan da buna nail olabilir.” dedim. Kab b. Malik dedi ki: Muaz b. Cebel, Resulallahın ve Ebu Bekirin hayatında fetva verirdi. Bize Abdullah b. Nümeyr haber verdi; dedi ki: Bize Said b. Ebu Arube haber verdi. O Şehr b. Havşebden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer dedi ki: “alimler kıyamet gününde geldiklerinde Muaz b. Cebel onlardan bir taş atımı ileride olacaktır.” Bize Muhammed b. el-Fudayl b. Gazvan ed-Dabbi haber verdi. O Beyandan, o da amirden şöyle dediğini rivayet etti: İbn Mesud dedi ki: “Muaz, Allaha itaatkar (kanit) bir önder (ümmet) idi. Hanif olup müşriklerden de değildi.” (amir) dedi ki: Adamın biri ona “Ey Ebu Abdurrahman! Unuttun mu?” diye sordu. “Hayır, unutmadım. Lakin onu İbrahime benzetirdik.” dedi. Ümmet , “başkalarına hayrı öğreten”, kanit ise “itaat eden” anlamındadır. Bize İsmail b. İbrahim el-Esedi haber verdi. O Mansur b. Abdurrahmandan, o eş-Şabiden rivayet etti; dedi ki: Bana Ferve b. Nevfel şöyle diyerek anlattı: İbn Mesud dedi ki: “Muaz b. Cebel, Allaha itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allaha ortak koşanlardan değildi.” (Dedim ki: ) Ebu Abdurrahman hata etti. Zira Allah “Şüphesiz İbrahim, Allaha itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allaha ortak koşanlardan değildi.” buyurdu. İbn Mesud tekrar, “Muaz Allaha itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allaha ortak koşanlardan değildi.” dedi. Böylelikle bu sözü bilerek söylediğini anladım ve sustum. Bana, “Ümmet nedir, kanit nedir bilir misin?” diye sordu. Ona, “Allahu alem!” dedim. Bana dedi ki: Ümmet, “insanlara hayrı öğreten”, kanit ise “Allah ve Resulüne itaat eden”dir. Muaz insanlara hayırlı şeyleri öğretirdi; Allah ve Resulüne itaat ederdi. Bize İshak b. Yusuf el-Ezrak ve el-Fadl b. Dükeyn haber verdiler; dediler ki: Bize Zekeriya b. Ebu Zaide haber verdi. Ayrıca bize Vehb b. Cerir b. Hazim haber verdi; dedi ki: Bize Şube haber verdi. O Firas ve Mücalidden haber verdi. Yine bize el-Fadl b. Dükeyn ve Kabisa b. Ukbe haber verdiler; dediler ki: Bize Süfyan haber verdi. O da Firastan rivayet etti. Hepsi eş-Şabiden, o da Mesruktan şöyle dediğini rivayet etti: İbn Mesudun yanındaydık. Şöyle dedi: “Muaz b. Cebel itaatkar bir önder ve hanif biriydi.” Ferve b. Nevfel dedi ki: -Ebu Abdurrahman unuttu- “İbrahimi mi kastediyorsun? İbn Mesud, “İbrahimin adını zikrettiğimi duydun mu? Biz Muazı İbrahime benzetirdik [veya İbrahime benzetilirdi]” dedi. Bunun üzerine adamın biri, “Ümmet nedir?” dedi. “Ümmet, insanlara hayrı öğretendir. Kanit ise Allah ve Resulüne itaat edendir.” dedi. Bize Abdullah b. Cafer er-Rakki haber verdi; dedi ki: Bize Ubeydullah b. Amr haber verdi. O Abdülmelik b. Umeyrden, o Ebül- Ahvastan şöyle dediğini rivayet etti: Bir gün İbn Mesud arkadaşlarıyla konuşurken, “Muaz, Allaha itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allaha ortak koşanlardan değildi.” dedi. Adamın biri, “Ey Ebu Abdurrahman! İbrahim itaatkar bir önderdi.” dedi. Adam İbn Mesudun yanıldığını zannetti. İbn Mesud, “Ümmet nedir bilir misiniz?” diye sordu. “Ümmet nedir?” dediler. “İnsanlara hayrı öğretendir.” dedi. Sonra “Kanit nedir bilir misiniz?” diye sordu. “Hayır!” dediler. “Kanit, Allaha itaat edendir.” dedi. Bize Kabisa b. Ukbe haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan haber verdi. O es-Sevriden, o Halid b. Madanden şöyle dediğini rivayet etti: Abdullah b. Amr şöyle diyordu: Bize akıleynden ( ) rivayet ettiler. Ona “akıleyn kimdirler?” diye sorulunca, “Onlar, Muaz b. Cebel ve Ebüd- Derdadır.” diyordu. Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Şihab haber verdi. O da el-Ameşten şöyle dediğini rivayet etti: Muaz dedi ki: “Nerden gelirse gelsin [Peygamberden gelen] ilmi al.”