Bize Ebu Muaviye ed-Darir ve Muhammed b. Ubeyd haber verdiler. Onlar el-Ameşten, o Amr b. Mürreden, o da Ebül-Bahteriden şöyle dediğini rivayet ettiler: Alinin yanına giderek ona Resulallahın ashabını sorduk. “Hangisini soruyorsunuz?” dedi. Bize “İbn Mesuddan haber ver.” dedik. Ali, “Kuran ve sünneti öğrendi. Sonra bitirdi. İlim olarak bunlarla yetindi” dedi. Ona, “Bize Ebu Musadan haber ver.” dedik. “İlim boyasıyla boyanmış. Sonra ilim ondan çıkmıştır” dedi. Ona, “Bize Ammar b. Yasirden haber ver.” dedik. “O unutmuş bir mümindir. Hatırlatılırsa hatırlar” dedi. Ona, “Bize Huzeyfeden haber ver” dedik. “O Resulallahın ashabı içerisinde münafıkları en iyi bilendi” dedi. Ona, “Bize Ebu Zerden haber ver” dedik. “İlmi kavradı; ama sonra ilim hususunda aciz kaldı” dedi. Ona, “Bize Selmandan haber ver” dedik. “O ilk ilimleri ve son ilimleri idrak etti. İlimde, dibine ulaşılamayan bir denizdir. O bizden, Ehl-i Beyttendir” dedi. Ona, “Bize kendinden bahset ey Müminlerin Emiri!” dedik. “Hangisini isterseniz bende var. Bana sorulduğunda ilim bana verilir (cevabınızı alırsınız). Sükut edilirse, ben vermeye başlarım.” dedi. Bize Abdülvehhab b. Ata el-İcli haber verdi. O Said b. Ebu Arubeden, o da Katadeden rivayet etti. Ayrıca bize İshak b. Yusuf el- Vasıti haber verdi. O İbn Avndan, o da Muhammed b. Sirinden şöyle rivayet etti: Resulallah Ebüd-Derda Uveymire, “Selman senden daha bilgilidir.” dedi. Bize Veki b. el-Cerrah haber verdi. O el-Ameşten, o Ebu Salihten, o da Resulallahtan şöyle dediğini rivayet etti: “Annesi Selmanı yitirsin! O ilimden doymuştur.”