Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensari haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Yunus el-Kuşeyri (yani Hatim b. Ebu Sağire) söyledi; dedi ki: Bana Amr b. Dinar şöyle söyledi: Resulallah hastalandı ve bayıldı. Uyandığında kadınlar ona ilaç damlatıyorlardı. Peygamber, “Ben oruçlu iken bana, ilaç verdiniz. Belli ki Esma bt. Umeys size Bunu yapın. dedi. Zatülcenb hastalığına yakalanacağımdan mı korktu? Allah bana, Zatülcenbi musallat etmez. Amcam Abbas hariç evde bulunanlardan ilaç kullanmayan kalmasın.” dedi. Kadınlar birbirlerine ilaç damlatmaya başladılar. Bize Muhammed b. es-Sabah haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Ebüz-Zinad haber verdi. O Hişamdan (yani İbn Urveden), o babasından, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah kolundan şikayet ediyordu. Bir gün hastalık onu cidden sıkıştırdı ve Resulallah bayıldı. Öyle ki, onun yatakta vefat ettiğini sandık ve ona ilaç damlattık. Uyanınca ona ilaç damlattığımızı anladı ve “Allahın bana Zatülcenbi musallat edeceğini mi zannediyorsunuz? Allah, Zatülcenbin beni tutmasına fırsat vermez. Evde ilaç damlatılmayan kalmasın! Amcam Abbas hariç.” dedi. Ayşe dedi ki: Evde ilaç damlatmayan kimse kalmadı. Bu arada eşlerinden biri “Ben oruçluyum.” dedi. Ona, “Resulallah Evde ilaç damlatmayan kalmasın. dediği halde seni bırakacağımızı mı zannettin?” dediler. Ona oruçlu olduğu halde ilaç damlattık. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Said b. Abdullah b. Ebül-Ebyad anlattı. O el-Makburiden, o Abdullah b. Rafiden, o da Ümmü Selemeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallahın hastalığı Meymunenin evinde başladı. Hastalığı hafiflediğinde çıkar ve insanlara namazı kıldırırdı. Ağırlaştığında ise “İnsanlara söyleyin namazlarını kılsınlar.” derdi. Ona Zatülcenbin musallat olacağından korktuk. Bu nedenle hastalığı ağırlaşınca ona ilaç damlattık. Resulallah ilacın sertliğini hissederek uyandı ve “Bana ne yaptınız?” dedi. Ona, “Sana ilaç damlattık.” dedik. Peygamber, “Neyle?” dedi. Ona, “Hind udu, biraz vers ve birkaç damla zeytinyağıyla.” dedik. “Size bunu kim emretti.” dedi. Ona, “Esma bt. Umeys!” dediler. Peygamber, “Bu Habeşistanda öğrendiği bir tedavi şeklidir. (Abbası kastederek) Peygamberin amcası hariç evde ilaç damlatmayan kimse kalmasın.” dedi. Sonra Peygamber, “Benim için korktuğunuz şey neydi?” diye sordu. “Zatülcenb!” dediler. Resulallah , “Allah onu bana musallat etmez.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdullah b. Cafer haber verdi. O, Osman b. Muhammed el-Ahnesiden şöyle dediğini rivayet etti: Ümmü Bişr b. el-Bera Peygamberin hastalığı sırasında onu ziyaret etti. “Ey Allahın Resulü! Sende ki bu ateşi başka kimsede görmedim.” dedi. Resulallah ona, “Bizim sevaplarımız katlandığı gibi başımıza gelen belalar da artırılır. İnsanlar ne diyor?” diye sordu. Ümmü Bişr dedi ki: “Onda Zatülcenb vardır diyorlar.” dedim. Resulallah , “Allah onu peygamberine musallat etmez. O, şeytanın vesveselerindendir. Lakin hastalığım, ben ve oğlunun yediği o yemektendir. Şah damarımın koptuğu an geldi.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdülhamid b. İmran b. Ebu Enes haber verdi. O babasından, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbeden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalanınca ona ilaç damlattılar. Onlara, “Bunu size kim emretti? Zatülcenb olacağımı mı sandınız? Allah onu bana musallat etmez. Bunu size Esma bt. Umeys emretti. O İlacı Habeşistandan getirdi. Amcam Abbas hariç evde ilaç damlatmayan kalmasın.” dedi. Herkes birbirine ilaç damlatmaya başladı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah haber verdi. O ez-Zühriden, o Ebu Bekir b. Abdurrahman b. el-Haris b. Hişamdan şöyle dediğini rivayet etti: Ona ilaç damlatan Ümmü Seleme ve Esma bt. Umeysti. Resulallahın emrinden dolayı, o gün Meymuneye oruçlu olduğu halde ilaç damlatıldı. Sanki bu onlara Peygamberden bir cezaydı.