Bize Yezid b. Harun haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Said haber verdi. O Ebu Bekir b. Ebu Müleykeden, o da Ubeyd b. Umeyr el- Leysiden şöyle haber verdi: Resulallah vefatına sebep olan hastalığı sırasında insanlara namaz kıldırması için Ebu Bekire emir buyurdu. Ebu Bekir namaz için iftitah tekbirini aldığında Resulallah kendinde bir hafiflik hissetti. Gelip safları yararak ilerlemeye başladı. Ebu Bekir bazı hareketler hissedince bunu Peygamberden başkasının yapmayacağını anladı. Ebu Bekir namazında sağa sola bakmazdı. Hemen geriledi. Peygamber onu ileriye, yerine itti. Ebu Bekirin yanına oturdu. Ebu Bekir ayaktaydı. Namaz bitince Ebu Bekir, “Ey Allahın Resulü! Allaha şükür sağlığına kavuştuğunu görüyorum. Bugün Haricenin kızının (eşimin) sırasıdır.” dedi. Haricenin kızı, Ebu Bekirin eşlerinden biri olup Ensardan Belharis b. el-Hazrecden bir kadındı. Resulallah ona izin verdi. Resulallah namazgahında ya da odaların yanında oturdu. Sonra insanları fitneye bulaşmamak için uyardı. Sonra en yüksek sesle seslendi. Sesi, mescidin kapısının dışından duyuluyordu. Dedi ki: “Vallahi insanlar benim herhangi bir yanlışımı bulamaz. Ben Allahın kitabında helal kıldığını helal ve kitabında haram kıldığını haram kılarım.” Sonra şöyle dedi: “Ey Muhammedin kızı Fatıma! Ey Peygamberin halası Safiyye! Allaha ibadet edin. Ben size Allaha karşı fayda veremem!” Sonra oturduğu yerden kalktı. Gün yarılanmadan Allah ruhunu aldı. Bize Yakup b. İbrahim b. Sad ez-Zühri haber verdi. O babasından, o Salih b. Keysandan, o da İbn Şihabdan haber verdi; dedi ki: Bana Enes b. Malik şöyle haber verdi: Resulallahın vefatına sebep olan hastalığı sırasında Ebu Bekir onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca kendileri namazda safta iken Resulallah hücrenin perdesini araladı ve ayakta onlara bakıyordu. Yüzü sanki Mushaf yaprağı gibiydi. Sonra Resulallah gülerek tebessüm etti. Resulallahın görülmesinden dolayı namazda olduğumuz halde hepimiz sevindik. Ebu Bekir Resulallahın namaza geleceğini zannederek safa girmek için geriledi; ama Resulallah bize eliyle “namazınızı tamamlayın” diye işaret etti. Sonra da Resulallah perdeyi kapattı ve içeri girdi. O gün vefat etti. Ona salat ve selam olsun. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi. O ez-Zühriden, Enes b. Malikin şöyle dediğini işittiğini haber verdi: Peygamberi en son gördüğüm gün Pazartesi günüydü. İnsanlar Ebu Bekirin arkasında namaz kılarken Resulallah perdeyi araladı. İnsanlar onu görünce kıpırdanmaya başladılar. Bunun üzerine Resulallah onlara “yerlerinizde kalın” diye işaret etti. Onun yüzüne baktım. Bir Mushaf yaprağı gibiydi. Sonra perdeyi çekti ve o günün sonunda vefat etti. Ona salat ve selam olsun. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne haber verdi; dedi ki: Bize Süleyman b. Suheym haber verdi. O İbrahim b. Abdullah b. Mabed b. Abbastan, o babasından, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar Ebu Bekirin arkasında namaz kılarken Resulallah perdeyi aralayarak “Peygamberlik müjdelerinden hiçbir şey kalmamıştır. Sadece Müslümanın gördüğü veya ona görülen sadık rüya kalmıştır. Rükuda ve sücutta Kuran okumaktan nehyedildiğimi bilin. Rükua gelince, rükuda Allahı tazim edin. Secdede ise dua etmeye gayret edin. Umulur ki duanıza icabet edilir.” dedi. Bize Ahmed b. el-Haccac haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Mamer ve Yunus haber verdi. Onlar da ez-Zühriden rivayet ettiler; dedi ki: Bana Hamza b. Abdullah b. Ömer şöyle diyerek rivayet etti: Ölümüne neden olan hastalığı şiddetlenince Resulallah , “Ebu Bekire söyleyin, insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Ayşe ona, “Ey Allahın Resulü! Ebu Bekir çok yufka yürekli, Kuran okurken çokça ağlayan bir kişidir. Ömere emret insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Resulallah “Ebu Bekire söyleyin, insanlara namaz kıldırsın” dedi. Ayşe sözünü tekrarladı. Resulallah , “Ebu Bekire söyleyin, insanlara namaz kıldırsın. Siz Yusuf un kadın arkadaşları gibisiniz.” dedi. Zühri dedi ki: Bana Ubeydullah b. Abdullah, Ayşenin şöyle dediğini haber verdi: Bu hususta Peygambere çok ısrar ettim. Bu kadar ısrar etmemin sebebi Peygamberden sonra onun makamına gelecek kimsenin insanlar tarafından sevilmeyeceğini düşünmemdi. Benim düşüncem, halkın Resulallahın yerine ilk geçen kişi olmasından ötürü onun uğursuz sayılmasından korkmamdı. Bu nedenle Resulallahın Ebu Bekirden vazgeçmesini istedim. Bize Ahmed b. el-Haccac haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek haber verdi; dedi ki: Bana Mamer ve Yunus b. Yezid haber verdiler. Onlar da ez-Zühriden rivayet ettiler; dedi ki: Bana Enes b. Malik el-Ensari şöyle haber verdi: Müslümanlar Pazartesi günü sabah Ebu Bekir onlara namaz kıldırırken, ansızın Resulallah Ayşenin kapısında bulunan perdeyi kaldırarak namazlarında safta oldukları halde onlara baktı ve gülerek tebessüm etti. Bunun üzerine Ebu Bekir Resulallahın namaza çıkacağını zannederek ilk safa geriledi. Enes dedi ki: Müslümanlar Peygamberi görmenin sevinciyle az kala namazlarını bozacaklardı. Ancak onlara “namazlarınızı tamamlayın” diye eliyle işaret etti. Sonra odaya dönerek perdeyi kapattı. Enes dedi ki: Resulallah işte, o gün vefat etti. Bize Hişam b. Abdülmelik Ebül-Velid et-Tayalisi ve Muaviye b. Amr el-Ezdi haber verdiler; dediler ki: Bize Zaide b. Kudame haber verdi. O Musa b. Ebu Ayşeden, o Ubeydullah b. Abdullahtan şöyle dediğini rivayet etti: Ayşenin yanına giderek “Bana, Resulallahın hastalığını anlatır mısın?” diye sordum. Dedi ki: Resulallah ağırlaştığında “İnsanlar namaz kıldı mı?” diye sordu. Ona “Hayır! Seni bekliyorlar, ey Allahın Resulü!” dedim. Resulallah bunun üzerine “Bana leğenle su getirin.” dedi. Suyu getirdik. Resulallah yıkandı. Sonra kalkmak istedi, fakat bayıldı. Ardından ayıldı. “İnsanlar namazı kıldı mı?” diye sordu. Ona, “Hayır, kılmadılar. Seni bekliyorlar.” dedim. Resulallah , “Bana leğenle su getirin.” dedi. Ayşe dedi ki: İstediğini yaptık, yine yıkandı. Sonra kalkmak isteyince tekrar bayıldı. Sonra tekrar ayıldı. Yine “İnsanlar namazlarını kıldı mı?” diye sordu. “Kılmadılar, seni bekliyorlar.” dedim. İnsanlar Mescidde oturmuş peygamberi yatsı namazı için bekliyorlardı. Ayşe dedi ki: Bunun üzerine Resulallah insanlara namazı kıldırması için Ebu Bekire birini gönderdi. Ebu Bekirin yanına gelen adam ona, “Allahın Resulü insanlara namaz kıldırmanı emrediyor.” dedi. Ebu Bekir -yufka yürekliydi- “Ey Ömer! İnsanlara namazı sen kıldır.” dedi. Ömer ona, “Sen buna daha layıksın.” dedi. Ayşe dedi ki: O günlerde Ebu Bekir insanlara namazları kıldırdı. Sonra Resulallah kendinde bir hafiflik hissetti ve -onlardan biri Abbas olan- iki adama yaslanarak çıktı. Ebu Bekir insanlara namaz kıldırırken kendisi de öğlen namazını kıldı. Ebu Bekir Peygamberi görünce gerilemek istedi; ama Resulallah ona gerilememesini işaret etti. Onu götürenlere “Beni onun yanına oturtun.” dedi. Onu Ebu Bekirin yanına oturttular. Resulallah oturmuş; Ebu Bekir ayakta Resulallahın namazına, insanlar da Ebu Bekirin namazına uyarak namaz kıldılar. Ubeydullah dedi ki: Abdullah b. Abbasın yanına gittim. Ona, “Sana Ayşenin bana, Resulallahın hastalığı hakkında söylediklerini sunayım mı?” dedim. Bana, “Getir bakayım.” dedi. Ona bildiklerimi sundum. Hiç birine itiraz etmedi. Sadece bana, “Ayşe sana Abbas ile beraber olan adamın adını söyledi mi?” diye sordu. Ben de “Hayır!” dedim. İbn Abbas, “O, Ali b. Ebu Talibdi.” dedi. Bize Said b. Mansur haber verdi; dedi ki: Bize Füleyh b. Süleyman haber verdi. O Süleyman b. Abdurrahmandan, o el-Kasım b. Muhammedden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalığı sırasında ezan okununca, “Ebu Bekire haber verin insanlara namazı kıldırsın.” diye emretti. Ardından bayıldı. Ayılınca eşlerine, “İnsanlara namaz kıldırmak için Ebu Bekire emrettiniz mi?” diye sordu. Ben ona, “Ey Allahın Resulü! Ebu Bekir yufka yüreklidir. Sesini halka duyuramaz. Ömere insanlara namaz kıldırması için emretsen olmaz mı?” dedim. “Siz kadınlar, Yusuf un kadın arkadaşları gibisiniz. Ebu Bekire emredin, insanlara namazı kıldırsın. Bu konuda belki söz söyleyen veya temennide bulunan çok olur. Ama Allah ve müminler Ebu Bekirden başkasını kabul etmezler.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer el-Eslemi haber verdi; dedi ki: Bana ez- Zührinin kardeşinin oğlu Muhammed b. Abdullah ez-Zühri rivayet etti: O ez-Zühriden, o Ubeydullah b. Abdullah b. Utbeden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalandığında “Ebu Bekire haber verin insanlara namazı kıldırsın.” diye emretti. Ona, “Ey Allahın Resulü! Ebu Bekir yufka yüreklidir, sesi zayıftır, Kuran okurken ağlar!” dedim. “Ona söyleyin insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Ayşe dedi ki: Ona söylediğim sözü tekrarladım. Bunun üzerine Resulallah “Siz kadınlar Yusuf un kadın arkadaşları gibisiniz. Ona emredin, insanlara namazı kıldırsın.” dedi. Ayşe dedi ki: “Vallahi, bunu babamın (halifelikten) muaf tutulmasını istediğim için söyledim. Peygamberden sonra onun makamında duracak kimsenin insanlar tarafından sevilmeyeceğini düşündüm. Benim düşüncem, halkın, Resulallahın yerine ilk geçen kişi olmasından ötürü onun uğursuz sayılmasından korkmamdı. Bu nedenle bu işten babamın muaf tutulmasını arzu ettim.” Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Abdurrahman b. Abdülaziz rivayet etti: O Abdullah b. Ebu Bekirden, o babasından, o Amreden, o da Ayşeden şöyle dediğini rivayet etti: Pazartesi gecesi olduğunda Resulallah hasta olarak geceledi. Resulallahın hastalığı sebebiyle mescitte sabahlamayan kadın erkek kimse kalmadı. Müezzin sabah ezanını okudu. Resulallah ona, “Ebu Bekire söyle insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Ebu Bekir öne geçip insanlara namaz kıldırmaya başladı. Bu arada Resulallah perdeyi kaldırdı ve insanların namaz kıldıklarını gördü. “Allah namazı iki gözümün nuru kıldı.” dedi. Pazartesi günü durumu biraz düzeldi. Resulallah , hizmetçisi Sevban ve Fazl b. Abbasa dayanarak mescide girdi. Bu arada namaz kılanlar Ebu Bekir ile beraber sabah namazı için secdeden kalkmış; ikinci rekatı kılmaya başlamışlardı. İnsanlar onu görünce gelişine sevindiler. Kendisi gelip Ebu Bekirin yan tarafına durdu. Bu arada Ebu Bekir geriledi; ancak Resulallah hemen onun elinden tutarak namaz kıldırmasına devam etmesi için öne çekti. İkisi yan yana durdular. Resulallah oturmuş; Ebu Bekir ise onun solunda ayakta Kuran okuyordu. Ebu Bekir okuduğu sureyi bitirince iki secde yaptı ve teşehhüd için oturdu. Ebu Bekir selam verdikten sonra Resulallah ikinci rekatı kıldı; sonra oradan ayrıldı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah haber verdi. O ez-Zühriden, o Abdülmelik b. Ebu Bekirden, o Abdurrahmandan, o babasından, o Abdullah b. Zema b. el- Esvedden şöyle dediğini rivayet etti: Vefatına sebep olan hastalığında Peygamberi ziyaret ettim. Bilal yanına geldi ve ezan için izin istedi. Resulallah bana, “İnsanlara haber ver namazlarını kılsınlar.” dedi. Abdullah dedi ki: Çıktım fakat konuşmadığım bazılarıyla karşılaştım. Ömer b. el-Hattabı görünce ondan başkasını aramadım. Ebu Bekir orada değildi. Ömere, “Ey Ömer! insanlara namazı kıldır.” dedim. Ömer mihrapta durdu. Sesi tok biriydi. Tekbir getirince Resulallah onun sesini duydu. Hemen hücreden başını çıkararak insanların onu göreceği şekilde “Hayır, hayır, hayır! Onlara İbn Ebu Kuhafe namazı kıldırsın.” dedi. [Dedi ki:] Resulallah bunu kızarak söylüyor. [Dedi ki:] Ömer ayrıldı. Sonra Ömer Abdullah b. Zemaya, “Yeğenim, Resulallah sana, bana namaz kıldırmamı söylemeni emretmedi mi?” diye sordu. “Hayır! Fakat seni görünce başkasını aramadım.” dedim. Ömer, “Sen bana söyleyince ben, Resulallahın sana, bana söylemen için emir verdiğini zannettim. Yoksa öne geçip insanlara namaz kıldırmazdım.” dedi. Abdullah dedi ki: “Ebu Bekiri görmeyince bu işte senden daha evla kimsenin olmadığını düşündüm.” Bize Muhammed b. Ömer anlattı; dedi ki: Bana, Ömer b. Ukbe el- Leysi anlattı. O İbn Abbasın mevlası Şubeden, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber, “Ebu Bekire söyleyin geçip insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Ebu Bekir, Resulallahın makamında durunca onu şiddetli bir ağlayış tuttu, az kalsın namazı bozacaktı. Arkasında duranlar da peygamberlerini görmeyişlerinden şiddetli ağlamaya başladılar. Namaz vakti gelince müezzin, Resulallahın yanına gelerek dedi ki: “Resulallaha söyleyin, insanların önüne geçip namaz kıldıracak birine emretsin. Çünkü Ebu Bekir, insanlar onun arkasında olduğu halde ağlamaktan perişan oldu.” Resulallahın eşi Hafsa, “Ömere söyleyin, Allah Resulüne sıhhat verene dek insanlara namaz kıldırsın.” dedi. [Dedi ki:] Müezzin Ömere gitti. Ömer insanlara namaz kıldırdı. Resulallah onun tekbirini duyunca “Bu tekbirini duyduğum kimdir?” diye sordu. Hanımları ona, “Ömer b. e-Hattabdır.” dediler ve ona müezzinin geldiğini, “Resulallaha söyleyin, insanların önüne geçip namaz kıldıracak birine emretsin. Çünkü Ebu Bekir, ağlamaktan perişan oldu.” dediğini, bunun üzerine Hafsanın, “Ömere söyleyin, o namazı kıldırsın.” dediğini anlattılar. Bunun üzerine Resulallah , “Sizler Yusuf un kadın arkadaşlarısınız! Ebu Bekire söyleyin insanlara namaz kıldırsın!” dedi. Eğer Resulallah Ebu Bekiri kendi yerine Halife tayin etmeseydi kimse ona itaat etmezdi. Bize Halef b. el-Velid haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Zekeriya b. Ebu Zaide haber verdi; dedi ki: Bana babam anlattı. O Ebu İshaktan, o el-Erkam b. Şürahbilden, o İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefatına neden olan hastalığında insanlara namaz kıldırmak için Ebu Bekire emir buyurdu. Sonra bir hafiflik hissetti ve mescide geldi. Ebu Bekir geri çekilmek istedi; ancak Resulallah ona “yerinde kal” diye işaret etti. Resulallah Ebu Bekirin solunda oturdu. Sonra Ebu Bekirin okuduğu son ayetten başladı. Bize Musa b. İsmail haber verdi; dedi ki: Bize Cerir b. Hazim haber verdi. O el-Hasandan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefatına neden olan hastalığında namaz vaktinin geldiğini bildirmek için müezzin yanına geldi. Resulallah kendi eşlerine, “Ebu Bekire emredin, insanlara namaz kıldırsın. Siz Yusuf un kadın arkadaşlarısınız!” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Abdurrahman b. Abdülaziz ve Abdülaziz b. Muhammed haber verdiler. Onlar Umare b. Gaziyyeden, o Muhammed b. İbrahimden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastayken Ebu Bekire “İnsanlara namaz kıldır.” dedi. Resulallah bir hafiflik hissedince (evinden) çıktı. Ebu Bekir insanlara namaz kıldırıyordu. Resulallah gelip Ebu Bekirin omuzları arasına elini koyana dek Ebu Bekir, Resulallahın gelişinin farkında değildi. Ebu Bekir geriledi. Resulallah onun sağında oturdu. Ebu Bekir insanlara namaz kıldırdı; Resulallah da onun arkasında namazı kıldı. Ayrılınca “Ümmetinden biri ona imamlık yapmadan hiçbir peygamberin ruhu kabzedilmez.” dedi. Bize Haşim b. el-Kasım el-Kinani haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Maşer Muhammed b. Kays haber verdi; dedi ki: Resulallah “Hiçbir peygamber yok ki kendisi ölmeden mutlaka ona kendi ümmetinden birinin imamlık yapar.” dedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Bekir b. Abdullah b. Muhammed b. Ebu Sebre haber verdi. O asım b. Ubeydullahtan, o Salimden, o da İbn Ömerden şöyle dediğini rivayet etti: Ömer iftitah tekbirini getirince Resulallah onun tekbir sesini duydu. Başını kızgın bir şekilde hücreden çıkararak “İbn Ebu Kuhafe nerede? İbn Ebu Kuhafe nerede?” diye sordu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebre haber verdi. O Muhammed b. Abdullah b. b. Ebu Sasaadan, o babasından, o da Ebu Said el-Hudriden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalığı sırasında kendinde hafiflik bulduğu her vakitte çıkardı. Ağırlaştığında müezzin de ezan izni almak için gelirse, “Ebu Bekire söyleyin insanlara namaz kıldırsın.” derdi. Bir keresinde müezzin insanlara namaz kılmalarını emretmek üzere Resulallahın yanından ayrıldı. Ebu Bekir orada değildi. Ömer insanlara namaz kıldırdı. Tekbir getirince Resulallah “Hayır, hayır! İbn Ebu Kuhafe nerede?” diye sordu. Bunun üzerine saflar dağıldı ve Ömer çekildi. Fazla beklemeden, o sırada es-Sunhta olan İbn Ebu Kuhafe geldi. Gelir gelmez, öne geçip insanlara namaz kıldırdı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Said b. Abdullah b. Ebül- Ebyaddan, o el-Makburiden, o Abdullah b. Rafiden, o da Ümmü Selemeden şöyle haber verdi: Resulallah eğer hastalığı hafiflerse çıkar ve insanlara namaz kıldırırdı. Eğer kendinde bir ağırlık hissederse “İnsanlara söyleyin namazlarını kılsınlar.” derdi. Bir gün İbn Ebu Kuhafe sabah namazını insanlara kıldırdı. Bir rekat kıldırmıştı. Sonra Resulallah çıkıp onun yan tarafında oturup namazını kıldı. Ebu Bekir namazını tamamladı. Ebu Bekir namazını tamamlayınca Resulallah geriye kalan namazını tamamladı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Musa b. Yakubdan rivayet etti; dedi ki: Bana Ebül-Huveyris şöyle dedi: Said b. Yesar Ebül- Hubabın şöyle dediğini duydum. Ayrıca Muhammed b. Ömer dedi ki: Bize Süleyman b. Bilal ve Abdurrahman b. Osman b. Vessabdan, o Rebia b. Ebu Abdurrahmandan, o İbn Ebu Müleykeden, o Ubeyd b. Ömerden rivayet etti. Ayrıca bize Muhammed b. Ömer rivayet etti; dedi ki: Bize Musa b. Damre b. Said, o babasından, o el-Haccac b. Gaziyyeden, o da Ebu Said el-Hudriden şöyle haber vermiştir: Resulallah hastalığı sırasında sabah namazının bir rekatını Ebu Bekirin namazıyla kıldı. Sonra kalan rekatı tamamladı. Muhammed b. Ömer dedi ki: Ashabımızın yanında Resulallahın Ebu Bekirin arkasında namaz kıldığı görüşünün daha sahih olduğunu gördüm. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebreye “Ebu Bekir insanlara ne kadar namaz kıldırdı?” diye sordum. Bana, “On yedi vakit namaz kıldırdı.” dedi. Ona, “Bunu kim rivayet etti?” diye sordum. Dedi ki: Bana Eyyub b. Abdurrahman b. Sasaa rivayet etti: O Abbad b. Temimden, o Resulallahın ashabından bir adamdan rivayet etti; dedi ki: Ebu Bekir onlara bu namazları kıldırdı. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi. O Ebu Bekir b. Abdullah b. Ebu Sebreden, o Abdülmecid b. Süheylden, o da İkrimeden şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Bekir insanlara üç vakit namaz kıldırdı. Bize el-Hüseyn b. Ali el-Cufi haber verdi. O Zaideden, o Abdülmelik b. Umeyrden, o Ebu Bürdeden, o da Ebu Musadan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalandı ve hastalığı ağırlaştı. Bunun üzerine, “Ebu Bekire söyleyin insanlara namaz kıldırsın.” dedi. Ayşe, “Ey Allahın Resulü! Ebu Bekir yufka yüreklidir, senin makamına durduğunda sesini insanlara duyuramaz.” dedi. Resulallah “Ebu Bekire söyleyin insanlara namaz kıldırsın! Sizler Yusuf un kadın arkadaşlarısınız!” dedi. Bize el-Hüseyn b. Ali el-Cufi haber verdi. O Zaideden, o asımdan, o Zirden, o da Abdullahtan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah vefat ettiğinde Ensar, “Bizden bir emir, sizden bir emir olsun.” dedi. Ömer yanlarına gelerek onlara, “Ey Ensar topluluğu! Siz Resulallahın Ebu Bekire insanlara namaz kıldırmasını emrettiğini bilmiyor musunuz?” diye sordu. Ensar, “Evet!” dediler. “Öyleyse hanginiz Ebu Bekirin önüne geçmeye razı olur?” dedi. “Ebu Bekirin önüne geçmekten Allaha sığınırız.” dediler.