"Enter"a basıp içeriğe geçin
Filter by Kategoriler
Kuran-ı Kerim
Hadisler ve İslam Tarihi
Alevilik
İncil
Tevrat
Avesta
Mitoloji
Diğer Kitaplar

Yahudilerin Peygambere Büyü Yaptıkları Konusu

Bize Affan haber verdi; dedi ki: Bize Vüheyb haber verdi; dedi ki: Bize Hişam b. Urve haber verdi. O babasından, o Ayşeden rivayetle şöyle haber verdi: Peygambere büyü yapıldı. Öyle ki yapmadığı halde bazı şeyleri yapmış gibi tahayyül ediyordu. Bir gün onu dua ederken gördüm; şöyle dedi: Allahtan bildirmesini istediğim her hususta bilgilendirildiğimi mi sanıyorsun? İki adam yanıma geldiler. Biri başımın yanında diğeri ayağımın dibinde oturdu. Biri, “Adamın hastalığı ne?” diye sordu. Öteki, “Büyülenmiş.” dedi. Adam arkadaşına, “Kim ona büyü yaptı?” dedi. Öteki adam, “Lebid b. el-Asam.” dedi. Adam, “Neyle yaptı?” diye sordu. Diğeri, “Tarak ve taraktaki saçları hurma çiçeğine koyarak!” dedi. Adam, “Nerdedir?” diye sordu. Diğeri, “Zu Zervanda.” dedi. Resulallah oraya gitti. Döndüğünde Ayşeye, hurmalıklarının şeytan başlarına benzediğini suyunun ise kına suyu gibi olduğunu söyledi. “Ya Resulallah! Onu insanlara göster.” dedim. “Allah bana, şifa verdi. Bunun insanlara zarar vereceğinden korktum.” dedi. Bize Musa b. Davud haber verdi; dedi ki: Bana, İbn Lehia haber verdi. O Gufrenin mevlası Ömerden rivayetle şöyle haber verdi: Yahudi Lebid b. el-Asam Peygambere büyü yaptı. Öyle ki farklı şeyler görmeye başladı. Ashabı onu ziyarete geldiler. Sonra Cebrail ve Mikail ona haber verdiler. Resulallah onu getirtti; adam itiraf etti. Kuyunun dibinden büyüyü çıkardı. Sonra onu sökerek çözdü. Böylelikle Resulallahın üzerindeki o büyü çözülüp sıhhatine kavuştu. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Ebu Mervan anlattı. O İshak b. Abdullahtan, o da Ömer b. el-Hakemden şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah Zilhicce ayında Hudeybiyeden dönmüş ve Muharrem ayı gelmişti, Medinede kalan münafık olduğu halde İslamı izhar eden Yahudilerin ileri gelenleri, Yahudi Lebid b. el-Asamın yanına geldi. O, Beni Züraykın müttefiki idi. Sihir yapan biriydi. Yahudiler, onun zehir ve büyüde en mahir biri olduğunu biliyorlardı. Ona “Ey Ebül-Asam! Sen bizden daha sihirbazsın, bizden kadın ve erkeklerden birçoğu Muhammede büyü yaptı; ancak herhangi bir etkisini görmedik. Onun bize neler yaptığını, dinimize muhalefetini ve bizden kimleri öldürdüğünü, kimleri sürgün ettiğini biliyorsun. Biz senin Muhammedi etkileyecek bir büyü yapmanın karşılığını vereceğiz.” dediler. Muhammede büyü yapması karşılığı üç dinar vermeyi kararlaştırdılar. Bir tarak ve saç kıllarını aldı. Ona düğümler attı. Sonra ona tükürdü; sonra onu hurmanın erkek çiçeğinin içine sakladı. Bunun üzerine Resulallah kendisinde bazı değişiklikler hissetti. Bir işi yapmadığı halde yapmış gibi hayal etmeye başladı. Bakışları bile değişmişti. Bu durum Allah ona Lebidin yaptığını bildirene dek sürdü. Resulallah Bedir savaşına katılmış olan Cübeyr b. İyas ez-Zürakiyi yanına çağırdı ve ona Zervan kuyusunun göbek taşının altında bir yer tarif etti. Cübeyr gidip büyüyü çıkardı. Sonra Resulallah Lebid b. el-Asamı yanına çağırdı. “Bunu neden yaptın? Allah bana büyünü ve yaptıklarını bildirdi.” dedi. Lebid, “Ey Ebül-Kasım! Dinar sevgisi bana, bunu yaptırdı.” dedi. İshak b. Abdullah dedi ki: Abdurrahman b. Kab b. Malike bu hadisten bahsettim. Bana, “Ona Asamın kızları, Lebidin kız kardeşleri sihir yaptılar. Lebidden daha büyücü ve daha habis kimselerdi. Büyüyü alıp kuyunun göbek taşının altına saklayan kişi Lebiddi. Düğümleri attıklarında, o anda Resulallahın bakışlarında değişiklikler meydana gelmişti. Asamın kızları, içlerinden birini Ayşenin yanına gizlice soktular. Ayşe ona olanları söyledi (veya Ayşenin Resulallahın bakışlarında değişiklikler olduğundan bahsettiğini duydu.) Kız, Ayşenin yanından ayrılıp bacılarına ve Lebide olayı haber verdi. Asamın kızlarından biri şöyle dedi. “Eğer gerçekten bir peygamber ise kendisine haber verilecektir. Başka bir şey ise bu büyü onu deli edene kadar değiştirecektir. Böylece kavmimize ve dindaşlarımıza yaptıklarının cezasını çekmiş olur.” Ama Allah Peygambere bu büyüyü bildirdi. el-Haris b. Kays, “Ey Allahın Elçisi! Bu kuyuyu gömelim mi?” dedi. Resulallah ondan yüz çevirdi. el-Haris b. Kays ve arkadaşları onu yıkıp gömdüler. Daha önce o kuyudan tatlı su içilirdi. [Dedi ki:] Başka bir kuyu kazdılar. Resulallah bu kuyunun kazılmasında onlara yardım etti. Resulallahın büyüsünün bulunduğu kuyunun suyu çekilinceye dek onu yıkıp gömdüler. Resulallahın talimatıyla büyüyü çıkaranın Kays b. Mihsan olduğu da söylenir. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana Muhammed b. Abdullah haber verdi. O ez-Zühriden, o İbnül-Müseyyeb ve Urve b. ez-Zübeyrden şöyle dediklerini rivayet etti: Resulallah , “Beni, Beni Züreyk Yahudileri büyüledi.” derdi. Bize Ömer b. Hafs haber verdi. O Cüveybirden, o ed-Dahhaktan, o da İbn Abbastan şöyle dediğini rivayet etti: Resulallah hastalandı. Kadınlardan, yemekten, içmekten kesildi. Kendisi uyku ile uyanıklık arasında iken ona iki melek indi. Biri başucuna, diğeri ayaklarının dibine oturdu. Biri arkadaşına “Şikayeti ne?” diye sordu. Arkadaşı ona “Ona sihir yapılmış (yani büyülenmiş).” dedi. “Bunu yapan kim?” diye sordu. Arkadaşı “Yahudi Lebid b. el-Asam.” dedi. “Neyle yaptı?” diye sordu. “Hurma çiçeğiyle yaptı.” dedi. “Nereye koydu?” diye sordu. “Zervan kuyusuna bir kayanın altına koydu.” dedi. “Bunun ilacı nedir?” diye sordu. Arkadaşı, “Onun ilacı, kuyu suyunun boşaltılması kayanın kaldırılması ve hurma çiçeğinin çıkarılmasıdır.” İki melek oradan ayrıldılar. Resulallah , Ali (r) ve Ammara haber göndererek onlara kuyuya gidip meleklerden duyduğunu yapmalarını emretti. Oraya gittiler. Kuyunun suyu kınaya boyanmış gibiydi. Bütün suyunu çektiler. Sonra kayayı kaldırıp hurma çiçeğini çıkardılar. Üzerinde tam on bir düğüm vardı. Şu iki sure indi: “De ki: Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” “De ki: Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların İlahına sığınırım.” Resulallah her bir ayet okuduğunda bir düğüm çözülmeye başladı. Düğümler çözüldü; Resulallah da yiyip içmeye ve eşlerinin yanına gitmeye başladı. Bize Musa b. Mesud haber verdi; dedi ki: Bize Süfyan es-Sevri haber verdi. O el-Ameşten, o Sümame el-Muhallemiden, o da Zeyd b. Erkamdan şöyle dediğini rivayet etti: Ensardan biri bir düğüm attı (yani Peygambere büyü düğümü yaptı). Ona [sihrine] güveniyordu. Adam büyüyü yapıp şöyle şöyle bir kuyuya attı. Ardından iki melek Resulallahın ziyaretine geldiler. Biri diğer arkadaşına “Onun nesi var, biliyor musun?” diye sordu. Diğeri, “Falan Ensari ona büyü yaptı ve falan kuyuya attı. Eğer onu çıkarırsa şifa bulacaktır.” dedi. O kuyuya adamlar gönderdiler. Suyun yosun tuttuğunu gördüler. Büyüyü çıkarıp attılar. Böylelikle Resulallah sıhhatine kavuştu. Peygamberde ne etkisi kaldı; ne de yüzünde göründü. Bize Attab b. Ziyad haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Yunus b. Yezid haber verdi: O da Ehlül-ahd (anlaşmalılar) büyücüsü hakkında ez-Zührinin şöyle dediğini rivayet etti: Öldürülmez. Zira ehl-i kitaptan biri Peygambere büyü yapmıştı; ama Resulallah onu öldürmedi. Bize Muhammed b. Ömer haber verdi; dedi ki: Bana İbn Cüreyc haber verdi. O Atadan rivayet etti; dedi ki: Bana İbn Ebu Habibe rivayet etti: O Davud b. el-Husayndan, o da İkrimeden şöyle rivayet etti: Resulallah onu bağışladı. İkrime dedi ki: Affettikten sonra onu gördüğünde ondan yüz çevirirdi. Muhammed b. Ömer şöyle dedi: Bizce bu rivayet Peygamberin o büyücüyü öldürdüğüne dair rivayetlerden daha sağlamdır.