Sonra Resulallahın hicretinin 9. yılı Zilhicce ayında Ebu Bekirin insanlara hac yaptırması gelir. [Dediler ki: Resulallah Ebu Bekiri (r) insanlara hac yaptırmak üzere Medineden 300 kişilik bir grupla görevlendirdi. Resulallah yirmi deveyi kendi eliyle süsleyip nişanlayarak kurban olarak gönderdi ve Naciye b. Cündüb el-Eslemiyi bu iş için görevlendirdi. Ebu Bekir ise beş deveyi kurban olarak önüne katıp götürdü. Ebu Bekir el-Arc denilen mevkideyken Ali b. Ebu Talib Resulallahın devesi el-Kasvaya binmiş olarak yetişti. Ebu Bekir ona, “Resulallah seni insanlara hac yaptırman için mi gönderdi?” diye sordu. Ali ona “Hayır! Beni insanlara bir uyarı okumam ve tüm anlaşmaları iptal etmem için gönderdi.” dedi. Ebu Bekir yoluna devam etti. İnsanlara hac yaptırdı. Ali b. Ebu Talib, bayram günü (Yevmün-nahr) Cemrenin (Şeytan taşlanan yerin) yanında insanlara uyarıyı okudu ve tüm anlaşmaları ilga etti. “Bundan böyle hiçbir müşrik hac yapamayacak ve çıplaklar Kabeyi tavaf edemeyecektir.” diye ilan etti. Sonra ikisi beraberce Medineye döndüler. Bize Halid b. Hıdaş haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Vehb haber verdi; dedi ki: Bize Amr b. el-Haris haber verdi. O İbn Şihabdan, o Humeyd b. Abdurrahmandan, o da Ebu Hüreyreden şöyle rivayet etti: Resulallah Ebu Bekir es-Sıddıki Veda Haccından önce insanlara hac yaptırmak için görevlendirdiğinde Ebu Bekir Kurban bayramında (Yevmün-nahr) bir grupla birlikte insanlara, “Bundan böyle hiçbir müşrik Kabeye hac yapamayacak ve Kabe çıplak olarak tavaf edilemeyecektir.” dedi. Humeyd, “Ebu Hüreyrenin hadisinden dolayı Kurban günü (Yevmünnahre), büyük hac günüdür (Yevmül-haccil-ekber)” diyordu.