Sonra Resulallahın Beni Lihyana karşı yaptığı gazve meydana geldi. Beni Lihyan, Usfan taraflarında oturuyorlardı. Bu gazve hicretin 6. yılında Rebiülevvel ayında vuku buldu. [Dediler ki:] Resulallah , asım b. Sabit ve arkadaşlarına çok üzülmüştü. Şam taraflarına çıkacakmış gibi yaptı. Rebiülevvel ayının hilalinin doğması ile 200 adam ve yirmi atla yola çıktı. Medineye Abdullah b. Ümmü Mektumu bıraktı. Sonra süratle yola koyuldu ve Guranın ortasında durdu. Guran ile Usfan arası beş mildir. Orası arkadaşlarının öldürüldükleri yerdi. Onlara rahmet okudu. Bu arada Beni Lihyan onların gelişini duydu ve dağ başına kaçıştılar. Resulallah onlardan hiç birini yakalayamadı. Orada bir veya iki gün kaldıktan sonra sağa sola birlikler gönderdi; ancak kimseyi bulamadı. Sonra oradan ayrıldı ve Usfana geldi. Kureyşlileri ürkütmek için oradan Ebu Bekiri on kişilik bir kuvvetle yola çıkardı. el-Gamime kadar geldiler, sonra döndüler; ancak kimseyi bulamadılar. Sonra Resulallah “Geri dönenleriz, tövbe edenleriz, Rabbimize ibadet edenleriz, hamdedenleriz.” diyerek Medineye geri döndü. Resulallah Medineden on dört gün uzak kalmıştı. Bize Abdullah b. İdris haber verdi. O Muhammed b. İshaktan rivayet etti; dedi ki: Bana asım b. Ömer ve Abdullah b. Ebu Bekir anlattılar; dedileri ki: Resulallah Beni Lihyan gazvesine çıktığında onları gafil yakalamak için yanıltma olarak Şama çıkacağını açıklamıştı. Medineden çıktı, Gurab yolunu tutu. Sonra Mahid yoluna düştü, oradan Petraya, sonra sola yöneldi. Sonra Yeyne çıktı. Oradan Suhayratüssemama oradan da es-Seyyaleye çıktı. Sonra yavaş yürüdü ve Guranda indi. İbn İdris böyle dedi. Buralar Beni Lihyan diyarlarıydı. Orada onların dağ başlarına çekildiklerini gördü. Resulallah ve ashabı düşmanı istedikleri durumda yakalamayınca şöyle dediler: “Gelmişken Usfana inip Mekkelilere buraya kadar geldiğimizi göstersek iyi olur.” Bunun üzerine Resulallah ashabından 200 kişilik bir kuvvetle Usfana indi. Sonra ashabından iki atlıyı gönderdi. Bunlar el-Gamim denilen yere giderek oradan geri döndüler. Cabir b. Abdullah şöyle derdi: Resulallahın şöyle dediğini duydum: “Tövbe edenleriz, yolculuktan dönenleriz inşaallah. Hamdedenleriz, Rabbimize ibadet edenleriz. Yolculuğun meşakkatinden, kötü bir durumda dönmekten, malı ve aileyi kötü bulmaktan Allaha sığınırım.” Bize Ravh b. Ubade haber verdi, dedi ki: Bize Hüseyn el-Muallim haber verdi. O Yahya b. Ebu Kesirden, o Mehdinin mevlası Saidden, o da Ebu Said el-Hudriden şöyle rivayet etti: Resulallah, Hüzeylden Beni Lihyana bir grup gönderdi. Onlara, “Her iki kişiden biri gitsin. Ecirde (sevapta) ikisi ortaktırlar.” dedi. Bize İsmail b. Abdülkerim es-Sanani haber verdi; dedi ki: Bana İbrahim b. Akil b. Makıl anlattı. O babasından, o da Vehbden rivayet etti; dedi ki: Bana Cabir b. Abdullah, Resulallahın Usfana ilk gazveye gidip sonra döndüğünde şöyle dediğini işittiğini söyledi: “Yolculuktan dönenleriz. Tevbe edenleriz, ibadet edenleriz. Rabbimize hamd edenleriz.”