Resulallahın gazvelerinden biri de, hicretinin 5. yılı Şaban ayında el-Müreysie yaptığı gazvedir. [Dediler ki:] Huzaadan -Beni Müdlicin anlaşmalıları olan- Belmustalık kendilerine ait Mureysi denilen bir kuyularının başında konaklıyorlardı. Kuyu ile el-Fur arasında bir günlük mesafe, Medine ile el-Fur arasında ise sekiz konaklık mesafe vardır. Bunların reisleri ve efendileri el-Haris b. Ebu Dırar idi. el-Haris kendi kavmi ve toparlayabildiği Araplarla Peygambere karşı savaşmaya çağırdı. Onlar da bu çağrıya icabet edip onunla beraber gitmeye hazırlandılar. Bu haber Peygambere yetişir yetişmez, Büreyde b. el- Husayb es-Eslemiyi durumu öğrenmesi için gönderdi. Büreyde, onların yanlarına geldi ve el-Haris b. Ebu Dırar ile konuştuktan sonra Resulallahın yanına geri dönüp durumu ona iletti. Resulallah , hemen onlara karşı insanlara çağrıda bulundu. Ashab hemen icabet ettiler ve acele olarak yola koyuldular. Atları da beraber götürdüler. Atların sayısı otuzdu. Bu atlardan on tanesi Muhacirlere, yirmisi Ensara aitti. Peygamber ile beraber münafıklardan birçok kimse sefere çıkmıştı. Şimdiye kadar başka bir gazveye bu kadar çok insan katılmamıştı. Resulallah Medineye Zeyd b. Hariseyi vekil olarak bıraktı Resulallahın yanında Lizaz (atılgan) ve ez-Zarib (savaşçı) denilen iki atı vardı. Şaban ayının 2. günü Pazartesi yola koyuldu. el-Haris b. Ebu Dırar ve beraberlerindekiler Resulallahın onlara karşı yola çıktığı ve kendisine Resulallah hakkında haber getirmesi için görevlendirdiği ajanını öldürdüğü haberini aldılar. el-Haris ve beraberindekiler bu haberden çok etkilenip üzüldüler ve çok korktular. Bu gelişme üzerine beraberindeki Araplar dağıldılar. Resulallah el-Müreysiye vardı. el-Müreysi kuyusunun üzerine çadır kurdu. Beraberinde Ayşe ile Ümmü Seleme vardı. Savaşa hazırlandılar. Resulallah ashabına savaş vaziyetini aldırdı. Muhacirlerin sancağını, Ebu Bekir es-Sıddıka vermişti. Ensarın sancağını ise Sad b. Ubadeye verdi. Onlara bir saat ok attılar. Sonra Resulallah arkadaşlarına tek bir adamın saldırışı gibi saldırmalarını emretti. Onlardan bir kişi bile kurtulamadı. On kişi öldürüldü; diğerleri ise esir edildi. Resulallah erkekleri, kadınları ve çocuklarını, deve ve koyunlarını ele geçirdi. Müslümanlardan ise tek bir kişi şehit düşmüştü. İbn Ömer, düşman dalmış, koyunları ise sulanırken Resulallahın onlara saldırdığını, savaşçılarını öldürdüğünü ve ailelerini esir aldığını söylerdi. Önceki rivayet daha sağlamdır. Allah Resulü esirlerin bağlanmalarını emretti. Başlarına Büreyde b. el-Husaybı görevlendirdi. Ganimetlerin toplanmasını emretti. Toplanan ganimetlerin muhafazası için mevlası Şukranı görevlendirdi. Çoluk çocuğu bir tarafa topladı. Humusun ve Müslümanların iki payının dağıtımı için Mahmiye b. Cezi görevlendirdi. Esirler dağıtıldı; sahiplerine teslim edildi. Ganimetler dağıtıldı. Develer, on koyun karşılığı sayıldı. Diğer eşyalar açık artırmayla satıldı. Ata iki, süvarisine bir, piyadeye bir pay verildi. Develerin sayısı 2.000, koyunların sayısı ise 5.000 idi. Esirler ise 200 aileydi. El- Haris b. Ebu Dırarın kızı Cüveyriye Sabit b. Kays b. Şemmas ve onun amcaoğlunun paylarına düşmüştü. Azad olması karşılığında dokuz altın ukıyye ödemesi koşuluyla onunla anlaştılar. Resulallahın yanına gelip bu ödeme hususunda yardımcı olmasını istedi. Resulallah ödemeyi yaptı ve onunla evlendi. Tatlı bir cariye idi. Beni Mustalıktan ele geçirilen tüm esirlerin serbest bırakılmasını mehri saydığı söylenir. Mehrinin kavminden kırk kişinin serbest bırakılması olduğu da söylenir. Esirlerin bir kısmı fidye ödemeksizin Resulallahın bağışlamasıyla, bazıları ise kendi fidyesini ödeyerek kurtuldu. Kadın ve çocuklar ise altı fariza (pay) karşılığında serbest bırakıldı. Bazı esirleri Medineye götürdüler. Aileleri Medineye gelip fidyelerini ödediler. Beni Mustalıktan ailesine dönmeyen hiçbir kadın kalmadı. Bize göre sağlam olan budur. Ensardan Beni Salimin anlaşmalısı Sinan b. Veber el-Cüheni ile Cehcah b. Said el-Gıfari su için kavgaya tutuştular. Cehcah, Sinana eliyle vurdu. Sinan, “Neredesiniz ey Ensar!” diye bağırıp yardım istedi. Cehcah da “Ey Kureyşliler, ey Kinane kabilesi!” diye bağırarak yardım istedi. Kureyşliler bu çağrıya hemen koştu; Evs ile Hazrecliler de koşuştu. Kılıçlar çekildi. Muhacir ve Ensardan bazı insanlar araya girerek Sinan Cehcaha hakkını bağışlayıp barışması için ikna edinceye kadar onunla konuştu. Bu arada Abdullah b. Übey, “Eğer Medineye dönecek olursak güçlü olan güçsüzü oradan çıkaracaktır.” dedi. Oradaki akrabalarına dönerek, “İşte kendi kendinize yaptığınız budur!” dedi. Bunu duyan Zeyd b. Erkam onun sözünü Peygambere haber verdi. Resulallah dönüş emri verdi ve hemen yola çıktı. İnsanlar onun ardından hareket etti. Abdullah b. Abdullah b. Übey, en öne geçip babasının yolunu kesti ve onu görür görmez devesini ıhlattırdı. Ona, “Muhammedin aziz, senin zelil olduğunu söylemedikçe seni bırakmam.” dedi. Resulallah yanlarından geçince Abdullaha, “Onu bırak! Hayatım üzerine yemin ederim ki, aramızda bulunduğu sürece ona iyi davranacağız.” dedi. Bu gazvede Ayşenin gerdanlığı kayboldu. Bir süre onu aramakla zaman geçirdiler. Teyemmüm ayeti indi. Üseyd b. Hudayr, “Ey Ebu Bekir ailesi! Bu sizin ilk rahmetiniz değildir.” dedi. Bu gazada Ayşenin olayı ve iftiracıların onun hakkındaki sözleri meydana geldi. Allah onun beraati hakkında ayet indirdi. Resulallah yirmi sekiz gün Medinenin dışında kaldı. Ramazan ayı hilalinin doğduğu gece Medineye döndü.