Resulallahın gazvelerinden biri de, hicretinin 20. ayının başlarında, Şevvalin on beşinde, Cumartesi günü, Beni Kaynukaya yapılan gazvedir. Beni Kaynuka, Yahudilerden bir topluluk olup Abdullah b. Übey b. Selulün antlaşmalıları idiler. Yahudilerin en cesuru, kuyumculukla uğraşan bir grubuydu. Aynı zamanda. Peygamberle antlaşma yapmışlardı. Beni Kaynuka, içlerinde gizledikleri kin, kıskançlık ve haset hislerini, Bedir gazvesinden sonra, açıkça ortaya koymuş; antlaşmayı bozmuş ve Müslümanlara olan yardımlarını kesmişlerdi. Beni Kaynuka antlaşmayı bozunca Allah (c) şu ayeti indirdi: “Antlaşma yaptığın bir kavmin hainlik etmesinden korkarsan, sen de antlaşmayı bozduğunu aynı şekilde onlara bildir. Çünkü Allah hainleri sevmez.” Bunun üzerine Peygamber, “Beni Kaynukadan endişeleniyorum.” dedi. Bu ayetin uyarısıyla Resulallah Beni Kaynuka üzerine yürüdü. Hamza b. Abdülmuttalib sancağı taşıyordu. Sancağı beyazdı. O dönemde bayraklar kullanılmıyordu. Ebu Lübabe b. Abdülmünzir el-Amriyi Medinede kendi yerine bıraktı. Sonra onlara doğru yürüdü. Onları Zilkade hilalinin doğuşundan itibaren on beş gün muhasara altına aldı. Medineli Yahudilerden, Peygambere ilk ihanet edenler Beni Kaynukadır. Peygamber, Beni Kaynukayı muhasara altına alınca, onlar savaşmayıp kalelere sığınarak savunmaya geçtiler. Resulallah onları şiddetli bir muhasara altına aldı. Allah onların kalplerine korku salınca da savunmadan vazgeçip Resulallahın hükmünü kabul etmek zorunda kaldılar. Buna göre Beni Kaynukanın malları Peygambere, kadın ve çocuklarının kendilerine bırakılmasına karar verildi. Sonra Resulallah erkeklerin bağlanmalarını emretti. Onları bağlama görevi, Beni Selem kabilesinden Sad b. Hayseme boyundan el-Münzir b Kudame es-Selemiye verildi. Bu arada, Abdullah b. Übey b. Selul, onların affı için, Resulallahın yanına gelip onunla konuşup, ona çok ısrarda bulundu. Bunun üzerine Peygamber, “Onları serbest bırakın. Allah, onlara da, onlarla birlikte ona da lanet etsin!” dedi. Peygamber onların öldürülmelerinden vazgeçerek, Medineden sürülmelerine karar verdi. Beni Kaynukanın Medineden sürülmesine nezaret etmek üzere Ubade b. es-Samit görevlendirilmişti. Onlar da Ezriata gittiler. Ancak orada fazla kalmadılar. Peygamber, Beni Kaynukaya ait silahlardan kendine Uhudta kırılan Ketum, er-Revha ve el- Beyda denen üç yay aldı. Ayrıca onlara ait silahlardan, iki zırh da aldı. Zırhlardan birine es-Suğdiyye deniliyordu. Diğerine ise Fıdda (gümüş) deniyordu. Yine onlara ait silahlardan üç kılıç aldı. Bunlar Kalai (Kale işi) bir kılıç, el-Bettar denilen bir kılıç ile başka bir kılıçtı. Yine onlara ait silahlardan, üç mızrak almıştı. Müslümanlar Yahudi kalelerinde çok miktarda silah ile kuyumculuk aletleri buldular. Resulallah ganimetten safiye ve humusu (beşte bir) alıp, ganimetin geri kalan dört payını ashabına paylaştırdı. Bu humus, Bedir gazvesinden sonra paylaşılan ilk humustu. Beni Kaynukanın mallarını teslim almak üzere görevlendirilen kişi Muhammed b. Mesleme idi.