Bize Yezid b. Harun ve İshak b. İsa haber verdiler; dediler ki: Bize Hammad b. Seleme haber verdi. O Sabit el-Bennaniden, O da Şuayb b. Abdullah b. Amrdan rivayet etti; dedi ki: İshak b. İsa babasından naklettiği hadisinde dedi ki: Resulallahın bir şeye yaslanarak yemek yediği ve iki ayağın onun ayak izine bastığı görülmemiştir. Bize Ubeyde b. Hamid haber verdi. Bize O Mansur, yani İbnül- Mutemirden rivayet etti. Ayrıca el-Fadl b. Dükeyn haber verdi; dedi ki: Bize Misar haber verdi. Bu ikisi de Ali b. el-Akmerden rivayet ettiler; dedi ki: Ebu Cühayfenin şöyle dediğini işittim: Resulallah , “Ben yaslanarak yemek yemem” dedi. Bize Said b. Mansur ve Halid b. Hıdaş haber verdiler; dediler ki: Bize Abdülaziz b. Muhammed haber verdi. O Şerik b. Ebu Nemrden, o da Ata b. Yesardan rivayet etti; dedi ki: Bir defasında Resulallah Mekkenin üst taraflarında yaslanarak yemek yerken yanına Cebrail geldi ve ona dedi ki: “Ey Muhammed, hükümdarlar gibi mi yemek yiyorsun?” Bunun üzerine Resulallah hemen oturdu. Bize Attab b. Ziyad haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Mamer haber verdi. O ez-Zühriden rivayet etti; dedi ki: Bize gelen haberlere göre bir defasında, daha önce hiç gelmemiş bir melek Resulallaha geldi. Yanında da Cebrail vardı. Cebrail susuyorken melek, “Senin Rabbin seni kral bir elçi ile kul bir elçi olmak arasında muhayyer bıraktı.” dedi. Resulallah Cebrail ile danışır gibi ona baktı. Cebrail ona tevazu göstermesini işaret etti. Bunun üzerine Resulallah , “Ben kul bir elçi olmak istiyorum.” dedi. ez-Zühri dedi ki: Resulallahın o zamandan beri dünyadan ayrılıncaya kadar yaslanarak yemek yemediğini söylediler. Bize Haşim b. el-Kasım haber verdi; dedi ki: Bize Ebu Maşer haber verdi. O Said el-Makburiden, o da Ayşeden (r) rivayet etti; dedi ki: Bana Resulallah şöyle dedi: “Ey Ayşe! Eğer ben isteseydim dağlar benim için altın olup akardı. Bana bir melek geldi; peştamalı Kabe kadardı; bana dedi ki: Rabbin sana selam söylüyor ve diyor ki: Eğer istersen melek bir nebi, istersen kul bir nebi olursun. Cebrail bana Tevazu göster. diye işaret etti. Ben de, Kul bir nebi olmak istiyorum. dedim.” Ayşe dedi ki: “Resulallah bu hadiseden sonra yaslanarak yemek yemedi ve şöyle derdi: “Bir kulun yemesi gibi yiyorum ve bir kulun oturuşu gibi oturuyorum.” Bize Muhammed b. Mukatil haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el- Mübarek İbn Cüreycten ders alarak dedi ki: Hişam b. Urve haber verdi; dedi ki: Bana İbn Kab b. Ucre haber verdi. O Kab b. Ucreden rivayet etti; dedi ki: Ben Resulallahın üç parmakla yemek yediğini gördüm. [Hişam dedi ki:] Başparmak, ondan sonra gelen parmak ve orta parmak ile yerdi. [Dedi ki:] Sonra Resulallah , üç parmağını silmek istediği zaman, onları silmeden yaladığını gördüm. Önce orta parmağı, sonra ondan sonra geleni, sonra da başparmağı yalardı. Bize Attab b. Ziyad haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. el-Mübarek haber verdi; dedi ki: Bize Yahya b. Eyyub haber verdi; dedi ki: Bize Abdullah b. Zahr haber verdi. O Ali b. Yezidten, o el-Kasımdan, o da Ebu Ümameden rivayet etti; dedi ki: Resulallah şöyle dedi: “Allah, benim için Mekkenin Batha vadisini altın yapmayı bana teklif etti. Dedim ki: Hayır ya Rabbi! Bir gün tok, bir gün aç olsam daha iyidir. (veya “üç gün tok, üç gün aç” şeklinde söyledi.) Acıktığım zaman sana yalvarırım ve seni zikrederim. Doyduğum zaman da sana hamdeder ve sana şükrederim.”